Fıkralar

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
296155_10151497295388248_896339295_n.jpg
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
reis'e gelsin

Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor..


'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?"

Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar"..
"Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar".
"Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar".

Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor:
"Barmen bana bir bira". Adam Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor:
"Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladun" diyor:
"Burası resepsiyon bar karşıda.."

:D
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Atatürk, Karadeniz gezisinde bir okulu ziyaret etmiş.

Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış.

O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
...
Etkili konuştuğunu düşünerek "Sorusu olan var mı?" demiş.

TEMEL; "Ben size 3 soru soracağım." demiş;

1-Osmanlı sultanını neden sınır dışı ettınız bu topraklarda onların hakkı yok mu ?

2-İstiklal mahkemelerınde neden 500,000 dın adamını astınız korkunuz neydi?


3-Neden gavurları örnek alıyourz bizim 600 yıllık kültürümüze ne oldu?

Tam bu sırada zil çalmış.

Atatürk "2.derste devam ederiz" deyip çıkmış.


Derse yeniden girince "nerede kalmıştık" diye sormuş.

Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış;

"Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız" deyince,
Ataürk "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.

DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :

"1-FATIH SULTAN MEHMETIN emanetı AYASOFYA'YIı neden müze yaptınız

2-Müslümalıgın merkezi halifeliği neden kaldırdınız da fener rum patrıkhanesı İstanbulda gorevıne devam edıyor

3-İngilizlerle anlaşma yapıp İslam dinini 30 yıl içinde TÜRK toplumunda atacagız dedınız mı ?

4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı?

5-TEMEL nerede?

:D
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
-Şoförün biri trafik sıkışık iken park yasağı olan yere direksiyonu kırar vedurur...
Polis; "Beyaz uno çek kardeşim park yasak!" gibilerinden bir anons yapar...
Şoför el kol hareketleri yardımıyla "Abi ekmek almaya geçiyom hemen çıkacam" der !.. Yarım saat kadar sonra elini kolunu sallaya sallaya çıkınca polisanonsu patlatır; "Beyaz uno, ekmek nerde lan?"

 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Olay Çankaya'da geçiyor... Ankara'da patates soğan satan, megafonlu bir kamyonet.
Polis anons yapıyor; "06 MN 1945 ilerleeeeeeeâ"

Kamyonetin megafonundan cevap geliyor; "Anlaşıldı tamaaam!.."
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Üç arkadaş tren istasyonuna gitmişler. İçlerinden biri gişeye yaklaşıp bilet almış ve trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş. - Bir saat on beş dakika... Arkadaşlarına dönmüş: - Daha çok var, hadi gidip şu karşıki kafede çay içelim... Oradan buradan derken lâf lâfı açmış... Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler. Koşarak dışarı fırlamışlar ama, nafile... Tren kaçmış..Sormuşlar: - Sonraki tren ne zaman? - Bir buçuk saat sonra... Yine dönmüşer kafeye. Yine çay, yine lâf ve derken yine düdük sesi... Koşmuşlar ama bu defa da treni kaçırmışlar. Bir saat sonra bir tren daha varmış. Dönmüşler kafeye... Ama bu kez uyanık duruyorlar. Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar ve koşmaya başlamışlar. İçlerinden ikisi; biri bir vagona, diğeri baska vagona zar zor yetişmiş... Üçüncü ise geride kalmış ve yetişememiş... Bir süre dövündükten sonra başlamış katıla katıla gülmeye. Durumu gören istasyon memuru dayanamayıp sormuş: - Hem treni kaçırdın hem gülüyorsun! - Ulan nası gülmeyeyim Onlar beni uğurlamaya gelmişti....
biggrin.png
biggrin.png
biggrin.png
biggrin.png
biggrin.png
biggrin.png
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Temel otobüs yolculuğu sırasında mola yerinde inerek tuvalete gitmiş. Tuvalete girdikten kısa süre sonra, yan tuvaletten bir ses gelmiş:
- Merhaba!

Temel bu sesi duyunca önce ne yapacağını şaşırmış, sonra gayri ihtiyari "Merhaba" demek zorunda kalmış.
Hemen ardından :
- Nasılsın? diye ses gelmiş.
Temel yine şaşırıp muhabbete devam etmiş.
- iyiyim teşekkür ederim siz nasilsinuz?
Yan tuvaletten cevap gelmiş :
- Ne yapıyorsun? Bu soruyu duyan Temel, soruyu soranın o an ne yaptığını tahmin edeceğini düşünerek konuyu dağıtmak için :
- Trabzon dan izmir’ e cideyrum demiş. Ya siz? Yan kabinden sinirli ses tonu ile cevap gelmiş :
- Aşkım şimdi telefonu kapatmak zorundayım. Yan tuvalette adamın biri var, sana sorduğum soruları cevaplıyor.
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Üç adam oturmuş konuşuyorlarmış.

Birincisi demiş ki,

- "Karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."

Diğerleri anlamamışlar.

- "Ne aldın?" diye sormuşlar.

- "Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu." diye cevap vermiş.

İkinci adam demiş ki,

- "Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede

0'dan 100'e çıkan bişey almıştım."

Hemen anlamışlar tabii ki:

- "Heey, yoksa Ferrari mi aldın?"

Adam gülümsemiş:

- "Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona çok yakıştı." demiş.

Bu sefer üçüncü adama sormuşlar:

- "Peki sen ne aldın karına?"

Adam demiş ki:

- "Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."

Adamlar şaşırmışlar:

- "Atıyosun!" demişler,

- "Öyle bir araba olmaz ki?!"

- "Araba aldığımı kim söyledi" demiş adam. Diğerleri:

- "Ne aldın peki?"

Ne almış aşağıda...


















































1184.jpg
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Efendim. Nasrettin Hoca pazarda zeytin satıyormuş...

İki üç sokak ileride oturan yarıbuçuk tanıdığı bir kadın gelmiş.

Kadın: -Zeytinin iyi mi?

Hoca: -Tadına bak.

Kadın: -Ben orucum.

Hoca: -Madem oruçlusun zeytini al git parasını sonra ver.

Hocanın birdenbire aklına düşmüş; Ramazanlık değilmiş çünkü...

Hoca: -Tuttuğun oruç ne orucu ki?

Kadın: -Üç sene önceden borcum vardı da onları tutuyorum.

Hoca tam zeytinleri veriyormuş vazgeçmiş...

Kadın: -Biraz önce al git dedin noldu da vazgeçtin Hoca?

Hoca: -Get anam get... Allah'a olan borcunu üç senede veriyorsan bizim borcu ne zaman getirirsin kim bilir...
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Yalan Fıkrası:

Padişahın biri: - "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!" demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;

1.Yalancı: - "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü."

Padişah:
- "Bunun neresi yalan?... Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!.."

2.Yalancı:
- "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.."

Padişah: - "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.

Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!.."

3.Yalancı: - "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!"

Padişah: - "Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir."

Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.

Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;

- "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!.."
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.

- Sizin köyün en akıllı adamı kim?
demiş. Köylülerde:

- Nasreddin hoca demiş.

Bunun üzerine keşiş köy meydanında hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, Nasreddin hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş, hocada dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş, keşiş elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş.

Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşiş de :

- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.

Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:

- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık eklersek daha iyi olur dedim.
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.

Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş. Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş.

Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış.

Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayın pederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.

Silah sesini duyan koca , karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam , bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan;

"BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER, BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ"
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
25,028
Tepkime puanı
1,505
Puanları
113
KUMKAPI'da bir balıkçı bağırıyor:

- "Canlı balık,canlı balık..."

Yaşlı bir teyze yaklaşıp soruyor:

- "Evladım balıklar taze mi?"


Balıkçı:


- "Canlı balık, canlı balık..."


Yaşlı Teyze:


- "Evladım balıklar taze mi?"


Balıkçı:


- "Teyze, canlı diyoruz ya işte!.."


Yaşlı Teyze:


- "A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?"
 
Üst