Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Bedir esirlerinden okuma yazma bilenlerin azad edilmelerini, Müslüman çocuklarına okuma yazma öğretmelerine bağladı. Her birine on çocuk verdi; on çocuk tastam okuma yazmayı öğrendikten sonra azad edildiler.
Ayrıca Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in birçok padişahlara mektub yazıp göndermesi, hadisin tedvîn tarihinin başlangıcıdır. Bu takdirde Ebû Saîd-il-Hudrî'den gelen rivayette Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurmuş olduğu:
«Benden Kur'an'dan başkasını yazmayın. Kim Benden Kur'an'dan başkasını yazdıysa, onu mahvetsin = silsin.»
«Allah'ın Kitabını sade, net olarak yazın yahud saflaştırın.» [1] emri şerîfi, Kur'an'ın ayetlerinin yazılmasından öncedir.
Aslında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hayatta iken ashabına Kur'an'ı baştan sonuna kadar yazdırmıştı. Hadisleri de ayrı olarak yazdırdı ve yazılmasını emretti. Her ikisinin de hıfz = ezberlenip yazıyla zabdedilmesini emretti.
Ashabdan bir kısmı hadisleri ezberlediler, bir kısmı da hem ezberler hem yazdılar.
Ebû Hureyre'den gelen bir rivayette, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem Mekke'nin fethinde insanlara hutbe okudu. Yemenli Ebû Şâh adlı bir zat ayağa kalktı: "Ya Rasûlallah! Bana yazınız." diye istirhamda bulundu. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de "Ebû Şâh'a yazınız." diye emr buyurdu.[2]
Câmiu Beyân-il-İlim adlı eserde İbnu Abdilberr şöyle rivayet eder:
Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahu anh diyor ki: Koruma ve ezberlenmesini dilediğim için Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, her şeyi yazardım. Kureyş: "Sen, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den işittiğin her şeyi yazıyorsun. Halbuki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de bir beşerdir; gazab, rıza = sükûnet halinde konuşur." dediler. Bu sebebden ben de yazmaktan tutundum. Bilahare Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e bunu anlattım; bana: «Yaz. Nefsim kudretiyle yaşayan Allah'a andolsun; Benden = ağzımdan haktan başkası çıkmaz.»[3] buyurdu.
Buhârî'nin tahric etmiş olduğu Ali radıyallahu anhu'nun sayfası; Sahîh-i Müslim, Neseî ve İmam Ahmed'in tahric ettikleri Amr bin Âs'ın sayfası ki Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ona "Es-Sâdıka" diye ad vermiştir; Câbir radıyallahu anh'ın sayfası ki bunlar sünnetin tedvîni için başlangıcın delilidir. Bu hususu araştırmak isteyenler Câmiu Beyân-il-İlim, El-Feth-ur-Rabbânî, Nevâdîr-ul-Usûl fi Sünnet-ir-Rasûl, Sahîh-i Müslim; Kitâb-ul-ilim, Esed-ul-Ğabe ve Tabakât-u İbni Sa’d gibi eserlere baksın. Özellikle Câmiu Beyân-il-İlim...
[1] Müslim h.n.3004, El-İhsân fî Takrîb-i Sahîh-i İbni Hibbân h.n.64, Sünen-i Dârimî c.1 s.126 h.n.456, Müsned-i İmam Ahmed c.3 s.12 h.n.11069, 11071, s.21 h.n.11142, s.39 h.n.11130, s.56 h.n.11522 "Allah'ın Kitabını sade, net olarak yazın yahud saflaştırın" eki İmam Ahmed'in c.3 s.12 h.n.11076'da bulunmaktadır.
Hâkîm'in tashîhine Zehebî muvafakat göstermektedir. El-Müstedrek ve zeylinde Telhîs c.1 s.126 h.n.437.. Binnetice hadis sahîhdir.
[2] Buhârî h.n.112 = 55,2270 = 6,6468 19, Müslim h.n.1355 = 447, El-İhsân fî Takrîb-i Sahîh-i İbni Hibbân h.n.3715
[3] Bu hadîsi İmam Ahmed Müsned'inde c.2 s.162 h.n.6507, s.192 h.n.6799, Dârimî Sünen'inde c.1 s.132 h.n.490'da tahric ettikleri gibi ayrıca Ebû Dâvud da h.n.3629'da tahric etmektedir.
Hâkim "Bu hadis sahîhdir." dedikten sonra "…" senediyle" Abdullah bin Amr'ın, "Ya Rasûlallah, ben, Senden işittiğim her şeyi yazayım mı? dedim; "Evet" buyurdu. "Gazab ve rıza halinde de mi?" dedim; "Evet. Hak ve gerçekten başkasının söylenmesi bana yakışmaz." mealindeki şahidini de tahric ederek diyor ki: "Amr bin Dinâr, Vehb bin Münebbih'ten, kardeşi Hemmâm'dan, Ebû Hureyre'den de buna benzer şahidi bulunmaktadır. Binaenaleyh bu hadîsin isnadı sahihdir ve hadisin yazılmasına da asıl bir delildir.” Hâkim el-Müstedrek ve zeylinde Telhîs c.1 s.106 h.n.359.. Bu hususta Feth-ul-Bârî c.1 s.185, Umdet-ul-Kârî c.1 s.572'ye de müracaat edilebilir.
Ayrıca Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in birçok padişahlara mektub yazıp göndermesi, hadisin tedvîn tarihinin başlangıcıdır. Bu takdirde Ebû Saîd-il-Hudrî'den gelen rivayette Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurmuş olduğu:
«Benden Kur'an'dan başkasını yazmayın. Kim Benden Kur'an'dan başkasını yazdıysa, onu mahvetsin = silsin.»
«Allah'ın Kitabını sade, net olarak yazın yahud saflaştırın.» [1] emri şerîfi, Kur'an'ın ayetlerinin yazılmasından öncedir.
Aslında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hayatta iken ashabına Kur'an'ı baştan sonuna kadar yazdırmıştı. Hadisleri de ayrı olarak yazdırdı ve yazılmasını emretti. Her ikisinin de hıfz = ezberlenip yazıyla zabdedilmesini emretti.
Ashabdan bir kısmı hadisleri ezberlediler, bir kısmı da hem ezberler hem yazdılar.
Ebû Hureyre'den gelen bir rivayette, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem Mekke'nin fethinde insanlara hutbe okudu. Yemenli Ebû Şâh adlı bir zat ayağa kalktı: "Ya Rasûlallah! Bana yazınız." diye istirhamda bulundu. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de "Ebû Şâh'a yazınız." diye emr buyurdu.[2]
Câmiu Beyân-il-İlim adlı eserde İbnu Abdilberr şöyle rivayet eder:
Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahu anh diyor ki: Koruma ve ezberlenmesini dilediğim için Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, her şeyi yazardım. Kureyş: "Sen, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den işittiğin her şeyi yazıyorsun. Halbuki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de bir beşerdir; gazab, rıza = sükûnet halinde konuşur." dediler. Bu sebebden ben de yazmaktan tutundum. Bilahare Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e bunu anlattım; bana: «Yaz. Nefsim kudretiyle yaşayan Allah'a andolsun; Benden = ağzımdan haktan başkası çıkmaz.»[3] buyurdu.
Buhârî'nin tahric etmiş olduğu Ali radıyallahu anhu'nun sayfası; Sahîh-i Müslim, Neseî ve İmam Ahmed'in tahric ettikleri Amr bin Âs'ın sayfası ki Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ona "Es-Sâdıka" diye ad vermiştir; Câbir radıyallahu anh'ın sayfası ki bunlar sünnetin tedvîni için başlangıcın delilidir. Bu hususu araştırmak isteyenler Câmiu Beyân-il-İlim, El-Feth-ur-Rabbânî, Nevâdîr-ul-Usûl fi Sünnet-ir-Rasûl, Sahîh-i Müslim; Kitâb-ul-ilim, Esed-ul-Ğabe ve Tabakât-u İbni Sa’d gibi eserlere baksın. Özellikle Câmiu Beyân-il-İlim...
[1] Müslim h.n.3004, El-İhsân fî Takrîb-i Sahîh-i İbni Hibbân h.n.64, Sünen-i Dârimî c.1 s.126 h.n.456, Müsned-i İmam Ahmed c.3 s.12 h.n.11069, 11071, s.21 h.n.11142, s.39 h.n.11130, s.56 h.n.11522 "Allah'ın Kitabını sade, net olarak yazın yahud saflaştırın" eki İmam Ahmed'in c.3 s.12 h.n.11076'da bulunmaktadır.
Hâkîm'in tashîhine Zehebî muvafakat göstermektedir. El-Müstedrek ve zeylinde Telhîs c.1 s.126 h.n.437.. Binnetice hadis sahîhdir.
[2] Buhârî h.n.112 = 55,2270 = 6,6468 19, Müslim h.n.1355 = 447, El-İhsân fî Takrîb-i Sahîh-i İbni Hibbân h.n.3715
[3] Bu hadîsi İmam Ahmed Müsned'inde c.2 s.162 h.n.6507, s.192 h.n.6799, Dârimî Sünen'inde c.1 s.132 h.n.490'da tahric ettikleri gibi ayrıca Ebû Dâvud da h.n.3629'da tahric etmektedir.
Hâkim "Bu hadis sahîhdir." dedikten sonra "…" senediyle" Abdullah bin Amr'ın, "Ya Rasûlallah, ben, Senden işittiğim her şeyi yazayım mı? dedim; "Evet" buyurdu. "Gazab ve rıza halinde de mi?" dedim; "Evet. Hak ve gerçekten başkasının söylenmesi bana yakışmaz." mealindeki şahidini de tahric ederek diyor ki: "Amr bin Dinâr, Vehb bin Münebbih'ten, kardeşi Hemmâm'dan, Ebû Hureyre'den de buna benzer şahidi bulunmaktadır. Binaenaleyh bu hadîsin isnadı sahihdir ve hadisin yazılmasına da asıl bir delildir.” Hâkim el-Müstedrek ve zeylinde Telhîs c.1 s.106 h.n.359.. Bu hususta Feth-ul-Bârî c.1 s.185, Umdet-ul-Kârî c.1 s.572'ye de müracaat edilebilir.