İlahiyatlarda müfredat öğrencisi olarak yetişenlerin çoğunluğu adam gibi bir İslami duruş sergilemek için değil ekmek parasını kazanırken tereddüt pompalamak üzere eğitilir. Bilgiyi elde eden ama elde ettiği bilgiyle ne edeceğini bilemeyen öğrencilerle doluydu İlahiyat fakülteleri. Son yıllarda çıkan DKAB öğretmenliği bölümü de daha içler acısı bir müfredata sahiptir. Garipler zaten istemeye istemeye son tercihlerle mecburen gelmişler İlahiyata ve hayat onlar için ızdırap. Müfredatta da dört başı mamur bir İslam olmayınca kalbi tereddütlü ve din adına ne varsa hepsinden şüphe eden öğrenciler yetişiyor. Namaz kılmayanların yanında zararlı alışkanlığı olan bile vardı netekim.
Onların yetiştirdiği çocuklar onlardan daha inançlı
Medresedekilerin ufku açıksa bana göre bir adım öndeler. Fakat ayetten veya hadisten hüküm çıkarma çok iddialı bir cümle olur @
Hakperest
Benim kanaatim de fıkıh mahsulü olanların uygulanması daha önce gelir. Sadece bir mızraklı ilmihaliyle bile bu milleti Müslümanca yaşatmak mümkündür. Bu günlerde sorunumuz istinbat veya ictihad sorunu değil kendi kimliğimizle yaşamaya pek özen göstermeyişimiz yani dinin onurunu temsil noktasında zaaflarımız olmasıdır. Ne içtihadın ne de istinbatın iktidar değilsen anlamı olmamaktadır. Önce benliğinde İslamı iktidar yapamayanların sosyal hayatta yapması da mümkün olmuyor...
Genel bir tespitin de altını çizelim. Ülkemizde Zahidul Kevseri ,Mustafa Sabri Efendi ve en son Elmalılı Hamdi yazır çizgisinden gelen sahih bir ehli sünnet damar var ki bu gün medreslerden bazıları bu çizgiye taliptir. Eğer ufukları kapalı değilse benim için değerlidir.