Tevhidi Mücadele ve İslami Davetin Sabiteleri

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
İslami mücadelenin içinde bulunmuş olduğu çıkmazlar artık öyle bir hal aldı ki, mücadelede İslam dışındaki fikirler amelleri etkiledi, sadece amelleri etkilemekle kalmadı artık düşünsel sapmalara da neden olmaya başladı. İslami mücadelenin, devam ettiği zaman dilimi içerisinde baskın olan fikre eklemlenme probleminin/hastalığının başlangıcı belli İslami camialar tarafından çok öncelenebilecek olmakla birlikte İslami mücadele için tehlike çanlarının çalmasına neden olan durum ise kendisini tevhidi mücadele içerisinde konumlandıran birçok gurubunda son on yıllık süreç içerisinde kendisine sistem içinde bir yer arama çabasına girdiklerinin gözlemlenmesidir.


İslami mücadele, İslam’ın hâkimiyeti, rabbani mücadele esasları vs. onlarca kavramın ya içi boşaltılıyor ya da bu kavramlar yeni yetişen mücadele neslinin gündeminden uzaklaştırılıyor. Amellerimiz tepkisellik boyutunu aşarak belirlediğimiz projelerin parçasına dönüşemiyor. Duygularımız fikrimizin önüne geçiyor. Ve bu da yürüdüğümüz yolda stratejik yanılgılara düşmemize neden oluyor. Duygularımızı fikrin liderliğinde hareket ettiremiyoruz. Bu ve benzeri durumların elbette birçok nedenleri var. Birçoklarımızın bireysel ve cemai hataları da vardır. Fakat şu andan itibaren hata kimin arayışına girmemizin bize herhangi bir faydası olmayacaktır. Bilakis İslami mücadele adına durdurmamız gereken tehlikeli bir sürecin farkında olmamız ve bu gidişatı engelleme adına harekete geçmemiz gerekmektedir.
Peki, bu gidişatı nasıl önleyebilir ve yeni sağlıklı bir istikameti nasıl çizebiliriz?


Ben bu yolun esaslarının belirlenerek, Tevhidi Mücadelenin ve İslami Davetin Sabiteleri adı altında hazırlanacak olan bir çalışma yapılmasının bu noktada önemli bir adım olacağını düşünüyorum.


Eğer bu tartışma konusunun önemi kavranır ve belirli gündem oluşturulabilirse, İslam dışında herhangi bir yere eklemlenme hastalığının önüne geçebiliriz.


Benim bu çağrım sadece Alimlere, Kanaat Önderlerine, Cemaat Liderlerine vs. yapılmış bir çağrı değildir. Bunlarla birlikte bizzat tüm Müslümanlar bu çağrının muhattablarıdır. Çünkü Alimler çekinirlerse Müslümanlar onları teşvik edecekler, liderler veya önderler sabiteler belirlemezler, belirlenen sabitelere uymazlarsa Müslümanlar onları buna zorlayacaklardır.


Bir giriş olması veya hazırlanan bir çalışma varsa da bu çalışmaya bir ek olması için bir taslak önerisi;

Tevhidi Mücadele ve İslami Davetin Sabiteleri

- İslami Akide ve ondan fışkıran fikir ve hükümler bu mücadelenin temel kaynağıdır. İslami Akideden çıkmayan herhangi bir fikir veya hüküm kabul edilemez.

- Bu davetin sabitelerinin çıkarılacağı kaynaklar Kur’an, Sünnet, Ashabın İcması ve Kıyastır.

- İslami Hayatın Yeniden başlatılması, Tevhidi Mücadele ve İslami Davetin ana hedefidir.

- Rasul (sav)’in takip ettiği metot bu mücadelenin kendisine dayandığı yegane metottur.

Konunun önemi, kapsam ve boyutunu da hesaba katarsak konu ile ilgili yazılarımın devam edeceğini söyleyebilirim. Fakat şimdilik makalenin boyutlarını düşünerek yazıyı sonlandırıyorum. Konu çok önemli, aynı zamanda da kırılganlıkları bünyesinde barındırıyor. İslam ümmeti olarak üzerimizde oynanan her türlü siyasi ve fikri projelerin üstesinden gelmemizin ve boşa çıkarmamızın anahtarı olacak bir mesele. Aynı zaman da yeniden en hayırlı / vasat / şahid ümmet olmanın da anahtarı konumunda olan bir mesele.

Bu konuya önem vermeniz ve katkıda bulunmanız duasıyla.

“Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.” (Kaf – 37)

Aziz Terzi
 
Üst