AHi EVRAN iLE SÖYLEŞi

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Biraz da siz araştırın:

Elimizdeki akait kitaplarındaki kader anlayışının Kuran’daki kader kavramıyla bir ilgisi yoktur.

Kur'an'da, bugün benimsenen şekliyle bir kader olmadığı gibi, "kadere iman" diye bir tâbir de yoktur.

Bu gerçek, İslam ilahiyatının ünlü isimlerin den Hüseyin Atay tarafından 1960 yılında yayınlanan "Kur'an'da İman Esasları" adlı doktora teziyle ortaya konmuştu. Bu, bildiğimiz kadarıyla İslam tarihinde ilk kez ortaya atılan bir tezdi. Atay Hoca bu tezi yüzünden, Ehlisünnet akidesini bozmakla suçlandı.

Atay, bir ilim adamı sıfatıyla çalışmalarını sürdürdü. Çalıştığı konulardan biri de, mensubu bulunduğu Ehli sünnet inancının temel kitaplarından bazılarını yazmış bulunan ünlü Mâtürîdî kelamcısı Ebu'l-Mu'în en-Nesefî (ölm. 508/1115)nin düşünce dünyası idi.

Bu çalışmanın bir parçası olarak, Atay Hoca, Nesefî'nin, el yazması halinde duran eseri "Tabsıratü'l- Edille"nin 18 yazma nüshasını karşılaştırarak bir basımını yapmak istiyordu. Bunu yaptı ve o eserde şaşırtıcı bir gerçekle karşılaştı: Ehlisünnet mezhebinin inanç temellerini belirleyen en büyük ekol olan Mâtürîdîlik'in en önemli isimlerinden biri olan Nesefî, kader konusunda Hüseyin Atay'ın söylediğinin aynısını söylü*yordu. Atay'dan 850 yıl önce... Eseri, birçok benzerleri gibi, el yazması halinde beklediği için düşünceleri saklı kalmıştı.

Ebu'l-Mu'în en-Nesefî, anılan eserinde imanın şartları konusunda şöyle diyor: "İman esaslarına gelince bunlar, 5 tanedir: 1. Allah'a, 2. Meleklere, 3. Kitaplara, 4. Peygamberlere, 5. Âhirete iman- Aynen bunun gibi ibadetler de 5'e ayrılır»- (Nesefî'nin Tabsıra'sından naklen Atay; Kur'an'da İman Esasları, 146)

Nesefî burada iki Kur'andışılığı aynı anda düzeltmiştir: 1. Kur'an'ın gösterdiği iman esasları içinde kadere iman diye bir şey yoktur, 2.Geleneksel kabullerin "İslam'ın Şartları" diye öne çıkardığı beş kavram İslam'ın şartı değil, İslam 'daki temel ibadetlerdir. İslam'ın şartları Kur'an'ın bütün hükümleridir.

Peki, kadere iman nereden ve nasıl çıktı ve iman esasları arasına nasıl sokuldu?

O tâbir, İslam inançlarının içine, bir hadise, daha doğrusu hadis diye ortalıkta dolaştıralan bir söze dayanılarak sokulmuştur.

Kader sözcüğü Kur'an'da 11 yerde geçmekte ve tümünde de "ölçü" anlamında kullanılmaktadır.

Türkçe'deki "miktar" (Arapça özgün şekliyi mikdar) sözcüğü de ölçü anlamındadır ve kader kökündendir.

Allah her şeyi bir Ölçüye göre yapıp yönetmektedir. Platon'un güzel deyimiyle "Tanrı hep geometri kullanmaktadır." Her şeyin hazinesi onun katındadır ve O, o hazineden her şeyi belli bir ölçü içinde indirmektedir. (Hicr, 21) Gökten su ölçüyle iner (Müminûn 18; Zühruf, 11); inen suyun yeryüzünde vadilerde dolaşması bile ölçüyledir. (Ra'd, 17) Topraktan pınarlar fışkırması, fışkıran suların birleşmeleri yine belli bir öl*çüye göredir. (Kamer, 12)

Tüm bu ölçüye bağlılıklar, kader kelimesi veya türevleri kullanılarak ifade edilmiştir. Ve bu ifadelerle önümüze konan kader kavramının temel amacı, insanın fiillerinin belirlenmiş olduğunu değil, varlık ve oluşta keyfilik ve rastlantının bulunmadığını göstermektedir.

Kur'an, kader kavramıyla varlık ve oluşta tesadüfün değil, ölçü ve bilincin egemen olduğuna dikkat çekmek peşindedir.

Kur'an, kader kavramıyla "sünnetullah" da denen tabiat kanunlarını kastetmektedir. Bu kullanım, şu ayetlerde herkesin anlayabileceği açıklıktadır: Ra'd, 8, 17; Hicr, 21; Müminûn, 18; Ahzâb, 38; Şûra, 27; Zühruf, 11; Kamer, 49; Talâk, 3; Mürselât, 22) Ahzâb 38. ayette hem kader sözcüğü, hem de sünnetullah(Allah'ın tavrı-tarzı) tamlaması kullanılarak Tanrı'ın varlığa koyduğu yasaların değişmezliği gösterilmiştir. Bu ayette ayrıca, kader ile sünnetullah kavramlarının eşanlamlı olduklarına da dikkat çekilmiştir. Sünnetulahın değişme ve bozulmaya asla uğramayacağı bir çok ayette, pekiştirilmiş ifadelerle verilmiştir. (bk. İsra, 77; , 62; Fâtır, 43; Fetih, 23)

Kader kökünden gelen ve ölçüye bağlamak anlamında olan "takdir" sözcüğü de tabiat kanunları, değişmez ölçüler, yani sünnetullah anlamında kullanılmıştır. Bu kullanıma göre, Ay ve Güneş'in belirlenmiş Ölçülere göre seyretmeleri, göklerin düzenlenmesi, kısacası her türlü iş ve oluşun, her türlü yaratılış ve yaratışın seyri Allah'ın bir takdiridir, (bk. En'am, 95; Furkan, 2; Yâsîn, 38; Fussilet, 12)

İslam Nasıl Yozlaştırıldı-Yaşar Nuri Öztürk

Ehlisünnet inancının temel kitaplarından bazılarını yazmış bulunan ünlü Matürîdî kelamcısı Ebu’l-Mu’în en-Nesefî (ölm.508/1115), Tabsıratü’l-Edille adlı eserinde, kader konusunda Hüseyin Atay’ın söylediğinin aynısını söylüyor. Atay’dan 850 yıl önce.

Nesefî, anılan eserinde imanın şartları konusunda şöyle diyor:

“İman esaslarına gelince bunlar 5 tanedir: 1. Allah’a, 2. Meleklere, 3. Kitaplara, 4. Peygamberlere, 5. Âhirete iman. Aynen bunun gibi ibadetler de 5’e ayrılır...” (Nesefî’nin Tabsıra’sından naklen Atay; Kur’an’da İman Esasları, 146)

http://www.hurriyet.com.tr/yasarnuriozturk/10931669.asp
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Sayın @Erdem bey,
Adamlar biribirleriyle söykleşi adı altında ehl-i sünnete aykırı düşünce ve inaçlarını ortay koyuyorlar ve foruma asıyorlar acaba bunu hiç düşündünüz mü ? Söyleinin içeriğini hiç merak edip okuyor musun ? Bakın bakalım söyleşi mi yoksa, tuhaf düşünce ve inanışların aralarında konuşulması mı ?
Allah cümlemize intibahlar nasib etsin.
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
Biraz da siz araştırın:

Elimizdeki akait kitaplarındaki kader anlayışının Kuran’daki kader kavramıyla bir ilgisi yoktur.

Kur'an'da, bugün benimsenen şekliyle bir kader olmadığı gibi, "kadere iman" diye bir tâbir de yoktur.

SORU 11a: Aşağıda sunduğumuz ayet Sünnilerin tarif ettiği kaderi (yukarıda tarifi verdik) izah etmiyor mu?

مَا أَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي أَنْفُسِكُمْ إِلَّا فِي كِتَابٍ مِنْ قَبْلِ أَنْ نَبْرَأَهَا ۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ

Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. Hadid 22

NOT: Bana yönelttiğiniz soruları burada cevaplamayacağım. Çünkü burası Ahi Evran ile söyleşi bölümü. Farklı bir başlık altında olabilir.
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
Sayın @Erdem bey,
Adamlar biribirleriyle söykleşi adı altında ehl-i sünnete aykırı düşünce ve inaçlarını ortay koyuyorlar ve foruma asıyorlar acaba bunu hiç düşündünüz mü ? Söyleinin içeriğini hiç merak edip okuyor musun ? Bakın bakalım söyleşi mi yoksa, tuhaf düşünce ve inanışların aralarında konuşulması mı ?
Allah cümlemize intibahlar nasib etsin.

Bu tür şikayetleri ÖM (özel mesaj) ile yapsanız da ilk defa bir başlığımızı sabote etmeseniz olmaz mıydı?
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
SORU 11b: Madem qadera kelimesi Kur'an'da her geçtiğinde "ölçme" manasına geliyor, aşağıdaki ayette bu ölçmeyi nereye koyacağız?
Ayrıca Mİ neden buradaki qadera kelimesine "hakkında işlem yapmayacağımızı" diye bir mana vermiştir?
Ayrıca bu ayete de neden diğer meallerden farklı bir mana verip farklı ve şaz bir tercüme yolunu tutmuştur?


وَذَا النُّونِ إِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَىٰ فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لَا إِلَٰهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ

Zünnun'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: "Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!" diye niyaz etti. Enbiya 87
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Güzel bir soru, konu Mustafa İslamoğlu'nun ilgi alanına görmeye başladı...
Kader konusunda kendim, düşüncelerimi ve araştırılması gerekenler açıkladım...
Bu kadar kompleks değildir bu mesele...
Kelam tartışmalarını da bu milletin dikkate aldığı yoktur...
Milletin kader inancı nedir, ne değildir, bu da üzerinde durulması gereken bir konu!
Sonuç olarak Allah Rasulü (sav) bizlere günde 5 vakit 've hüve ale külli şeyin kadir' demesini öğretti, esasen işin bir yönü de budur...
Dolayısıyla bu konunun fazla uzatılmasına gerek yoktur...
İnsanın kaderi seçmektir...
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
SORU 13: Bir yazar bir meal yazsa ve yazdığı mealde bir çok ayetin tercümesi alimlerin yazdıklarına aykırı, ters, farklı ve zıt düşse, bu durumda hangi meali tercih ederdiniz?
İsterseniz bu yazarın araştırmacı özelliği de olsun... Zaten hangi yazar ve gazeteci kendisini araştırmacı görmüyor ki?
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Bir yazar bir meal yazsa ve yazdığı mealde bir çok ayetin tercümesi alimlerin yazdıklarına aykırı, ters, farklı ve zıt düşse, bu durumda hangi meali tercih ederdiniz?
İsterseniz bu yazarın araştırmacı özelliği de olsun... Zaten hangi yazar ve gazeteci kendisini araştırmacı görmüyor ki?

Mealler konusunda genele bakarım, mesela M.İslamoğlu'nun genele aykırı meallerini dikkate almıyorum...
Meal konusunda Diyanet vakfı, Ahmet Varol, Ali Bulaç ilk dikkate aldıklarımdır...Bir de Elmalılıya bakarım...
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
Bir şey yazacaksan, bu başlık altına yaz!
Hakaret ve iftiralarınla her başlığımı kirletme çabalarından artık vazgeç!

Bu başlık altında senin kullandığın pis taktik ve edepsiz ibarelerin hiç birini kullanmış mıyım? bir bak!
Sonra da aynaya bak!
Gördüklerini buraya yazmana gerek yok!!!
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Nifak tohumların akim kaldı diye sızlanma....
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Bir şey yazacaksan, bu başlık altına yaz!
Hakaret ve iftiralarınla her başlığımı kirletme çabalarından artık vazgeç!

Bu başlık altında senin kullandığın pis taktik ve edepsiz ibarelerin hiç birini kullanmış mıyım? bir bak!
Sonra da aynaya bak!
Gördüklerini buraya yazmana gerek yok!!!

Sen ulu orta tükürdüklerini de yalayarak İslamoğlu'nu zındıklıkla itham ederken, nerede iddia ettiklerin?
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Arkadaşlar bu ne öfke bu ne adavet kendinize gelin

Ben kimseyi tekfir etmiyorum, bu sevmediğim kimseler için de geçerlidir...
İslamoğlu sevdiğim bir alimdir ve tekfir edilmesine susmam beklenmemeli...

Biz, Ebu Huzeyfe ile misakonline'de tekfircilere ve tekfirciliğe karşı büyük mücadeleler verdik...
Tekfircileri o zaman nasıl madara ettiysem, bugünde tekfirci Ebu Huzeyfe'yi madara ediyorum, bunu kibir alameti olarak görmeyin, mütevazi bir tepkidir...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
O risalenin Hasan Basri'ye ait olup olmamasının hiç bir önemi yoktur...
Önemli olan malum risalenin kader anlayışı nedir, bir inkar mı var, şerh mi var, bunu eleştiriyorsanız da ilmi bir disiplin içinde yapacaksınız ancak sizde öyle bir ilmi bir disiplin yok!

Yaptığınız tekfir, hakaret, anlayışsızlık ve öyle bir anlayışsızlık ki kendi kendinizi yalanlıyorsunuz...ve İslamoğlu kaderi inkar ediyor diyerek iftira atıyorsunuz, yalan söylüyorsunuz ki bunu da ispatladık...Hatta sizin kader inancınızı inkar etmediğini şerh ettiğini malum videodan yaptığımız deşifre ile size gösterdik ama halen yalana, sahtekarlığa devam...
 

Ebu Huzeyfe T.

Paylaşımcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
191
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
Denizli
Cahil ilimden ne anlar!?
Cahile ilmi cevap vermek ilme saygısızlık olur!
Biz bu yüzden sanaldaki yazılarımızda ilmi bir üslup kullanmayız. Bilakis mantıksal tutarsızlıkları gösteririz!

Daha önce de senin gibi ilmi bir cevap konusunda ısrar edenler oldu.
Sadece bir örnek gösterdik ki, yukarıdaki linkte örneği var.
Trene bakar gibi baktılar sadece!
Senin bakışın da çok farklı olmayacak!!!

Yazar bozuntularına alim diyen bir zavallı ilmi yazıdan ne anlar?!
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Tutarsızlıkların yalanlar geçidine döndü, bütün cümlelerini kelime kelime tahlil edip, iki yüzlülüklerini deşifre etmeye hazırım, daha önce ders verdim yine ders veririm, senin gibiler velinimetimdir! :)
 
Üst