Unutulan katiller: Tanrının Direniş Ordusu

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
1987’den beri Orta Afrika’da yüz binlerce insanı katletmiş, 60 bin çocuğu kaçırmış, organ ticaretinden çocuk sapıklığına uluslararası bir ağda binlerce suç işlemiş Tanrının Direniş Ordusu kim ve niye IŞİD gibi gündem olmuyor?

Gazeteci Yazar Turan Kışlakçı, Diriliş Postası’ndan Erem Şentürk’e “Hıristiyan Fundamentalist” terör örgütü TADO’yu anlattı.


Dünyanın önde gelen insanlık ve savaş suçlusu zanlılarından biri olan Joseph Kony liderliğindeki 100 bin insanın katlinden sorumlu Tanrının Direniş Ordusu’nun amacı Orta Afrika’ya bir Hıristiyan devleti kurmak.



1987’den beri Orta Afrika’da yüz binlerce insanı katletmiş, 60 bin çocuğu kaçırmış, organ ticaretinden çocuk sapıklığına uluslararası bir ağda binlerce suç işlemiş Tanrının Direniş Ordusu kim ve niye IŞİD gibi gündem olmuyor?

Gazeteci Yazar Turan Kışlakçı, Diriliş Postası’ndan Erem Şentürk’e “Hıristiyan Fundamentalist” terör örgütü TADO’yu anlattı.

Tanrının Direniş Ordusu adıyla bilinen orta Afrika’daki bu terörist yapılanma nasıl bir örgüt?

İngilizce adıyla Lord's Resistance Army yani Tanrının Direniş Ordusu, Hıristiyan temelli silahlı bir terörist yapılanma. Bu yapılanmanın öne sürdüğü silahlı güçlerinin yüzde sekseni 11- 15 yaşlarında çocuklardan oluşuyor. Tanrının Direniş Ordusu IŞİD’e çok benziyor. Afrika’daki Hıristiyan IŞİD diyebiliriz. Bu Hıristiyan gerilla ordusunun yapılanması, özellikleri, eylem tipleri ve sayısız özellikleri neredeyse IŞİD’le birebir aynı. IŞİD nasıl ki Kuran-Kerimi esas aldıklarını beyan ediyorsa bu örgüt de Kitabı Mukaddesi yani yeni ahid İncili esas aldıklarını söylüyorlar.

Ne kadar büyüklükte bir örgütten bahsediyoruz. Mahalle aralarında serserilik yapan çeteler mi yoksa yapılanması olan bir örgüt mü bu Tanrının Direniş Ordusu?

On binlerce üyesi olan bir ordudan söz ediyoruz. Afrikalı kaynakların verdiği bilgilere göre 50 binden fazla üyesi var. Daha çok gençlerden oluşuyor. 11’den başlayıp 25’e kadar uzanan bir çocuklar ordusu. Örgütün yüzlerce noktada askeri kampları ve yönetim hücreleri var. Afrika’daki bir çok ülkeden daha fazla bir paraya hükmediyorlar. Çocuk ticareti, organ ticareti, fuhuş, uyuşturucu gibi alanlarda çok aktifler ve söz sahibi oldukları bölgelerin sayısı oldukça fazla.

1986 yılında Hıristiyan rahibe Alice Lakvena adında bir kadın tarafından kuruluyor. Kurulduğu günden itibaren Hıristiyan bir devlet kurmak için cinayet işlemeye başlıyorlar. Rahibe Alice cinayetlerde çocukların kullanılmasının daha elverişli olduğunu fark edince örgüt çocukları katillere dönüştüren bir Hıristiyanlık yapılanması haline gelmeye başlıyor. Bir yıl sonra Rahibe Alice’nin kardeşinin oğlu Joseph Kony örgütün başına geçiyor. Birleşmiş Milletler’in resmi rakamlarına göre örgüt bu güne kadar 100 bin den fazla insanı katletmiş ve 60 bin çocuk kaçırmış.

Örgütün amacı ne peki ne yapmak istiyorlar?

Kongo, Uganda ve Güney Sudanı kapsayan bir dairede kendi çizdikleri bir haritada teokratik bir Hıristiyan ülkesi kurmak istiyorlar. Tanrının krallığını hakim kılmak için dini bir mücadele ettiklerini iddia ediyorlar. Biz İncil’i temel alıyoruz ve İncil’de emredilen bir devlet modelini hayata geçirmek için savaşıyoruz diyorlar.

Afrika’da Hıristiyan devlet kurmak için ne tür eylemler yapıyorlar?

En klasik eylem biçimleri kesmek. Adı banga olan palaya benzeyen bıçakları var ve bunu kutsal kabul ediyorlar. İnsanları diri diri keserek parçalıyorlar. İnsan kesme eğitimini örgüte aldıkları çocuklara ilk olarak aile üyelerini kestirerek başlıyorlar. Bunu bir tür katılma ritüleli gibi düşünün. Örgüte katılan çocuk, annesini, babasını yahut kardeşlerini kesiyor ilk önce. Eylem biçimlerinde sadece kesmekle kalmıyorlar, yakarak öldürmek ikinci olarak en çok tercih ettikleri katletme türü. İnsanları toplu halde bir yere bağlayarak yahut araba lastiğinin içine geçirip tek tek katlediyorlar. Bir de ceza olarak kullandıkları bölgesel yakma eylemleri var. Kadınların vücutlarının belli kesimlerini yakıyorlar. Örgüt üyesi erkeklerin kendilerine ait onlarca kadını var. Rütbesine göre bu sayı otuza kadar çıkıyor. Örgüt bir bölgeye girdiğinde ilk paylaştıkları şey küçük kız çocukları. Küçük kızların kendilerine kutsal ruh tarafından hediye edildiğini kabul ediyorlar. Bırakın karşı koymayı kızlar ağladığında bile itirazın tanrıya olduğunu düşünüp yakarak cezalandırıyorlar. Bu örgüt üyeleri aynı IŞİD gibi saçlarını uzatırlar, birçoğunda sakal vardır ve sarık takarlar. Köyleri basmaya gittiklerinde tang tang diye bağırarak toplu halde saldırıyorlar. Tang, “ kes” demek. Tanrı bizden On emir ve Acholi geleneklerine bağlı bir devlet istiyor biz bunun için savaşıyoruz diye slogan atıyorlar.

Bu örgüt kendini bir tür seçilmiş kutsal tanrı savaşçıları olarak mı görüyor?

Aynen öyle. Hepsi tanrının krallığının askeri diyor kendine. Bunlar Hıristiyanlığın IŞİD’i. Bizim tanrıdan aldığımız yetki var diyerek insanları yakıyorlar, diri parçalayarak öldürüyorlar, vücutlarının bir kesimini yakarak cezalandırıyorlar ve örgütün başındaki lidere kesin bir bağlılıkla biat şartı getiriyorlar.

Bu örgütün, dünya medyasında yıllardır servis edilen Müslüman çocuk asker görüntüleri ile bir ilgisi var mı?

Afrika’da çocuk askeri olan ne bir devlet, ne bir Müslüman örgüt ne de bir cemaat var. Müslümanlar diye kara propaganda için servis edilenler aslında Hıristiyan terör örgütü Tanrının Direniş Ordusu’na ait görüntüler.

Tanrının Direniş Ordusu’na karşı alınan bir tedbir bir mücadele planı var mı?

Maalesef yok. 1987’den beri binlerce insanı diri yaktılar, ellerindeki kutsal dedikleri bangalarla kesip parçalıyorlar ama dünyada onlara karşı en ufak bir tepki yok. Sadece 2005 yılında Birleşmiş Milletler Ceza Mahkemesi insanlık suçu işlediklerine dair bir tavsiye kararı çıkardı. Fakat batıdan bir operasyon veya herhangi bir müdahale hiç olmadı. Bırakın bir askeri müdahaleyi batı bu örgütü haber bile yapmaz. Uluslararası kamuoyu Hıristiyanların elinde olduğu için bu örgüte dair haberlere pek rastlanmaz. Budistlerin de IŞİD’i var mesela onların da yaptığı katliamlardan kimse söz etmez. Budist rahipler binlerce Müslümanları yakarak katlediyor. Bu konuda da hiç haber göremezsiniz. Aynı şekilde bu örgütün vahşeti de yıllardır örtülüyor.

Hıristiyan dünyası bunları kınar, bunlardan utanır bu başka bir konu.. Ama önemli olan ölenler Afrikalı ve üstelik Müslüman. Afrikalı bir Müslüman iki kere değersizdir batının gözünde. Dolayısıyla batı bu durumu gündeme getirip çözmek yerine bundan faydalanmayı tercih ediyor ve örgütün devamlılığını destekliyor. Tanrının Direniş Ordusu korku ve ezme üzerine kurdukları sömürge sisteminin devam etmesini sağlayan faydalı bir örgüt. Batı ölenin de öldürenin de kim olduğu ilgilenmiyor aslında. Müslümanlık, Hıristiyanlık ve İnsanlık batının umurunda değil. Kazandığı paraya, petrol hatlarına ve sattığı ilaca bakıyor. Verimli Afrika topraklarını, kaynakları sömürüyorlar ve bu tip örgütleri ne yaptıklarını umursamadan bakmadan destekliyorlar.

http://www.dunyavegercekler.com/haber/11780-unutulan-katiller-tanrinin-direnis-ordusu.html
 
Üst