Şu söylediklerine sen inanıyormusun?Sizin şu ülkedeki tek idealiniz milli görüşün zaferini geciktirmek.Çünkü kancayı taktığınız tüm adamlar milli görüşçü.Tayyip erdoğanı sever sayardık,ayağını kaydırdınız.Numanı severdik,abant toplantılıranıza katıldı,oda uçtu gitti.
Kendi yamukluklarinizin sucunu baskalarinin üzerine atma hastaliginizi bilirim ben.
Hep baskalari suclu,kimse bulunamayincada suclu siyonizim,sizde hic hata ve kusur yok...
Partideki kopmalar ve huzursuzluklarin gercek sebebii partinin yanlis yönetilmesidir ve uygulanan yanlis metoddur.
Dilersen bu konuya baska zaman detayli sekilde girebiliriz!
Sizin diyalog safsatalarınız arttıkça islam ülkelerini işgalde artıyor.
Misal,gülen cemaati ehveni ser sebebiyle obamayi destekledi,o gelmeden önce filistin kan agliyordu,gazzeye bombalar yagiyordu...o gelince durdu.
Diyalog kelimesine takiliyorsunuz,savaslari yapanlar diyalog masasindan kacanlardi bunu unutma.
Bush rejimi,siyonistler,ruslar,cinler bunlarla diyalog yokki,suc cemaatin olsun...
Diyalogun amaci dinimizi sevdirmek,ehveni serri desteklemek,kafirin serrinden emin olmak,müslümanlarin zayif oldugu su dönemlerde güclenmeleri icin zaman kazanmak,kafirlerin icindeki ILIMLILARI bulup onlari müslümanlarin lehine kullanmak...
Bosna savaşı başlarken türkiyedeki adam sizin adamınızdı
afganistan savaşı başlarken türkiyedeki adam sizin adamınızdı
ırak savaşı başlarken türkiyedeki adam sizin adamınız.
MADDE 31. Zarar bi-kaderi’l-imkân def’olunur. (ed-dararu medfu’ün bi-kaderi’l-imkân)
Yani Zarar imkân dahilinde giderilir
şu alt tabakadaki dersane çocuklarından ne istiyorsunuz.Onları milli görüştenmi kaçırıyorsunuz.
Kimse birsey kacirdigi yok,unutma ALLAH CALISANA VERIR!!!
Hem ne yani milli-görüs davasi sizin babanizin malimi,sizin tekelinizde olan birseymi?
Eger bu dava milli-ve manevi degerlerimizi yasayip yasatma davasiysa,öz benligimize dönme davasiysa bu dava tüm müslümanlarin ortak davasidir.
Erbakanin sahsina bagli degildir.
Siz kelime oyunlari yaparak tefrikaya alet oluyorsunuz.
Siz güç merkezlerine sızmaya çalıştıkça,amerikada bize sızmaya çalışıyor.Uyuyun ve uyutun bu milleti.
önyargilarini bir kenara at ve anlamaya calis:
Amerika sizmaya calismiyor,sizmis,köklesmis zaten,yapüilmaya calisilan sey bu sizmalardan kurtulmak...samimi bir sekilde dengesizlerin kiskirtmalarindan etkilenmeden arastirirsan görürsün.
Allaha dua et bu konuda.
Futbol takimi tutar gibi cemaatcilik,particilik,falancilik filancilik yapmadan önce Allahim,sevdigin kullarini,cemaatleri,calismalari...vs bana sevdir,insanlarin sözlerinden etkilenmeden gercekleri ögrenmemi nasib et.. seklinde samimi bir istekle dua et Allaha,önyargilari birak,ihlasla sirf Allah rizasi icin tefekkür et,düsün,arastir,tanimaya,ögrenmeye ve anlamaya calis...bak göreceksin,Allah sana ne kapilar acacak!
Güc merkezleri nedir?
Amerikanin ve siyonistlerin ittihat terakki ciler döneminde baslayan,cumhuriyet döneimdede chp zihniyetiyle devam eden,bacilarimizi soyan,milletimizi dinden koparan,milli-ve manevi degerlerini unutturan abd nin siyonistlerin destegi ile kurulan dinsiz,donsuzlarin ve sabateycilarin rejimini ayakta tutan derin devlet yapilanmasidir.
Devlet bizim fakat devletimizin ordu,polis teskilati,yargi,medya,egitim ...vs...gibi kurumlari bizim kontrolümüzde degil.
Derin gücler bu güc merkezlerini kendi cikarlari dogrultusunda istismar ederek milletimizi yanlis yollara yönlendiriyorlar,devletimizi hortumluyorlardi simdiye kadar.
Biz Müslümanlar sahaya inmedigimiz icin yönlendiriliyorduk simdiye kadar.
Bu saha sadece siyasi saha degil.
Türkiyede 100% oy alsan bile elini kolunu sallayarak hareket edemezsin,ettirmezler,ne yapip ne edip bu güc merkezlerindede söz sahibi olman lazim.
Bunun en güzel örnegini 28 subat sürecinde yasamadikmi???
Bu darbeyi kim yapti?
adamlar medya basta olmak üzere güc merkezlerindeki tüm güclerini kullanarak bu isi düzenlediler.
100% oyun olsaydi bile bunu engeleyecek gücün yolmazdi cünkü ordu onlarin,polis onlarin,yargi onlarin,medya onlarin,MiT onlarin...
peki ne yapilmasi lazim???
Müslümanlar en az Siyasete önem verildigi kadar bu merkezlere adam yetistirmeli,insan okutmali,okul acmali,baska türlü olmaz.
size göre siyaset yoluyla islama hizmet etmek tek dogru ve öncelikli bir metod olabilir,baskalarina göre teblig egitim altyapi güc dengesi vs siyasetten daha önce gelir.
Cünkü Devlet toplumun neticesi otoriter bir
varliktir. Toplumu ise insanlar olusturur. Devlet yönetimi islami degilse
bu, toplumun islami bir hayat yasamadigini gösterir. Yapilacak yeni bir
devlet kurmak degil toplumu irsad etmektir. Zira toplum islam olursa devlet
islam olur. Toplumu islam olmayan bir islam devleti düsünülemez.
Altyapi hazir olmadan,güc dengesi kurulmadan bunun faydadan cok zarar verecegine inananlar milli-görüse oy vermiyorlar diye isbirlikci veya batil ilan edilemez , farkli icraatlerden ve metodlardan dolayi birilerine göre yanlis yapanlar ehli-sünnet ölcülerine göre batil olmus olmuyor,itikadi acidan ehli-sünnet disina cikmis olmuyor.
Toplumların sıkıntılı ve bunalımlı dönemlerinde samimi mü’minlerin ve dindar insanların yapacakları çok şey vardır. Toplumu teskin, fitne ateşini söndürme başta gelen görevidir. İç karışıklıklara fitne denir. Hz. Peygamber, “fitne zamanında yürüyen koşandan, duran yürüyenden, oturan ayakta dikilenden, yatan oturandan, uyuyan yatandan daha hayırlıdır.” (Buhari, Fiten, 9; Müslim, Fiten, 10, 13; Tirmizi, Fiten, 29; Ebu Davud, Fiten) buyurmuştur. Böyle zamanlarda eylemsizlik en iyi eylemdir. Fakat toplumun gerilemesi, yıkıma ve çöküşe gitmesi fitneden farklıdır. Toplum çöker ve mahvolurken buna seyirci kalınamaz. Herkesin elinden geleni sonuna kadar yapması gerekir....
Yüce Allah: “Bir kavim kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz” (Rad, 13/11) diyor. Eğer bir toplum sahip olduğu yüksek manevi değerleri korursa Allah Teâlâ onları çöküşten korur. O halde yapılacak şey müslüman toplumun kimliğini oluşturan manevi değerleri geliştirmek ve sağlamlaştırmaktır.
Acaba yöneticiler iyi ve dürüst olunca mı toplum sağlıklı ve iyi olur, yoksa halk iyi ve dürüst olunca mı yöneticiler adil ve ehliyetli olur? Bu sorunun cevabı yönetici halka göre, halk da yöneticilerine göre olur. Her ikisi de birbirini olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir.
İnsanlar her zaman layık oldukları yönetim tarzıyla yönetilirler, kendileri iyi olurlarsa yöneticileri de iyi olur, kötü olurlarsa yöneticiler de kötü olur. Zira yöneticiler halkın içinden çıkarlar ve onların bir parçasıdırlar. Tikel tümelin niteliklerini taşır. Bunun için “Kemâ tekûnû yuvella aleyküm” (Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olurlar). “A’malüküm ummalükum” (amalleriniz yönetcilerinizdir, onlar sizlerin eseridir) (bkz. Acluni, I, 146, II, 127) denilmiştir....
Müslümanın görevi toplumları ayakta tutan değerleri, özellikle ahlak kurallarını ve Allah korkusunu, hak ve hukuka saygıyı tabana yaymaktır. Toplumu düzlüğe çıkarmanın yolu budur. Düzelen bir toplumda ister istemez, yöneticiler de düzelir.
Toplumdaki kötülüklerin, haksızlıkların ve yolsuzlukların sorumlusu olarak sadece yöneticileri ve aydınları görmek yanlıştır. Kötü gidişattan herkes sorumludur. Zira bunda genel olarak herkesin az ya da çok payı vardır. İyileşmenin ve düzelmenin şerefi de hem yönetenlere, hem de yönetilenlere aittir. Zira toplum yöneteni ve yönetileni ile bir bütündür.
Iste cemaat bu metodu uyguluyor!
Bugün derin devlere karsi bir mücadele basladiysa bunda cemaatin rolü büyüktür.