Arkadaslar sa.
Rasulullah (s.a.v.): “Herhangi bir kimse, din kardeşine “Ey kafir!” derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner.” buyurdular. (Müslim 1/319)
Şimdi biz hüsnü zan gereği "ben müslümanım" diyene dil uzatma hakkına sahip değiliz kanımca. Yani eleştirilerimizde belki "müslümanım" diyen ve hayatı boyunca maddi anlamda bir beklentisi olmayan, gözleri ağlamaktan patlayacak kadar şişen, islama adanan hayatı ve ilmi göz önünde olan bir insanın müslümanlığını tenkid etmek haddimize olmamalı, Allah'a ait kısım O'na bırakılmalı. Eleştirilerimiz tavır ve hareketlere yönelik olursa daha sağlıklı olur. Bilgisizliğimden soruyorum Peygamberimiz bir münafığı dahi olsa deşifre etmiş midir?
Peygamberimiz (sav) buyurdu ki; "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olamazsınız" [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]
Madem bu şekilde karşımızdaki insanda bir müslümana ait belli başlı özellikler vardır ve madem daha fazlasını sorgulamak bize düşmez, o zaman bırakalım dünyayı kurtarmayı! Çünkü onu sevmedikçe imanınız kurtarılmaya muhtaç.
Tabi bu söylediklerim, bu gibi liderlerin eleştirilmemesi manasına çekilmesin. Peygamberimizin istişareye ve sahabenin fikirlerine verdiği önem konusunda bakınız: uhud savaşı, hendek kazılması...Liderlerden mükemmellik beklemek onları - haşa- farklı konuma oturtmak demek oluyor. Herkes hata yapabilir, bazen bu hata gerçekten büyük de olabilir. Ya hata kabullenilmeli ya da hiç değilse yapılan hareketin arkasındaki düşünce istişare kavramı gereği ilan edilmeli. Bizim liderimiz ne yapsa haktır demek pek akıllıca değil. Malesef gruplarda istişare kavramı gelişmiyor. Tabandan tavana yayılması gereken istişare yerini hiyerarşiye ve biz yaptık oldu ya bırakmış.
Bunlar mesele değil. Gruplar da liderlerinden ve onların hatalarından ibaret değil. Eleştirdiğiniz gruplarda tamamen temiz ve halisane niyetle çabalayan arkadaşlar bir çok gencin imanına vesile oluyor. Eleştirirken bunu da göz önünde bulunduralım derim.
Çoğunuz kızacaksınız ama ben Efendimiz ve sahabeler vb. dönemler hariç tarihten pek hazzetmiyorum. Çünkü galiba tarihten ders alma bi safsata. Hangi devirde tarih bi ayrımcılık aracı olmamış da insanların ders aldığı bir araç olmuş? "siz 19..de hükümetteyken ..." cümlelerine bu forum dahil her yerde rastlamak mümkün. Tarih -özellikle bizim toplumumuzu- bir kavmiyetçiliğe götürmekten başka bi işe yaramış mı ya da biz şu kadar şanlıydık diyip geçmişle övünen yatalakların oluşmasından başka netice vermiş mi bilmiyorum.
Ben derim ki hiçbirimiz kendimizi gruplarla partilerle tanımlamayalım. tek kimliğimiz müslümanlık olsun. ve meseleleri kişiler üzerinden değil de ahkam üzerinden Kuran ve sünnet cihetinden değerlendirelim. Ayrıca ne dersiniz biraz da geleceği konuşsak. Gelecek adına dahil olduğumuz gruplar dışında bizim İslam davası adına ne gibi fikirlerimiz ve amaçlarımız var. Allah kullarını defalarca "düşünmez misiniz" diye uyarıyor. Başkalarının aklını sorgusuz sualsiz akıl edineceksek bu akıl nimetine Ve Allahın uyarılarına ters olmuyor mu? Kendinizi küçümsemeyin ve liderleri abartmayın: Allah dilerse bir kör cahili dahi bir başkasının imanına vesile yapabilir. Ayrıca diğer tarafa eğer gerçekten tebliğ amacıyla yaklaşıyosak -ki bu amaç dışında konuşma kendini üstünlemedir- tavrımız onu ve müntesibi olduğu kesimi aşağılama tarzında olmamalı galiba. Çünkü böylesi amacı aşmak olur.
Son olarak
Allah Resûlü (Aleyhisselatü Vesselam) buyurdu ki
Benim ümmetim sapıklık üzere biraraya gelmez. Onun için cemaatten ayrılmayın! Zira Allah'ın kudret eli cemaat üzerindedir.
(Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr)
Bunu nasıl değerlendirmeli, bi fikrim yok ama tartışılmalı diye düşünüyorum.
Şimdi siz bu foruma ilk girdiniz yeni üyesiniz kimseyi tanımazsınız ve İLK MESAJINIZ da bu öyle mi kardeş ?