Arkadaşlar, Mevlana Hazretlerine iftira edilmektedir.. Tasavvuf meşrebi gereğince söylediği bir takım kelamlar ve izlediği hareket tarzları çarpıtılmakta, işi bilmeyenler bunlardan tersine sonuç çıkarmaktadırlar.. Bu konuda merakı olanların öncelikle şu eserlere müracat etmeleri salık veriliyor:
Sultan Veledin ibtidanamesi, Feridûn-i Sipehsalar'ın Risalesi, Ahmed Eflâkinin menâkıbül ârifin'i, Mevlana Mesnevi'si ve fihi mâ fih'i
"zira bu eserler, mevlana'nın hayatına dair bilgi alabildiğimiz en özlü ve belki de en sahih eserlerdir."
Mesela Mevlana'nın Şii olduğuna dair iddialar da vardır:
"hakeza, eğer mevlana şii ise, ehl-i sünnet alimlerinin rivayet ettiği, hz ebubekire ve hz ömere dair olayların mesnevi'de işi nedir? neden mevlana, şii'lerin diş bilediği bu halifelere toz kondurtmaz ve hatta onlar hakkında iltifat dolu ve can alıcı cümleler kurar? ... ki nitekim, eflâki'nin çağdaşı olan abdulkadir el kureşi de, eserinde mevlana'nın ceddinin hz ebubekire dayandığını gösterir ve mevlanayı hanefi ulemasından gösterir
'canım tenimde oldukça Kuranın kölesiyim ben seçilmiş Muhammed'in yolunun toprağıyım' beyitiyle de, islamiyetten ayrılmadığını ve meşhur pergel metaforuyla da, bir ayağını şeriata koyup öteki ayağıyla da 72 milleti dolaştığını ifade eder."
Ve meşhur Moğol ajanlığı suçlaması:
" ... son olarak moğol ve ahilik meselesine gelelim. mevlana bazı açıklamaları sebebiyle moğol sempatizanı olarak itham edilmişse de, kendisinden sonra gelen yorumcular tarafından bu beyanlar, moğolları tasavvufi bir perspektiften ele alan cümleler olarak kabul edilmiştir. nitekim moğolların zulmünü göstererek, uzun ömürlü olmayacaklarına dair açıklamaları da vardır. ayrıca konyayı kuşatan Baycu'nun şehre saldırmayışı ve hatta bir süre sonra moğolların müslüman oluşu da tarihte yer alır. bu benim kanımca bir güzelliktir.
öte yandan, Selçuklu sultanları 4. kılıçarslandan, 2. izzeddin keykavusa, celaleddin karataydan emir bedreddin gevhertaşa kadar birçok idarecinin mevlanaya derin bağlılığının olması, mevlanaya yöneltilen 'moğol sempatizanı' ithamıyla nasıl bağdaştırılabilir? hakeza 4. kılıçarslanın eşi gömeç hatun'un mevlananın müridi olması da.."
(Not: Tırnak içindeki ifadeler, Netten alınmıştır)
------------------------------------------------------------------------------------
"Mevlana, Mogol saldirilari ve baskisi altinda büyük sikintilar çeken Anadolu halkina, aslinda medresenin veremedigi dinginligi, aci ve sikinti içindeki gönüllere hitap eden söylemiyle, Anadolu’nun acilarla dolu tecrübesini dile getirdi. Bir anlamda bu olaganüstü dönemde, manevi birlik ihtiyacina cevap verdi. "
"XIII. yüzyil Anadolu’su bu yüzden büyük seyhlerin, pek çok dervis ve babalarin yogun olarak ortaya çiktiklari bir dönemdi ve elbette böylesi bir gelismenin dinî oldugu kadar, dönemin tarihsel, siyasal ve ekonomik kosullari ile de baglantisi oldugu asikardir. Mogol baskisinin toplumun sosyal psikolojisinde yarattigi derin kötümserlik, karmasa, siyasal ve ekonomik çöküntü ortami karsisinda tasavvufun ve tarikatlarin telkinleri, Anadolu’nun dinî hayatinda ve tarihinde Mevlana ve düsüncelerine kazandirdigi islevler açisindan ayri bir anlam vermektedir. Özellikle büyük sehirlerde tasavvuf ve tarikatlar, medreselerin aksine bir tür tampon mekanizma gibi, belli egitim üzeyinden yoksun kisilere bir kisilik, hosgörü ve fazilete dayali idealler asiladilar"
(Kaynak: Hilmi ziya Ülken, Mevlana ve Yetistigi Ortam s.231-232. + Günay & Güngör, Türklerin Dinî Tarihi, s. 301; Akdag, Türkiyenin Iktisadi ve Içtimai Tarihi, C. I, s. 41)
Demek ki Mevlana Hazretlerinin o dönem Müslümanlarına hizmetleri maddi değil manevi yönden destek olmak olmuştur.. Şüphesiz, maneviyat eksikliği ve parçalanmışlığı Anadolu'da Moğollardan da dehşetli bir düşman idi.. Unutmayınız o dönem, Selçuklu'nun kendi içinde savaştığı ve güç yitirdiği yıllardır.. Moğolları Anadolu için cesaretlendiren de bu parçalanmışlık ve iç savaş idi..