Erdoğan Konuşmuş Pensilvanya Dinlemiş : BÖCEK İDDİANAMESİ

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Paralel ihaneti kanıtlayan 73 sayfalık iddianameye göre, Koruma Daire'de görevli Emniyet Amiri Ahmet Türer, böcekler yerleştirilirken Pensilvanya ile temastaydı.Sabah’ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, çalışma ofisi ve konutunda bulunan casus dinleme araçlarıyla (böcek) ilgili mahkemeye sunulan 73 sayfalık iddianame ihanetin de kanıtı...Casusluk şebekesinin liderliğini İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube eski Müdürü Ali Özdoğan'ın yaptığı belirlendi.

Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı Teknik Büro eski Amiri Serhat Demir ile bacanağı Koruma Dairesi'nde görevli Emniyet Amiri Ahmet Türer'in de şebekenin organizasyonunda önemli görevler üstlendiği ortaya çıktı.Sahte Bulgar pasaportu sayesinde yurtdışına rahatça çıkış yapabilen Türer'in, Pensilvanya'daki Fethullah Gülen'in yardımcısı Sinan Dursun ile telefonlaştığı tespit edildi. Casusluk şebekesinin para kasası olarak da nitelenen Türer'in, Gülen'in yardımcısı Dursun ile böcekler Erdoğan'ın ofisine yerleştirildiği sırada irtibat halinde olduğu anlaşıldı.

FARK EDİLİNCE SUSTULAR

Anayasal Suçlar Bürosu Savcısı Durak Çetin, böcek iddianamesini tamamlayarak Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. İddianamede Erdoğan'ın 24 Kasım-29 Aralık 2011 tarihleri arasında dinlendiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ve yardımcısı Zeki Bulut'un da aralarında bulunduğu 13 kişiye "siyasi casusluk" suçlaması yöneltildi.73 sayfalık iddianamede şüphelilere "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacıyla temin etmek", "Görevi kötüye kullanmak", "Haberleşmenin gizliliğini ihlal ederek kayıt altına almak" suçlamaları yöneltildi. TÜBİTAK'ta kriptolu telefonların emanet edildiği TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın da şebekenin yöneticisi Ali Özdoğan ile irtibat halinde olduğu, böcek skandalının ortaya çıkmasıyla ikilinin görüşmeyi kestiği tespit edildi.

ŞOVDAN CASUSLUK ÇIKTI

Ali Özdoğan'ın telefon analizlerinde de 2011 Ocak ayından itibaren şüpheli Serhat Demir ile irtibata geçtiği 2012 Şubat ayına kadar irtibat halinde oldukları, olayın ortaya çıkmasının ardından aralarında hiçbir görüşme geçmediği tespit edildi. Diğer şüphelilerin de casusluğun anlaşılması üzerine birbirleriyle irtibatına son verdiği telefon kayıtlarında ortaya çıktı. İddianamede TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın adı da şüpheliler arasında yer aldı. Palaz, "Zorla rapor yazdırmak istediler" diyerek istifa etmişti.

İstifanın şov olduğu ortaya çıktı. İddianamede Palaz'ın soruşturmanın seyrini değiştirmek için cihazlarla ilgili raporu uzman olmayan birine hazırlattığı ortaya çıktı. Hasan Palaz'ın telefon kayıtları, şebeke yöneticisi Ali Özdoğan ile Kasım 2011-Şubat 2012 tarihleri arasında görüşmelerini ortaya koydu. Cihazlar üzerinde teknik analizlerin yapıldığı tarihlerde irtibatının bulunması ve sonrasında irtibatın kesilmesi savcılığın dikkatinden kaçmadı.Deliller arasında böceklere ilişkin faturalar da yer aldı. Faturaların şüphelilerden "Enes Çiğli" üzerine olduğu belirtildi. Dosyanın tek gizli tanığı "Hançer 2014"ün "Bulunan dinleme cihazları şirketimiz tarafından satılmıştır. Bu cihazları ben istihbaratçılara sattım" ifadelerine yer verildi.

İŞTE SUÇLANAN 13 KİŞİ

İddianamenin örgütsel bağlantı ve kayıtların nereye aktarıldığına ilişkin bölümü ise Gülen örgütüne yönelik hazırlıkları devam eden darbe soruşturmasına katılmak üzere dosyadan ayrıldı. Savcılık hazırladığı iddianame ile kuvvetli suç ve kaçma şüphesi nedeniyle mahkemeden şüpheliler için yakalama talep etti. 7. Ağır Ceza Mahkemesi 15 gün içinde yapacağı değerlendirme sonrasında iddianameyi kabul edip etmediğini açıklayarak talep değerlendirmesi yapacak.*Başbakanlık eski Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel.*Yüksel'in eski yardımcısı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Zeki Bulut.*Sınıf Emniyet Müdürü Ali Özdoğan.*Sınıf Emniyet Müdürü Sedat Zavar.*Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı'nda görevli Emniyet amiri görevinden ihraç edilen Ahmet Türer.*İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda görevli Komiser Enes Çigci.*Başpolis Memuru İbrahim Sarı.*Başbakanlık Koruma Güvenlik Teknik Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Hurşit Gölbaşı.*KOM Daire Başkanlığı'nda görevliyken Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü'ne atanan polis memuru Harun Yavuz.*Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görev yapan polis memur Seyit Saydam.*İstihbarat Dairesi Başkanlığı'ndan Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen Polis memuru İlker Usta.*Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı eski personeli 4. Sınıf Emniyet Müdürü Serhat Demir.*TÜBİTAK eski Başkan yardımcısı Hasan Palaz.

300 METREYE SES AKTARABİLİYOR

İddianamede böceklerin Erdoğan'ın kriptolu telefonlarının yanına yerleştirildiği ve uzaktan kumandalı olduğu, açık alanda 300 metre mesafeye ses aktarımı yapabildiği vurgulandı. Başbakanlık ofisi yakınında çok sayıda yabancı misyon binası bulunduğu, buralara casusluk amacıyla bilgi aktarılmış olabileceği üzerinde duruldu.

BÖCEKLERİ 3 KİŞİ YERLEŞTİRDİ

Ali Özdoğan'ın 2011'den itibaren Erdoğan'ı dinlemek amacıyla Serhat Demir'e ulaştığı, bir ekip oluşturup başbakanlık ofislerinde 24 Kasım 2011 ila 29 Aralık 2011 arasında dinleme yaptıkları belirtildi. TÜBİTAK ve TOBB'un yaptığı inceleme sonrası cihazların 24-25 Kasım ile 28-29 Aralık 2011 arasında aktif olarak kullanıldığı anlaşıldı. Başbakanlık ofislerinde HAWK cihazı ile Serhat Demir başkanlığında yapılan aramaların kapılar kapalı şekilde yapıldığı ve böcek bulunan alanlara ismi geçen şüphelilerin dışında giriş çıkışların kontrollü olduğu belirtildi. Savcının "Fırsat Operasyonu" olarak değerlendirdiği operasyonda "dinleme cihazları prizler içerisine şüpheliler Sedat Zavar, Enes Çiğli ve İlker Usta tarafından yerleştirilmiştir" denildi.

http://www.haber10.com/haber/557986/#.VGxUizSsUZ4
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Böcekci 5 polis için yakalama kararı çıktı
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ve “böcek”in hesabı soruluyor!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisine “böcek” tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 13 kişi hakkında hazırladığı iddianame, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.http://www.medyagundem.com/ve-bocekin-hesabi-soruluyor/
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
43531788_3122014.jpg



İsmet Berkan böcek iddianamesini tek yazıyla çürüttü 03 Ara 2014 12:31

Hürriyet Yazarı İsmet Berkan, geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından kabul edilen Böcek İddianemesini 5 soruda çürüttü. İşte iddianamedeki skandal detaylar...

Böcek iddianemesi Mahkeme tarafından "oybirliği" ile değil, "oy çokluğu" ile kabul edildi. Hürriyet Yazarı İsmet Berkan ise daha mahkeme bile başlamadan büyük soru işaretlerinin olduğunu iddianamedeki çelişkileri bugünkü yazıyla ortaya koydu.

Siyasi casusluk deniliyor ama bununla ilgili tek bir delil bile yok. Bulunduğu iddia edilen böcekler 2011'de bulunuyor. Tam 2 yıl sonra faaliyete geçiliyor. Bu kadar süre neden bekleniyor? MİT, Başbakanlık'ta arama yapılacağını ilgili ekibe bildiriyor ama neden 20 gün bekliyor?

İşte İsmet Berkan'ın Böcek İddianamesini çürüten o yazısı;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 2011 yılının 28 Aralık günü, kullandığı iki çalışma odasında çıkan dinleme cihazlarıyla ilgili iddianame hakkında geçen hafta dört yazı yazdım.

Bu yazılarda mümkün olduğunca kendi görüşlerimi veya yorumlarımı işin içine katmadan, iddianameyi aktarmaya, savcının bulgularını burada sunmaya çalıştım.
Kuşkusuz davada yargılanacak sanıkların avukatları bu iddianameyi çok daha eleştirel bir gözle okudular ve dava başladığında da görüşlerini sunacaklar. Ben de bugün, bu serinin beşinci ve son yazısında, kendimi avukatların yerine çok koymamaya çalışarak iddianamenin eksiklerinden ve yetersizliklerinden söz etmek istiyorum.

Önem sırasıyla değil de aklıma geliş sırasıyla yazıyorum...

1. Casusluk ama kimin lehine? ALMANYA AÇIKÇA BELİRTMİŞTİ BİZ DİNLEDİK DİYE

Savcının temel iddiası dinleme cihazlarının casusluk amacıyla yerleştirildiği.
Önde gelen sanıklara yöneltilen suçlama da 'siyasal casusluk' suçlaması. Ancak bu casusluğun kimin için (hangi ülke veya kuruluş) yapıldığına dair tek bir
cümle bile yok iddianamede. Zaten yapılmış bir kayıt, bu kaydın falanca kişi eliyle filanca ülke veya kuruluşa aktarıldığı gibi bir iddia da, kanıt da iddianame içinde yer almıyor. Böyle olunca da, casusluk suçunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusu ortada kalıyor.

2. 'Böcek'leri bu sanıkların yerleştirdiğinden emin miyiz?

Savcının, 24-25 Kasım 2011 günleri Başbakan'ın daha sonra 'böcek' bulunacak çalışma odalarına 'böcek arama' gerekçesiyle giren dört polis başta olmak üzere bir grup polisi 'böcek'leri yerleştirmekle suçladığını yazdım zaten. Ancak bu polislerin 'böcek'i yerleştiren isimler olduğuna dair iki temel kanıt var savcının elinde.

Biri, bu kişilerin gerçekten o günlerde bu odalarda arama yapmış olması. Bu tartışmaya açık bir konu değil; sanıklar da o günlerde o odalara girdiklerini
söylüyorlar zaten. Ancak elbette 'böcek' yerleştirdiklerini kabul etmiyorlar.
Savcının sözüne karşılık sanıkların sözü... Kime inanacağına mahkeme karar verecek.

İkinci kanıt ise bu 'böcek'lerin satın alınmasına dair sipariş formları ve faturalar. Ancak bir gizli tanık aracılığıyla kopyaları elde edilen bu faturaların asıllarının Emniyet Genel Müdürlüğü'nde zaten olması gerekiyor.
İddianame fatura asıllarına ilişkin bir inceleme yapılıp yapılmadığını söylemiyor. Eğer fatura asılları emniyetin elinde değilse veya faturalar emniyette durduğu halde emniyet envanterinde bu cihazlardan iki tanesi kayıp gözüküyorsa o zaman bu kanıt anlamlı olabilir.

3. Diğer polislere nasıl ulaşıldı?

Bir an için, 24-25 Kasım 2011'de arama yapıyoruz bahanesiyle Başbakan'ın çalışma odalarına 'böcek' yerleştirildiğini kabul edelim ve fiilen odaya giren dört polisi suçlamak için elimizde yeterli delil olduğunu varsayalım. Ama bu dört polisin elebaşısı olarak suçlanan diğer polislerin suçla olan bağının nasıl kurulduğu iddianameden anlaşılmıyor. O kişilerle ilgili, onları doğrudan suça bağlayan yegâne delil, bu polislerin o dört polisle telefonda konuşmuş olması.
Konuşmaların içeriğini de bilmiyoruz, sadece konuştuklarını biliyoruz.

İddianamede yurtdışı fuarlara birlikte gitmenin veya yurtdışı seyahatlerin kanıt olarak gösterilmesi ise ilginç bir durum.

NEDEN 1 YIL BOYUNCA HİÇBİR İŞLEM YAPILMADI?

4. Başbakanlık neden bir yıl bekledi?

Başbakanı'ın çalışma odalarından ikisinde dinleme cihazı bulunmuş olması son derece önemli bir suç. Fakat iddianamedeki anlatımdan anlıyoruz ki Başbakanlık böyle bir suçun işlendiğini bildiği ve saptadığı halde konuyu adli makamlara tam bir yıl boyunca iletmemiş. Savcının bu gecikmeyi bir kusur olarak görmemesi, 'böcek'ler bulunduğunda yeterli olay yeri incelemesinin yapılmamış olmasını normal karşılaması anlaşılır gibi değil.

NEDEN 20 GÜN BEKLENDİ?

5. Başbakanlık neden şüphelendi, sonra neden beklendi?

İddianamede de yazıyor, Aralık 2011 başında, Başbakan ameliyat sonrası nekahet dönemi için İstanbul'dayken Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan
Fidan'dan 'böcek' araması için talepte bulunuyor, MİT hemen bir ekip hazırlıyor.
Ama ekip arama yapmak için 20 gün kadar bekliyor, o arada Başbakan Erdoğan Ankara'ya dönüp işbaşı yapıyor ve en az 12 gün 'böcek'lerin bulunduğu odalara
girip çıkıyor. Burada savcının bile sormadığı iki önemli soru var:

1. Başbakanlık somut bir şeyden mi şüphelendi de MİT'ten 'böcek' araması yapmasını istedi;

2. MİT ekibi neden 20 gün bekledi? Savcının bu soruları Başbakanlık'tan hiçbir yetkiliye sormamış olması iddianamede ciddi bir mantık boşluğu yaratıyor.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
bu adamlarda akıl olsa neden 2 yıl sonra harekete geçti diye sormazlar...

2 yıl önce harekete geçselerdi de paralel hakimler sümen altı etseler idi olayı...

tek akıllı bunlar ya, milleti iş bilmez zannediyorlar.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ŞİMDİ SORUYORUM AŞAĞIDA İDDİALAR DOĞRU İSE @Dua Nur @talibALLAH jatında BİKÖEDİĞİN KONUDA İDDİALARINA NASIL CEVAP VERECEKSİN


Böcek iddianamesine, hâkimden manifesto gibi muhalefet şerhi 04 Ara 2014

9645713_hakim_k.jpg


Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunduğu ileri sürülen böcekle ilgili iddianame mahkeme tarafından kabul edilirken, üye hakim Zeka Kayalı’nın şerhi dikkat çekti.

Hukuksuzlukları tek tek sıralayan hakim, iddianamenin iadesini istedi. Muhalefet şerhinde, delil toplamadan meçhul muhbire, şüpheli raporlardan çelişkilere kadar kanuna aykırı pek çok madde yer aldı.

Zaman'ın haberine göre, Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinde yaklaşık 3 yıl önce bulunduğu ileri sürülen ve ‘böcek’ diye tabir edilen dinleme cihazıyla ilgili tartışma yargı aşamasında da devam ediyor. Hazırlanan iddianame, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki hâkimin onayı, bir hâkimin karşı oyuyla kabul edildi. Hâkim Zekâ Kayalı’nın 6 sayfalık muhalefet şerhi ise iddianameye damgasını vurdu. Beş hukuki gerekçe sıralayarak iddianamenin iadesini isteyen Kayalı, TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Teyfik Demir tarafından hazırlanan ve ısmarlama olduğu suçlaması yöneltilen raporun kesin delil kapsamına sokulamayacağının altını çizdi.

Böceğin bulunduğu ileri sürülen tarihten 2,5 yıl sonra Ankara’da soruşturma başlatılmış, savcı Durak Çetin tarafından hazırlanan 73 sayfalık iddianame de geçtiğimiz hafta mahkeme tarafından kabul edilmişti. 12 polis memuru ve eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz için 36 yıla kadar hapis istenen iddianamede, TOBB Üniversitesi’ne ısmarlama rapor yazdırıldığı ileri sürülmüştü. Şaibeye rağmen olaydan tam 2,5 yıl sonra hazırlanan rapor dosyaya kesin delil olarak konuldu. İddianameye muhalefet şerhi yazan Hâkim Zeka Kayalı, bu çelişkiye vurgu yaptı. TÜBİTAK tarafından hazırlanan rapora rağmen TOBB Üniversitesi’nden yeni bir rapor istendiğine dikkat çekti. İddianameye esas teşkil eden rapordaki çelişkinin giderilmesi için başka bir rapor hazırlanmasını öneren Kayalı, iddianamenin iadesini istedi.

Casusluk suçlaması yapılamaz

Hakim, diğer iade gerekçelerini de muhalefet şerhinde tek tek not etti. Polislerin casuslukla suçlanması konusuna değinirken, ‘casusluk suçunun ispat edilmesi için suça konu verici cihazların yanı sıra alıcı cihazların da tespit edilmesi gerektiğini’ vurguladı. Dosyada alıcı cihazlara ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığını hatırlattı.

Delil toplamada kanunsuzluk

Dosyada isimleri geçen tanıklar Gökhan Korkmaz ve Bayram Yılmaz’ın beyanlarının alınmadığına dikkat çeken Kayalı, şüphelilerin aleyhine olan deliller toplanırken lehe olan delillerin de toplanması gerektiğini ifade etti. Bu davranışın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 170/5’e aykırılık teşkil ettiğini belirtti.

Muhbirin kimliği bile meçhul

İddianamede delil kısmında ismi geçen Mehmet Kaya’nın ihbarlarının dosyaya temel teşkil ettiğini söyleyen hakim, iddianamenin devamında bu kişinin kimliğinin belirtilmemesini ve belirlenmesine yönelik herhangi bir araştırma yapılmamasını da dikkat çekici buldu. Bu durumun CMK 170/3-f ve 174/1-a maddelerine aykırı olduğunu kaydetti.

İlk sayfadaki şüpheliye, son sayfada takipsizlik

Hakim Zeka Kayalı, iddianamenin son sayfasında geçen “Seyit Saydam, Mehmet Yüksel, İbrahim Sarı, Hurşit Gölbaşı, Harun Yavuz ve Zeki Bulut hakkında ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal casusluk amacı ile temin etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek ve kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.” ifadelerine de vurgu yaptı. İddianamenin ilk sayfalarında ise aynı kişiler hakkında dava açılmasının istendiğine işaret etti. Bu çelişkinin de iade gerekçesi olduğunu aktardı.

İşte böcek soruşturmasıyla ilgili sürecin ayrıntıları

-Böcek operasyonu, olaydan 2,5 yıl sonra başladı. 3 savcı değiştiren soruşturmada delil bulunamadı. Operasyonu 4. savcı (Durak Çetin) yaptı.

-TÜBİTAK, böceğin üzerindeki yapıştırıcılardan üretim zamanını tespit edip raporlaştırdı. Ancak bakan raporun değiştirilmesini istedi. Baskı, kurumda istifalara yol açtı.

-TÜBİTAK’ın yönetimi değiştikten sonra hukuk skandalı yaşandı. Yetki savcıda olmasına rağmen MİT’in talebiyle, rapor değişti. Böceğin oluşturulma tarihi öne çekildi.

-MİT’in böceği bulduğu belirtilen aramada tutanak tutulmadı, kamera kaydı yapılmadı. Parmak izi, DNA kalıntısı ve delil aranmadı. Suç duyurusunda bulunulmadı.

-Cihazın yapım tarihini öne çekip polisleri şüpheli duruma düşüren raporu, Erdoğan’ın oğluyla yaptığı belirtilen konuşmalara “hecelemeyle montaj” diyen ekip yazdı.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@talib ve @Dua Nur

ALMANYANIN AÇIKLAMASI VAR DİNLEDİK DİYE

Sizlere ALLAH cc mesaj mı gönderdi haşa Cemeat dinledi diye.

DIŞ KAPININ DIŞ MANDALI BİLE OLMAYACAK SEVİYEDESİNİZ AHKÂM KESİYORSUNUZ be Talib
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ALMANYANIN AÇIKLAMASI VAR DİNLEDİK DİYE

Sizlere ALLAH cc mesaj mı gönderdi haşa Cemeat dinledi diye.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
@talib ve @Dua Nur

Sizlere ALLAH cc mesaj mı gönderdi haşa Cemeat dinledi diye.

Bak seninki mesaj göndermiş agbi, ben dinledim diyor.

Yılmazer itiraf etti: Evet dinledim!

Polislere yönelik operasyon kapsamında tutuklanan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Hürriyet’in dün manşetten verdiği ‘Dinlenen VIP isimler’ başlığıyla çıkan ve ünlü isimlerin dinlendiği haberiyle ilgili açıklama yaptı. Yılmazer, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklama dinlemeleri kabul etti.


http://www.medyagundem.com/simdi-pensilvanya-dusunsun-yilmazer-itiraf-etti-evet-dinledim/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Işte hürriyet'in 'vip kulak' başlikli haberi

2008-2009 yılları arasında sektörlerinin ileri gelen 160 ünlü isminin, “istihbari dinleme” adı altında, ‘terör ve organize suç örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle’ dinlendiği belirlendi. Hürriyet Gazetesi’nin santral numaralarından Doğan Holding’in üst düzey yöneticilerinin neredeyse tamamı dinlenmiş. Listede işadamları Ferit Şahenk’ten, Ali Koç ve Mehmet Emin Karamehmet’e, eski Genelkurmay Başkanları İsmail Hakkı Karadayı’dan, Hüseyin Kıvrıkoğlu’na, gazeteci Mehmet Yakup Yılmaz’dan, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar ve Can Dündar’a kadar çok sayıda isim var.

TÜRKİYE’nin ünlü işadamları, gazetecileri, rektörleri ve eski komutanların da aralarında bulunduğu 160 kişinin telefonlarının IMEI numaraları üzerinden, ‘terör ve organize suç örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle’ dinlendiği ortaya çıktı. Çoğu kod isimlerle alınan mahkeme kararlarının ardından 2008-2009 yılları arasında yapılan telefon dinlemeleri İstanbul Emniyeti tarafından ‘istihbari dinleme’ çerçevesinde gerçekleştirildi. Listede Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, işadamları Ali Koç, Mehmet Emin Karamehmet, eski Genelkurmay Başkanları Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Oramiral Vural Bayazıt ve Oramiral Bülent Alpkaya, gazeteciler Uğur Dündar, Mehmet Yılmaz, Yılmaz Özdil, Tufan Türenç, Can Dündar, Faruk Bildirici, Soner Yalçın, Şirin Payzın, Cengiz Semercioğlu gibi isimler var. ‘Moskof Cariye Hürrem’, ‘Pargalı’ ve ‘Hatice’ gibi tarihi romanların yazarı Fatma Demet Altınyeleklioğlu da dinlenenler arasında...

20 BİN DİNLEMEİstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında yapılan incelemelerde, dinlemeye alınmış pek çok telefon numarası tespit edildi. Bunun üzerine bu telefonların kimlere ait olduğu teker teker araştırıldı. Yaklaşık 2.5 aydır devam eden çalışma sonunda ‘telekulağın’ çalışma yöntemi gözler önüne serildi. Sonuçta işadamları, gazeteciler, askerler, bürokratlar ve öğretim görevlilerinin aralarında bulunduğu 160 kişinin, ‘terör ve organize suç örgütü üyelerinin yanlarına monte edilerek’ dinlendikleri ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerin çoğunda kod isimlerin kullanıldığı, bazılarının soyadlarının bile olmadığı anlaşıldı. Dinleme kararlarına yaptıkları işler ve konumları da konulmamıştı. IMEI numaraları üzerinden dinlenen telefonlar, sadece İstihbarat Şube Müdürlüğü ile de sınırlı değil. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ile Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de geçmiş yıllara dönük yapılan araştırmalarda yaklaşık 20 bin telefon dinlemesi belirlendi. Bu 3 şubede incelemelerin sürdüğü, listenin bu incelemeler soncunda netleşeceği ifade edildi.

AVUKATI BİLE

Telefonları dinlenenler arasında haklarında dava açılan, gözaltına alınan ve tutuklu olarak yargılananlar da var. Gazeteci Soner Yalçın bu isimlerden biri. Odatv davası kapsamında 2011 yılında tutuklanan Soner Yalçın, 2008’in mart ayından haziran ayına kadar 3 ay boyunca dinlenmiş. İstanbul Askeri Casusluk davasının sanıklarından Ebru Nilhan Bozkurt’un telefonları ise 2008’in ocak ayı ile 2009’un mart ayı arasında 3 ay dinlenmiş. Bozkurt bu telefon dinlemesinden yaklaşık 1.5 yıl sonra İstanbul Askeri Casusluk davasında şüpheli oldu. Ancak dava dosyasında telefondinleme görüşmeleri yer almadı. Aynı şekilde Soner Yalçın’ın da 2008’deki telefon görüşmeleri dava dosyasında yoktu. Bir diğer benzer telefon dinlemesi de Ergenekon davasının sanıklarından Yarbay Mustafa Dönmez’e ait. Dönmez’in telefonları 2008’in kasım ayı ile 2009’un şubat ayı arasında dinlenmiş. Polis Mustafa Dönmez’in telefonunu dinlemekle kalmamış, avukatı Gülten Güven’i de dinlemiş.

KODLARIYLA O İSİMLER İŞ DÜNYASI

Ferit Şahenk - FERİT (Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
Yıldırım Ali Koç - ALİ (Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Caroline Nicole Koç - CANAN (Mustafa Koç’un eşi)
Mehmet Emin Karamehmet - MAHMUT (Çukurova Holding’in sahibi)
Mustafa Süzer - MUSTAFA (Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
Fevzi Bülent Özaydınlı - BÜLENT (Migros’un ortağı ve CEO’su)
Atalay Şahinoğlu - ATALAY (Nuh Çimento eski Genel Müdürü-Demirören Holding Koordinatör ve Danışmanı)
Hüsamettin Kavi (BEMKA Emaye Bobin Teli A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı)
Erol Altaca - EROL (Altaca Dershaneleri’nin sahibi)
Mehmet Yörük - MEHMET (Doğan Holding Finans ve Fon Yönetimi Başkan Yardımcısı)
Melih Türker - MELİH (O tarihte Petrol Ofisi Genel Müdürü)
Ertan Çakır - ERTAN (O tarihte Petrol Ofisi Satışlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı)
Ahmet Toksoy - (Doğan Holding Mali İşler Başkanı)
Ali İhsan Karacan - ALİ İHSAN (O tarihte Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Yener Şenok - YENER (Doğan Holding Mali İşler Başkan Yardımcısı)
Hakan Genç (O tarihte Doğan Holding Avrupa Temsilcisi)
Süleyman Kocakaya (O tarihte Doğan Dış Ticaret Yöneticisi)
Dursun Ali Yılmaz - DURSUN (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Başkanı)
Halil Özkan - FARUK (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Müdürü)
Yavuz Ada (Hürriyet Gazetesi Muhasebe Müdürü)
Memduh Karakullukçu - MENDUH (2007-2010 arası TÜSİAD Başkan Danışmanı)
Sezai Çanakçı - SEZAİ (Çanakçılar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
İbrahim Çağlar - İBRAHİM (Nurtop A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı-İTO Başkanı-MÜSİAD Kurucu Üyesi)
Ömer Lütfi Karagöz - ÖZAY (Migros İletişim ve Bilgi Güvenliği Müdürü)
Tanıl Küçük - CEMAL (O tarihte İstanbul Sanayi Odası eski başkanlarından)

MEDYA DÜNYASI


Vuslat Doğan Sabancı (Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı)
Mehmet Yakup Yılmaz (Gazeteci-Yazar)
Tufan Türenç - TUFAN (Gazeteci)
Ruşen Çakır - RUŞEN (Gazeteci)
Mehmet Murat Yetkin - MURAT (Gazeteci)
Zafer Mutlu - ZAFER (Gazeteci)
Serdar Akinan - (SKY Türk eski Yayın Yönetmeni)
Cem Aydın (Doğuş Grubu eski Genel Müdürü)
Yılmaz Özdil - YILMAZ (Gazeteci-Yazar)
Can Dündar - CAN (Gazeteci)
Aslı Aydıntaşbaş - ASLI (Gazeteci)
Mehmet Faraç - MEHMET (Gazeteci)
İsmail Küçükkaya - İSMAİL (Gazeteci)
Süleyman Serdar Çaloğlu - SERDAR (Show TV eski Genel Müdürü)
Mirgün Cabbas - SIRRI (Televizyoncu)
Uğur Dündar - UĞUR (Gazeteci)
İbrahim Yıldız - (Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni) - Dinleme kararı yok
Abbas Güçlü - (Gazeteci) - Dinleme kararı yok
Amberin Zaman - MEHMET (Gazeteci)
Şirin Payzın Acet - ŞİRİN (Televizyoncu)
Nihat Genç - NİHAT (Yazar)
Oylum Talu - CEYLAN (Televizyoncu)
İbrahim Özay Şendir - ÖZAY (Gazeteci)
Rasih Yılmaz - RASİH (Gazeteci-Yayıncı)
Selahattin Sadıkoğlu - SELAHATTİN (Gazeteci)
Ergün Diler - ERGÜN (Gazeteci)
Cengiz Semercioğlu - CENGİZ (Gazeteci)
Engin Ardıç - HALİL (Gazeteci)
Bedri Baykam - BEDRİ (Ressam)
Melih MERİÇ - MELİH (Televizyoncu)
Metin Yüksel - METİN (Gazeteci)
Saner Ayar - SONER (Show TV eski Genel Müdürü)
Selçuk Tepeli - RECEP (Gazeteci/Şimdiki Habertürk Genel Yayın Yönetmeni)
Saynur Tezel Özgentürk - SAYNUR (Televizyoncu)
Ruhat Mengi - RUHİ (Gazeteci)
Orhan Gökdemir - SERDAR (Gazeteci)
Bülent Çöltekin - BÜLENT (Televizyoncu)
Rıdvan Bıyık - YAVUZ (Televizyoncu)
Mustafa Şekeroğlu - MUSTAFA (Gazeteci)
Fevzi Mete Çubukçu (Gazeteci)
Sinem Vural (Gazeteci)
Gülden Aydın (Gazeteci)
Mehmet Nuri Çolakoğlu - MEHMET NURİ (Gazeteci)
Faruk Bildirici - FARUK (Gazeteci)
İbrahim Serdar Akinan - SERDAR (Gazeteci)
Şükran Suna Vidinli - SUNA (TV programcısı)
Arslan Bulut - ARSLAN (Gazeteci)
Özdemir İnce - ÖZDEMİR (Yazar)
Uğur Şevkat (Gazeteci TV programcısı)

DİĞER İSİMLER

Bülent Küçüktürkmen (İşadamı))
Prof. Erdoğan Teziç (Eski YÖK Başkanı)
Orhan Birgit (Eski milletvekili Aydın Doğan Vakfı eski Yürütme Kurulu Başkanı)
Kuzey Deniz Komutanlığı santral numarası
Prof. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)
Prof. Necla Pur (2006-2010 yılları arası Marmara Üniversitesi Rektörü)
İlter Türkmen (Eski Dışişleri Bakanı ve Büyükelçi)
Reşat Altay (Eski Trabzon Emniyet Müdürü)
Prof. Fatma Feyza Darandeliler - MEHMET (İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanlarından)
Aykut Zahid Akman (RTÜK eski Başkanı)
Fatma Nur Serter (CHP milletvekili)
Selahattin Çetiner (Eski İçişleri Bakanlarından)
Prof. Tanay Sıdkı Uyar - ÖMER (Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Yunus Söylet (İstanbul Üniversitesi Rektörü)
Yaşar Yazıcıoğlu (Eski Başbakanlık Müsteşarı)
Prof. Ahmet Altınel (İstanbul Üniversitesi Zooteknik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi)
Muharrem İnce (CHP Milletvekili)
İlter Terzioğlu (Eski TURKCELL Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı)
Prof. Hasan Can Okutan (İTÜ Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Ahmet Zekai Görgülü (İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Başkanı)
Ferruh Taşdemir (Yapımcı)
Kemal Nehrozoğlu (Cuhmurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri)
Sadettin Tantan (Yurt Partisi Genel Başkanı)
Prof. Faruk Erzengin (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı)
Prof. Hüseyin Faruk Karadoğan (Eski İTÜ Rektörü)
Prof. Ayşe Soysal (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)
Prof. Emin Durul Ören (Yıldız Üniversitesi eski Rektörü)
Ömer Vehbi Hatipoğlu (Siyasetçi)
Saadet Yıldırım (Türk Dünyası
Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı)
Prof. Ali Akyüz (İstanbul Üniversitesi Cerrahi Tıp Bölümleri Öğretim Üyesi)
Mehmet Moğultay (Eski Bakan)
Lale Apaydın (TÜBİTAK Çalışanı)
Musa Çam (CHP Milletvekili)
Mehmet Akkan Suver (Marmara Grubu Stratejik Sosyal Araştırma Vakfı Genel Başkanı

http://www.internethaber.com/ali-fuat-yilmazerden-bomba-dinleme-aciklamasi-744865h.htm
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
@talib ve @Dua Nur

ALMANYANIN AÇIKLAMASI VAR DİNLEDİK DİYE

Sizlere ALLAH cc mesaj mı gönderdi haşa Cemeat dinledi diye.

DIŞ KAPININ DIŞ MANDALI BİLE OLMAYACAK SEVİYEDESİNİZ AHKÂM KESİYORSUNUZ be Talib

sen fethullahçı kardeşlerinle hüdayi cemaatine küfretmeye devam et, boşver almanyayı malmanyayı.. ahirette bakalım hocanız sizi kurtarabilecek mi, efendi hazretlerine dediğiniz laflardan dolayı
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Neler dediler ağabey ?

İkinci dalga zaten Hüdayi cemaatine yönelik idi. Ama ben de ihvanım diyen agbi, aslında fethullahçı olduğunu gösterip, onların safında yer aldı. Yine onların kalemşörlerinden bir kaç yazar, fitneye sebep olmak adına aleyhlerinde yazdılar.

Agbi'nin ne dediği umrumda değil, sadece fethullahçı ağzı ile ben de ihvanım deyip, oranın adını anmasın!
 
Üst