Erdoğan Konuşmuş Pensilvanya Dinlemiş : BÖCEK İDDİANAMESİ

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
İkinci dalga zaten Hüdayi cemaatine yönelik idi. Ama ben de ihvanım diyen agbi, aslında fethullahçı olduğunu gösterip, onların safında yer aldı. Yine onların kalemşörlerinden bir kaç yazar, fitneye sebep olmak adına aleyhlerinde yazdılar.

Agbi'nin ne dediği umrumda değil, sadece fethullahçı ağzı ile ben de ihvanım deyip, oranın adını anmasın!


E sevin kardeş bak ihvanlığın temize çıkmış :)
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
"Böcek" davası başlıyor

Yasa dışı dinleme yöntemiyle dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofiine böcek yerleştirenler hakkındaki dava yarın başlıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine "böcek" tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili 13 kişi hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yarın 10.00'da başlanacak.
Yargıtay üyeliğine seçilen eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin'in açtığı davanın iddianamesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan "müşteki" olarak gösterildi.

Sanıklarsa şu isimlerden oluştu:

"Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, dönemin Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Emniyet Amiri Serhat Demir, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdür Yardımcısı Sedat Zavar, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Enes Çiğci, suç tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru İlker Usta, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığında görevli Emniyet Müdürü Ahmet Türer, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli polis memuru Hurşit Gölbaşı, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli polis memuru Seyit Saydam, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli polis memuru Harun Yavuz, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli Komiser Yardımcısı İbrahim Sarı, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel ve Zeki Bulut ile eski TÜBİTAK yöneticisi Hasan Palaz."

İddianamede Erdoğan'ın Başbakanlığı sırasında Resmi Konutu'nun 24 Kasım 2011-29 Aralık 2011, Keçiören'deki ikametgahındaki çalışma ofisinin ise 25 Kasım 2011-29 Aralık 2011 arasında dinlendiği belirtiliyor ve dinleme cihazlarının, 2011'de Başbakanlığın onayı ile MİT ekibinin Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı, AK Parti Genel Merkezi, Başbakanlık Merkez Bina ve Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde, gizli dinleme ve gözetleme sistemlerine karşı teknik arama çalışmaları sırasında, çoklu prizler içine yerleştirilmiş olarak bulunduğu kaydediliyor.
Sanıklardan Özdoğan, Zavar, Demir, Türer, Çiğci ve Usta'ya, "Başbakan'ı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kaydetmek" suçları yöneltiliyor ve 21'er yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar mahkumiyetleri isteniyor.
Sanıklar Yavuz, Sarı, Gölbaşı, Saydam, Yüksel, Bulut ve Palaz'ın ise aynı suçların işlenmesine yardım ettikleri savunuluyor.

5 sanık hakkında yakalama emri bulunuyor
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulüyle birlikte sanıklardan Özdoğan, Demir, Zavar, Usta ve Çığcı hakkında, "üzerilerine atılı suçların niteliği, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve CMK'nın tutuklamaya ilişkin 100. maddesinin 2. fıkrasındaki nedenler hususunda somut olguların bulunması göz önüne alınarak", oy çokluğuyla yakalama emri düzenlenmesine karar verdi, ancak sanıklar henüz yakalanamadı.
Mahkemenin iddianamenin kabulüne ilişkin kararına göre, böcekler bulunduğu sıradaki çalışmalara eşlik eden Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Mustafa Varank'ın da arasında bulunduğu tanıklar, sanıkların sorgu ve savunmalarının alınması sonrasında dinlenecek.

http://www.kanalahaber.com/haber/gundem/bocek-davasi-basliyor-210623/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Silinmiş 40 milyon kayıt 11 ayda incelendi

Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndaki (TİB) yasadışı dinlemelere ilişkin 11 aydır yürüttüğü soruşturma, dün Sabah operasyona dönüştü.

Savcılık, dönemin TİB Başkan Vekili Osman Nihat Şen ile “böcek” davasının da sanığı olan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz’ın da aralarında bulunduğu 28 şüpheli hakkında, gözaltı ve arama kararı çıkardı.

ERDOĞAN, DAVUTOĞLU, NECDET ÖZEL, HAKAN FİDAN VE MGK ÜYELERİ DİNLENMİŞ

Dün akşam saatlerine kadar bu kişilerden 24’ü gözaltına alındı.Bilirkişi raporunda; şüphelilerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Milli Güvenlik Kurulu (MGK) üyelerine tahsisli 31 kriptolu telefonu dinledikleri belirtildi.

17 ve 25 Aralık süreçlerinde yoğunlaşan dinleme trafiğinde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın kullandığı 3 kriptolu telefonun 60 kez dinlendiği ve gün gün ve saat saat kayıt altına alındığı kaydedildi.

Silinmiş 40 milyon kayıt 11 ayda incelendi

Konularında uzman olan beş bilirkişi tarafından başlatılan incelemede, Türkiye genelindeki mahkemelerden alınan istihbari ve adli dinleme kararları, tape kayıtları, ses dosyaları gibi iletişimin dinlenmesi ve takibinde kullanılan evrakların kaydedildiği toplam 800 sunucuda var olan 40 milyon log kaydı incelendi. İncelenen log kayıtlarından bazılarının geri dönüştürülemeyecek biçimde silindiğini tespit eden bilirkişiler, yıllarca süreceği belirtilen bu incelemeyi 11 aya yaydı. Bilirkişiler, bu incelemeyi, özellikle soruşturma konusu yapılan devletin üst düzey yetkililerinin kullandığı kriptolu telefonların dinlenip dinlenmediği konusunda yaptı.

31 kriptolu telefon

Bilirkişiler incelemeler sırasında dönemin Başbakanı Erdoğan, dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, MİT Müsteşarı Fidan, Hükümet Sözcüsü Arınç, Genelkurmay Başkan Orgeneral Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç ile MGK üyelerine tahsis edilen 31 adet kriptolu telefona ait toplam 363 ses dosyası buldu.

‘Bölücülük ve casusluk

Şüphelilerin, TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngören, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçu ile 328. maddede düzenlenen ve 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası gerektiren, “siyasal ve Askeri Casusluk” suçlarından sorgulanacağı öğrenildi.

Erdoğan 60 kez dinlenmiş

Bilirkişi incelemeleri kapsamında Erdoğan ve Davutoğlu’nun 17 ve 25 Aralık süreçlerinde yoğun şekilde dinlendiği tespit edildi. Kriptolu telefonlar üzerinden Erdoğan’ın 60, Davutoğlu’nun 26, Orgeneral Özel’in 28, Başbakan yardımcılarından Ali Babacan’ın 31, Bülent Arınç’ın beş, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın altı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 14 ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 28 defa dinlendiği belirlendi.

http://www.haber7.com/guncel/haber/1277934-iste-sirlariyla-gomelim-denilen-tibin-sirlari
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
İDRİS BAL, HAKAN ŞÜKÜR, İDRİS NAİM ŞAHİN hariç herkesi dinlemişler.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
''1 numara fethullah gülen, 2 numara emre uslu''

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki 2 harddisk’in içinde bulunan ve aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu 101 kişinin ses kayıtlarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın 1 numaralı şüphelisinin Fethullah Gülen, 2 numaralı şüphelisinin ise halen ABD’de bulunan Taraf gazetesi yazarı eski polis Emre Uslu olduğu ortaya çıktı.

Hürriyet'ten Toygun Atilla'nın haberine göre dosyadaki iddialara göre, telefon görüşmeleri özel kuryeler aracılığıyla ABD’de yaşayan Gülen’e götürülüyordu. Uslu da bu görüşmelerden düzenli olarak haberdar ediliyordu.

Uslu bu görüşmelerin içerikleriyle ilgili yazılar da yazdı. Gülen ve Uslu ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek, siyasal ve askeri casusluk faaliyetleri yürütmek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’le suçlanıyor.

Savcılık: Yeni delliler var

80 şüphelinin isminin yer aldığı soruşturma dosyasında 3 de tanık ifadesi var. Tanıklardan biri 22 Temmuz’da gözaltına alınan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli bir polis memuru. Savcılık sorgusu sonrasında serbest kalan polis memurunun Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmak için yasadışı telefon dinlemeleriyle ilgili önemli bilgiler verdiği iddia ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu da operasyonla ilgili yaptığı açıklamada, yeni deliller ve ses kayıtları ele geçirildiğini kaydetti.

http://www.haber3.com/1-numara-fethullah-gulen-2-numara-emre-uslu-3189306h.htm#ixzz3RKURa3Ao
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Mahkeme: Örgüt lideri Fethullah Gülen

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikteki görüşmeleri kaydedilen ve bir kısım görüşmeleri sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatlandırılarak iletişim tespit tutanağı haline getirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bakanlar, bürokratlar ve milletvekillerinin telefon görüşmelerinin dinlenerek kayda alındığı aktarıldı.

CUMHURBAŞKANLIĞI VE BAŞBAKANLIĞA GÖRÜŞ SORULDU

Soruşturma kapsamında elde edilen yeni deliller doğrultusunda, kayıt altına alınan görüşmelerle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na ve Başbakanlığa görüş sorulduğu vurgulanan kararda, ''Cumhurbaşkanlığı'nın 26 Ocak 2015 ve Başbakanlığın 6 Şubat 2015 tarihli cevabi yazılarında, söz konusu görüşmelerin 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken' bilgiler kapsamında olduğunun tespit edildiği'' kaydedildi.

Şüpheli polislerin bu eylemlerin işlendiği tarihlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde amir ve memur olarak görev yaptıkları ifade edilen kararda, benzer soruşturmalarda benzer suçların yine bir kısım emniyet müdürlüğü personelinin de şüpheli olarak bulunduğu dosyada örgüt lideri olarak Fethullah Gülen isimli şahsın gösterildiği, bu şahıs hakkında daha önce yakalama kararı çıkarıldığı anımsatıldı.

Kararda, şöyle denildi:
''Bu örgütün görünen ve örtülü iki temel amacının bulunduğu, görünen amacın ahlaklı toplum yetiştirme olduğu gösterilse de asıl amacın Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası alanda etkili bir siyasi ve ekonomik güç odağı haline gelmek olduğu, bu amaçla doğrudan mevcut sistemi yıkmak yerine tüm devlet organlarında, yerel yönetimlerde ve sivil sektörde örgütlenerek devlet yönetimini kontrol altına alabilmek ve tüm kadrolara kendi mensuplarının getirilmesi hedeflenmiştir.

Örgütün bilinen yasa dışı örgütlerden çok daha sıkı bir hiyerarşik yapısının bulunduğunun birçok kişi veya kurum tarafından dile getirildiği, örgüt liderine doğrudan bağlı, 'Tayin heyeti', 'İstişare kurulu', 'Mollalar grubu' ve 'Meclis' olarak adlandırılan birimlerin yer aldığı, üst örgüt organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edildiği, mecliste alınan kararların örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletildiği, bu talimatların hiyerarşi içerisinde gizliliğe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuzca yerine getirildiği, örgütün ilk kurulduğundan beri 'devlet içerisinde örgütlenme' gayesi ile hareket ettiği tespit edilmiştir.''

KOD İSİM KULLANIYORLAR

Kararda, bu örgütlenme anlayışının bir hiyerarşik düzene göre hareket eden bir yapıya göre davranmasının söz konusu olduğu ifade edilerek, kamu kurumlarının hassas noktalarında görev alan örgüt mensubu kişilerin kod isim kullandıkları, itaat ve bağlılık vurgusu yapılan bir metin doğrultusunda kutsal değerler üzerine yemin ettirilerek örgütlerine koşulsuz sadakatlerinin sağlandığı vurgulandı.

Örgütün legal görünümlü birçok faaliyetinin de bulunduğu, bu faaliyetler çerçevesinde ekonomik gücünün yüksek olduğu belirtilen kararda, devletin hassas ve etkili kurumları içerisindeki kadroların sağladığı avantajlardan faydalandıkları, bu amaçla siyasal operasyonlara kalkıştıkları, devletten bağımsız bir dış politika oluşturmaya çalıştıkları kaydedildi.

ELDE ETTİKLERİ BİLGİLERİ ''TEHDİT VE ŞANTAJ' AMAÇLI KULLANIYORLAR

Örgütün önemli hedefinin yasal ve yasa dışı dinleme, izleme, raporlar ile elde ettiği bilgileri, tehdit ve şantaj olarak kullanıp, Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirip, uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeye çalıştığı aktarılan kararda, şöyle devam edildi:

''Bu hali ile bir terör örgütü olarak vasıflandırılması gerektiği, söz konusu yapılanma incelendiğinde tanımlanan terör örgütüne uyduğu, Fethullah Gülen örgütü isimli yapılanmanın, Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. ve 7. maddeleri ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Balyoz davasındaki kararı dikkate alındığında, bu yapının cebir ve şiddet unsuru da içerdiği, buna göre bu yapının anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.''

''SİLAHLI BİR GÜÇ''

Bu amaçla, örgüt lideri olan Fethullah Gülen hakkında da yakalama kararı çıkarıldığı anımsatılan kararda, şüphelilerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü içerisinde görev ifa etmeleri nedeniyle zaten silahlı bir güç oldukları, dosya kapsamında eylemleri tek tek tespit edilen şüphelilerin eylemlerden sorumlu oldukları, birbirlerinin eylemlerinden haberdar oldukları, dayanışma içerisinde bulunduklarının anlaşıldığı vurgulandı.
Şüpheli polislerin tek tek yaptıkları eylemlerin sıralandığı kararda, şüphelilerin, tüm devlet yetkililerinin ve üst düzey bürokratların dinlendiği ve görüşmelerinin iletişim tespit tutanağı haline getirildiği söz konusu soruşturmalarda görev aldıkları, herhangi bir suç unsuru taşımadığı halde üst düzey bürokratların yaptıkları görüşmeleri terörle ilişkilendirmek amacıyla iletişim tespit tutanağı haline getirdikleri kaydedildi.

Hakimlik kararında, şüpheliler Ali Fuat Altuntaş, İsa Ardıç, İsmail Yalınız, Mehmet Işık, Necati Arslan, Muhammet Yasin Akyar, Mustafa Uyanık, Mücahit Gökoğlu, Oğuzhan Ceylan, Erhan Körtek, Gafur Ataç, Mehmet Kuru, Ramazan Avşaroğlu, Selman Yuyucu, Serhat Taner Doğan, Sinan Karataş ve Ziya Yalabuk'un, haklarında kuvvetli suç şüphesi olduğu, kaçma ve delilleri yok etme ihtimali, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesi bulunduğu, adli kontrol tedbiri uygulamasının bu aşamada yetersiz kalacağı göz önüne alınarak, ''silahlı terör örgüte üye olmak'', ''casusluk'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından tutuklanması kararlaştırıldı.

Hakimlik, diğer şüpheliler Kılıç Arslan, Beyzade Ünver, Halil Akdeniz ve İsmail Acer'in, haklarında yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmasına hükmetti.

HABER7
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
agbi bu konuya bak birde
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
BU İDDİADA YALAN ÇIKARSA İSPAT EDİLEMEZSE

ALLAH ı şahit tutarak TÜM FORUMDAN ÖZÜR dileyeceğini isim değiştirerekte hem bu Forum da ve diğer yerlerde yazmayacağına YEMİN EDERMİSİN

BUGÜNE KADAR YAZDIKLARININ HİÇ BİRİ DOĞRU ÇIKMADI ÇIKAN VARSA İSPATLA

EVET ispat yani cevap hakkın var

İDDİANAME DEĞİL KARAR GEREKLİ

Varmı elinde belge
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Fuat Avni yalan mı söylüyor, bak biz dinledik diyor

Fuat Avni’den Türkiye’yi ayağa kaldıracak itiraf; Başbakan’ı da Cumhurbaşkanı’nı da dinliyoruz

http://www.medyagundem.com/fuat-avn...f-basbakani-da-cumhurbaskanini-da-dinliyoruz/

O ZAMAN BU SENİN MANTIĞINLA CEVAP VEREYİM FUAD AVNİ YALAN mı SÖYLÜYOR soruna

71515397_21032015.jpg


Twitter fenomeni Fuat Avni, yine çok konuşulacak bir iddiada bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son Suudi Arabistan ziyaretinde Mısır'ın darbeyle başa gelen Devlet Başkanı Sisi ile görüştü mü? Sosyal medya üzerinden böyle bir görüşmenin yapıldığını iddia eden Fuat Avni, Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili dikkat çeken ifadeler de kullandı.

Fuat Avni, Arabistan ve Katar'ın yalnız bırakmasından sonra Sisi'ye üç defa aracı gönderildiğini ancak Sisi'nin görüşmeye yanaşmadığını araya Suudi Kralı'nın girdiğini ileri sürdü.


ŞİMDİ size sorayım FUAD AVNİ yalan mı söylüyor söznüze istinaden demekki Fuad Avni nin tüm iddilarınının DOĞRULUĞUNU KABUL EDİYORSUNUZ ?
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,221
Tepkime puanı
175
Puanları
63
O ZAMAN BU SENİN MANTIĞINLA CEVAP VEREYİM FUAD AVNİ YALAN mı SÖYLÜYOR soruna

71515397_21032015.jpg


Twitter fenomeni Fuat Avni, yine çok konuşulacak bir iddiada bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son Suudi Arabistan ziyaretinde Mısır'ın darbeyle başa gelen Devlet Başkanı Sisi ile görüştü mü? Sosyal medya üzerinden böyle bir görüşmenin yapıldığını iddia eden Fuat Avni, Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili dikkat çeken ifadeler de kullandı.

Fuat Avni, Arabistan ve Katar'ın yalnız bırakmasından sonra Sisi'ye üç defa aracı gönderildiğini ancak Sisi'nin görüşmeye yanaşmadığını araya Suudi Kralı'nın girdiğini ileri sürdü.


ŞİMDİ size sorayım FUAD AVNİ yalan mı söylüyor söznüze istinaden demekki Fuad Avni nin tüm iddilarınının DOĞRULUĞUNU KABUL EDİYORSUNUZ ?

hee görüştü
görüşse sisi şimdi yaşamıyordu :) c.başkanın sağ kroşesi müthiştir cemaat bunu iyi bilir
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
BU İDDİADA YALAN ÇIKARSA İSPAT EDİLEMEZSE

ALLAH ı şahit tutarak TÜM FORUMDAN ÖZÜR dileyeceğini isim değiştirerekte hem bu Forum da ve diğer yerlerde yazmayacağına YEMİN EDERMİSİN

BUGÜNE KADAR YAZDIKLARININ HİÇ BİRİ DOĞRU ÇIKMADI ÇIKAN VARSA İSPATLA

EVET ispat yani cevap hakkın var

İDDİANAME DEĞİL KARAR GEREKLİ

Varmı elinde belge


BU İDDİADA YALAN ÇIKARSA İSPAT EDİLEMEZSE

ALLAH ı şahit tutarak TÜM FORUMDAN ÖZÜR dileyeceğini isim değiştirerekte hem bu Forum da ve diğer yerlerde yazmayacağına YEMİN EDERMİSİN[/QUOTE]

Evet @Dua Nur varsa DİNLEMELER EN AĞIR CEZA VERİLSİN.

FAKAT YOKSA VE İFTİRA İSE İFTİRA EDENLERİ İFTİRALARI YAYANLARI ALLAH cc helak etsin.

Eğer varsa bir dinleme ve bu iddia ettiğin kişiler DİNLEDİĞİNİ BEYAN EDEN ALMAN yanın Casusları ise ve sen ve senin gibiler bunu F.GÜLEN ve CEMEATİNE mal ediyorsunuz MİLYONLARCA KİŞİNİN VEBALİNİ ALMIYORMUSUNUZ ?

Peki sizler ne dersiniz @Ahmet ve @muallim 08

ki BİLDİĞİM KADARI İLE SON DURUŞMALARDA Başta Sn VARAK olmak üzere bu iddiaları ispat edemediler delillerle ŞİMDİ NE OLACAK.

DUA NUR EĞER SEN MÜSLÜMAN SIFATI TAŞIYORSAN BU İDDİA da YALAN ÇIKARSA bence tüm Türkiye yi dolaş HELALLİK al.

BUGÜNE KADAR BU FORUM a taşıdığın hangi İDDİAN HUKUKİ BELGELERLE İSPAT EDİLİP SONUÇLANDI


Bırakalım sendeki Müslüman sıfatlarını SENDE herneyse ALLAH a havale etmek en doğrusu seni
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
hee görüştü
görüşse sisi şimdi yaşamıyordu :) c.başkanın sağ kroşesi müthiştir cemaat bunu iyi bilir

GÖRÜŞMEDİ İSE o zaman İSPAT et

Peki bir soru KAÇ AYDIR Sn ERDOĞAN MISIR ile ilgili o heyecanlı SÖYLEVLERİNİ YAPMIYOR ???????????
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
hee görüştü
görüşse sisi şimdi yaşamıyordu :) c.başkanın sağ kroşesi müthiştir cemaat bunu iyi bilir

SİZ OKUDUNUZU ANLANAYACAK KADAR Düşünce yapınız yokmu ?

YAAA ÖNCE OKUYUN YAZILANLARI NEDEN CEVAP VERİLMİŞ diyede araştırın.
@Dua Nur FUAD AVNİ nin iddialarını söylediklerini DOĞRU kabul ediyor onun düşünce yapısına göre cevap verdim.

YAAAA ÖNCE BİR OKUYUN AMA ANLAMAK İÇİN OKUYUN.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Agbi macaristan iade edecek, sığınma talepleri kabul edilmedi böcekcilerin, gelince hapiste ziyaretlerine git onlar sana anlatır.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
28 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi

Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı, devletin zirvesinin kullandığı kriptolu telefonları dinlemesiyle ilgili soruşturmayı tamamladı. ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’, ‘siyasal veya askeri casusluk’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ ve ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal’ suçlarından aralarında TİB eski Başkanvekili Osman Nihat Şen ve TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Hasan Palaz’ın da bulunduğu 28 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen 93 sayfalık fezlekede, kripto casusluğa ilişkin çarpıcı ayrıntılara yer verildi. Şen’in ‘örgüt lideri’ olarak gösterildiği fezlekede, IMEI numalarının kriptolu telefonların yazılımını yapan Hasan Palaz ve ekibi tarafından TİB’e bildirildiği, dinlemelerin ise ‘KUBİK’ ve ‘HİTAP’ veritabanlarına kaydı yapılmadan gerçekleştiği kaydedildi. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu devletin zirvesinin kriptolu telefonlardan yaptığı konuşmaları montajlayarak yaymak amacıyla TİB ve TÜBİTAK bünyesinde örgüt kurulduğu belirtilen fezlekede, “Sanki devletin üst düzey yetkili ve görevlileri tarafından konuşma yapılmış gibi yeni bir konuşma türetilerek 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ve 2014 yılı mahalli idareler seçimlerinden önce internet, görsel ve yazılı basında kamuoyuna servis edildiği tespit edilmiştir” denildi.
DİNLEMEYE HAZIR ÜRETİM
Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcısı Ali Çalık’ın imzasını taşıyan fezlekede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu devlet zirvesinin, ‘kurulan suç örgütünce’ dinlendiği anlatıldı. Yazılımları TÜBİTAK tarafından hazırlanan ve K-1 ile K-2 şeklinde iki model olarak üretilen kriptolu telefonlar, fezlekeye göre ‘dinlemeye hazır’ şekilde düzenlendi. Fezlekede, Hasan Palaz’ın da içinde bulunduğu 6 kişilik TÜBİTAK ekibinin, kripto telefonların IMEI numaralarını ‘casusluk amacıyla’ TİB’deki suç örgütü üyelerine bildirdiğine dikkat çekildi.
DEPODAN ÇIKARIP MONTAJLADILAR
Kripto telefonların hiçbir mahkeme kararı olmaksızın dinlendiğine işaret edilen fezlekede, gizli görüşmeleri IMEI numaraları üzerinden dinleyen TİB ekibinin, mevzuattaki aşamaları da takip etmedikleri ifade edildi. Buna göre casusluk kayıtları, ‘hedef bilgisi’, ‘talep eden kurum bilgisi’, ‘takip periyodu’ bilgilerinin girildiği sistem olan ‘KUBİK’ ile hedef bilgilerinin işletmeci sistemlerine tanımlanmasını sağlayan sistem olan ‘HİTAP’ veritabanlarına kayıt yapılmaksızın oluşturuldu. Kriptolu telefonlara ait ses kayıtlarını korsan şekilde depolayan örgütün bu kayıtları kullanarak yeni montaj kayıtlar oluşturduğu ve seçimler öncesi bunları ‘yeni bir kayıtmış gibi’ servis ettiği belirtildi.
AMAÇ: KAOS VE KARGAŞA
Montajlanarak sahte olarak üretilen ve kamuoyuna servis edilen ses kayıtları ile halk arasında kaosa sebebiyet vermek amacıyla devletin birliğini bozmaya çalışıldığı kaydedilen fezlekede, şu ifadelere yer verildi: “Bu suç ögütünün diğer amacının da devletin güvenliği ile iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek olduğu tespit edilmiştir. Yine siyasi, idari, adli ve iş adamı kimliği taşıyan kişilerin telefonla yaptıkları konuşmalardan elde edilecek bazı bilgileri gerektiğinde kullanabilmek için bu kişilerin de telefon konuşmalarının dinlenip kayda alındığı tespit edilmiştir.”
Devlet zirvesinin kullandığı 31 kriptolu telefonun bu yöntemlerle toplamda 363 kez dinlendiği tespit edilmişti.

Arşivi dışarı taşıdılar
Soruşturmanın şüphelilerinden TİB Koordinatör İletişim Uzmanı Hamza Demirezen’in, kendisine ait kullanıcı hesabıyla sisteme girerek ‘bash-history’ dosyalarını sildiği bilgisi de fezlekede yeraldı. Ancak bazı sunucularda tamamen silinen kayıtlardan bazıları kurtarıldı. Örgüt üyeleri, sözkonusu silme işlemini TİB arşivini dışarıda depoladıktan sonra gerçekleştirdi. Fezlekede bu olay şu ifadelerle anlatıldı: “TİB Başkanlığı’nda görevli olan suç örgütünün yönetici ve üyelerinin devletin üst düzey yetkili ve görevlilerinin konuşmalarından elde ettikleri ses kayıtlarını kendileri başka bir yerde depoladıktan sonra TİB veri tabanından silinmesi gerçekleştirildi, fakat Gölbaşı Başsavcılığı tarafından TİB’deki bilgisayarların veri tabanlarında yapılan incelemede silinmiş haldeki bir kısım dosya kurtarıldı.”
Zaman ayarlı dijital bomba
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) depolanan ses ve log kayıtlarının silme işlemini Osman Nihat Şen, İlhan Elieyioğlu, Barış Yaslan, Adil Biçer ve Halil Biçer’in gerçekleştirdiği belirtilen fezleke, paralel örgütün dijital saatli bomba saldırısını da açığa çıkardı. 17 Aralık sonrası TİB’de görevden almalar başladığında Ali Osman Tekin’in (Veri İşlemleri Koordinatör İletişim Uzman Yardımcısı) sistemlerde kullanılan ‘tib_utils.jar’ program parçacığına 26 Nisan 2014 tarihinde gerçekleşmek üzere zaman ayarlı virüs yerleştirdiği belirtildi. Sisteme 26 Nisan’da aktive olmak üzere saatli bomba yerleştiren Tekin’in, bununla yazılım ve uygulamaların işlem göremez hale gelmesi, silinmesi, değiştirilmesi ya da bozulmasını amaçladığı kaydedildi. Diğer görevli Yunus Şahin (Veri İşlemleri Koordinatör İletişim Uzman Yardımcısı) ise TİB arşiv sunucusunda usûlsüz birçok işlem yaptı.

http://www.medyagundem.com/gulen-orgutunun-montaj-cetesi-oldugu-belgelendi/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Fetullahçı polisler bir bir ötmeye başladılar!

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda eski başkanlar Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak’ın liderliğinde yapılan yasadışı dinlemelerle ilgili açılan davanın iddianamesinde çarpıcı bir itiraf yer aldı. Şüpheli polis memuru Serhat Kadim, telefonu dinlenecek kişinin örgüt seçimini polislerin yaptığnı söyledi.http://www.medyagundem.com/fetullahci-polisler-bir-bir-otmeye-basladilar/
 
Üst