Allah Chp'ye İktidar Yüzü Göstermesin

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
w1WNEG.jpg
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Alkollü Laik Hayatı Kemalist CHP Resmîleştirdi

Laikliği İslâm’ın yerine ikame eden Atatürkçü Cumhuriyet, yâni Chp iktidarları alkollü hayatı devlet kurumlarında ve toplumda bir âdet olarak yerleştirmiş ve resmî hâle getirmiştir.

Avrupaîlik/Batılılaşma/laiklik denilen İslâm’a aykırı alkollü hayatı devletlü sofralarının ve toplantılarının resmî protokollere sokan, bu şenî ve haram âdet için mevzuatlar çıkaranlar Atatürkçü Chp kadrosudur.

ALKOLLÜ HAYAT ATATÜRKÇÜLÜĞÜN, YÂNİ CHP’LİLİĞİN ŞARTLARINDANDIR

Kemalist Chp’li olmanın şartlarından birincisi laiklikle alkolü sentez yapıp hususi ve umumi hayata dahil etmektir. Alkollü laik hayat sosyal mertebenin ve Atatürkçü Chp’li olmanın olmazsa olmazlarındandır. Bundandır ki bu haram ve Avrupaî âdeti yaymak ve dayatmak için yapılan propagandalar avâmın ve lümpen toplulukların köksüz idraklerine kadar sloganlaştırılmıştır: “Eski kafalılıktan kurtulmak istiyorsan önce kafayı çekeceksin…”

Bir Batılı’nın söylediği şu pespâye sözü Tek Parti dönemi Chp’liler slogan hâline getirmişlerdi. Müslüman Türk milletinin namusuna tasallut etmekten daha şenî bir hakaretti bu söz: “Aferim şu Türk milletine sonunda hidayete erdiler... Ne mutlu onlara aynı bizim gibi oldular.” Bu alçakça söz alay etmek maksadı taşımıyor, alkollü laik Atatürkçü Cumhuriyet ideolojisine dahil olduğu nisbette takdir edilen bir toplum kastediliyordu.

Alkollü laik hayata dahil olmanın Atatürkçü Chp’li olmakla aynı anlama geldiğine ideolojik olarak inanan bu zümrenin en çok kullandıkları “argüman” hâlâ hatırlardadır: “Laikliğin ve asrîliğin icabı olan âdetlere karşı çıkanlar orta çağın karanlıklarından arta kalan iflah olmaz gerici /mürteci/irticacı ve şeriatçıdırlar…”

CHP’DE ALKOLLE LAİKLİK BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN İKİ UNSURDUR

Kemalist Chp eliyle Batılılaşma mâceramızın bir parçasıydı alkollü laik hayata dahil edilmemiz. Öyle ki alkol gibi kimyevî haram bir madde, Müslümanın dünya görüşünde olmayan laiklik gibi siyasî bir kavram modern hayat tarzının birbirini tamamlayan iki unsuru hâline getirildi.

Atatürkçü laik, yâni Chp’li olduğunuz alkollü laik hayata dahil olup olmadığınıza bakarak karar verilir. Bu ölçü askeriyeden bürokrasiye ve teşkilatlardaki idarecilere kadar geçerlidir.

ALKOLLÜ LAİK HAYATI OLMAYAN ATATÜRKÇÜ VE CHP’Lİ OLAMAZ

Chp ikitidarlarında siyasette, yargıda, askeriyede ve bürokraside yükselmenin en birinci şartı alkollü laik hayatınızın istikrarlı bir şekilde berdevam olmasıdır. Alkollü laik hayatınız yoksa, şüpheli, yâni Atatürkçü rejim için tehlikeli (gerici) bir insansınız. Zaten Atatürkçü, yâni Chp’li olduğunuz gün “Din, iman, ahlâk, fazilet…” gibi ölçüleri terk etmeniz gerekiyor. Chp’nin iktidar olduğu bir zamanda alkollü laik hayatınız yoksa hiçbir şansınız yoktur. Avrupaîliği ve gelişmişliği alkolün kamuya ve özel hayata yayılması olarak gören Chp zihniyeti bu anlayışından vazgeçmiş değildir.

MEHMED ÂKİF’İN DE DESTEKLEDİĞİ MECLİSİN EN KAHRAMANI ALİ ŞÜKRÜ BEY İÇKİ YASAĞI KANUNU TEKLİF EDER

1920’de Meclis’inde içki yasağının savunucusu İstiklâl Marşı Şairi Mehmed Âkif’in de desteklediği mukaddesatçı İkinci Grub’un en cesur, en kahraman milletvekili Ali Şükrü Bey’in “Dini mübinimizce tahrim edilmiş (haram kılınmış) olan işretin (içki içmenin)…” sözleriyle başlayan tamamen dinî ölçülerimizi, toplumun sağlık ve ahlâkını gerekçe gösteren teklifiyle “Men’i Müskirat Kanunu’nun” (İçki yasağı kanunu) 28 Nisan 1920’de kabul edilir. Kemalist oligarşi bu kanunu hazmedemez; 9 Nisan 1924’de içki içilen mekânların ruhsatı izine tâbi kılınır ve 22 Mart 1926 tarihinde de yasak tamamen kaldırılır.

M. KEMAL, İÇKİ YASAĞINI TEKLİF EDEN ALİ ŞÜKRÜ BEY’E MECLİS’TE BAĞIRIR

İçkiye taraftar olan M. Kemal, içki yasağı oylamasında Meclis’te bulunmamış ve kendi ifadesiyle “Ülkenin içinde bulunduğu kritik ortamda içki yasağı gibi meselelerle ve memleketin zararına işlerle uğraşıyorsunuz ” diyerek Ali Şükrü Bey’e bağırır ve bu bağırma, Meclis’in, dolayısıyla devletin Kemalizm’e dönüştürüleceğinin ve İslâmî değerlerin “redd-i miras” edildiği zulüm yıllarının ve dindar milletvekillerine suikastların başlayacağının işareti olacaktır.

KEMALİST CHP DEVLETİNİN TEMELLERİ ATILIRKEN KARŞI DURAN ALİ ŞÜKRÜ BEY’İN ÖLDÜRÜLMESİ

Kemalist Chp devletinin temelleri atılırken, bu zorba oligarşiye karşı duran Ali Şükrü Bey’in M. Kemal’in Muhafız Alayı Kumandanı Topal Osman tarafından Mart 1923’de öldürülmesinin sebebi, dinî meselelerde son derece kararlı oluşu, Kasım 1922’de Saltanat’ın kaldırılmasından önce ve sonra Hilâfet’i keskin bir şekilde savunması, M. Kemal’in Hâkimiyet-i Milliye gazetesine karşılık Tan gazetesini çıkarması, Hilâfet’i savunan broşür bastırıp dağıtması, Şeriat müesseselerinin Meclis bünyesine taşınmasını teklif etmesi ve Lozan Görüşmeleri’nde İsmet İnönü’nün olmasına tavizsiz bir şekilde karşı çıkması yanında içki yasağını dillere destan bir çabayla kanunlaştırmasıdır.
Öyle ki 6 Mart 1923 tarihli oturumda M. Kemal’le birbirlerinin üzerine yürürler. M. Kemal Meclis’i fesheder, seçim kararı alır ve 21 gün sonra Ali Şükrü Bey hunharca öldürülür. Allah bilir ki o şehittir. Çünkü Türkiye İslâm Cumhuriyeti dâvasının Meclis’teki en yürekli milletvekili ve önderiydi. Ona selâm olsun.

CHP’NİN MİLLÎ EĞİTİM BAKANI LAİK TÜRKÇÜ HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER: “MEN-İ MÜSKİRAT KANUNU DENİLEN UCUBEYİ KALDIRDIK”

M. Kemal’in desteğiyle kaldırılan içki yasağı kanunu hakkında, Kemalist Batılılaşmanın destekçisi laik ve sentezci Türkçü görüşe sahip bir kuruluş olan devrin Türk Ocakları Genel Başkanı ve Maarif Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, İslâmlaşmış Türk milletinin değerlerine hakaret edercesine pespâye bir konuşma yapar: “Şeyh Said köyüne çekildi, Mehmet Âkif Ankara’yı bırakıp Kahire’ye gitti. Bugün Men’i Müskirat Kanunu denilen ucubeyi kaldırdık…” (Cahit Kayra, Cumhuriyet Ekonomisinin Öyküsü, I. Cilt, 1923-1950- Devletçilik: Altın Yıllar, Tarihçi Kitabevi, 2013).

M. KEMAL, İÇKİ YASAĞINI KALDIRMAK İÇİN YANDAŞI HOCALARDAN FETVA ALIR

Derin bir Kemalist Chp milletvekili olan gazeteci Falih Rıfkı Atay’ın aktardığına göre, “Mustafa Kemal, bütün gücüne karşın içki yasağının kaldırılmasında hoca fetvasına başvurmuştur: Mustafa Kemal ise hocaları men-i müskirat kanununun kaldırılmasına doğru hazırlamaktadır. İçlerinden biri demiş ki: -‘Dinde müskirat haram değildir, içene ceza verilir.’ Mustafa Kemal, taassubun memleketi baştanbaşa kasıp kavurduğu sırada hoca fetvasını içki kanununda ve son defa da hilâfetin kaldırılmasında kullanacaktır” (Atay, Çankaya, sf.399).

Ali İlbey
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Eskiden cemaatci olan simdi ise AKP'li olup az once esnaf ziyareti icin AKP Belediye Baskan adayi ile dukkana giren arkadas aynen sunlari soyledi;

Cemaaten arkadaslara oylarini kime vereceklerini sordum. Dediler ki "yahu bizimkiler ( yani cemaaat ) CHP diyor ama benim elim bunlara oy vermeye gitmez. Onun icin Saadete verecem" demis.

Yani saadetin kazanamayacagini bile bile, CHP'ye de vicdani el vermediginden oylar, kimi cemaatcilere gore Saadete gidecek gibi. Yani bu secim gercekten cok farkli. Bakalim bu durum sonuclara nasil yansiyacak gorecegiz. Yani zannedildigi gibi cemaat oylarinin hepsi CHP gitmeyecek.
 
Üst