Yusuf'un bahçesini sulayan bulut

Amine1

Doçent
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
1,228
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Konum
UZAK DİYARLAR
Yusuf'un bahçesini sulayan bulut

Saatlerdir yürüyordu. Çok yorulmuş ve yorgun düşmüştü. Güneş de tam tepesinde bütün sıcaklığını cömertçe sergiliyordu. Gölgelik bir yer arayıp orada dinlenmek istiyordu. Daha bir günlük yolu vardı.
Az ileride ağaçlık bir yer gördü. Oraya gidip ağacın gölgesi altına uzandı. O yorgunlukla hemen uykuya dalıverdi. Aradan biraz zaman geçmişti ki, “Yusuf’un bahçesini sula!” diye gaipten bir ses duydu. Bu sesle irkilip uyandı. “Herhalde rüya görüyordum!” dedi. Tekrar uykuya dalmaya hazırlanırken aynı sesi bir daha duydu. Sesin geldiği tarafa dikkatlice baktı. Ses yukarıdan geliyordu. Kafasını yukarı kaldırınca yağmur dolu bir bulut gördü. Çok şaşırmıştı. Bu güneşli havada bu bulut nereden çıkmıştı? Ses kime aitti? Yusuf kimdi? Biraz hayret, biraz da korku içinde merakını gidermeye karar verdi. Bulutun gittiği yeri takip edecek ve bu karmaşık hadiseyi çözecekti.

Bulutu takip etmeye başladı. Esrarengiz bir ses, buluttan Yusuf’un bahçesini sulamasını istiyordu. Önlerinde tepelik bir arazi vardı. Bulut bu araziyi aşıp arkasındaki yere taşıdığı yağmuru boşaltmaya başladı. Tepelik yeri aştığında bahçede bir adam gördü. Adamın yanına gitti. Selam verdi ve onunla konuşmaya başladı. Evet, adamın adı Yusuf’tu. Peki bu adam ne yapmıştı da böyle Allah’ın hususi bir yardımına hak kazanmıştı?

Adam, başından geçen hadiseyi tek tek Yusuf’a anlattı. Yusuf,

- Sen hele gel. Önce bir karnını doyur. Susamışsındır, su da iç. Sonra ben sana her şeyi anlatırım, dedi. Adam bir güzel karnını doyurdu. Bu sırada Yusuf, adamı daha fazla merakta bırakmamak için konuşmaya başladı:

- Ben yıllardır bahçe işiyle uğraşan biriyim. Şu gördüğün bahçeyi eker, biçer, maişetimi onunla kazanırım. Bir konuda aşırı hassasımdır. Bahçemden elde ettiğim ürünü üçe bölerim. Birini fakir ve senin gibi yolu buraya düşen yolculara ayırırım. İkinci kısmından ailemle beraber istifade ederim. Geri kalan kısmı ise bahçeye tekrar tohumluk yapmak üzere saklarım.

Adam işin sırrını şimdi kavramıştı. Demek ki Yusuf’un bu taksiminden Allah razı olmuştu. Özellikle de malının üçte birini Allah yolunda infak etmesi Allah’ın bu yardımına sebep oluyordu.


Saatlerdir yürüyordu. Çok yorulmuş ve yorgun düşmüştü. Güneş de tam tepesinde bütün sıcaklığını cömertçe sergiliyordu. Gölgelik bir yer arayıp orada dinlenmek istiyordu. Daha bir günlük yolu vardı.
Az ileride ağaçlık bir yer gördü. Oraya gidip ağacın gölgesi altına uzandı. O yorgunlukla hemen uykuya dalıverdi. Aradan biraz zaman geçmişti ki, “Yusuf’un bahçesini sula!” diye gaipten bir ses duydu. Bu sesle irkilip uyandı. “Herhalde rüya görüyordum!” dedi. Tekrar uykuya dalmaya hazırlanırken aynı sesi bir daha duydu. Sesin geldiği tarafa dikkatlice baktı. Ses yukarıdan geliyordu. Kafasını yukarı kaldırınca yağmur dolu bir bulut gördü. Çok şaşırmıştı. Bu güneşli havada bu bulut nereden çıkmıştı? Ses kime aitti? Yusuf kimdi? Biraz hayret, biraz da korku içinde merakını gidermeye karar verdi. Bulutun gittiği yeri takip edecek ve bu karmaşık hadiseyi çözecekti.

Bulutu takip etmeye başladı. Esrarengiz bir ses, buluttan Yusuf’un bahçesini sulamasını istiyordu. Önlerinde tepelik bir arazi vardı. Bulut bu araziyi aşıp arkasındaki yere taşıdığı yağmuru boşaltmaya başladı. Tepelik yeri aştığında bahçede bir adam gördü. Adamın yanına gitti. Selam verdi ve onunla konuşmaya başladı. Evet, adamın adı Yusuf’tu. Peki bu adam ne yapmıştı da böyle Allah’ın hususi bir yardımına hak kazanmıştı?

Adam, başından geçen hadiseyi tek tek Yusuf’a anlattı. Yusuf,

- Sen hele gel. Önce bir karnını doyur. Susamışsındır, su da iç. Sonra ben sana her şeyi anlatırım, dedi. Adam bir güzel karnını doyurdu. Bu sırada Yusuf, adamı daha fazla merakta bırakmamak için konuşmaya başladı:

- Ben yıllardır bahçe işiyle uğraşan biriyim. Şu gördüğün bahçeyi eker, biçer, maişetimi onunla kazanırım. Bir konuda aşırı hassasımdır. Bahçemden elde ettiğim ürünü üçe bölerim. Birini fakir ve senin gibi yolu buraya düşen yolculara ayırırım. İkinci kısmından ailemle beraber istifade ederim. Geri kalan kısmı ise bahçeye tekrar tohumluk yapmak üzere saklarım.

Adam işin sırrını şimdi kavramıştı. Demek ki Yusuf’un bu taksiminden Allah razı olmuştu. Özellikle de malının üçte birini Allah yolunda infak etmesi Allah’ın bu yardımına sebep oluyordu.
 
Üst