İbrahim Tenekeci Şiirleri

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
ben uzaktan severim
seni de öyle sevdim
bir tutam gökkuşağı karıştı sevdamıza
kuş kanadı bir tutam
bıraktık korkularımızı
uçtuk gittik
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Güzellik uykusu


ibrahim bey, bu gece eve gelmedin
kaç kez açıldı senin için kimdir o penceresi
farkında mısın bilmem
düşmansız yaşamak köreltiyor adamı
ve insanı yoruyor başkasının şarkısı
işte bundan dolayı düşmanı püskürtmekten
vazgeçip susuyorum ve tüfengi alnıma
kaş diye çatıyorum.

a benim
oğul otu bitmeyen topraklarda
şaşırıp kalan kalbim
senin türkçen yok mu anlatıyorum işte
bir kuş kalbi misin ki ürkmek için bahane
arayıp duruyorsun.
bize dönecek oysa o güzel ölüm
yatacağız beraber güzellik uykusuna
hergün bahar olacak ve onun temizliği
yeni yıkanmış tül perde ne ki
benzetecek bizi dağların doruğuna.

İbrahim Tenekeci
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0

Güneşte İhtiyarlar


Dünya işte, harfleri zor seçiyor
Daha geniş bilgi için bakınız mezarlığa.
Olmayana da versin bu canı ALLAH
Güneşe çıkalım, müjde almaya.


Günler artık okunaklı değildir
Eli ağırdır meltemin bile,
Yükselir her gün yaşamın çıtası
Üzülmek ne kelime!


Sesine güvenen kuş gibi ölüm
Konar, ömrümüzün dalına.
Fena mı?
Fena.


Yine akşam oldu, olmasa iyiydi.

İbrahim Tenekeci
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
bize dönecek oysa o güzel ölüm
yatacağız beraber güzellik uykusuna
hergün bahar olacak ve onun temizliği
yeni yıkanmış tül perde ne ki
benzetecek bizi dağların doruğuna.


İbrahim Tenekeci


teşekkürler..
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Derin Su

toy bir delikanlı küçük bir parkta
herkesi dövebileceğini söylüyor kolundaki kıza
ve tempo tutuyor ayağıyla
dünyanın dönüşüne
ebabil midir nedir kanadından soluyor
yaralı bir hayvan gibi geceye sokuluyor

astımlılar korosu
ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada
gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında
ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt
adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt
çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet
su derindir abiler bir damla bile evet
kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya
üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya

II
bir konvoydan beklenen çok ses çıkarmasıdır
ihtiyar ölecek oysa hiç dut yemezse bu yıl
adı yazılacak kırklar hanesine
yarısı yetim kalmış bir sakat gibi
karışıp gidecek dünyanın çilesine
karışıp gidecek dünyanın çilesine

astımlılar korosu
bizi sıvayan çamur evi yutan sarmaşık
cana susayan ölüm yirmi dört saat açık
sigara içen heykel parmak çıtlatan zenci
çekirdek yiyen genç kız geceden korkan bekçi
bizi kışkırtan merak taşı ısıran patron
kimsesi olmayan ev şahı koruyan piyon
mühleti dolan bir söz müjdesi bitmiş adam
pürüz çıkaran müdür olmak bilmeyen akşam

III
beni ateşinle koru su içip geleceğim
kardeşimi de koru bir diğer kardeşimden
ve kimseye söyleme beş mermin olduğunu
seni kral sansınlar ve sen de hisset bunu
hisset ki iliklenmesin göğsüne
köşeye kıstırılmış bir kaçağın korkusu

astımlılar korosu
beş taş oynar al bay emrindeki deliyle
akrep saçıyor eyvah konuşunca diliyle
atlı bir karıncayla cenk ediyor kör milis
kuzuyu alıp kurda ikram ediyor bu sis
zayıflatıyor rejim uygulayan herkesi
sahibine havlıyor sahibinin aç sesi
aç kalmıyor muhalif günde üç öğüt barut
biliyoruz çok şükür beyazıt kadar beyrut​


İbrahim Tenekeci
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
astımlılar korosu
ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada
gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında
ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt
adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt
çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet
su derindir abiler bir damla bile evet
kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya
üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya



teşekkürler..
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Giderken Söylenmiştir
I

bakın ne diyorum, dünya
sekerek yürüyor, gözümden düştü ya

seviyorum aklımın almadığı şeyleri
titriyorum emin olduğum zaman
evlerin ev halkının ve devletlerin
gidiyorum bıraktığı boşluktan

nefes alıp emek veren, insan görünce kaçan
gereksiz harcamalar gibi herkesin
canını sıkan ve sonra bakan
gidiyorum, bu kesin.

II

toprağım ben, dünyanın kök saldığı
ancak uyurken Rabbime nazım geçer

dünyayı, o görkemli hastayı
belki bir rüzgar eser beni görmeye
diyerek bekledim ve düşündüm ki
gözlerim kalacak benden geriye

suyu görünce susan bir anneyle bir baba
gibi yaşadım bir kabuğun altında,
dedim bir şey gösterin isim koyacak
bir şey gösterin, şaşırsın bana

III

bu kadar mezarın arasında ne büyür
ey ölüm, gel otur şuraya ve düşün

sözcük yapımında kullanılan
bir şeydir senin gülüşün
herkes güzeldir sustuğu kadar
sen de güzelsin, bu mümkün

ne kaldı geriye aslına uygun olan,
tutumlu güneş, girişken gün
gibi sen kaldın, eli ekmek tutan
bir bahçe kadar düzgün

İbrahim Tenekeci
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Giderken Söylenmiştir
I

bakın ne diyorum, dünya
sekerek yürüyor, gözümden düştü ya

seviyorum aklımın almadığı şeyleri
titriyorum emin olduğum zaman
evlerin ev halkının ve devletlerin
gidiyorum bıraktığı boşluktan

nefes alıp emek veren, insan görünce kaçan
gereksiz harcamalar gibi herkesin
canını sıkan ve sonra bakan
gidiyorum, bu kesin.

II

toprağım ben, dünyanın kök saldığı
ancak uyurken Rabbime nazım geçer

dünyayı, o görkemli hastayı
belki bir rüzgar eser beni görmeye
diyerek bekledim ve düşündüm ki
gözlerim kalacak benden geriye

suyu görünce susan bir anneyle bir baba
gibi yaşadım bir kabuğun altında,
dedim bir şey gösterin isim koyacak
bir şey gösterin, şaşırsın bana

III

bu kadar mezarın arasında ne büyür
ey ölüm, gel otur şuraya ve düşün

sözcük yapımında kullanılan
bir şeydir senin gülüşün
herkes güzeldir sustuğu kadar
sen de güzelsin, bu mümkün

ne kaldı geriye aslına uygun olan,
tutumlu güneş, girişken gün
gibi sen kaldın, eli ekmek tutan
bir bahçe kadar düzgün

İbrahim Tenekeci


teşekkürler..
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Mecnun

kusura kalma teselli hazretleri
sana layık bir mürit olamadım besbelli

büyük şehirlerin küçük içinde
dansa kaldırılan utangaç bir kız gibi
buldum bu dünyada kendimi.
ve camları hohlayıp da çizdiğim resimlerden
bir ben kaldım ve sevgilim
suyu ihmal edilmiş fesleğen gibi gitti
gözlerim terledi yolunu gözlemekten.​

İbrahim Tenekeci
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Üzülmedim Diyemem

75.jpg


I

ey aşk, yaptığını beğendin mi:
yetimler gibiyim ziyafetten aç dönen
ters yakılan sigara, hemencecik söndürülen-
yoksulluk ile vakit geçer mi…


uyanmış kalmışım, nasıl bir şey bu
toprağa baktım, yerinde yoktu;
şiirden aşağıya attım kendimi
düşerken düşündüm, ölmesem mi.


anlatıyorum, hiç konuşmadan,
buğdayın içini dökmesi gibi…


II

bugün dalgınım, dün de dalgındım
aç bile değildim aynaya bakmasaydım
dünden kalmış yemekleri yerken ki gönülsüzlük
gibi burdayım…



burayı sevmiyorum, bahsetmişimdir.
unufak olmak iyidir olmamaktan
hiç böyle demedim, yarabbim bilir
bu bozuk güzellik, kalbimi yoran…


bir sandalye çektim zor günlerin altına
ah ama,


kimse yüz vermiyor bana, sandalye bile
beni çağırıyor, yarım kalan ne varsa
bana düşüyor, her yağmur tanesini
suya götürmek, o serin ırmaklara


öyle ya

bir almanı herkes tanır, miğferi varsa
moskofu da tanırlar, yatıp uyumamışsa
bunları şunun için anıyorum burada
kim tanır beni, şaşkınlığım olmasa


bağırıp duruyorum denizin ortasında,
su buradan ne kadar uzakta…​

İbrahim Tenekeci
 

bad-ı saba

Asistan
Katılım
27 Eki 2009
Mesajlar
221
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
uzak diyarlarda
Mırıldanmalar - İbrahim Tenekeci

içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
varsın yarı yolda uyuya kalsın
bize gönderilen bahar.

içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gölgemiz olsun hüzün
dilediği gibiuzatsın canevimize ayaklarını
varsın annemiz olsun tütün
hayat daha sert vursun yumruklarını.

içimden dedim ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi
nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren
kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
nedir yalnız bize yakışan bu serüven.

bu serüven ki
bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
ve terketti bizi huzur denen sevgili
kalakaldık, şaşkınlığın avuçllarında
billur bir kuş gibi.

içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu...



İbrahim Tenekeci
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
varsın yarı yolda uyuya kalsın
bize gönderilen bahar.
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Mırıldanmalar

içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
varsın yarı yolda uyuya kalsın
bize gönderilen bahar.

içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
varsın gölgemiz olsun hüzün
dilediği gibiuzatsın canevimize ayaklarını
varsın annemiz olsun tütün
hayat daha sert vursun yumruklarını.

içimden dedim ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi
nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren
kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
nedir yalnız bize yakışan bu serüven.

bu serüven ki
bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
ve terketti bizi huzur denen sevgili
kalakaldık, şaşkınlığın avuçllarında
billur bir kuş gibi.

içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu...​

İbrahim Tenekeci
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Giderken Söylenmiştir

I


bakın ne diyorum, dünya
sekerek yürüyor, gözümden düştü ya

seviyorum aklımın almadığı şeyleri
titriyorum emin olduğum zaman
evlerin ev halkının ve devletlerin
gidiyorum bıraktığı boşluktan

nefes alıp emek veren, insan görünce kaçan
gereksiz harcamalar gibi herkesin
canını sıkan ve sonra bakan
gidiyorum, bu kesin.

II

toprağım ben, dünyanın kök saldığı
ancak uyurken Rabbime nazım geçer

dünyayı, o görkemli hastayı
belki bir rüzgar eser beni görmeye
diyerek bekledim ve düşündüm ki
gözlerim kalacak benden geriye

suyu görünce susan bir anneyle bir baba
gibi yaşadım bir kabuğun altında,
dedim bir şey gösterin isim koyacak
bir şey gösterin, şaşırsın bana

III

bu kadar mezarın arasında ne büyür
ey ölüm, gel otur şuraya ve düşün

sözcük yapımında kullanılan
bir şeydir senin gülüşün
herkes güzeldir sustuğu kadar
sen de güzelsin, bu mümkün

ne kaldı geriye aslına uygun olan,
tutumlu güneş, girişken gün
gibi sen kaldın, eli ekmek tutan
bir bahçe kadar düzgün

İbrahim TENEKECİ
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Kırgın

Mutsuzluk, o durgun su
Boş ev, bir sürü komşu...

Ah bu suratsız günler,
Yaşarsın göz ucuyla.

Terstir, bütün vakitler:
Şimdi olmaz, sonra...

Tadın yok, yoksullar gibi.
Elin kalkmaz, varlığa.

Akşam örtüyor seni
Büyük bir olgunlukla...

Bir ölüm kalmış, özü sözü bir.
Buna kırılmak denir...

İbrahim Tenekeci
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Peltek Vaiz

peltek vaiz hani senin cema'atin
bak öteki bülbül gibi şakıyor
hele hutbede duruyor saatin
iteklesen bir saniye gitmiyor

gizlesen de dilindeki kanburu
çıkmak için bir yolunu buluyor
s yılan z kuyu evet kanguru
gibi harfler ah nasıl da zıplıyor

İbrahim Tenekeci
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Özet Görüntüler

herkesin uzağında, o ışıksız evlerde
kapı altından giren soğuk gibisin,
birden bire basar gibi boşluğa
kar üstünde yürümek zordur, bilirsin

çünkü onun altında sevgili yatar
gecikmiş özürler, silinmiş patikalar.
dibe vuran şeylerin anlaşılmaz görkemi
annesiz girilmeyen yerlerin cazibesi,

herkesin korunduğu bu limonlukta
ey ölüm, ey yoksulların neşesi
ahşap bir dünyanın herhangi bir köşesinde
kim direnebilir bir bandonun ritmine.

bir incirkuşunun olanca titizliği
merhamete dönüşüyor her şeyi bağışlayan
kadınları düşünün geçimsiz kocaları
ne kalır geriye bir okul çıkışından

merakımı bağışlayan tertemiz bir türkü mü
yaz gibi şımartan, her öptüğünü.
eski fotoğrafların arka bahçelerinde
bir kamyon yanaşıyor bir çığlığın içine

umrumda değil artık tahlil sonuçları
tarlalar, bozkırlar, briket harmanları...​

İbrahim Tenekeci
 

Ümmî Ebiha

KuzeyiN Kızı
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
1,125
Tepkime puanı
276
Puanları
0
3725566217_c9dac1f924.jpg


efendim'e vermek için
yirmi yedimden gün aldım
yirmi yetimden gül.
 
Üst