Gödüm i, bazı kişiler diyaloğun ne zararı ouyor ki ? kabinden bazı sorular sormuşlar ! :confused1: Buna cevap vermeyi düşümüm :
İşte bakın diyalog denilen faaliyen ne zararları oluyor ?
2020'de Yüzde 10'umuz Hristiyanlaşacak
Misyonerler, 2020'de Türkiye nüfusunun yüzde 10'unu
Hıristiyanlaştırmayı, 2005'de ise 50 bin Müslüman Türkün
dinini değiştirmeyi hedefliyorlar
MİSYONERLİK mevcut yasalara göre suç olmak şöyle dursun, 'kabahat' bile değil.
(Diyalog diye-diye ...)
İŞTE BÖYLE HRİSTİYANLAŞTIRIYORLAR
Ben ve birkaç arkadaşım bu çocuğa ve Ege'de okuyan durumu kötü olan birkaç öğrenciye yardım ediyoruz. Çok fazla olmasa bile kırtasiye ve yol masraflarını temin edebiliyoruz.
2 Gün önce Konak Meydanında Gezerken Ege Üniversitesinde Okuyan Bir arkadaşı gördüm. Çok iyi niyetli, temiz, etliye sütlüye karışmayan Aydınlı Bir çocuk. 1985 Doğumlu. Elinde bir kitap vardı. bakmak istedim. hayır olmaz dedi. Neden diye sordum. Boşver dedi. Israr edince dayanamayıp verdi. Kitabı açtığımda Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Çocuğa baktım, kitaba baktım. Kitap İNCİLDİ. Bu ne kardeş dedim. Sana boşver demiştim dedi. İyi de neden diye sordum. Ya napcan dedi. Gel dedim oturalım sana bir çay ısmarlıyım konusuruz dedim. İşim var falan dedi. Israr ettim kabul etti. Hisar camisinin arkasındaki ufak açık kahve türü bir yere gittik. Oturduk Başladı anlatmaya:
"Abi durumumu biliyosun. Ailem fazla para gönderemiyo. geçen hafta içinde okulun kantininde bir grup vardı. masaları teker teker dolaşıp
masadakilere çay ısmarlıyor ve sohbet edip birşey tanıtıyorlardı. 4-5
masadan üzüntüyle kalktılar. Sonraki masadan da bir güzel dayak yiyip dışarı atıldılar. Çok merak etmiştim. Arkalarından takip ettim.
Kampusten dışarı çıktıklarında yanlarına gidip ne tanıtımı yapıyorusunuz dedim. Çocuklar İncil dedi. Tamam diyip uzaklaşıcaktım bakmak istermisin dedi. ben hayır sadece merak ettim o yüzden sormuştum dedim. ama çocuk yanıma gelip birkaç şey söyledi. Sanki aklımı alıyordu. Çok güzel bir
ses tonu ve hitap şekli vardı. Eğer bu kitabı okuyup bize gelirsen. sana bu kitabın içinden bir sınav yapıcaz. Sınavda 50 soru olucak. cevapların doğruluğuna göre sana en az 100 dolar olmak kaydı ile para vericez. Enyüksek miktar 500 dolar. bu kitap ücretsiz al bunu eğer bu okursan gel. al buda kartımız dedi ve ben kartıda alıp uzaklaştım oradan. içim içimi kemiriyordu. Bir yandan İslamiyet diyordum bir yandan Para diyordum. Şeytan Aklıma girmiş sabrımı zorluyordu. İrademi tamamen kaybetmiştim. Hızla yurda gittim ve odama çekildim. arkadaşlarım yoktu. Okumaya başladım. Bir yandanda ben napıyorum diye sorguluyordum kendimi.
Ama bir yandanda bu da Allah(c.c)'ın kitabı. Bunu da O yollamış. Sadece zamanla değişikliklere uğramış diye kendimi avutuyordum. ben hergün boş kaldığımda kitabı okuyordum. ve bitti. Bana verdikleri karta baktım. Kıbrıs Şehitleri Caddesinde ara sokakta bir adres vardı. Oraya gittim. O gün konuştuğum kişiler yoktu. Ama bir bayan geldi. Ben yardımcı olayım dedi ve beni ufak bir odaya soktu. Masada Kağıt ve kalem duruyordu. Silgi yoktu. Sonra buyur dedi sınava başla. Sınavda kitapta geçen cümlelerin aynıları varı. sadece boşluk dolduruyordum. Sınav bitti kağıdı verdim. 10 dakika sonra geri geldiler ve ellerinde dolarlar vardı. Bravo dediler 42 soruya doğru cevap vermişsin. 420 Dolar kazandın. Bundan sonra nezaman başın sıkışırsa canın sıkılırsa gel. Elimizden geleni yaparız dediler. Biraz daha muhabbet ettik. ve ben çıktım. yolda aklımdan binbir türlü şey geçiyordu. En başta aklıma ailem ve siz geldiniz Abi."
...
Bende "yarın saat 4'te dükkana gel. Seni bir sınav yapıcam Eğer sınavdan geçersen Hak dininde mutlu olarak bir hayat süreceksin. Eğer geçemezsen Seni Müslüman yapmak için her türlü yolu deniycem ve Ailene haber vericem. Ha eğer ki sınava gelmezsen ben seni bulurum ve Cümle aleme rezil eder bir daha seninle görüşmem. sana üç şık verdim hangisini istiyorsan seç ve uygula" diyerek kalktım. Aklıma geldi geri döndüm para uzattım hesabı ödemeyi unutma dedim ve ayrıldım oradan. Dükkana geldim arkadaşlara açtım konuyu. İkisi dövelim ve Müslüman'lığa geri döndürelim
dediler. Ama biz Özgürle aynı görüştü değildik. Zorla İslam olmaz. Bence siz saçma fikirlerinizi bir kenara bırakın ve Yarınki sınavda neler
sorucaz onu düşünün dedim ve başladık düşünmeye. Ben çıktım ve Dedemin yanına gittim. Konuyu açtım. bana Musa TOPBAŞ'ın bir kitabını getirdi. Bayağı eski, kabı olmayan bir kitaptı. içinden bir sayfa açtı ve bana al bunları git ona sor dedi. ben soruları kağıda yazdım ve geldim. Toplam 12 soru vardı. herkes 3 soru ezberledi. Ertesi gün Çocuk geldi. Ama yüzü kıpkırmızı ve korku ifadesi vardı. Dükkana başka bir tanıdık bırakıp bizim eve gittik. annem karşıladı içeri girdik. Anneme yarım saat işimiz var. Daha sonra gidicez. Rahatsız etme dedim. Tamam diyip yan komşuya geçti. Kaplan sorularını sordu,Özgür sorularını sordu,Tunahan Sordu ve
bana Geldi. 9 Soruyo doğru CEVAP vermişti. Yanlış vermesini
beklemiyorduk zaten. Asıl kozlar bendeydi. Ona ufak bir oyun
hazırlamıştık. ben İlk sorumu sordum.
Allah-u Teala'nın Son gönderdiği ve Uygulanmasını istediği Din nedir ve Bu dinin Elçisi kimdir?
Durakladı ve Allah (c.c) son Din olarak İslamiyeti buyurmuştur.
İslamiyete de Elçi Hz. muhammed Mustafa (s.a.v)'i göndermiştir.
Kıpkırmız oldu.
İkinci soruya geçtim. Bu din uğruna verilen şehitlerin dökülen kanları
için söyle dedim. ürpemişti. Vücudu titredi. devamını getirdim sorunun. Gittiğin Sohbetlerde herzaman dile getirilen Bakara suresinin 111. ayetini söyler misin dedim.
Kafasını önüne eydi ve :
Yahudi veya hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez. Bu, onların kendi kuruntularıdır. Deki: "Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı getirin. Dedi ve ağlamaya başladı.
Son sorun dedim. Eğer bilirsen ki bilememen diye bir şık yok, sende
bizde huzura kavuşucaz. Başka bir dine mensup kişi Hak dinine geçmek için ne der? dedim.
Hepimizi sırayla süzdü. koltuktan kalktı. kıbleye döndü diz çöktü.
Ellerini havaya kaldırıp Şahadet getirdi. Ellerini yüzüne sürüp ayağa
kalktı ve ben sizin hakkınızı ödeyemem diyip teker teker sarıldı bize.
Akşam ezanı okunuyordu. Bize baktı ve Saf tutalım dedi. En küçüğünüz benim ama ben kıldırabilirmiyim dedi. Arkasına geçtik ve "Allahuekber" diyip başladı. Çok içten ve sesli okuyordu. Benim gözlerimden yaşlar damlıyordu.
Başımdan geçen bu olayı anlatmamın sebebine gelince. Bu mektubu alacak birçok Abim Akranım Ablam Küçüğüm var. Cennet vatanımıza 2 sene içinde 200'e yakın Kilise kuruldu. İncili'i heryerde bedava dağıtıyorlar. Bu aşağılık sistem ortaokullara kadar indi. Lütfen dikkatli olun. Ne ben ne de siz, çocuğunuzun, kardeşinizin, arkadaşınızın yada kendinizin Hak dinini bırakıp başka dinlere yönelmesini istemezsiniz. Lütfen dikkat edin. Abilerim ablalarım bana düşmez ama Lütfen yavrunuza daha fazla Din eğitim verin. Daha fazla ilgilenin. Alın camiye gidin. Evde beraber Kur'an okuyun. ona anlatın. Tek isteğim Bu Cennet vatanda Müslümanlardan başka bir dinin olmaması ve Vatanımızın Bu kahpe sistemden kurtulmasıdır.
İşte bakın diyalog denilen faaliyen ne zararları oluyor ?
2020'de Yüzde 10'umuz Hristiyanlaşacak
Misyonerler, 2020'de Türkiye nüfusunun yüzde 10'unu
Hıristiyanlaştırmayı, 2005'de ise 50 bin Müslüman Türkün
dinini değiştirmeyi hedefliyorlar
MİSYONERLİK mevcut yasalara göre suç olmak şöyle dursun, 'kabahat' bile değil.
(Diyalog diye-diye ...)
İŞTE BÖYLE HRİSTİYANLAŞTIRIYORLAR
Ben ve birkaç arkadaşım bu çocuğa ve Ege'de okuyan durumu kötü olan birkaç öğrenciye yardım ediyoruz. Çok fazla olmasa bile kırtasiye ve yol masraflarını temin edebiliyoruz.
2 Gün önce Konak Meydanında Gezerken Ege Üniversitesinde Okuyan Bir arkadaşı gördüm. Çok iyi niyetli, temiz, etliye sütlüye karışmayan Aydınlı Bir çocuk. 1985 Doğumlu. Elinde bir kitap vardı. bakmak istedim. hayır olmaz dedi. Neden diye sordum. Boşver dedi. Israr edince dayanamayıp verdi. Kitabı açtığımda Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Çocuğa baktım, kitaba baktım. Kitap İNCİLDİ. Bu ne kardeş dedim. Sana boşver demiştim dedi. İyi de neden diye sordum. Ya napcan dedi. Gel dedim oturalım sana bir çay ısmarlıyım konusuruz dedim. İşim var falan dedi. Israr ettim kabul etti. Hisar camisinin arkasındaki ufak açık kahve türü bir yere gittik. Oturduk Başladı anlatmaya:
"Abi durumumu biliyosun. Ailem fazla para gönderemiyo. geçen hafta içinde okulun kantininde bir grup vardı. masaları teker teker dolaşıp
masadakilere çay ısmarlıyor ve sohbet edip birşey tanıtıyorlardı. 4-5
masadan üzüntüyle kalktılar. Sonraki masadan da bir güzel dayak yiyip dışarı atıldılar. Çok merak etmiştim. Arkalarından takip ettim.
Kampusten dışarı çıktıklarında yanlarına gidip ne tanıtımı yapıyorusunuz dedim. Çocuklar İncil dedi. Tamam diyip uzaklaşıcaktım bakmak istermisin dedi. ben hayır sadece merak ettim o yüzden sormuştum dedim. ama çocuk yanıma gelip birkaç şey söyledi. Sanki aklımı alıyordu. Çok güzel bir
ses tonu ve hitap şekli vardı. Eğer bu kitabı okuyup bize gelirsen. sana bu kitabın içinden bir sınav yapıcaz. Sınavda 50 soru olucak. cevapların doğruluğuna göre sana en az 100 dolar olmak kaydı ile para vericez. Enyüksek miktar 500 dolar. bu kitap ücretsiz al bunu eğer bu okursan gel. al buda kartımız dedi ve ben kartıda alıp uzaklaştım oradan. içim içimi kemiriyordu. Bir yandan İslamiyet diyordum bir yandan Para diyordum. Şeytan Aklıma girmiş sabrımı zorluyordu. İrademi tamamen kaybetmiştim. Hızla yurda gittim ve odama çekildim. arkadaşlarım yoktu. Okumaya başladım. Bir yandanda ben napıyorum diye sorguluyordum kendimi.
Ama bir yandanda bu da Allah(c.c)'ın kitabı. Bunu da O yollamış. Sadece zamanla değişikliklere uğramış diye kendimi avutuyordum. ben hergün boş kaldığımda kitabı okuyordum. ve bitti. Bana verdikleri karta baktım. Kıbrıs Şehitleri Caddesinde ara sokakta bir adres vardı. Oraya gittim. O gün konuştuğum kişiler yoktu. Ama bir bayan geldi. Ben yardımcı olayım dedi ve beni ufak bir odaya soktu. Masada Kağıt ve kalem duruyordu. Silgi yoktu. Sonra buyur dedi sınava başla. Sınavda kitapta geçen cümlelerin aynıları varı. sadece boşluk dolduruyordum. Sınav bitti kağıdı verdim. 10 dakika sonra geri geldiler ve ellerinde dolarlar vardı. Bravo dediler 42 soruya doğru cevap vermişsin. 420 Dolar kazandın. Bundan sonra nezaman başın sıkışırsa canın sıkılırsa gel. Elimizden geleni yaparız dediler. Biraz daha muhabbet ettik. ve ben çıktım. yolda aklımdan binbir türlü şey geçiyordu. En başta aklıma ailem ve siz geldiniz Abi."
...
Bende "yarın saat 4'te dükkana gel. Seni bir sınav yapıcam Eğer sınavdan geçersen Hak dininde mutlu olarak bir hayat süreceksin. Eğer geçemezsen Seni Müslüman yapmak için her türlü yolu deniycem ve Ailene haber vericem. Ha eğer ki sınava gelmezsen ben seni bulurum ve Cümle aleme rezil eder bir daha seninle görüşmem. sana üç şık verdim hangisini istiyorsan seç ve uygula" diyerek kalktım. Aklıma geldi geri döndüm para uzattım hesabı ödemeyi unutma dedim ve ayrıldım oradan. Dükkana geldim arkadaşlara açtım konuyu. İkisi dövelim ve Müslüman'lığa geri döndürelim
dediler. Ama biz Özgürle aynı görüştü değildik. Zorla İslam olmaz. Bence siz saçma fikirlerinizi bir kenara bırakın ve Yarınki sınavda neler
sorucaz onu düşünün dedim ve başladık düşünmeye. Ben çıktım ve Dedemin yanına gittim. Konuyu açtım. bana Musa TOPBAŞ'ın bir kitabını getirdi. Bayağı eski, kabı olmayan bir kitaptı. içinden bir sayfa açtı ve bana al bunları git ona sor dedi. ben soruları kağıda yazdım ve geldim. Toplam 12 soru vardı. herkes 3 soru ezberledi. Ertesi gün Çocuk geldi. Ama yüzü kıpkırmızı ve korku ifadesi vardı. Dükkana başka bir tanıdık bırakıp bizim eve gittik. annem karşıladı içeri girdik. Anneme yarım saat işimiz var. Daha sonra gidicez. Rahatsız etme dedim. Tamam diyip yan komşuya geçti. Kaplan sorularını sordu,Özgür sorularını sordu,Tunahan Sordu ve
bana Geldi. 9 Soruyo doğru CEVAP vermişti. Yanlış vermesini
beklemiyorduk zaten. Asıl kozlar bendeydi. Ona ufak bir oyun
hazırlamıştık. ben İlk sorumu sordum.
Allah-u Teala'nın Son gönderdiği ve Uygulanmasını istediği Din nedir ve Bu dinin Elçisi kimdir?
Durakladı ve Allah (c.c) son Din olarak İslamiyeti buyurmuştur.
İslamiyete de Elçi Hz. muhammed Mustafa (s.a.v)'i göndermiştir.
Kıpkırmız oldu.
İkinci soruya geçtim. Bu din uğruna verilen şehitlerin dökülen kanları
için söyle dedim. ürpemişti. Vücudu titredi. devamını getirdim sorunun. Gittiğin Sohbetlerde herzaman dile getirilen Bakara suresinin 111. ayetini söyler misin dedim.
Kafasını önüne eydi ve :
Yahudi veya hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez. Bu, onların kendi kuruntularıdır. Deki: "Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı getirin. Dedi ve ağlamaya başladı.
Son sorun dedim. Eğer bilirsen ki bilememen diye bir şık yok, sende
bizde huzura kavuşucaz. Başka bir dine mensup kişi Hak dinine geçmek için ne der? dedim.
Hepimizi sırayla süzdü. koltuktan kalktı. kıbleye döndü diz çöktü.
Ellerini havaya kaldırıp Şahadet getirdi. Ellerini yüzüne sürüp ayağa
kalktı ve ben sizin hakkınızı ödeyemem diyip teker teker sarıldı bize.
Akşam ezanı okunuyordu. Bize baktı ve Saf tutalım dedi. En küçüğünüz benim ama ben kıldırabilirmiyim dedi. Arkasına geçtik ve "Allahuekber" diyip başladı. Çok içten ve sesli okuyordu. Benim gözlerimden yaşlar damlıyordu.
Başımdan geçen bu olayı anlatmamın sebebine gelince. Bu mektubu alacak birçok Abim Akranım Ablam Küçüğüm var. Cennet vatanımıza 2 sene içinde 200'e yakın Kilise kuruldu. İncili'i heryerde bedava dağıtıyorlar. Bu aşağılık sistem ortaokullara kadar indi. Lütfen dikkatli olun. Ne ben ne de siz, çocuğunuzun, kardeşinizin, arkadaşınızın yada kendinizin Hak dinini bırakıp başka dinlere yönelmesini istemezsiniz. Lütfen dikkat edin. Abilerim ablalarım bana düşmez ama Lütfen yavrunuza daha fazla Din eğitim verin. Daha fazla ilgilenin. Alın camiye gidin. Evde beraber Kur'an okuyun. ona anlatın. Tek isteğim Bu Cennet vatanda Müslümanlardan başka bir dinin olmaması ve Vatanımızın Bu kahpe sistemden kurtulmasıdır.