Fethullah Gülen Hareketi Ve Darbeler

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Yok ama adamlar haklı Cuntanın elinde paçavra haline dönüşmüş hükümete destek olmalıydı.
Hükümet acizlik içinde eli kolu bağlu dut yemiş gibi beklerken asker meydanda milletin canına ot tıkamaya devam etmeliydi.
Acziyet içinde ki siyaseten zavallı haline gelmiş grupları Gülen ne olursa olsun aferin siz iyi yoldasınız devam edin demeliydi.
Bence doğru olanı yaptı musibet anının daha fazla uzamasına engel oldu.
Süre uzasaydı 28 Şubat uzayacak daha fazla zarar görecektik.
Ama o günden bu güne çok şey değişti.
Gülen'de değişmiştir..hepimiz darbeler konusunda eskisine göre daha hassasız
Meşhur bir fıkra var
Adam boks maçında ringdedir

Rakibi bizim adamı sağlı sollu ufalar
raunt bitince antrenörü "aferin iyi gidiyorsun der yollar"
Derken ikinci rauntta adamın gözü balon olur artık yarı açık yarı kapalı kum torbasına dönmüştür
raunt yine biter antrenörü yine aynı "aferin iyi gidiyorsun adamı iyice hırpaladın.."
rantlar böyle devam ederken bizim zavallı sonunda antrenöre patlar
"iyi güzel ben adamı ufaladım da beni bu hale getiren kim" :O
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
eae

Yok ama adamlar haklı Cuntanın elinde paçavra haline dönüşmüş hükümete destek olmalıydı.
Hükümet acizlik içinde eli kolu bağlu dut yemiş gibi beklerken asker meydanda milletin canına ot tıkamaya devam etmeliydi.
Acziyet içinde ki siyaseten zavallı haline gelmiş grupları Gülen ne olursa olsun aferin siz iyi yoldasınız devam edin demeliydi.
Bence doğru olanı yaptı musibet anının daha fazla uzamasına engel oldu.
Süre uzasaydı 28 Şubat uzayacak daha fazla zarar görecektik.
Ama o günden bu güne çok şey değişti.
Gülen'de değişmiştir..hepimiz darbeler konusunda eskisine göre daha hassasız

İlginçtir!

Bu ağzı görünce forumdaki bir konu aklıma geldi.
Hükümetin terörist başı İmralı köpeği ile görüşme meselesi.
Adamlar resmen Türkiye'yi dış siyasette rezil eder hale getirdiler ve Hükümet yukarıdaki ağıza ses olduğu için 'amman ha' mantığı ile gidiyorlar.
Bedirler!, Uhudlar!, unutulmuş. Dinde aynı din değil galiba onlar için.

Yine aynı zihniyet (Gülen ve gülerken ağlayan zihniyet)!
Mavi Marmara Meselesi, Suriye Meselesi, İsrail Meselesi, Amerika Meselesi, Arap Baharı.!!!

'Amman Ha'

- Hangi asırda, hangi dönemde görülmüş ki İMAN zulümden korksun!!

- Zulümden korkan imanını kontrol etsin önce.


Rabbim'in bize klavuz diye indirdiğine Kur'an'a bakmak lazım arada. (ve hiç düşürmemek lazım elden, izmirde yolunu kaybetsende ona sormalısın neredeyim diye).
Firavunun zulmünden bahsediyor Rabbim ve Musadan.

İşte bu zihniyetlerdirki Asırlardır var olan dinin aynı din olduğunu unutuyor.
Rabbimin bizlere bildirdiği apaçık ayetlerinde;
Firavunların bitmeyeceği gibi yeryüzünde Musaları da bitirmeyeceğini işaret ettiğini göremiyor.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Cemaatçi olanlarla müslüman meseleleri konuşulmaz!

Evvela bunu iyi bilmek gerekir.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
hiç bir cemaat ve tarikat 28 şubatta dik duramamıştır.Ne fethullah gülen nede ismail ağa gurubu.Erbakan bile malesef yanlış siyaseti yapmayı seçmiş,yağ yakarak,pofpoflaylarak gönül alma ,pasif siyaset anlayışını benimsemişdir.28 şubat tokadıyla millet uyanmış ,askere gereken dersi vermiştir.
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
hiç bir cemaat ve tarikat 28 şubatta dik duramamıştır.Ne fethullah gülen nede ismail ağa gurubu.Erbakan bile malesef yanlış siyaseti yapmayı seçmiş,yağ yakarak,pofpoflaylarak gönül alma ,pasif siyaset anlayışını benimsemişdir.28 şubat tokadıyla millet uyanmış ,askere gereken dersi vermiştir.

Evet kısa ve öz.
Gülen 28 şubatta önleyici bir şey yapmadı diyenler iktidar olan ama muktedir olamayan dönemin Hükümeti 28 Şubatı önlemek için ne yaptı onu anlatsın hak vereceğim.


İlginçtir!

Bu ağzı görünce forumdaki bir konu aklıma geldi.
Hükümetin terörist başı İmralı köpeği ile görüşme meselesi.
Adamlar resmen Türkiye'yi dış siyasette rezil eder hale getirdiler ve Hükümet yukarıdaki ağıza ses olduğu için 'amman ha' mantığı ile gidiyorlar.
Bedirler!, Uhudlar!, unutulmuş. Dinde aynı din değil galiba onlar için.

Yine aynı zihniyet (Gülen ve gülerken ağlayan zihniyet)!
Mavi Marmara Meselesi, Suriye Meselesi, İsrail Meselesi, Amerika Meselesi, Arap Baharı.!!!

'Amman Ha'

- Hangi asırda, hangi dönemde görülmüş ki İMAN zulümden korksun!!

- Zulümden korkan imanını kontrol etsin önce.


Rabbim'in bize klavuz diye indirdiğine Kur'an'a bakmak lazım arada. (ve hiç düşürmemek lazım elden, izmirde yolunu kaybetsende ona sormalısın neredeyim diye).
Firavunun zulmünden bahsediyor Rabbim ve Musadan.

İşte bu zihniyetlerdirki Asırlardır var olan dinin aynı din olduğunu unutuyor.
Rabbimin bizlere bildirdiği apaçık ayetlerinde;
Firavunların bitmeyeceği gibi yeryüzünde Musaları da bitirmeyeceğini işaret ettiğini göremiyor.

Firavundan girmiş Musa'dan çıkmışsın sonuç :) demogoji..
İmralı meselesini ait olduğu yerde konuş
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Demogojiyi ve sömürüyü kimin yaptığı belli, haspam!

Ağlayan ve Gülen adam!

Filistine giden yardıma, İsrailden izin alınmalı diyen,

İslam dini söz konusu olduğunda 'amman ha' deyip diyalog çağrısı yapan Gülen adam:)
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Filistine giden yardıma, İsrailden izin alınmalı diyen,

1. faydadan cok zarar veren eylemler asla caiz olmaz...
2. izinsiz hicbiryere girilmez,kaldiki burada bir devlet söz konusu,sen tanisanda,tanimasanda...
3. IHH nin derdi yardim ulastirmak olsaydi kimse yokmu dernegi gibi tonlarca yardimi ulastirmanin yolunu bulurdu,ihh nin derdi sov yapmakti,bunuda beceremedi,tonlarca yardima el konulmasina,sov derdi olmayan yardim kuruluslarininda yardimlarinin engellenmesine ve ülkemizin savasin esiginden dönmesine alet oldu...
4.islam dinini savunmak senin gibi dengesizlere kaldiysa vay halimize, iktidar oldugunuz gün ülkeyi savasa sürükleyip milyonlarca müslümanin katledilmesine alet olursunuz,Allah serrinizden korusun!
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
1. faydadan cok zarar veren eylemler asla caiz olmaz...
2. izinsiz hicbiryere girilmez,kaldiki burada bir devlet söz konusu,sen tanisanda,tanimasanda...
3. IHH nin derdi yardim ulastirmak olsaydi kimse yokmu dernegi gibi tonlarca yardimi ulastirmanin yolunu bulurdu,ihh nin derdi sov yapmakti,bunuda beceremedi,tonlarca yardima el konulmasina,sov derdi olmayan yardim kuruluslarininda yardimlarinin engellenmesine ve ülkemizin savasin esiginden dönmesine alet oldu...
4.islam dinini savunmak senin gibi dengesizlere kaldiysa vay halimize, iktidar oldugunuz gün ülkeyi savasa sürükleyip milyonlarca müslümanin katledilmesine alet olursunuz,Allah serrinizden korusun!

Ekstra komik bir söylem:)

Zarar veren nedir? Ağlayan adamın söylemleri mi? Zulme başkaldırmak mı?
İzin!! Ağlayan adamın amerikan amcasından israil dedesinden izin almasını beklersek, talan oluruz talan!
Şov yapan İHH mı yoksa, Kimse yok mu derneği mi?
Sizler Kabe ele geçirilmeye kalkılsada susacak ahmaklardansınız anlaşılan, Kaldı ki konu Mescid-i Aksa..
İslam'ı savunmak tebliğ etmke sana bana kalmadıysa koyuver gitsin, kalmamıştır iman.

Rafi Bin Hadicler, semüre bin cündüpler, musablar, talhalar.

Sizce bir anlam ifade etmeyebilir gülüm, ama imanı bütün müminler için çok şey ifade etmekte.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
verdigin cevablar karman corman, aglayan adamdan girmissin , ki Allah icin göz yasi akitmak samimiyetin isaretidir... mescidi aksadan cikmissin ne alakaysa...
istersen tek tek gel,
madem sana göre ihh samimi suriye konusunda nerede?
Suriye rejimi israilden daha az zalim degil,aksine israilin asla cesaret edemedigi akil almaz katliamlar uyguluyor,hani nerede sizinkilerin eylemleri?
Gelelim diger konulara,
faydadan cok zarar veren eylemler caizmi sence?
üstelik bu eylem göstermelikse,sov icinse,kuduz köpegi kiskirtmak amaci tasiyorsa buna isin ucunu düsünebilen akli basinda olan hicbir müslüman hos gözle bakmaz, müslüman ser güclere malzeme üretmez,altyapisiz duvara toslama siyaseti müslüman usulü degildir,tedbirsiz tevekkül BATIL oldugu gibi tedbirsiz cihadda faydasizdir.
Madem Izinsiz eylemi destekliyorsun,israili gec,türkiyede izinsiz bir gösteri yapabilirmisin mesela?
yaparsan ne olur?
kafana cop yersin okadar:)
Sizin zihniyetiniz yüzünden cecenistan isgal edildi,afganistan isgal edildi,güya cihad ediyorlar adamlar,siyonistlerin ekmegine yag sürdüklerinin farkinda bile degiller!
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Osmanlıyı çökerten sabetaycılar!

Türkiye de rejimi kuran sabetaycılar!

Sabetayistlere hizmet eden Gülenciler ve Sabetaycılığın yeni düzeninin temsilcisi AkParti.

Sabetaycılığa eyvallah eden Gülen Kartcılar:)
 

ebkem

Baş Yücelik
Katılım
3 Ara 2011
Mesajlar
3,128
Tepkime puanı
321
Puanları
0
Gülen mağduru falan değil, mağdur gösterilmeye çalışıp bu kedar "zengin" işin içinden sıyrılan hiçbir cemaat lideri çıkmadı. Çıkarlarını korumak adına anlaşıp kaçan Gülen hala daha yurduna dönemedi neden? Mısıroğlu bizzat kendisine mit ajanının teklifini reddettiği ve karşısında acayip alternatiflerin sunulduğunu eserinde yazıyor. Ve kabul görmeyen adam soluğu Gülen'de alıyor. Ve sinsice yapılan anlaşma. Çizgi roman değil, bugun mahkemelik olan eserde sabittir ve hatta Gülen ondan piyasadan kaldrtmak istemekte. Sinsi politik simsar, bu adam din adamı kimliğiyle siyasetin babasını yapmaktadır. Ve gelemeyecek "hizmetinizdeyim " dediği papazların hahamların eteği altında ölüp gidecek.

Bir gün bu gercekler ortaya çıkacak.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Osmanlıyı çökerten sabetaycılar!

Türkiye de rejimi kuran sabetaycılar!

Sabetayistlere hizmet eden Gülenciler ve Sabetaycılığın yeni düzeninin temsilcisi AkParti.

Sabetaycılığa eyvallah eden Gülen Kartcılar:)

ne oldu cevab veremeyince konudan konuya ziplama metodunumu sectin:)

Osmanlıyı çökerten sabetaycılar! tamam
Türkiye de rejimi kuran sabetaycılar! burasida tamam...
Bundan sonrasini cözememissin,ben izah edeyim:

90 yildir laiklik ve atatürkcülük adina ülkeyi hortumlayan,milli ve manevi degerlerimize savas acan,bacilarimizi soyan darbecilere bugün hesab soran,tek tek tutuklayan kim???
El cevab:
Akp ve gülen cemaati.
Bunu kimse inkar edemez,.
evet bugün bu sabataycilara karsi,bir baska ifadeyle ergenekonculara,darbecilere,28 subatcilara , bir baska ifadeyle derin devlete,bir baska ifadeyle icimizdeki siyonistlere karsi en büyük mücadeleyi veren sizin düsman bildiginiz kesimdir,yani akp ve cemaat.
Bir baska ifadeyle sizler bir yandan yahudi düsmani,sabatayci düsmani oldugunuzu iddia edersiniz ama diger yandan bunlarin ekmegine yag sürersiniz,bunlara karsi cihad edenlere hainlik yaparsiniz,sebeb???
sebebi hased,cekekemezlik,at gözlügü,particilik,grubculuk,fitnecilik.
Allah insani böyle sasirtir iste.
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
:) Bak yiğen;

Gülenciler ve Akparti için asla ve asla Sabetaycılık yani siyonizm düşman teşkil etmemiştir.

Gülenciler ve onun siyasi kanadı Akparti ne israili ne siyonizmi nede sabetaycılığı hedef alan söylem ve eylemlerde bulunmadıkları gibi bu siyonizm pisliğini karşılarına almaktan bile korkmuşlardır, sizinde korktuğunuz ve kaçtığınız gibi.

Siyonizm Gülenlere Düşman teşkil edemez çünkü siyonizme uşaklığı ettikleri apaçık ortadar.

Söylemleri, eylemleri ve fiiliyatları ahanda ortadadır.

Sabetaycılığın birinci eylemi 'Müslümanlar gibi olacaksın ve müslümanlar gibi görüneceksin' ile başlamıştır.

Müslümanlar cihad etmiştir, Sabetaycılar devlet kurmuştur.

İlk hamleleri kanunları değiştirmek olmuştur, Tevhidi Tedrisat başlıca örnekleridir.

Siyonizm yıllarca Laiklik ile bir yol kat edemeyince ikinci kanala geçmiştir ki bu İslam kanadından vurmak.

Müslümancı parti diye Akparti şişirildi. Daha akparti doğmadan imralı köpeği Türkiye'ye hedaye edildi.

Sonra işte o çocuk doğdu, Adı da Ak kondu:)

Arada serpiştirilen dini meseleler ile insanların gözleri boyanırken, israile ve siyonizme gün doğdu.

ve bugün yine aynı siyonizm imralı köpeğini ve onun yandaşlarını pohpohluyor.

Gülenciler de buna hazır hale getiriliyor. Bir taraftan Tayyip bey karşıymış gibi dururken bir yandan da zaruret söz konusu mesajları ile bizlere evet görüşülse olur hissiyatı aşılanıyor.

Tayyip bey ne karar verirse doğrudur denecek bir gün!!:)
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Bu forumda şu an 350 oy çıkmış imralı köpeği ile görüşülmesi uygundur şıkkına.

Bundan 12 yıl önce akparti iktidara geldiği gün bu anket yapılsa bak bu 350 oy nasıl da hayır diye çıkıyordu karşına:)
 

Enderun

Asistan
Katılım
12 Haz 2012
Mesajlar
357
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Konum
Istanbul
cubbeli 28 şubatta ne yaptı acaba? ya mahmut efendi?tasarruf yetkisini neden kullanmadı?





Komik bir soru! 28 Şubat sürecinde "dış mihrakların" servisinde olan "derin çeteler" en fazla zarar ve ziyanı İsmailağa Cemaatine yapmıştır. Bunu inkar etmek, yok görmek: izânsızlıktır, aymazlıktır! 28 Şubat süreci; Erbakan hükümeti ve İslami rejime, bundan mutevellit tasavvufa yakın, ehli sünnet cemaatlerine karşı yapılmıştır. Uluslararası konjoktür, Türkiye'de ki yükselen İslam portresinden rahatsız oldu ve pararelde "gizli servislerin" güdümündeki mihraklar bu sürece imza attı. Bunun en iyi örneği Erbaka'nın ramazan ayında ehl-i sünnet cemaat ve tarikatlerinin önde gelen liderleri ile yaptığı iftar davetidir. Hemen akabinde "asker bu durumdan rahatsız" diyerek yaklaşan 28 şubat sürecinin pimini çektiler. Bu olay üzerinden ulaslararası bir mesaj verilmişti ve İslam düşmanı ne kadar fare varsa, deliklerine duman atılmıştı! "Bu hükümet şeriat yanlısı, acil müdehale edin" mesajı servis edildi.Ve süreç sonrasıne kadar ehl-i sünnet cemaati varsa; tasfiye edilmiştir. İskenderağa cemaati ve Esad Coşan cemaati tamamıyle lağvedildi. İsmailağa cemaatinin verdiği mücadeleyi ise hiç bir cemaat vermemiştir. Yüzlerce kadın ve erkek, medrese, kurs sahibi hocalar geceleri yataklarından "irticacı" yaftasıyla alındı. Tutuklandı. Hatta kadın hocalarımız "lezbiyenlerin" bulunduğu nazarathane ve koğuşlara atılarak "psikolojik yıldırma" operasyanları yapıldı. Cemaat aleyhine ne kadar yıldırma ve baskı politikası varsa yapışmıştır. Cübbeli, şalvarlılar fişlendi, kurslar basıldı, Kuranlar çiğnendi, yerlere atıldı. Talebeler "beyinleri yıkanan" gençlik haberleri ile boy boy deşifre ve taciz edildi. Hocalar tutuklandı. Cemaate ait vakıf ve kurumlar, cami ve kulliyeler kilitlendi ya da tamamen kapatıldı. O süreçte Cübbeli'de içeriye atılmıştır. Sakalları kesilip, tartaklanmıştır. Bir ileri ki süreçte; tutuklanmış ve hapishaneye atılmıştır. . Her türlü toplantı "irtica tehlikesi" sayılıp, yasaklanmıştır. Korku ve sindirmeye baş eğmeyen cemaatin can damarına öldürücü darbe vurulmuş, Efendinin damadı Hızır Ali Muratoğlu, bu süreç sonrası şehit edilmiştir! İbda-c yalanlarıyla efendinin torunları, çocukları içeri alınmıştır. O süreçte Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz furyasının da, aslında bu sürecin İslami kesim üzerinden yürütülen ve yönetilen,siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanların bütün alanların da dahil edildiği kollektif bir olaydı. Aslında yapılan "balans ayarı" demokrasiye değil; İslam'a ve müslümanlara yapılmıştır. Bir kuşak mahvedildi, yokedildi. Medya ve askerin "irtica" vurgusu ile sabunladığı 28 Şubat sürecinin İsmailağa cemaatini ne denli etkilediğini bilmek için kafayı kaplumbağa kabuğundan çıkarıp; okuyup, araştırmalıdır. O süreçte değil tv'ye çıkıp "asker demokrasiyi savundu" demek. Sokakta çarşaf ve sarığımız ile yürüyemez hale geldik. Bırakın lalettayin laflar etmeli. Şu soruma cevap veriniz: 28 Şubat post- modern darbe zamanında bütün cemaatler tasfiye ve lağvedilmiş, gücünü ve bütünlüğünü kaybetmiş iken! nasıl oluyor da bir tek Fetullah Gülen ve cemaati daha da güçlenerek ve nufüz kazanarak bu sürecin içinden çıkmıştır?
 

Enderun

Asistan
Katılım
12 Haz 2012
Mesajlar
357
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Konum
Istanbul
hiç bir cemaat ve tarikat 28 şubatta dik duramamıştır.Ne fethullah gülen nede ismail ağa gurubu.Erbakan bile malesef yanlış siyaseti yapmayı seçmiş,yağ yakarak,pofpoflaylarak gönül alma ,pasif siyaset anlayışını benimsemişdir.28 şubat tokadıyla millet uyanmış ,askere gereken dersi vermiştir.

Dik durmak ayrı, 28 Şubatın aktör ve mimarlarıyla aynı safta yer almak ayrı şeyledir. El-insaf! Üstadın dediği gibi; baba katiliyle baban bir safta! Fetullah hoca bu süreçte "balans ayarı" yapanlarla aynı safta yer aldı. Asıl mesele budur. Diğer cemaatler gibi diyetini ödeyip, postuna çekilmedi! Hiyerarşinin safında yer aldı. Lütfen dikkat!
 

Enderun

Asistan
Katılım
12 Haz 2012
Mesajlar
357
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Konum
Istanbul
@hirahos , eee hirahos netice ? Bunları biliyoruz 15 yıldır meydanda olan hadiseler,sonuç?

Gülen darbeci, 28 şubatçı
:O



Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta, egemen güçlerin karşısında “emrindeyiz komutanım” söylemini geliştirdi.
Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a karşı yapılan komplolara sessiz kalarak, askeri cunta mantığına destek verdi. Hatta en kritik dönemde Erbakan’ı istifaya çağırdı.
Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta Askerler ile diyalog kurarak “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı gönderdi.
Bu arada Refahyol hükümeti devrilip yerine yeni hükümet kurulduğunda, Fethullah Gülen cemaatinin yayın organı “Zaman Gazetesi” 9 sütuna “Hayırlı olsun. İşte kardeş kavgasına son verecek hükümet” manşetini attı.
Fethullah Gülen, 28 Şubat sonrasında Necmettin Erbakan'ı sert şekilde eleştirenler arasında yer almış ve silahlı kuvvetlerin müdahalesini demokratik bulduğunu ifade etmişti.
Fethullah Gülen; 29 Mart 1997'de Samanyolu Televizyonu’nda katıldığı bir programda silahlı kuvvetleri muhtıra vermekle eleştirenlere seslenerek, "Asker demokratik yollarla sorunların çözümünü istedi" demişti.
Fetullah Gülen, 16 Nisan 1997'de Kanal D Televizyonu’nda Yalçın Doğan'a verdiği röportajda ise askerlerin anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını belirtmişti.
“Yine Zaman gazetesi yazarlarından İsmail Ünal’ın, kendisiyle yaptığı söyleşi kitabında da Gülen, '28 Şubat, ülkenin daha iyi bir noktaya gelmesi adına Türkiye’de bazı süreçleri geciktirdi mi?' sorusunu, 'Geciktirmedi; aksine hızlandırdı. Hatta 28 Şubat, Türkiye’de demokrasinin yerleşmesini de hızlandırdı' diye yanıtlıyordu.”


Sözün özü; Fethullah Gülen ve cemaati, 28 Şubat döneminde neden komutanların karşısında değil de, yanında olup, asker postalına selam durmuştur? Yoksa "ILIMLI İSLAM" çalışmalarının temelleri taa dönemde mi atıldı? Bin yıl sürecek olan süreçten kasıt bu muydu?
 

Enderun

Asistan
Katılım
12 Haz 2012
Mesajlar
357
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Konum
Istanbul
100111.jpg


28 Şubat İsmailağa Cemaati’ni hedef almış


Anasol-D hükümetinin akıl almaz fişleme ve tasfiye operasyonlarını ortaya koyan çarpıcı belge

Murat Alan'ın haberi:

Refahyol hükümetinin devrilmesi ile kurulan Anasol-D hükümetinin, göreve gelir gelmez cemaatleri tasfiye operasyonuna giriştiği, ilk iş olarak İsmailağa Cemaati’ni ve cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nu hedef aldığı ortaya çıktı.
1998 yılında İsmailağa Camii’nde gizlice keşif yaptırıldığı belirtilirken, Nakşibendi Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu ve cemaatin kıyafetlerine kadar fişlediği ifade edildi. 1998 tarihli 8 sayfalık tutanakta, İsmailağa ile ilgili, “Bu görüntüyü etkisiz hale getirecek acil tedbirlerdir alınması gerekmektedir” deniliyor.
DARBECİLERİN GÖZÜ FATİH VE ÜSKÜDAR’DA
Dönemin Başbakanlık Müfettişleri Ömer Özcan ve Neşat Kırcalı ile Mülkiye Müfettişleri Umut K. Akan ve Hüseyin Önal’ın imzasıyla 26.06.1998’de Başbakanlık ve MGK’ya sunulan 8 sayfalık tutanak, 21 tespit ve 8 öneriden oluşuyor. Mütedeyyin kitlelerin yoğun olarak yaşadığı Fatih ve Üsküdar semtlerini hedef alan 28 Şubat kadrolarının yürüttüğü çalışmaya ait tutanaklarda, en önemli yerin İsmailağa Cemaati’ne ayrıldığı belirlendi.
İLÇE MERKEZLİ DENETİM GENELGESİ GEREKÇE YAPILDI
“Başbakanlık Müsteşarlığı 17.06.1997 tarihli ve 518 Sayı Oluru gereğince; Devlet ve Cumhuriyete yönelik yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetler ile mücadele edilmek üzere bu faaliyetlerde bulunanların odaklaştığı dernek, vakıf ve diğer özel hukuk tüzel kişilerce kurulan, işletilen özel okullar, yurtlar, pansiyonlar ve kurslar, dershanelerin etkin bir şekilde denetlenmesi için Başbakanlık ‘İlçe Merkezli Denetim’ hakkındaki genelgesinin uygulamaya başlanıldığı tarihten itibaren yapılan çalışmaları yerinde izlemek amacıyla İstanbul İli Fatih ve Üsküdar İlçesi sınırları içerisinde kalan söz konusu yerlere gidilerek gözlem ve görüşmeler yapılmıştır. Görülen yerler ve tespitler aşağıya çıkarılmıştır” ifadeleri ile başlayan tutanakta ilk olarak dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Gültekin Ündey’in yanına gidildiği, ildeki çalışmalar hakkında bilgi alındığı ifade edildi.
VALİ YARDIMCISI ÜNDEY İSTEKSİZ
Raporun ilk sayfasında Vali Yardımcısı Ündey’in irticai unsurların temizlenmesi hususunda isteksiz olduğu iddia edildi. Ündey’in alınan irticai duyumları tespit edip önlemek yerine seyretmekle yetindiği, “uhdesine verilen son derece önemli görevi izleme, yönlendirmek hususunda yetersiz kaldığı” vurgulandı. Görüşme sonrası İsmailağa Cemaati’nin merkezi olan İsmailağa Camii’nin mercek altına alındığına değinildi. Cemaatin merkezinin bulunduğu Fatih Çarşamba’daki İsmailağa Camii’nde keşif dahi yapıldığı ifade edilirken, cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun da fişlendiği görülüyor.
Raporun 19. konu başlığında “Çarşamba’da bulunan İsmailağa Camii ve İsmailağa Kur’an Kursu Külliyesi’ne gidildi. Cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkü olarak görülmesine rağmen belli bir cemaat grubuna tahsis edilerek devletin denetiminin tamamen bırakıldığı gözlendi. Caminin yıllarca din görevlisi olarak bulunan Mahmut Ustaosmanoğlu’nun emekli olmasına rağmen imamlık görevine devam ettiği, kılık kıyafet bakımından mevcut uygulamalara oldukça ters bir görüntü cami içerisinde ve çevresinde çok fazla etkili olarak görülmektedir. Bu görüntüyü etkisiz hale getirecek acil tedbirlerdir alınması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
YEMEKLERİNİ YİYİP MAHKEMEYE SEVK EDİYORMUŞ
Aynı raporun 21. konu başlığında ise Çarşamba semti halkının kılık kıyafeti ile ilgili semt karakoluna gidildiği, karakol komiseri Ferruh Yakşi’nin “göreve bir hafta önce başladığını, amirlerinin kılık kıyafet ve irticai faaliyetler konusunda emirler yayınladıklarını, bu bağlamda 10 kişi hakkında kılık kıyafet soruşturması yapıp adli makamlara intikal ettirdikleri, bu uygulamaların karakola davet şeklinde yürütüldüğünü sokaktan toplamanın olaylara sebebiyet verdiğini” söylediği vurgulandı. Raporda İsmailağa Cemaati mensuplarına kılık kıyafeti yüzünden işlem yapan karakol personelinin öğlen yemeklerinin ise İsmailağa Vakfı’ndan yediği kaydedildi.
FATİH KAYMAKAMI TECRÜBESİNİ KONUŞTURUYORMUŞ
Başbakanlığa ve bir eki de MGK’ya sunulmak üzere hazırlanan raporun diğer bölümlerinde ise dönemin Fatih Kaymakamı Yaşar Yaycı, Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan ve diğer yerel yöneticilerle görüşüldüğü vurgulandı. Raporda Kaymakam Yaşar Yaycı’nın irtica denetlemelerinin “asli görevlerin yoğunluğu nedeniyle belli zaman aralıkları ile yapıldığını, vakıf ve derneklerin fazlalığının zaman alıcı olduğunu, İsmailağa Camii’nde öldürülen dini liderlerin cenazesinde provokasyon yapılmaması için cemaat liderleriyle görüşülerek güvenlik önlemlerinin alınmasında destek sağlandığı, tecrübesiyle cemaat liderlerinin etkilediğini, alınan tedbirlerin sonuçlarının zamanla alınacağını” söylediği ifade edildi.
Yeni Akit

 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
sakal, sarik ve cübbeden baska
devlet mekanizmalarinda söz sahibi olmak icin hicbir gayreti olmayan ismailaga cemaatini neden hedef alsinlarki???
Ozamanlar ismailaga gündemdeydi ama gündemde olmalarinin sebebi dis görünüyleri vesilesiyle irtica yaygarasina iyi bir malzeme sunmalarindan kaynaklaniyordu!


28 subat devletin icine "sizmis" olan bu ülkenin gercek sahiblerini tasviye operasyonuydu ve refahpartisi buna alet edildi.
Refahyol hükümetini dis gücler kurduttu diyor sevki yilmaz.
Kopardiklari irtica yaygarasindaki ASIL hedef gülen cemaatiydi cünkü türkiyede islami kesim icinde gencleri okutup güc merkezlerine yönlendirme isine , bir baska ifadeyle egitime agirlik veren tek cemaat gülen cemaatidir, ordudan tasviye edilenlerde genelde cemaatin adamlariydi.
Dolayisiyla erbakan imzayi atarak cemaati ve diger islami kesimi harcamistir.
Böyle bir musibete alet olanlara tepkinizi göstereceginize, bunlara alet olanlari desteklemedi diye fethullah gülene yüklenmeniz kimin taseronlugunu yaptiginizi gösteriyor,zira gülen cemaatinin derin devlete karsi verdigi mücadele sonucu saltanatlari sallanan atatürkcülerde,laiklerde,,sabataycilarda,dinsiz donsuzlarda ayni sizin gibi fethullah gülene saldirmakta,hemde gece gündüz.
Kimin safinda yer aldiginizi iyi düsünün!
 
Üst