Dut_agaci
Kıdemli Üye
Hak aşıklarının temel usüllerinden biri de Vukuf-i Kalbî’dir.
Kısaca manası;kalpte olanların farkında olup kalbi tanımak ve
her durumda gafletten sıyrılıp Yüce Allah’a bağlanmaktır.
Hedef, gönül kâbesini temiz tutup Yüce Dost’un teşrifine
hazırlamak ve böylece dünyada iken cenneti yaşamaktır.
Allah Rasulü s.a.v. Efendimiz,
Allah’ı zikreden kalbin diri, zikretmeyen kalbin ölü olduğunu
belirtmiştir.(Münzirî, et-Tergib).
Zikrin zıddı gaflettir.
Gaflet, kalbin manen perdelenmesi, günahla katılaşması,
kapanması ve sonuçta ölmesidir. Hak yolcusunun ilk işi,
kalbini ilâhi sevgi ve zikirle diriltmektir.
Vukuf-i Kalbî, özellikle zikir ve ibadet anında istenmektedir.
Zikir, hatırlamak, hatırda tutmak, anmak, övmek, sevmek,
yüceltmek ve yad etmektir. El, zikir tesbihini döndürürken,
kalp de zikrettiği zata dönmelidir ki, gerçek zikir olsun.
Namaz da bir zikirdir. Hatta zikirlerin en büyüğüdür.
Fakat kalbin katılmadığı ve gaflet içinde kılınan bir namaz kul için
sevap değil, kınama sebebi olmaktadır. (Maun Suresi, 4-5)
Kısaca manası;kalpte olanların farkında olup kalbi tanımak ve
her durumda gafletten sıyrılıp Yüce Allah’a bağlanmaktır.
Hedef, gönül kâbesini temiz tutup Yüce Dost’un teşrifine
hazırlamak ve böylece dünyada iken cenneti yaşamaktır.
Allah Rasulü s.a.v. Efendimiz,
Allah’ı zikreden kalbin diri, zikretmeyen kalbin ölü olduğunu
belirtmiştir.(Münzirî, et-Tergib).
Zikrin zıddı gaflettir.
Gaflet, kalbin manen perdelenmesi, günahla katılaşması,
kapanması ve sonuçta ölmesidir. Hak yolcusunun ilk işi,
kalbini ilâhi sevgi ve zikirle diriltmektir.
Vukuf-i Kalbî, özellikle zikir ve ibadet anında istenmektedir.
Zikir, hatırlamak, hatırda tutmak, anmak, övmek, sevmek,
yüceltmek ve yad etmektir. El, zikir tesbihini döndürürken,
kalp de zikrettiği zata dönmelidir ki, gerçek zikir olsun.
Namaz da bir zikirdir. Hatta zikirlerin en büyüğüdür.
Fakat kalbin katılmadığı ve gaflet içinde kılınan bir namaz kul için
sevap değil, kınama sebebi olmaktadır. (Maun Suresi, 4-5)