Hatemu'l-evliyâ kim ?

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
--En baştan söyliyeyim : Peygamberimiz sav'in oruçlu olduğu halde Hz.Aişeyi öptüğüne dair hem sahih hem zayıf rivayetler gelmiştir.Demekki böyle bir olay vaki olmuştur.

Şimdi gelelim : Ebu Davuda

İbnül Arabi , Ebu Davuddan -sahih değildir- dediğinin kendisine ulaştığını ifade eder.Kaldı ki , İbnül Arabi Malikidir.Ve gerek Ebu Davudun ve gerekse diğer Alimlerin Arapça kaynaklarına vakıftır.

Zaten rivayetin senedindeki ravilerine baktığımız zaman biz de görüyoruz ki , bazı ravilerde zayıflık bulunmaktadır.

Bu baştan itibaren senin iddianı çürütecek nitelikte zaten :)

--

Gelelim Buhariye ,

İlk verdiğin rivayetteki Muanaka Arapçada : Sevişme değil , Boyun boyuna sarılmaktır.Yanlış tercümelerin nelere sebep olduğunu anlatmaya gerek yok.

İkinci verdiğin rivayeti ise Buharide hiç görmedim.Buharinin Matbu tam eserindeki bab numarasıyla verirsen bakabilirim.Bu rivayeti Beyhakî nakletmiş. Onun naklettiği rivayet bu tarikle zayıf olarak belirtilmiş.

Konumuzla ilgili olarak Buhârî ve Müslim´in Aişe´den rivayetleri şöyledir: Peygamber (s.a.v.), oruçlu iken hanımını öperdi! Çünkü O, şehvetine hâkimdi. Fakat sizden her hangi biriniz O´nun nefsine hâkim olduğu gibi, hâkim olabilir mi?"

İmam Suyutinin dediği gibi burdan şunu anlıyoruz : Bu Resulullah sav'e caizdir. Fakat başkalarına caiz değildir.(Çünkü Resulullah sav , nefsine en hakim olan idi.Bizden birisi onun gibi nefsimize hakim olabilir miyiz? Hayır)

--

Kısaca Peygamberimiz sav ,'in birtakım özellikleri vardır.Mesela Onun 4'ten fazla evlenmesi gibi hususlar ona ait özel hususlardır.Fakat Peygamberimiz dışındaki kişiler'e 4'ten fazla kişiyle evlenme ruhsatı verilmemiştir.
Ohh suyundan da koy kurtubi kardeş.
İbnül Arabi demiş miş, Ebu Davud 500 bin hadisten en sağlamlarını aldım diyecek, onlar 500 de bir orana sahip, kılı kırk yarıp seçtiği hadise de sen ahmet zayıftır dedi, mehmet şaz dedi, hüseyin ahaddır dedi böyle kılıflar bulacaksın, bir de hem sahihleri aldım dediği eserine, aldım ama bu hadis zayıf takmayın siz dediğini nakledeceksin, oldu [emoji13]

Peygamber oruçlu iken ne yapıyorsa senin de ümmeti olarak yapabilmen gerekir, hani tüm ibadetleri ondan öğreniyordun.

Eş davası nas ile sabit bir husustur o ayrı bir ruhsat, peygamber demiş mi ki ben oruçlu iken böyle yapıyorum ama siz yapmayın, siz onun şehvetine hakim olabilecekmisin miş, hani peygamberin örnekliği, ibadeti öğretici vasfı nerede kaldı o zaman.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Kafanı kuma gömme de cevap ver.
Niye sen Allah'ın özel kulu musun?
Biz sana sorunca toz ol, sen istediğin zaman istediğini soracaksın, beğenmiceksin başka bir şey, o olmadı, başka bir şey.
Herşeyin cevabı verildi sana hele bu konuların, Allah'ın ayetlerini kulların sözlerine tercih ediyorsunuz açıkca görüldü bunlar.
İnkara ne hacet, zaten önce dinde sözü huccet oranlarımız, sonra ayet hadis diyorsunuz ne konuşalım bu konularda seninle. Sifil hocanız bunu ders haline bile getirmiş ayet de getirseler ehli sünnete doğrulatmadan inanmayın demiyor mu, eee ne kaldı geri.

Git kendi kendine debelen, sen benim sorduğum soruya ancak mezarda görürsün diye cevap verebiliyosun, münazara yeterliliğin bu kadar.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Ohh suyundan da koy kurtubi kardeş.
İbnül Arabi demiş miş, Ebu Davud 500 bin hadisten en sağlamlarını aldım diyecek, onlar 500 de bir orana sahip, kılı kırk yarıp seçtiği hadise de sen ahmet zayıftır dedi, mehmet şaz dedi, hüseyin ahaddır dedi böyle kılıflar bulacaksın, bir de hem sahihleri aldım dediği eserine, aldım ama bu hadis zayıf takmayın siz dediğini nakledeceksin, oldu [emoji13]

Peygamber oruçlu iken ne yapıyorsa senin de ümmeti olarak yapabilmen gerekir, hani tüm ibadetleri ondan öğreniyordun.

Eş davası nas ile sabit bir husustur o ayrı bir ruhsat, peygamber demiş mi ki ben oruçlu iken böyle yapıyorum ama siz yapmayın, siz onun şehvetine hakim olabilecekmisin miş, hani peygamberin örnekliği, ibadeti öğretici vasfı nerede kaldı o zaman.


:) Sizin bunları bildiğinizi zannederdimYanılmışım. O zaman şöyle konuşayım.

Zayıf hadis ,uydurma hadis anlamına gelmez.Hadis Usulu açısından bunun birçok izahları vardır.Zayıflık ne derece zayıftır? Raviler arasında ezberi kuvvetli olmayan mı var yoksa hadis uyduran kişiler mi var? Bu gibi çeşitli kriterlere bakılıp -Zayıf- hadisin dereceleri belirlenmiştir.

Ebû Dâvud her konuda en kuvvetli olan hadisleri zikretmiştir. Hadislerin muhtelif rivâyetlerini de vermiştir. Hadis âlimlerinin ittifakla terk ettiği hadisleri eserine almamakla beraber; fıkıh âlimlerinin delil olarak kullandığı bazı zayıf hadisleri alırken kusurlarını göstermiş, sahih olarak bildiği hadisler için ise herhangi bir açıklama yapmamıştır.

Peygamber'imize has bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin bir kısmı ümmetine haramdır. Dörtten fazla evli olmakta Peygamber'imize ait hususi hükümlerdendir. Bu sebeple bir başkası bu noktadan Peygamber'imizi örnek alamaz.Bu nastır evet.

Öpme mevzusunu da Hz.Aişe söylemiştir.Dolayısıyla İthamların bana değildir.Oruçlu iken bir kimsenin hanımını öpmesi -nefsine güvenmeyen- için mekruh sayılmıştır.

Öpme işi , dediğim gibidir.Oruçlu iken Hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak... Bu durumda meni gelmedikçe oruç bozulmaz.Nefsine güvenemeyen kimsenin hanımını öpüp okşaması da mekruhtur. Zira meni gelerek orucun bozulma ihtimali vardır.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul


:) Sizin bunları bildiğinizi zannederdimYanılmışım. O zaman şöyle konuşayım.

Zayıf hadis ,uydurma hadis anlamına gelmez.Hadis Usulu açısından bunun birçok izahları vardır.Zayıflık ne derece zayıftır? Raviler arasında ezberi kuvvetli olmayan mı var yoksa hadis uyduran kişiler mi var? Bu gibi çeşitli kriterlere bakılıp -Zayıf- hadisin dereceleri belirlenmiştir.

Ebû Dâvud her konuda en kuvvetli olan hadisleri zikretmiştir. Hadislerin muhtelif rivâyetlerini de vermiştir. Hadis âlimlerinin ittifakla terk ettiği hadisleri eserine almamakla beraber; fıkıh âlimlerinin delil olarak kullandığı bazı zayıf hadisleri alırken kusurlarını göstermiş, sahih olarak bildiği hadisler için ise herhangi bir açıklama yapmamıştır.

Peygamber'imize has bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin bir kısmı ümmetine haramdır. Dörtten fazla evli olmakta Peygamber'imize ait hususi hükümlerdendir. Bu sebeple bir başkası bu noktadan Peygamber'imizi örnek alamaz.Bunu Hz.Aişe söylemiştir.Dolayısıyla İthamların bana değildir.

Öpme işi , dediğim gibidir.Hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak... Bu durumda meni gelmedikçe oruç bozulmaz.Nefsine güvenemeyen kimsenin hanımını öpüp okşaması da mekruhtur. Zira meni gelerek orucun bozulma ihtimali vardır.
O zaman peygamber mekruh işlemiş diyebilir miyiz?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Niye sen Allah'ın özel kulu musun?
Biz sana sorunca toz ol, sen istediğin zaman istediğini soracaksın, beğenmiceksin başka bir şey, o olmadı, başka bir şey.
Herşeyin cevabı verildi sana hele bu konuların, Allah'ın ayetlerini kulların sözlerine tercih ediyorsunuz açıkca gördü bunları.
İnkara ne hacet, zaten önce dinde sözü huccet oranlarımız, sonra ayet hadis diyorsunuz ne konuşalım bu konularda seninle.
Git kendi kendine debelen, sen benim sorduğum soruya ancak mezarda görürsün diye cevap verebiliyosun, münazara yeterliliğin bu kadar.

Aferim işte budur. Sıkıştığını farkedince böyle sızlanırsın işte. Bundan sonra karşıma her çıktığında bu olayı önüne getireceğim. Benden uzak durmak zorundasın artık.


bir İslam beldesinde kadılık yapıyorsun, huzuruna 4 şahit ile bekar bir kadın getirildi. Ne yapman lazım Kuran'a göre?


İşte bu soru senin bittiğinin göstergesidir.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
O zaman peygamber mekruh işlemiş diyebilir miyiz?

-Nefsine güvenmeyen için- kaydı koşulmuştur.Peygamberimizin nefsine güvenmemesi gibi bir durum var mıdır? Hz.Aişe bunu ifade etmiştir.İthamlarınız bana değildir.Söz onundur.

Ayrıca Müslümanlara 4 'ten fazla eş ile evlilik haramdır.

Peygamber sav haram mı işlemiş :)

Yahayy güldüm :) Çok komiksiniz.Allah iyiliğinizi versin.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Aferim işte budur. Sıkıştığını farkedince böyle sızlanırsın işte. Bundan sonra karşıma her çıktığında bu olayı önüne getireceğim. Benden uzak durmak zorundasın artık.


bir İslam beldesinde kadılık yapıyorsun, huzuruna 4 şahit ile bekar bir kadın getirildi. Ne yapman lazım Kuran'a göre?


İşte bu soru senin bittiğinin göstergesidir.
[emoji42] Balığı avlamak isteyen basit bir avcı olabilir, ama her balık bu avcı kadar ahmak olmayabilir.

Sen kendi kendini zeki mi addediyorsun böyle :)

Hergün en az 3-4 saat tefsir dinliyorum, tüm uydurulmuş foyalar fora. Hiç mütevazi olamayacağım, övünmek için değil tespit için söylüyorum,
meğerse ben sizin bir çok kallavi ulemadan daha feraset sahibi ve alim mişim, o kadar basit, ilkel bir düşünce yapısına hapsetmişler ki sizi, yazık ediyorsunuz elinizdeki güzelim vahye. Basitlik paçalarından akıyor, kitabı kısacık bir zaman dilimine hapsetmişler, kavramların içeriklerini saptırmışlar, tahrif etmişler, bağlamlarından koparmışlar, olayı getirip hamdedeceği rablere bağlamışlar, gırla gidiyor.

Gel benim dergaha Kur'an öğrencisi ol, rahat edersin, bak uydurmalarla uğraşınca nasıl peygamberi bile mekruh işleyen , sizin şeyhül ekberlerin çırağı yaparsınız.

Ben oruçlu iken eşimi öpüp dilini emen buna da ruhsat veren bir şeyh görmedim hiç.

Kurtubi bu peygambere özel demiş, o da ayrı bir kıvır babam kıvır mod on...

İbretle halinizi seyrediyoruz efem, Allah sonumuzu hayretsin.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
-Nefsine güvenmeyen için- kaydı koşulmuştur.Peygamberimizin nefsine güvenmemesi gibi bir durum var mıdır? Hz.Aişe bunu ifade etmiştir.İthamlarınız bana değildir.Söz onundur.

Ayrıca Müslümanlara 4 'ten fazla eş ile evlilik haramdır.

Peygamber sav haram mı işlemiş :)

Yahayy güldüm :) Çok komiksiniz.Allah iyiliğinizi versin.
[emoji60] asıl komedi senin yaptığın kardeş, en baş oruçlu iken cinsi içerikli diyaloglar ve fiiller mekruhtur dedin, şimdi nefsine hakim olma şartı var diyosun.

Ben de peygamber ibadetleri öğreten eğitici değil mi diyorum, nefsine hakim olma şartını sen ekledin şimdi, her dalgalanmada başka bir icad ekliyorsun.

Önce Ebu Davud sahih değil dedi dedin, bu mekruh dedin, sonra Buhariyi de görünce böyle bir nakil var demekki böyle bir olay var dedin, o zaman nefsine hakim olarak yapılırsa mekruh yoksa değil dedin. Tam tarhana çorbası [emoji13]

Nasıl ki evlatlığının boşandığı hanımı ile evlenip bunun mü'minler üzerinde örnekliği varsa bunun da vardır.
Gördünüz mü bir hadis bile kıvrandırmaya yetiyor Elinizdeki geleneksel fıkha göre sizi, 500 bin hadisten seçilmiş 500 de bir hadisin sahih olma gerçekliğini atlıyor, hadisler gayri metluv vahiy diyorsunuz, ya o almadıkları 495 bin hadiste sahih hüküm içeren hadisler varsa Dininiz eksik mi kaldı, Allah hadis toplayıcılarına mı emanet etti şeriatini yani. Demek ki eksik aldıkları hadis var ise adamlar din eksik kaldı.

Nasıl böyle kıvrım kıvrım kıvrılıyorsunuz ya hu.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
[emoji60] asıl komedi senin yaptığın kardeş, en baş oruçlu iken cinsi içerikli diyaloglar ve fiiller mekruhtur dedin, şimdi nefsine hakim olma şartı var diyosun.

Ben de peygamber ibadetleri öğreten eğitici değil mi diyorum, nefsine hakim olma şartını sen ekledin şimdi, her dalgalanmada başka bir icad ekliyorsun.

Önce Ebu Davud sahih değil dedi dedin, bu mekruh dedin, sonra Buhariyi de görünce böyle bir nakil var demekki böyle bir olay var dedin, o zaman nefsine hakim olarak yapılırsa mekruh yoksa değil dedin. Tam tarhana çorbası [emoji13]

Nasıl ki evlatlığının boşandığı hanımı ile evlenip bunun mü'minler üzerinde örnekliği varsa bunun da vardır.
Gördünüz mü bir hadis bile kıvrandırmaya yetiyor Elinizdeki geleneksel fıkha göre sizi, 500 bin hadisten seçilmiş 500 de bir hadisin sahih olma gerçekliğini atlıyor, hadisler gayri metluv vahiy diyorsunuz, ya o almadıkları 495 bin hadiste sahih hüküm içeren hadisler varsa Dininiz eksik mi kaldı, Allah hadis toplayıcılarına mı emanet etti şeriatini yani. Demek ki eksik aldıkları hadis var ise adamlar din eksik kaldı.

Nasıl böyle kıvrım kıvrım kıvrılıyorsunuz ya hu.

:)

1-Daha en başta sorduğunuzda - nefsine hakim olma- diye vermiştim.Okumadınız :) İlk komik tarafınız bu :)

2-Bu öpme olayının zaten olduğunu biliyordum.Siz bana -Ebu Davuddaki senedi- sordunuz cevap verdim.

3-Hadislerin -sened,siyak,konu- açıları zaten uydurmalardan ayıklanmıştır.

4-Tekrar söyliyeyim : Nefsine hakim olamayan için , oruçlu iken hanımın öpülmesi mekruhtur.Bunu başta da söylemiştim.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
:)

1-Daha en başta sorduğunuzda - nefsine hakim olma- diye vermiştim.Okumadınız :) İlk komik tarafınız bu :)

2-Bu öpme olayının zaten olduğunu biliyordum.Siz bana -Ebu Davuddaki senedi- sordunuz cevap verdim.

3-Hadislerin -sened,siyak,konu- açıları zaten uydurmalardan ayıklanmıştır.

4-Tekrar söyliyeyim : Nefsine hakim olamayan için , oruçlu iken hanımın öpülmesi mekruhtur.Bunu başta da söylemiştim.
Öpme değil oradaki olay, 'Sucks tongue' dilini emme fiili, Oruçlu iken güzel kardeşim, hemen yumşatıp yanak öpmeye çevirdin işi.

İşte geldiğin nokta budur,
500 hadisten sadece birini aldım diyen Ebu Davud bile nice tenkidlere ve eleştirilere maruzdur.

Hadis kitaplarına Allah'ın gayri metluv vahiyleri diye bakanların bu kadarını okuması bile kafi.

Anlayan için herşey ortada, hadislere nasıl bakılacağı bakılması gerektiği gün gibi ortada.

Selametle...
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Başlık Hatem-ül evliya kim?
Tartışılan ve yazılan yazılar konudan iyice sapmış....
Tekrar konuya dönmek maksadıyla şöyle bir giriş yapalım;

İsmail Hakkı Bursevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kitâbu'n-Netîce" adlı eserinde Hatemü'l-evliyâ olan zâtın kitaplarının Hazret-i Kur'an'la dolu olacağını, bu ilmin has bir ilim olduğunu iki asır öncesinden haber vermekte, o devirde yaşayacak bütün ehl-i imanı bu zâta tâbi olup kurtulmaya teşvik etmektedir:
"Ve bu bir kitabdır ki, kütüb-ü ilâhiyye umumen bunda mündericdir. (İlâhî kitaplar bunun içinde dercedilmiştir.)" (Cilt: 1, sh: 436)

Külliyatın sayısı 38 cilt, sayfa sayısı 27.000'i geçmiştir. Kuran-ı Kerim'deki bütün ayetler bu kitapların içine dercedilmiştir.

Bu Türkçe Külliyat....



Bu da yabancı yayınlardan bazıları..
















 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Öpme değil oradaki olay, 'Sucks tongue' dilini emme fiili, Oruçlu iken güzel kardeşim, hemen yumşatıp yanak öpmeye çevirdin işi.

İşte geldiğin nokta budur,
500 hadisten sadece birini aldım diyen Ebu Davud bile nice tenkidlere ve eleştirilere maruzdur.

Hadis kitaplarına Allah'ın gayri metluv vahiyleri diye bakanların bu kadarını okuması bile kafi.

Anlayan için herşey ortada, hadislere nasıl bakılacağı bakılması gerektiği gün gibi ortada.

Selametle...

Ordaki olay , öpmedir :) Emme diye verdiğin rivayeti Beyhaki ve Ebu Davud zayıf tarikle nakletmiştir.

Ebu Davud tenkitlere maruz kalmamıştır :) Bu da ikinci komikliğin :) Ebu Davud bizzat kendisi belirtiyor zaten...Rivayetin o şekliyle zayıf geldiğini ...:)

Evet anlayan ortada . İtidal ve düzgün bir hal ile senedini inceleyerek sahihi uydurmadan ayrıştırarak hadislere yaklaşmak mı? Yoksa tümünü inkar etmek mi? :)
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,935
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
hatemu'l evliya benim var mı itirazı olan!!
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Ordaki olay , öpmedir :) Emme diye verdiğin rivayeti Beyhaki ve Ebu Davud zayıf tarikle nakletmiştir.

Ebu Davud tenkitlere maruz kalmamıştır :) Bu da ikinci komikliğin :) Ebu Davud bizzat kendisi belirtiyor zaten...Rivayetin o şekliyle zayıf geldiğini ...:)

Evet anlayan ortada . İtidal ve düzgün bir hal ile senedini inceleyerek sahihi uydurmadan ayrıştırarak hadislere yaklaşmak mı? Yoksa tümünü inkar etmek mi? :)
Şu inkar kavramını literatürden sil bir kere, mesele hadislerin dinde konumlandırılması üzeredir. Sahih senetli dedikleri üzerinden fıkıh oluşturanların açmazları gün gibi ortada dünya kadar ihtilaf var. Dün gece İmam-ı Azam hakkındaki nakilleri gördün Hayvan diyen de olmuş, doğan en şerir varlık diyen de, kafir diyen de her şey denmiş. Ahmed Bin Hanbelin ehli sünnet ile taban tabana zıt görüşleri varken ehli sünnetin bir kolu gibi iki yüzlülükle gösterilmeye devam etmektedir.

Aramızda hadise bakış ve konumlandırma farkı var, bu inkar meselesi değildir.

Sen bana inkarcı diyorsan tekrar söylüyorum en büyük inkarcı, İmamı Azam, Ebu Davud, Buhari gibi 500 hadisten birini sahih görenler olması gerek, İmamı Azamı zaten hadiste yok saymışlar.

Aklı başında insanlar için her şey çok açık, yok sen her ne olursa olsun bulunduğum yol en doğrusu, babamın beni soktuğu din en güzeli, önüme koyuylanı ispattır tek gayem diyorsan yapacağın yukardaki gibidir.

Ehli kitap koskoca tevratı eski ahiti yazılı metni tahrif etti, Hristiyanlar hakeza yeni ahiti incili elleriyle çok kısa bir sürede içinde tahrif ettiler.

Kıyamet ümmeti olduğumuz için Allah'ü teâlâ ibret almak isteyen akıl sahipleri için Kur'anı koruyor, ama hiçbir korumaya tabi olmadığı gibi dinin oluşup bitmesinden yüzyıllar sonra derlenen beşeri kaynakların, üzerinden kaç iktidar, kaç akaid ekolü geçen bu kaynakların tahrif bize ulaştığını iddia edebiliyorsunuz. İnsan varlığına ters bu, akışa ters.

Resulullah as "Ehli kitap hangi hataya düştü ise, hangi yılan deliğine girdi ise siz de gireceksiniz buyurdu"

Aynıyla vakidir, habibullah diye İsa Asdan bile daha anlamsız yerlere yerleştirdiler Resulullah'ı, elleriyle yazıp durduklarını işte bu Allah'ın Kur'anı bunlar ds şu şu yüce zatların derlemeleri ama bunlarda Allah'tan vahiy yoluyla alınmıştır diye Allah'ın sözüne ortak, alternatif üretildi... Ruhbanlık icadında hristiyanları solladık geçtik. Kur'anı tamamen elinin arkasına itip merasim kitabı yaptı, herkes kendi fırkasının elindeki ile böbürlenerek hakka en yakın olduğunu iddia ediyor. Fırkalaşma ve hizipçilil diz boyu...

Hangi yaptıklarını yapmadı ki bu ümmet.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Şu inkar kavramını literatürden sil bir kere, mesele hadislerin dinde konumlandırılması üzeredir. Sahih senetli dedikleri üzerinden fıkıh oluşturanların açmazları gün gibi ortada dünya kadar ihtilaf var. Dün gece İmam-ı Azam hakkındaki nakilleri gördün Hayvan diyen de olmuş, doğan en şerir varlık diyen de, kafir diyen de her şey denmiş. Ahmed Bin Hanbelin ehli sünnet ile taban tabana zıt görüşleri varken ehli sünnetin bir kolu gibi iki yüzlülükle gösterilmeye devam etmektedir.

Aramızda hadise bakış ve konumlandırma farkı var, bu inkar meselesi değildir.

Sen bana inkarcı diyorsan tekrar söylüyorum en büyük inkarcı, İmamı Azam, Ebu Davud, Buhari gibi 500 hadisten birini sahih görenler olması gerek, İmamı Azamı zaten hadiste yok saymışlar.

Aklı başında insanlar için her şey çok açık, yok sen her ne olursa olsun bulunduğum yol en doğrusu, babamın beni soktuğu din en güzeli, önüme koyuylanı ispattır tek gayem diyorsan yapacağın yukardaki gibidir.

Ehli kitap koskoca tevratı eski ahiti yazılı metni tahrif etti, Hristiyanlar hakeza yeni ahiti incili elleriyle çok kısa bir sürede içinde tahrif ettiler.

Kıyamet ümmeti olduğumuz için Allah'ü teâlâ ibret almak isteyen akıl sahipleri için Kur'anı koruyor, ama hiçbir korumaya tabi olmadığı gibi dinin oluşup bitmesinden yüzyıllar sonra derlenen beşeri kaynakların, üzerinden kaç iktidar, kaç akaid ekolü geçen bu kaynakların tahrif bize ulaştığını iddia edebiliyorsunuz. İnsan varlığına ters bu, akışa ters.

Resulullah as "Ehli kitap hangi hataya düştü ise, hangi yılan deliğine girdi ise siz de gireceksiniz buyurdu"

Aynıyla vakidir, habibullah diye İsa Asdan bile daha anlamsız yerlere yerleştirdiler Resulullah'ı, elleriyle yazıp durduklarını işte bu Allah'ın Kur'anı bunlar ds şu şu yüce zatların derlemeleri ama bunlarda Allah'tan vahiy yoluyla alınmıştır diye Allah'ın sözüne ortak, alternatif üretildi... Ruhbanlık icadında hristiyanları solladık geçtik. Kur'anı tamamen elinin arkasına itip merasim kitabı yaptı, herkes kendi fırkasının elindeki ile böbürlenerek hakka en yakın olduğunu iddia ediyor. Fırkalaşma ve hizipçilil diz boyu...

Hangi yaptıklarını yapmadı ki bu ümmet.

1-İmamı Azam için onu dememişlerdir.Senedleri ğayri sahihtir.Dolayısıyla Senedlerini araştırmadan kopyalayıp yapıştırmışsın.Bende senin yapıştırdığın yazıyı sitelerde gördüm.Ama araştırdım.Demekki sen , Ebu Hanife aleyhine sözler olunca körü körüne o rivayete inanıyorsun , ama sahih bir hadis görünce :) yok bu olmaz bu şöyle bu böyle demeye getiriyorsun :) Gülünç bir durum hakikaten :)

2-Vahiy kesilmiştir.Kimse vahiy alıyorum diyemez.Rüya,İlham,Keramet : ölçü değildir.Ölçü Kuran,Sünnet ve İcmadır.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
HATEM-İ VELİ
Arap soyundandır.
Arapçayı iyi konuşamaz,
Türk'e gönderilecek,


*
Muhyiddîn İbnü’l-Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri “Fütûhâtü’l-Mekkiyye”'de buyururlar ki: “Velâyet-i Muhammediyye bu Arap soyundan bir kişidedir ki, o bu milletin en asillerinden bir zâttır.” (“Fütûhâtü’l-Mekkiyye”, s. 214, trc. S. Alpay)


*
Hakîm et-Tirmizî -kuddise sırruh- Hazretleri’ “Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Hâtemü’n-nübüvve’ye hak kazandığı gibi, Hâtemü’l-evliyâ’ olmaya kim hak kazanmıştır?” sorusuna şu cevabı vermiştir: “Buna hak kazanan, ceddine (Muhammed Aleyhiselâm’a) çok benzeyen bir kimsedir. O Arapça’yı pek iyi konuşamaz, fakat ahlâkı hususunda da ondan farklı olmaz.” (“Kitâbu’l-Cevâbü’l-Müstakîm ammâ Se’ele anhu et-Tirmizî el-Hakîm”, Beyazıt Devlet ktp. Genel, nr.: 3750, vr. 242b)


* Hâtemü'l-Evliyâ'nın, Halkın Fesada Düştüğü Bir Devirde Türk'e Gönderilmesi: Yaklaşık on bir asır önce kaleme aldığı "Hatmü'l-Evliyâ" adlı eserinde, kırkların tümünün zuhurundan sonra "Hâtemü'l-evliyâ" olan zâtın kâim olacağını haber veren
Hakîm et-Tirmizî -kuddise sırruh- Hazretleri (v. 932), yaşadığı mânevî tecellîleri anlattığı "Büdüvv-ü Şe'n" adlı risâlesinde belirttiğine göre, kırkların zuhûrundan sonra kâim olacak olan bu zâtın, halkın fesada düştüğü bir zamanda Türk'e gönderileceğini keşfetmişti. onun "hepsi dünya ehlinden olan bu kırklar"ı mânevî bir toplantıya çağırdığını bildirmişti. Toplantı emri yalnız kırklar'a gelmiş, ancak bu zâtı, yanındaki bazı velîlerle birlikte Hazret de merâk edip görmeyi istemişti. Öyle ki; "Emrolunan kişiyi ben hangi şeyle tanıyacak ve (onunla) ne zaman tanışacağım?" diyerek, bu arzusunu açıkça da dile getirmekteydi. Bunun üzerine Hazret'e: "Kırkların henüz tamamı mevcud değilken; emrolunan kişinin bunların üzerine, Türk'e geleceği haber" verildi. Nitekim Hazret, bu haberi aldıktan kısa bir süre sonra; halkı içinde bulundukları çalkantı ve karışıklıktan kurtaran bir de ordu bulunduğunu müşâhade ederek; "Halkın, maiyyeti Türk olan bir orduya mürâcaat ettiklerini gördüm, Türk onlara yoldaşlık ediyordu." diyor ve ardından "Kendilerini korkuttuğunu görmüş olduğum şeyden onlar sayesinde tesellî buluyorlardı." buyurarak, halkın içine düştükleri fesaddan bu ordu sayesinde kurtulduklarına işaret ediyordu. Çünkü bu zât "Türk'e geleceği" sırada, henüz "kırklar tamamına ermeden bu halk fesâda düşmüş"tü. (Hakîm et-Tirmizî, "Risâle-i Büdüvv-i Şe'n", İsmâil Sâib, nr.: 1571, vr. 215b-216a-217a)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
“Buna hak kazanan, ceddine (Muhammed Aleyhiselâm’a) çok benzeyen bir kimsedir. O Arapça’yı pek iyi konuşamaz, fakat ahlâkı hususunda da ondan farklı olmaz.” (“Kitâbu’l-Cevâbü’l-Müstakîm ammâ Se’ele anhu et-Tirmizî el-Hakîm”, Beyazıt Devlet ktp. Genel, nr.: 3750, vr. 242b)



Yaw olum senin öngüt Arapçayı hiç konuşamıyor. Yani this is a pencil bile diyecek kadar arapça bilmiyor, ne iyi konuşamamasından bahsediyon.

Ayrıca adam Türkçeyi de pek konuşmuyor, eline kağıdı veriyorlar ordan okuyor.

Al öngütünü de ikile yahu.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Mevlânâ -kuddise sırruh- Hazretleri HATEM-İ VELİ'yi Bizzat İsimle Zikrediyor

"Dağ gibi akıllar bile vehim denizine ve hayal girdabına gark olup batmıştır. Bu kötülük tufanı, dağları bile aşarken Nuh'un gemisine binenlerden başka kim aman bulur, kurtulur? Yakîn yolunu kesen bu hayal yüzünden din ehli (müslümanlar), tam yetmiş iki fırka oldu. Yalnız yakîn eri, vehim ve hayalden kurtulur. Kaşının kılını hilâl (yeni ay) sanmaz. Fakat bir kimseye
Ömer'in nuru (ışığı) dayanak olmadıkça, yolunu kaşının eğri kılı keser. Yüz binlerce büyük ve dehşetli gemi, vehim denizinde paramparça olmuştur." (Mesnevî, c. 5 s. 156 - 2655. beyit)

Bu zaman öyle bir zaman ki, ümmet 73 fırkaya ayrılmış!!!
Herkes kendisini doğru zannediyor!!! Fakat Mevlânâ Celaleddin-i Rûmi -kuddise sırruh- Hazretleri Mesnevî'nin beşinci cildinde akıllardaki vehimleri izale ediyor...
Herkes kaşındaki tüyü ay zannedecek, kendisini öyle görecek. Ama o öyle değil, kılı kırk yarar. İsim ile zikrediyor. Cenâb-ı Hakk'a şükürler olsun, ezelden seçmiş, Mevlânâ -kuddise sırruh- Hazretleri ismini ve yolunu tarif ediyor. Ömer'in yolu öyle değil diyor....
 
Üst