AKP (ADALET VE KALKINMA PARTİSİ) DOSYASI - 06-10-2018

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
49763683_373785679863772_139240859756396544_n.jpg
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Dogu turkistana tek kelime etmezsiniz Allahim venezuellayi koru dersiniz. Sizin derdiniz din iman degil.
Turke dusman, İslama hasim, cahil ozguveniyle dolu bir halt anlamayan bir guruh...

Sairin dedigi gibi:

''benim geleceğimi, ufukları eşiklerinden öteye varmayanlar belirlesin istemiyorum. bencilliğinden başka erdemi olmayan insanların dünyamıza iyilikler ve güzellikler katacağına inanmıyorum. felsefeyi, sanatı, bilimi bilmeyen, küçümseyen; dinini, mülke; mülkünü, dine dönüştüren insanları sevmiyorum. ne yazık ki ülke, tenha kasabalardan ışıklı kentlere kadar, bu düzeysizliğin egemenlik alanı haline geldi.''
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
partimiz-31-martta-hayal-kirikligi-yasayabilir-24011958_m2.jpg


AKP'nin belediye başkan adaylarını “Millette karşılığı olmayan isimler aday yapıldı” sözleriyle eleştiren AKP’li Metin Külünk, “Sokak kendisiyle inatlaşılmasından hoşlanmaz. Partimiz 31 Mart'ta hayal kırıklığı yaşayabilir” uyarısını yaptı.

AKP Genel Merkezi Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi ve eski İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Damga'ya konuştu. “Siyasette en önemli unsur; liyakat, ehliyet ve adalettir” diyen Külünk, AKP'nin liyakat, ehliyet ve adalet sahibi adaylarla yola çıkmadığını ima ederek gelecek seçimlerde hayal kırıklığı yaşayabileceğini ifade etti.

TOPLUMUN BEKLENTİLERİ ÖNEMLİ

Siyasette esas olanın toplumun beklentileri olduğunu anlatan Külünk, “Siyaset aslında doğruları ifade etme sanatıdır. Siyasetin özeleştiri kabiliyeti ve doğruları ifade etme kabiliyeti doğru olduğunda milletle ittifak çok daha güçlü olur. Yoksa siyaset saklambaç oynamanın adı değildir. Ben aslında eleştirmedim, tespit yaptım. Neyin tespitini yaptım? Sokakta gördüklerimin tespitini yaptım. Yani bakkal Mehmet amca ne diyor? Simitçi Ahmet neden bahsediyor? İşadamı Ertuğrul bey ne istiyor? Dolayısıyla siyasette teşkilatlar toplumdan uzak olamaz. Toplumun beklentilerini karşılayabilme noktasında iktidarla bağ kuran güçlü bir mekanizmadır” dedi.

HALK NE ANLAR DİYENLER VAR

Halkla bütünleşme sağlanamadığı taktirde siyasette başarının gelmeyeceğini de vurgulayan Külünk, parti içerisindeki bazı çevrelerin; 'halk teşkilattan ne anlar' cümlesini kurduğunu da iddia etti. Külünk, “Sanki şöyle bir hava var. Halk parti teşkilatlarına karışamaz gibi bir düşünce var. Teşkilat ise bunun tam zıttı. Yürütme ile sokak arasındaki en güçlü bağdır. Eğer yürütmenin güçlü olmasını istersen teşkilat sokakla bütünleşmelidir. Ben şu cümleyi duydum; 'halk işine baksın teşkilata ne karışır. Onlar ne anlar' cümlesini ben maalesef duydum. Bu cümlenin esas olduğu bir yerde halkın iradesini iktidara taşıma gücü kaybolur” diye konuştu.



BÜTÜN CEMAATLER MEVZİSİNE ÇEKİLMELİDİR

Dini veya farklı tüm cemaatlerin kendi mevzisine çekilerek, devletleşme arzusuna son vermesi gerektiğini de vurgulayan Külünk, şu ifadeleri kullandı: “Açık açık söylüyorum. Sol, sağ fark etmez. Dindar ya da dindar olmayan fark etmez. Türkiye'de sivil yapılar devletleşmeyi seviyor. Halbuki sivil yapı demek özgün ve özgürlük demektir. Sivil yapılar eğer devlette muktedir olmayı tercih ederlerse bu işi tehlikeli bir boyuta götürür. Oysa devlet topluma aittir hepimize aittir. Dolayısıyla iki buçuk yıldır ben bunu anlatıyorum; cemaatler, sivil yapılar devlete dahil olmalı müdahil olmamalı. Devleti ele geçirme mantığı ile hareket etmemeli. Bugün çok ciddi bir zihin ve eylem ahlakı problemimiz var. İdealist bir devlet adamı yetiştirmemiz lazım. İnsanlar grup üzerinden yetişip hareket ederse oraya gittiği yerde topluma göre değil geldiği yere göre hareket eder. Bu yapı üzerinden konuşmalıyız. Bütün cemaatler mevzisine çekilmelidir."

İL BAŞKANLIĞINI YILDIRIM DİLLENDİRDİ

AKP İstanbul İl Başkanlığı için de adının geçtiği hatırlatması üzerine Külünk, söz konusu adaylık dedikodularının kendisinin dışında geliştiğini belirtti. TBMM Başkanı ve İBB Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın kendisinin ismini dillendirdiğini öğrenen Külünk, “İl başkanlığı konusu benim iradem dışında oldu. Binali Yıldırım ve sayın cumhurbaşkanımız arasında böyle bir görüşme olmuş ve Yıldırım'ın gündeme getirmesiyle benim irademin ve bilgimin dışında konuşulmuş. Yoksa çok net ifade etmiştim; hiçbir talebimde beklentim de yok. Dolayısıyla Aralık ayına kadar sürekli iradem dışında ismimin il başkanlığıyla ilgili tartışılmasından dolayı herkese teşekkür ediyorum bu güzel bir şeydir. Binali Bey'in benimle ilgili cümlelerini duyduktan sonra gittim kendisine teşekkür ettim. O da bana düşüncelerini ifade ederek teşekkür etti. Ancak tabii ki her söylenilen olacak diye bir kural yok. Şu an bir il başkanı arkadaşımız var kendisine başarılarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

FETÖ İLE MÜCADELE ÇOK ÖNEMLİ

Toplumun beklentilerini karşılarken daima adaletli olmak gerektiğine dikkat çeken Külünk, bu durumu FETÖ operasyonları üzerinden de örneklendirdi. “FETÖ ile mücadele çok önemli” diyen Külünk, mücadele sürecinde kimi masum insanların haksızlığa uğramasının da yanlış olduğunu vurguladı. Külünk, “FETÖ ile mücadelede bir sapma sözkonusu değil. Ama yaklaşık 70 yıllık bir yapının FETÖ'nün 2 yılda tamamen tüketilmesi mümkün değil. Bu mücadele kesintisiz sürmelidir. Öbür taraftan FETÖ'nün arkasındaki akıl oyunu çok fonksiyonlu oynuyor. Karşımızda sadece x yok. X, y ve z var. Dolayısıyla FETÖ ile mücadelede, FETÖ ile hiçbir bağı olmayan insanları da dahil ederek süreç yanıltmasını iyi bilen bir yapı var” açıklamasını yaptı.

OLAN GARİBANA OLDU

FETÖ ile mücadele noktasında yapılan haksızlıkları da ifade eden Külünk, “Biz 2 yıl evvel söyledik; bu örgütle mücadele stratejisini çok iyi belirlemeliyiz. Küçük yerlerde öğretmen veya gariban bir vatandaş bankalarına para yatırdığı için tasfiye olan öğretmen tasfiye oldu ancak o bankalara büyük paralar verenler, zengin olanlar yoluna devam ediyor. Büyük para verenler hayatına devam ediyor, 100 lira verenin hayatı mahvoluyor. Yani olan garibana oluyor. Ama burada şuna dikkat edelim; bir akıl, kirli bir el bu örgütün çelik çekirdiğini saklamak için çalışıyor” dedi.

İşte o röportaj:

whatsapp_image_2019-01-23_at_22_49_21.jpeg


whatsapp_image_2019-01-23_at_22_49_20.jpeg


Odatv.com




Partimiz 31 Mart'ta hayal kırıklığı yaşayabilir
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
Dogu turkistana tek kelime etmezsiniz Allahim venezuellayi koru dersiniz. Sizin derdiniz din iman degil.
Turke dusman, İslama hasim, cahil ozguveniyle dolu bir halt anlamayan bir guruh...

Sairin dedigi gibi:

''benim geleceğimi, ufukları eşiklerinden öteye varmayanlar belirlesin istemiyorum. bencilliğinden başka erdemi olmayan insanların dünyamıza iyilikler ve güzellikler katacağına inanmıyorum. felsefeyi, sanatı, bilimi bilmeyen, küçümseyen; dinini, mülke; mülkünü, dine dönüştüren insanları sevmiyorum. ne yazık ki ülke, tenha kasabalardan ışıklı kentlere kadar, bu düzeysizliğin egemenlik alanı haline geldi.''
Dogu turkistana tek kelime etmezsiniz """"""""""""""""" sende nasıl dolmuşa biniyon böylşe buyur ispatı, tekkelime etmesek heeeee, hay sennin vicdanına

""""Sizin derdiniz din iman degil. """""" sırat köprüsünde görüşürüz...


"""Turke dusman, İslama hasim, cahil ozguveniyle dolu bir halt anlamayan bir guruh...""""" YUH lar olsun bilerce kez ağırlaştırılmış tonunda vicdanısiz ruhuna iadeli taahhütsüz.....
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
#Kriptolog sayfasından ALINTIDIR.
??????????????
Doğu Türkistan Meselesi...❗
İki de bir Doğu Türkistan'da soydaşlarımıza katliam/zulüm yapılıyor diye paylaşımlar yapılıyor.
Doğru, Çin devleti bazı uygulamalarıyla bilhassa Müslüman Türk azınlığı asimile etmeye çalışıyor.
Hem de bunu hemen hemen her dönemde yaptı, yapmaya devam ediyor.
Peki; bilhassa sosyal medyada ikide bir bu konu neden gündeme getiriliyor.
1-Yardım kuruluşlarının daha fazla ajitasyon yaparak daha fazla yardım toplama amacı.
2-Hükümeti bu konuda sıkıştırmak gayreti.
3- Suriye'de askeri harekat yapıyorsun ama bak orada ezilen soydaşlara yardım edilmiyor algısını pompalamak.
Peki bu konudaki yapılan haberlerin hepsi yalan, yanlış mı?
Elbette hayır.
Ama yapabileceklerimiz sınırlı ve bunu bilmeden fevri hareketler yaparsak, sadece mevcut hükümetin uluslararası arenada yürüttüğü politikayı baltalamış oluruz.
Malumunuz Orta Doğu politikalarımız hassas dengeler üzerinde yürüyor.
Bu bölgede olmayan devlet yok gibi.
Stratejik müttefikimiz ve NATO ortaklarımız maalesef bizim geleceğimizi tehdit eden oluşumları hayata geçirme gayretleri içerisinde.Bunun sonucunda Türkiye’de, Suriye politikasında yıllarca komünizm tehdidi gelecek diye düşman bellediği Rusya ile beraber hareket etmek zorunda kalıyor.
Yani Türkiye’nin Orta Doğu’da Rusya'dan başka ortak hareket edebildiği bir devlet yok.
O da fırsatını bulduğunda ayağımıza basmaktan asla çekinmiyor.
Bu bölgede yeni düşmanlar, bizi zorda bırakacak denklemler üretmememiz gerekiyor.
Hele hele Çin'i.
Afrika’da zaman zaman karşı karşıya geldiğimiz Çin’i de karşımıza almanın bize getirisi hiç yok.
Doğu Türkistan’da ki Uygur kardeşlerimize ise hiç yok.
Onun için Türkiye, Çin’le ilişkiler konusunda dikkatli adımlar atıyor, hem orada yaşayan Müslüman Türklerin hem de Türkiye’nin menfaatlerine halel getirmemeye azami gayret sarfediyor.
Bu hususta öncelikle bilmemiz gerekenleri sıralayalım:
1-Türkiye başka devletlerin halkı olarak yaşayan Müslüman ve Türk azınlıklara o devletlerin izin verdiği kadar karışabilir.
Bunun yolu da o devletle ilişkileri keserek değil, o devletle ilişkileri daha yakın ve sıcak tutarak mümkündür.Hele hele nüfus ve ekonomi bakımından dünyanın en büyüklerinden ve binlerce kilometre uzaklıktaki Çin'deyse bu işin 2 kere düşünülmesi gerekiyor.
2-Bu haberleri pompalayanların bir kısmı, yanı başımızdaki Suriye'ye neden müdahale ediyoruz, neden askeri operasyon yapıyoruz diyen insanlar.
3-Büyük ekseriyeti de, bilhassa yurt dışındaki fetö'cülerin başlatıp, içerideki avanakların da koro halinde zaman zaman ısıttıkları paylaşımlar.
Bu yüzden, sosyal medyada bir şeyi paylaşırken iki defa düşünün derim.
Bugün Dünya'nın her tarafında Müslümanlar eziliyorlar.
Ve Türkiye süper bir güç değil.
Yine de büyük gayretle; gerek uluslararası toplantılarda, gerek ilgili devletler nezdinde elinden geleni yapıyor.
Bu konuda devletlerarası teammüller vardır.
Siz onların hassas noktalarını kaşırsanız, onlarda sizinkileri kaşır.
Bırakın bari Çin bizim hassaslarımızı kaşımasın.
Bir o eksik olsun..!


şeytanın dostu okuda öğrennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
@rabbinsadikkulu oda tv yi kendine referans alırsa şeytan sınıfına girer ve ona sadık kul olur , aynen böyle


maduro için hiç üzülmez , bizi hiç ilgilendirmez diyeceğiz dimi şeytanındostu
 
Son düzenleme:

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
Bazı insanlar var her şeyi istisnasız en iyi onlar bilirler. Gerçi Türk insanın genel tavrıdır bu, bilmediğimiz şey yok. Sabah gazetesinin 79 değil, 69 hiç değil tam 59 kupona verdiği yürüyen meydan larousse'larız mübarek.
Bizim bi Salih amca var o da yaşayan son ansiklopedi bükücü. O kadar çok şey bilir ve ölümüne bildiği şeyler için mücadele eder ki, "kurban olayım Salih amca kur artık şu tarikatı da mürit olalım, illuminatinin gözü üçgenin iç açılarının toplamı olalım, dış güçler olup faiz lobisinde senin için siper olalım Salih emmii" diye insanda cezbe hissi uyandırır.
Ev boyanacak bizim, ne yaptı etti boyacıyı saf dışı bırakıp sabah ezanında fırçası ile kapıya dikildi. Mavi yapmak istediğimiz duvarı su yeşili yapmaya ikna ettiği yetmiyor gibi, bir hafta parke sildik kan ter içinde.
Bir arkadaşımız araba alacaktı, nereden duyum aldıysa Salih amca ışık hızıyla araba pazarında ortaya çıkıyor. Çocuk VW isterken bunun gazıyla Fiat Albea aldı. Ağlıyor şimdi köşelere çömelip.
Salih amca çıkan omzu yerine oturtur, et terbiye eder, mangal yakar, mangalı söndürür, avize monte eder, mobilya cilalar, balkonda yasemin yetiştirir, gül budar, ütü yapar, mantının yapımını bilir, bir gün kapıya elinde sülük ile gelebilir, boğa güreşcisidir, astronottur, tuvaldeki kadındır elinden gelse bu nasıl yağmur yağdırmak diye bulut bile olabilir.
Hiç susmaz, herşeyi bilir, ölümüne tartışır...
Sosyal medyada çok sık karşılaşıyorum Salih Amca'lar ile.
İnsanlar "klavyenin gücü adınaa güüç bende artıık" diye sabah bi geçiyor başına; akşama kadar siyaset bilimci, tasavvuf erbabı, film eleştirmeni, yazar, şair olabiliyor.
"Niye o danışmanı atamış başka insan mı kalmamış" diyor adam, ya da "kameranın açısı hiç öyle olmuş mu ama yaa" diyor. Akşama doğru fularını röpteşampırını üstüne geçirip Mehmet Akif'in vezin ölçüsünü eleştiriyor, sanki Ali Şir Nevai mübarek.
İnsanın burada aklına iki soru geliyor.
Had nedir? Kime uygulanır?
Herkesin her konuda fikri olabilir iyi müzik dinler herkesi takip edersin ama ortada Bach gibi dolaşmaya utanırsın, siyaset hakkında herkes kadar görüşlerin elbette olur hatta olmalı ama kendini bir Henry Kissenger zannedersen orada sıkıntı başlar. Dinini bilmek zorundasın daha iyi yaşamak için de, Şeyhülislam pozları kesmemek lazım işte.
Eğer böyle yaparsan her konuda otorite gibi davranırsan, adamın biri çıkar "şuradan portelere bir sol anahtarı çiz sonra da bir solfej yap görelim" dese öyle kalır acından kendini Demet Akalın dinleyerek intihar etmeye falan kalkarsın.
Profiline koyduğu Hakan Fidan fotoğrafı ile istihbaratçılık oynuyor adam. Kaybolan anahtarını bulamayıp yenisini çektiren adamlar Hakan Fidan'ı yolda görse titreye titreye ölür ama sorsan en kral sosyal medya analizcisi. Tüm oyunları bu bozuyor, tüm meselelere bir bu çakma istihbaratçı hakim.
Gördüğü en yüksek rütbeli onbaşı olan son patates bükücü arkadaşların, genelkurmay başkanı gibi "münbiç'e girmemiz için doğru zaman mı bilemiyorum" diye Mahir Kaynak'çılık oynamalarına da ayrı hastayım. Yanında maytap patlasa duvara tırmanacak adam askere çizgili pijaması ile iş öğretiyor.
Dünyada bu kadar çok şeyi bilip hiçbir şey bilmeyen, sadece konuşan ama bir işin ucundan tutmak gerektiği zaman arazi olan, bilgiyi bir gelişme aracı olarak değil de başkasını ezme prestij yapma fırsatı olarak gören başka millet var mı bilmiyorum.
Ortadoğu barışı için o Ankara beni arasın akıllı olsun arasın bak...
Ezgi Akgül
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
@rabbinsadikkulu oda tv yi kendine referans alırsa şeytan sınıfına girer ve ona sadık kul olur , aynen böyle


maduro için hiç üzülmez , bizi hiç ilgilendirmez diyeceğiz dimi şeytanındostu

YAZDIM

Kansiz YAZMIŞ ihvanSIZ istanbul , adresi yanlış verdim diye herhalde böyle dedi değiştiriyorum darılma kıskanç



maduro için hiç üzülmez , bizi hiç ilgilendirmez diyeceğiz dimi ihvanSIZistanbul
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,684
Tepkime puanı
372
Puanları
83
Ercan Balkan
12 saat



M.Selman,Sisi,M.Bin Zayid gibi sözde "Müslüman.!????" olan şerefsizler bu dunyada hala nefes alırken Maduro gibi Filistin ićin Dunyanin suratina tokat atan Adamların kaybetmesi bana koyar kardeş..Mevzu bu
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst