Ebubekir Sifil ve Abdulaziz Bayındır

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
sana bu diyalogu vermiycem ...sen bu diylaogdan haberin yok..ara bulursun........

said nursiye iftara attığımı mı söyluyorsun ???

:yn:

söylediklerinize dikkat edin, mesajınız düzenlenmiştir

diyalogu tabi veremezsin çünkü böyle bir diyalog yok sen sadece uydurduğun için hayal ürünü bir diyalog yazdın kafandan. zannettinki biz de hemen inancaz. ama soruşturduğumuz zaman ne yapacağını şaşırdın.
Yani hem uydurmada, hem yalanda,hem iftirada baya maharet kazanmışsın.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
diyalogu tabi veremezsin çünkü böyle bir diyalog yok sen sadece uydurduğun için hayal ürünü bir diyalog yazdın kafandan. zannettinki biz de hemen inancaz. ama soruşturduğumuz zaman ne yapacağını şaşırdın.
Yani hem uydurmada, hem yalanda,hem iftirada baya maharet kazanmışsın.




eğer bunlar ıek tek ortaya koyarsam yüzüne tek tek tükürmeme izin verimsin.....?


buyur !!!!!!!!!!




nurcu siten beni uyuaracağına millete iftira atan yüzsüzleri uyarsa daha iyi olmazmı...???


EVET RİSALE BEYİNLİ BUYUR!!! VARMISIN!!
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Benİ uyaracaĞina bu Şahİsyyeİt uyar ! Mİllete yalancui İfİtraci demeye hakki yok.........
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
hobaaa bilir mi diyorsun ? :)

Yukarıda çelişki gibi gördüğün şeylere bende katılıyorum.Çelişki gibi duruyor.Ancak değil.Bunu açıklamak için en baştan anlatmak gerekiyor.

Aslında bu tartışmanın anafikri Allah'ın geleceği bilip bilmemesi değil.Konu bu hale kader mevzusunu anlamayanlar getiriyor.tartışırken,tartışmanın ekseni bu tarafa kayıyor.

Allah geleceği bilir.bundan kimsenin şüphesi yok.Bu tartışmanın anafikri kaderdir.İnsanın kaderi yaratıldığında tayin edilmiş midir.İnsanın kaderi değişmez mi?Değişmez ise insanın yaptığı iyilik yada kötülükler sebebiyle neden sorumlu tutularak cennet ya da cehennem ile cezalandırılıyor?
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Oğlan çocuğunun durumuna gelince; onun ebeveyni mümin kimseler idi. Bu çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Allah’ın kendi lütuf ve merhametinden onlara daha şefkatli, daha temiz bir çocuk ihsan etmesini diledik.”(Kehf, 80-81).

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Dediğini zorla yaptıran ve kuvvet kullanan bir çocuk öldürülmeseydi ve yaşasaydı gelecek günlerde yaşlı anne ve babasına zararlı bir davranışta bulunacağı çok kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun aslında mutlaka o zararın vücuda geleceği istikametinde değerlendirilmesi daha akılcı olur.

Allahû Tealâ muhakkak ki o çocuğun iç yapısını en iyi bilir. Hızır (A.S)'a öldürme emri verdiğine göre, olay tamamlanmıştır. Çocuk mutlaka anne ve babasına bir kötülükte bulunacaktı ve ondan sonra kimbilir çocuğun hangi cehenneme girmesi gerekecekti. Hızır (A.S), 15 yaşından evvel (sorumluluğu oluşmadan) çocuğu öldürmüşse, çocuğun cehenneme gitmesi de böylece önlenmiş olur.




Bayindir hocanin Allah yarin ne olacagini bilmez dediginin dayanagi bu ayet olabilirmi ?


 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
eğer bunlar ıek tek ortaya koyarsam yüzüne tek tek tükürmeme izin verimsin.....?


buyur !!!!!!!!!!
uydurukçuluğun için aynanın karşısına geç tükürmeye başla kendi yüzüne hadi marş marş .

zaten hayal ürünü iddialarını yüzüne çarpmakla senin yüzüne tükürmüş kadar olduk. o sana yeter.
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Oğlan çocuğunun durumuna gelince; onun ebeveyni mümin kimseler idi. Bu çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Allah’ın kendi lütuf ve merhametinden onlara daha şefkatli, daha temiz bir çocuk ihsan etmesini diledik.”(Kehf, 80-81).

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Dediğini zorla yaptıran ve kuvvet kullanan bir çocuk öldürülmeseydi ve yaşasaydı gelecek günlerde yaşlı anne ve babasına zararlı bir davranışta bulunacağı çok kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun aslında mutlaka o zararın vücuda geleceği istikametinde değerlendirilmesi daha akılcı olur.

Allahû Tealâ muhakkak ki o çocuğun iç yapısını en iyi bilir. Hızır (A.S)'a öldürme emri verdiğine göre, olay tamamlanmıştır. Çocuk mutlaka anne ve babasına bir kötülükte bulunacaktı ve ondan sonra kimbilir çocuğun hangi cehenneme girmesi gerekecekti. Hızır (A.S), 15 yaşından evvel (sorumluluğu oluşmadan) çocuğu öldürmüşse, çocuğun cehenneme gitmesi de böylece önlenmiş olur.


Bu ayete göre cocugun öldürülmesiyle cehenneme gitmesi engellendi deniliyor

Bende diyorumki Hz. Ademin oglu kabil in neden cehenneme gitmesi engellenmemis ?

Cocukken neden öldürülmemis ?


 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
uydurukçuluğun için aynanın karşısına geç tükürmeye başla kendi yüzüne hadi marş marş .

zaten hayal ürünü iddialarını yüzüne çarpmakla senin yüzüne tükürmüş kadar olduk. o sana yeter.



iddialar hayal ürünümü değilmi, öğrenirsin..h.z google da bulamazsın bunları.....yemedi dimi???????

kendi kendine tükür dur ! 3- 5 tağutu savunacağım diye ........


Bilerek konuş ......kimin yalancı ve müfteri olduğu ortada..!


yıkıl karşımdan!


sana ne yayını verecem ara bul!....
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0

iddialar hayal ürünümü değilmi, öğrenirsin..h.z google da bulamazsın bunları.....yemedi dimi???????

kendi kendine tükür dur ! 3- 5 tağutu savunacağım diye ........


Bilerek konuş ......kimin yalancı ve müfteri olduğu ortada..!


yıkıl karşımdan!


sana ne yayını verecem ara bul!....

bu sözlerle anca kendini kandırırsın işte.
hayal ürünü uydurmalarını kendi kendine anlat kendin inan bundan sonra.
google dediğini göre harıl harıl aramışsın belli ki. yüzünün mor halini görmek isterdim. resmini çekip koysana foruma hepimiz görelim :D
evet kimin yalancı müfteri olduğu belli oldu şükür. bundan sonra yeni masallar uydurmak için bikere daha düşün. rezil olduğunla kalırsın işte böyle.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir



Bu ayete göre cocugun öldürülmesiyle cehenneme gitmesi engellendi deniliyor

Bende diyorumki Hz. Ademin oglu kabil in neden cehenneme gitmesi engellenmemis ?

Cocukken neden öldürülmemis ?



İçten içe Allah'a hesap soruyorsun. Bu sorularına iç huzuru verecek bir cevap bulamazsın.

Bir ayette Allah yaptığından sorulmaz diyor. Soran dinden yavaşça çıkar. Farkına bile varamaz.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
bu sözlerle anca kendini kandırırsın işte.
hayal ürünü uydurmalarını kendi kendine anlat kendin inan bundan sonra.
google dediğini göre harıl harıl aramışsın belli ki. yüzünün mor halini görmek isterdim. resmini çekip koysana foruma hepimiz görelim :D
evet kimin yalancı müfteri olduğu belli oldu şükür. bundan sonra yeni masallar uydurmak için bikere daha düşün. rezil olduğunla kalırsın işte böyle.

ilk başta dedimki ,yahu adama bak! kıssada isim hatası yaptık hemen anladı! fakat bir nurcu bukadar bilemez demiştim şaşırmıştım.:swoon:.fakat son yazdıklarında baktım senin kıssadan da heberin yok!:D
yani nurcular hakkımdaki kanım değişmedi....bilmiyorsun ..araştır bul...isteyene özel gönderilir.......
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
ilk başta dedimki ,yahu adama bak! kıssada isim hatası yaptık hemen anladı! fakat bir nurcu bukadar bilemez demiştim şaşırmıştım.:swoon:.fakat son yazdıklarında baktım senin kıssadan da heberin yok!:D
yani nurcular hakkımdaki kanım değişmedi....bilmiyorsun ..araştır bul...isteyene özel gönderilir.......

yine son çırpınışlara devam ediyorsun. çırpındıkça batıyorsun haberin yok :D
uydurmanı işte böyle ortaya çıkarırlar,rezil ederler bi çırpıda.
anca araştır bul dersin çünkü uydurmanı anca böyle kapatabileceğini düşünüyorsun.

bi hikaye uydur, sonra araştır bul de. nasıl olsa uyduruk :D
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Oğlan çocuğunun durumuna gelince; onun ebeveyni mümin kimseler idi. Bu çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Allah’ın kendi lütuf ve merhametinden onlara daha şefkatli, daha temiz bir çocuk ihsan etmesini diledik.”(Kehf, 80-81).

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Dediğini zorla yaptıran ve kuvvet kullanan bir çocuk öldürülmeseydi ve yaşasaydı gelecek günlerde yaşlı anne ve babasına zararlı bir davranışta bulunacağı çok kuvvetli bir ihtimal olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun aslında mutlaka o zararın vücuda geleceği istikametinde değerlendirilmesi daha akılcı olur.

Allahû Tealâ muhakkak ki o çocuğun iç yapısını en iyi bilir. Hızır (A.S)'a öldürme emri verdiğine göre, olay tamamlanmıştır. Çocuk mutlaka anne ve babasına bir kötülükte bulunacaktı ve ondan sonra kimbilir çocuğun hangi cehenneme girmesi gerekecekti. Hızır (A.S), 15 yaşından evvel (sorumluluğu oluşmadan) çocuğu öldürmüşse, çocuğun cehenneme gitmesi de böylece önlenmiş olur.


Bu ayete göre cocugun öldürülmesiyle cehenneme gitmesi engellendi deniliyor

Bende diyorumki Hz. Ademin oglu kabil in neden cehenneme gitmesi engellenmemis ?

Cocukken neden öldürülmemis ?



Bu insanların yorumudur.Sanki Allah'ın suçsuz olduğunu ispatlamaya çalışırcasına bir yorum.

Oysaki Allah,bu olayları Musa peygambere sabrı anlatmak için gösteriyor.Herşey Allah'ın herşeyi Allah yarattı bizim neden çocuğu Allah öldürttü deme hakkımız var mı?

Çocuğun cennete ya da cehenneme gitmesinin,Allah için bir önemi var mıdır?

Allah elbetteki kimseye haksızlık yapmaz ama bir günde bin kişi ölse bu ölenler çocuk olsa yada bu kadar çocuk annesiz babasız kalsa,Allah bu felaketleri bizim hissettiğimiz gibi mi hisseder?Yani Allah bu olaylara bizim gibi çok üzülür mü?

Hayır Allah herşeyin yaratıcısı ve sahibidir.Yaşanılan felaketler bize göre ne kadar acı dahi olsa Allah için bizim algıladığımız gibi değildir.

Günümüzdeki yaşadığımız felaketlerin vahşetlerin de izahı budur.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
yine son çırpınışlara devam ediyorsun. çırpındıkça batıyorsun haberin yok :D
uydurmanı işte böyle ortaya çıkarırlar,rezil ederler bi çırpıda.
anca araştır bul dersin çünkü uydurmanı anca böyle kapatabileceğini düşünüyorsun.

bi hikaye uydur, sonra araştır bul de. nasıl olsa uyduruk :D
Bak senin yalan dediğin kıssa ,f.gülene sorulmuş....ben ne yazdığına bile bakmadım .işin içinden çıkacağını zannetmiyorum..İnsanlara kara cahil salya sümük saldıracağına az biraz okuda ondan sonra yalanci iftiracı de!seni gibi bilgi rezili olanlarlar artık çok canımızı sıkmaya başladı!
3-5 risalede abi olunursa olacağı bu tabiii!..din bildiğini sanan zır cahil bir nesil.....


“Üç kardeş meselesi (ihve-i selâse)” diye bir örnek tasarlamış ve hocası Ali el-Cübbâî’ye: biri mü’min, diğeri kâfir, üçüncüsü de henüz çocukken ölen üç kardeş hakkındaki kanaatini sormuştur. Cübbâî’nin, birincisinin Cennet’e, ikincisinin Cehennem’e, üçüncüsünün ise azaptan kurtulmakla birlikte Cennet’e giremeyeceği şeklinde cevap vermesi üzerine Eş’arî üçüncü kardeşin şöyle bir mazeret ileri sürebileceğini söyler: “Yâ Rabbi! Beni yaşatsaydın ben de Sana iman ve itaat ederek yaşayıp Cennet’e girseydim. Benim için en uygun olan bu olmaz mıydı?” Bunun üzerine Ebû Ali el-Cübbâî buna şöyle cevap verir: “Cenâb-ı Hak, bu çocuk için en uygun olanı yaratmıştır. Zira yaşasaydı günahlara girecek ve netice itibarıyla Cehennem’e gidecekti. Onun böyle çocuk yaşta ölmesi bir rahmettir.”[SUP][1][/SUP]Burada meselenin nirengi noktası, büyüyüp de kâfir olan kardeşin durumudur. Evvelâ şunu ifade etmeliyim ki çocukken ölenin Cennet’e gideceğine dair kat’î bir nas yoktur. Ancak biz, rahmetin enginliği açısından Cennet’e gideceği ümidini taşıyabiliriz. Zira Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde, “Onlar babalarına tâbidir.” buyurmaktadır. Sahabe, herhangi bir amel işlemeden mi diye sorunca da “Ne amel edeceğini Allah bilir.”[SUP][2][/SUP] buyurmuşlardır. Ayrıca bu yaklaşımın, hadislerin telifi açısından münakaşası yapılabilir. Binaenaleyh konuyu hemen kesip atmamak gerekir.
Sâniyen, Allah mülk sahibidir. Mülk sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder. Kimisini geç, kimisini erken öldürür ve dilediğini dilediği kadar yaşatır. Âyet-i kerimenin ifadesiyle, kimse Allah’a, yaptığından dolayı soru soramaz. Ama Allah herkesi sorgular.[SUP][3][/SUP] Bu hakikati İbrahim Hakkı şu mısralarla dile getirmektedir:
“O’na bir kimse cebriyle bir iş işletemez asla,
Ne kim Kendi murad eder, vücuda ol gelir billâh.”
Sâlisen, kader mevzuunda bir önemli kıstas vardır: Cenâb-ı Hak meselâ, o çocuğun büyümesine ve kâfir olmasına imkân verirken büyümesini kâfir olmasına veya kâfir olmasını büyümesine bağlamamıştır. Küfür ayrı şey, büyümek ayrı bir şeydir. Şöyle ki her büyüyen, kâfir olmaz. Zira nice büyüyenler vardır ki küfür ortamında olsalar dahi mü’min olabilmiş ve mü’min olarak ölmüşlerdir.
Üçüncü çocuk “Yâ Rabbi, beni yaşatsaydın da Sana iman ve itaat ederek yaşasaydım ve Cennet’e girseydim!” derken acaba bir hakkı mı istemektedir, yoksa Cenâb-ı Hakk’ın atâsından bir şey mi talep etmektedir? Görünüşe bakılırsa bu çocuk, sadece Cenâb-ı Hakk’ın lütfundan istifade etmeyi düşünmektedir. Cenâb-ı Hak bir kimseyi çocuk yaşta öldürürse, bu bir atiyye-i ilâhiyedir.
Bunu şöyle bir misalle açabiliriz: İki arkadaş bir uçurumun kenarından geçerken birisi diğerine, “Buradan gitmeyelim, yuvarlanıp uçurumdan aşağıya düşebiliriz!” der. Arkadaşı, “Bir şey olmaz, gidelim!” diye ısrar eder. Giderlerken bu sözü söyleyen kişinin ayağı kayıp uçurumdan aşağıya yuvarlanır. “Gitmeyelim!” diyen kimse ise bir inâyetle kurtulmuş olur.
Şimdi uçurumdan aşağıya düşen kişi, arkadaşını kurtaran inâyet eline, “Sen onu kurtardın da beni niye kurtarmadın?” diyebilir mi? Diyemez, çünkü bu durumda O Zât ona şöyle diyecektir: Sen iradenle o uçurumdan aşağıya yuvarlandın. Ancak arkadaşına olan ihsanım, benim hediyem ve bahşişimdir. Ben herkese bahşiş verme mecburiyetinde değilim.
Dalâlet ve küfre düşen kimse de işte böyledir. O, kendi iradesiyle dalâlet ve küfrünü hazırlamıştır.[SUP][4][/SUP] Evet, Allah’ın, çocukken birinin canını alması, ona olan hususî bir lütfudur. Cenâb-ı Hak, herkese ihsanda bulunacak diye de bir husus söz konusu değildir. Allah (celle celâluhu) ona, atâyâ-i sübhaniyesinden ihsanda bulunmuş, diğerine ise bulunmamıştır. Ve o şahsın kendi iradesiyle hakkında küfür takdir edilmiştir. Ancak Efendimiz’in buyurduğu gibi –Allahu a’lem– yaşasaydı kâfir olacaktı. Evet, o kendi iradesiyle kendi küfür ve küfranını hazırlamıştır. Artık bir talepte bulunmaya da hakkı yoktur. İyilikler Allah’tan, kötülükler ise kişinin nefsindendir.[SUP][5][/SUP] Yani küfre giden, kendi isteğiyle gitmiştir. Allah kişinin küfrana gideceğini bilmektedir ve bildiğini yazmıştır.
Biraz açalım; yani bu kişi yaşayacak, iradesini kötüye kullanacak ve Cehennem’e gidecektir. Bu arada Allah onu yaşatırken, ona inanma fırsatı sayılan bir hayat bahşetmiştir. Zira çocukken ölen bir insan kabiliyetlerini inkişaf ettirme imkânını bulamamıştır. Bir diğerini Allah, gençlik, zindelik, güç ve çok imkânlara sahip olma şerefiyle şereflendirmiştir. Yani ona bağ ve bahçe vermiş, “Burayı ek, mahsulünü al, istifade et ve ahiretine zâd-ı ahiret gönder!” demiştir. O ise bu imkânları değerlendirmemiş ve değerlendirmesi için kendisine verilen iradesini suistimal ederek Cehennemini hazırlamıştır.
Binaenaleyh varlık, yaşama ve dünyada kalma, insan için çok hayırlıdır. O zaman o kimsenin böyle bir şeyi talep etmeye hakkı yoktur. İhtimal Cenâb-ı Hak böyle birine şöyle diyecektir: “Ben seni yaşattım ki doğruyu bulasın. Sen ise inhiraf ettin ve baş aşağıya gittin. O çocuk, kabiliyetlerini inkişaf ettiremedi ve çocukken öldü. Sen ise imkânlarını suistimal ettin. Hem o çocuğa Benim verdiğim şey Benim lütfumdur. Hiç kimsenin Benden bir şey alma gibi bir hakkı yoktur. Ben istediğime veririm, istediğime vermem. Evet, senin daha önceden Bana geçmiş bir hakkın bulunsaydı onu istemeye hakkın olurdu.

buda siad nursinin cuma namazına gitmeiğinin deilili....


Said Nursinin çeşit çeşit Cuma Namazı Kılmama bahaneleri;



(...) Bana itiraz edenler, gizli ayıplarımı bilmiyorlar. Yalnız zahiri bazı hatalarımı bahane edip ve yanlış olarak Risale-i Nuru benim malım zannedip Risale-i Nurun nurlarına perde çekmek, intişarına rekabet etmek için derler: "Said Cum'a cemaatine gelmiyor, sakal bırakmıyor" gibi tenkidleri var.


Elcevap: Ben, çok kusurları kabul ile beraber derim: Bu iki mes'elede büyük mâzeretlerim var.


Evvelâ: Ben Şâfiîyim. Şâfiî Mezhebinde Cum'anın bir şartı; kırk adam imam arkasında Fâtiha okumaktır. Daha başka şartlar da var. Onun için burada bana cum'a farz değil. Ben, mezheb-i Âzamîyi takliden, bâzan sünnet olarak kılıyordum. (...)[1]


Sâniyen: (...) herkesin arkasında mezhebimce iktida edip namaz kılamıyorum ve okumakta yetişemiyorum ve daha Fâtihanın yarısını okumadan, imam rükûa gidiyor. Bizde Fâtiha okumak farzdır.[2]


(...) Hem camiye, cumaya gitmeye beni men'eden merdumgirizlik[3] hastalığı (...)[4
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
İçten içe Allah'a hesap soruyorsun. Bu sorularına iç huzuru verecek bir cevap bulamazsın.

Bir ayette Allah yaptığından sorulmaz diyor. Soran dinden yavaşça çıkar. Farkına bile varamaz.

Allah a hesap sormak degil gercekleri ögrenmek ve görmek istiyorum

Allah hem cocugu yaratti hem gelecegini biliyor

Allah Bu çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk diyor.

Hz. Ibrahim öldükten sonra dirilecegime inaniyorum ama gözlerimle görmek istiyorum diyor.

Insan icindeki süpheyi gidermek icin arastirir



Peygamberimiz icindeki süpheyi gidermek icin Allah dan ayet gelmesini bekledi

 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Allah a hesap sormak degil gercekleri ögrenmek ve görmek istiyorum

Allah hem cocugu yaratti hem gelecegini biliyor

Allah Bu çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk diyor.

Hz. Ibrahim öldükten sonra dirilecegime inaniyorum ama gözlerimle görmek istiyorum diyor.

Insan icindeki süpheyi gidermek icin arastirir



İçimizdeki şüpheyi gidermek için euzu besmele çekilir. Araştırmakla şüphe gitmez. Bize düşen teslim olmak ve yaratanın işine karışmamak, fazla kurcalamamak, bize emredilen neyse namaz, oruç vs. yapmaktır.

Eğer ben araştırarak şüphemi gideriririm dersen ben buralardayım, şüpheni gideren mantıklı bir açıklama bulduğunda yaz bana.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
kurani' Alıntı:
“Üç kardeş meselesi (ihve-i selâse)” diye bir örnek tasarlamış ve hocası Ali el-Cübbâî’ye: biri mü’min, diğeri kâfir, üçüncüsü de henüz çocukken ölen üç kardeş hakkındaki kanaatini sormuştur. Cübbâî’nin, birincisinin Cennet’e, ikincisinin Cehennem’e, üçüncüsünün ise azaptan kurtulmakla birlikte Cennet’e giremeyeceği şeklinde cevap vermesi üzerine Eş’arî üçüncü kardeşin şöyle bir mazeret ileri sürebileceğini söyler:

İşte Yalanlarını böyle itiraf ettirirler adama. Bir de pişkin pişkin hala yüzün kızarmadan yazabiliyorsun.
Sen o diyalogu Vasıl bin ataya ve Hasan-ı Basriye isnat ettin. Bu birinci iftiran ve yalanın oldu.

cocuk cennet veya arafda cennette muminleri görünce allaha " yarabbi beni neden öldürdün daha çok yaşatsaydın abid zahid olsaydım daha üstün mertebelere gelseydim derse "
allah cc ne diyecek?

-ey kulum seni öldürdümki ilerde zalim olacaktın...


cehennemdeki kafir; yarabbi beni neden yaşattın teşke beni çoçuk yaşta öldürüp cennenite koysaydın, şu azabı tattırmasaydın" dedğinde

allah cc ne diyecek???????????????????????????????????



,,,,,,,,,,,,,,,


sana verilen o tercih ikilem işlerin nekadar çetrefilli olduğunu göstermek için.....

sen bu diyalogu yazdın . ve ...

kurani' Alıntı:
bu diyolag hasanı basri hoca ile öğrencisi vasıl bin ata arasında geçdiği söylenir...hasanı basri son soruyu cevablayamayınca vasıl bin ata ondan ayrılmış,"iğtezele"ayrılma" muğtetezile" ayrılanlar " anlamında mutezile mezhebi doğmuştur..

Yani görüldüğü gibi kendi iftiranı ve yalanını anca şimdi itiraf edebildin.
Şükürler olsun adamı işte böyle rezil ederler yalanını ortaya çıkarırlar.




alanyali07' Alıntı:
nurcu da değilim başta demiştim. ama yine uydurmakta üstüne yok.
Sen bi diyalog yazdın ve bu diyalogu "Hasan Basri ile Vasıl bin ata arasında geçiyor" diyerek hem yalan hem iftira attın.
Yalanınız ortaya çıkınca da hemen çirkefleşme moduna giriyorsun şekil A da olduğu gibi.

Görüldüğü gibi ben sana taa o mesajlarda bu diyalog Hasan-ı Basri ve Vasıl bin ata arasında geçmedi dedim. Uydurma dedim İftira atma dedim. Ama sen yalanında ısrar ettin.

ayrıca kendi söylediğin diyalog yine seni yalanlıyor.
Sen bu diyalogu alıp kendi hayal dünyanda kurup ne dedin ?


kurani' Alıntı:
bu diyolag hasanı basri hoca ile öğrencisi vasıl bin ata arasında geçdiği söylenir...hasanı basri son soruyu cevablayamayınca vasıl bin ata ondan ayrılmış,"iğtezele"ayrılma" muğtetezile" ayrılanlar " anlamında mutezile mezhebi doğmuştur..
:rtfm::rtfm:

Halbuki bu 3 kardeş diyalogu İmam-ı Eşari ile mutezile hocası Ebu Ali Cübbai arasında geçmiştir. Ve yukarda sen "Hasanı Basri cevap veremedi" diyerek hem Hasanı Basri ye iftira attın hem de "cevap veremeyip mutezile mezhebi doğmuştur" diyerek sanki bu sorulara mutezile cevap vermiş de "mutezile doğmuş " gibi uydurma içine girdin.
Halbuki kıssanın gerçeğinde cevap veremeyen kişi Mutezile hocası Ebu Ali Cübbai olmuştur.
Sen sap ile samanı birbirine karıştırıp bize yutturmaya çalıştın.


Bu diyalogun sonunda Mutezile hocası cevap verememiş ve İmam-ı Eşari Mutezile itikadını terkedip Ehl-i sünnet itikadına girmiştir ,Mutezilenin yanlış olduğunu ilan etmiştir.


Yani sen diyalogu öyle bir anlattın ki , hem Hasan-ı Basriye iftira attın yalan söyledin,
Hem de sanki cevap veremeyen Hasan-ı Basriden dolayı mutezile daha doğru imiş gibi bize göstermee çalıştın.
İşiniz gücünüz uydurma ve iftira.
işte böyle foyanızı ortaya çıkarırlar.
Ama sizde kızaracak bir yüz yok.
Tükürmekten bahsediyordun ya, tükürmeye bile değmezsin işte bu uydurmalarınızla anca kendinizi kandırırsınız.
Ama iyi bi ders oldu bu size. Karşınızda kandıracağınız bi çocuk olmadığını görün bari.
Sen tükürme meraklısıydın ,gel tüküreyim dicem ama ne sen o tükrükten daha değerlisin, ne o tükrük senin yüzünden daha değersiz. değmezsin bile :)


 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0

İşte Yalanlarını böyle itiraf ettirirler adama. Bir de pişkin pişkin hala yüzün kızarmadan yazabiliyorsun.
Sen o diyalogu Vasıl bin ataya ve Hasan-ı Basriye isnat ettin. Bu birinci iftiran ve yalanın oldu.



sen bu diyalogu yazdın . ve ...



Yani görüldüğü gibi kendi iftiranı ve yalanını anca şimdi itiraf edebildin.
Şükürler olsun adamı işte böyle rezil ederler yalanını ortaya çıkarırlar.






Görüldüğü gibi ben sana taa o mesajlarda bu diyalog Hasan-ı Basri ve Vasıl bin ata arasında geçmedi dedim. Uydurma dedim İftira atma dedim. Ama sen yalanında ısrar ettin.

ayrıca kendi söylediğin diyalog yine seni yalanlıyor.
Sen bu diyalogu alıp kendi hayal dünyanda kurup ne dedin ?


:rtfm::rtfm:

Halbuki bu 3 kardeş diyalogu İmam-ı Eşari ile mutezile hocası Ebu Ali Cübbai arasında geçmiştir. Ve yukarda sen "Hasanı Basri cevap veremedi" diyerek hem Hasanı Basri ye iftira attın hem de "cevap veremeyip mutezile mezhebi doğmuştur" diyerek sanki bu sorulara mutezile cevap vermiş de "mutezile doğmuş " gibi uydurma içine girdin.
Halbuki kıssanın gerçeğinde cevap veremeyen kişi Mutezile hocası Ebu Ali Cübbai olmuştur.
Sen sap ile samanı birbirine karıştırıp bize yutturmaya çalıştın.


Bu diyalogun sonunda Mutezile hocası cevap verememiş ve İmam-ı Eşari Mutezile itikadını terkedip Ehl-i sünnet itikadına girmiştir ,Mutezilenin yanlış olduğunu ilan etmiştir.


Yani sen diyalogu öyle bir anlattın ki , hem Hasan-ı Basriye iftira attın yalan söyledin,
Hem de sanki cevap veremeyen Hasan-ı Basriden dolayı mutezile daha doğru imiş gibi bize göstermee çalıştın.
İşiniz gücünüz uydurma ve iftira.
işte böyle foyanızı ortaya çıkarırlar.
Ama sizde kızaracak bir yüz yok.
Tükürmekten bahsediyordun ya, tükürmeye bile değmezsin işte bu uydurmalarınızla anca kendinizi kandırırsınız.
Ama iyi bi ders oldu bu size. Karşınızda kandıracağınız bi çocuk olmadığını görün bari.
Sen tükürme meraklısıydın ,gel tüküreyim dicem ama ne sen o tükrükten daha değerlisin, ne o tükrük senin yüzünden daha değersiz. değmezsin bile :)



seninle uğraşacak değilim..kendini yetiştir..kader kaza gibi konulardan bir şey çıkmaz....Allah herşeyi bilir "demek benim geeceğimi takdir ettti demek değildir.....
herşeyi bilen allah ,geleceğide bilir.
Allah herşeyi bilir ,benim ne yapacağımıda bilir....gibi önergelere aslında bir pardoxdur .

" BÜTÜN ALANYALILAR YALANCIDIR"
Bu şekilde bütün ALANYALILAR yalancı oldukları için bu söz de yalan oluyor. Yalan ise “Bütün ALANYALILAR doğru olur” Gel de çık işin içinden… İŞTE SANA BİR PARODOX ÖRNEĞİ..:D
 
Üst