YaŞamin Sırrı DoĞada

EbRu

Paylaşımcı
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
336
Tepkime puanı
3
Puanları
0
BİZ KİRPİLER

Eski zamanlarda bir kış, gece soğukları başlamış. bu
gece soğuğundan
bütün hayvanlar etkilenmişler, büyük kayıplar
vermişler ama en çok
kayıp verenler kirpilermiş; bildiğiniz gibi onların
pek çok hayvan gibi
kalın kürkleri yok bunların yerine kendilerini sıcak
tutması zor olan
dikenleri var. bu durumdan en az zararla kurtulmak
için kirpiler
meclisi
toplanmış çözüm aramaya başlamışlar, tartışa tartışa
en sonunda
büyüklerinden birinin gece olunca tüm kirpilerin bir
araya
toplanmasına,
birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmeye karar
verilmiş. böylece
kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından
yararlanacak, aralarındaki
hava sirkülasyonunu da önleyerek donmaktan
kurtulacaklarmış.
ve ilk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını
farketmişler ama başka bir sorun varmış, o da üşüyen
kirpilerin
birbirlerine
fazla yaklaşmalarından dolayı birbirlerine dikenlerini
batırmalarıyla
yaralanmalar gerçekleşmiş, daha sonraki gece uzaklığı
fazla tutmuşlar
yaralanma korkusundan. bu yüzden de bazı donma
olaylarının önüne
geçememişler ancak her gece buna devam ederek deneye
yanıla, deneye
yanıla
birbirleinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar
yakın, ancak
birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı
öğrenmişler.
NE DERSİNİZ BİRGÜN BİZ DE BU DENGEYİ YAKALAYABİLİR
MİYİZ?

KİRPİ MİYİZ BİZ?

Kirpi gibiyiz işte, kabul etsek de, etmesek de kirpi
gibiyiz. Uzun uzun dikenlerimiz var, hayata karşı
filtrelerimiz.
Kimseleri
yaklaştırmıyoruz yanımıza, filtrelerimizden elenmeden
kimseler
giremiyor,
steril dünyalarımıza. Biri dokunmak isterse bize,
hemen dikenlerimizle
savunmaya geçiyoruz.
Tanımadığımız biriyle, bir dakikayı paylaşacağız diye
ölüyoruz korkumuzdan, ya da dostlarımız sırlarımızı
görmesin diye,
dikenlerimizin arkasına saklıyoruz tüm özelimizi. En
çok değer
verdiklerimizin sevgisini bile, dikenlerimizin
başladığı yerde
bitiriyoruz. Hiç savaş yaşamadığımız dünyada, kendi
yarattığımız sosyal
bir savaşımızın içinde dikenlerimizle saldırıyor,
dikenlerimizle
savunuyoruz.
Kirpi gibiyiz, herkese her şeye mesafeli, her olaya
her
insana temkinli. Kirpi gibi korkak, kirpi gibi
çekingeniz. Ve dünyanın
en yalnız mahluku olan kirpi gibi ozumuzde bizler de
yalnızız...
Kendi ellerimizle kiramaz miyiz bu dikenlerimizi?
Asamaz miyiz baska dikenleri sevgimizle?
Yoksa her şeyi boş verip de dikenlere ragmen uzatamaz
miyiz
ellerimizi, belki biraz torpulemek ugruna?
Cok mu acir canimiz kanayan parmak uçlarımizla ve bize
kalan kronik yalnızlığımızla?
Hayat mi katilastiriyor bizleri acaba?
Ya da olgunluk denilen sey bu mu?
Farkindalik ve olgunlugun getirecegi sonuc bu sipsivri
uclarsa, ben, yeni dogmus henuz dikenleri sertlesmemis
kirpi olarak
kalmayi
hala ve daima tercih ediyorum oyleyse...
 
Üst