Bîçâre
Profesör
Evvelâ alelade, zaman kaybına sebep, körleştirici bölümlerin olmayışından ve buna müsade edilmeyişinden duyduğum memnuniyeti diğer muhterem üyeler gibi belirtmek isterim.
Manevî mes'elelere gönül vermiş, istikâmetini bu nazarda çizmiş kimselerin oluşturduğu bir topluluğun değer vereceği hususlar; benimsediği ilkelere, Yaradan ve kul nazarında kabul görmüş doğrulara, ilmî ve manevî diktelere bağlı olmalıdır. Burada bunu gördüğümüzü âcîzane şükran ile biz de bildirelim. Mevla bu muvaffakiyeti evvelâ korumayı, ardından artırmayı nasip eder inşâallah.
Konu ile ilişkili bir dileğimi paylaşma cûr'etinde bulunmak isterim:
Geç fark edilse de hayatlarımıza doğrudan etki eden "dil" unsuru, hassasiyet sahibi bir çok kişi/kurum tarafından irdelenmeye, yanlışlar dillendirilmeye başlandı. Nicedir bununla dertlenmiş kimseler kimi toprak altında, kimi yaşlı bakışlarla, kimi ise bitmeyen bir çaba ile sarılmıştır diline, kendilerince şeref ve haysiyetine... Bizler ise sadece muhabbet beslemekteyiz kendilerine ve te'lif ettikleri eserlere...
Bu çerçevede, her gün saymakla bitmeyecek yazım hatalarına şahit olmaktayız forumlarda. Kimi bilmediği, kimi umursamadığı, kimi ise farklı emellerle bu hatalara düşüyor. Kimseden dilini sevmesini bekleyemeyiz, sevmediği için hor göremeyiz lâkin en azından saygı duyulmasını isteriz. Her ne kadar bu hassasiyet, hassas davranmaya çabalayanlara "gıcık", "resmî", "sıkıcı" gibi nâmlar kazandırsa da, "bir kişiye bile olsa öğretme, öğrenenlerle öğrenme" prensibi ile ufak da (alt kategori de) olsa; Türk dilini, Türkçeyi ilgilendiren bir bölüm olmasını (önceden talep eden oldu ise yineliyor, olmadı ise) diliyoruz.
İmkân dahilinde değilse anlayışımız ve memnuniyetimiz sürecektir inşâallah.
Manevî mes'elelere gönül vermiş, istikâmetini bu nazarda çizmiş kimselerin oluşturduğu bir topluluğun değer vereceği hususlar; benimsediği ilkelere, Yaradan ve kul nazarında kabul görmüş doğrulara, ilmî ve manevî diktelere bağlı olmalıdır. Burada bunu gördüğümüzü âcîzane şükran ile biz de bildirelim. Mevla bu muvaffakiyeti evvelâ korumayı, ardından artırmayı nasip eder inşâallah.
Konu ile ilişkili bir dileğimi paylaşma cûr'etinde bulunmak isterim:
Geç fark edilse de hayatlarımıza doğrudan etki eden "dil" unsuru, hassasiyet sahibi bir çok kişi/kurum tarafından irdelenmeye, yanlışlar dillendirilmeye başlandı. Nicedir bununla dertlenmiş kimseler kimi toprak altında, kimi yaşlı bakışlarla, kimi ise bitmeyen bir çaba ile sarılmıştır diline, kendilerince şeref ve haysiyetine... Bizler ise sadece muhabbet beslemekteyiz kendilerine ve te'lif ettikleri eserlere...
Bu çerçevede, her gün saymakla bitmeyecek yazım hatalarına şahit olmaktayız forumlarda. Kimi bilmediği, kimi umursamadığı, kimi ise farklı emellerle bu hatalara düşüyor. Kimseden dilini sevmesini bekleyemeyiz, sevmediği için hor göremeyiz lâkin en azından saygı duyulmasını isteriz. Her ne kadar bu hassasiyet, hassas davranmaya çabalayanlara "gıcık", "resmî", "sıkıcı" gibi nâmlar kazandırsa da, "bir kişiye bile olsa öğretme, öğrenenlerle öğrenme" prensibi ile ufak da (alt kategori de) olsa; Türk dilini, Türkçeyi ilgilendiren bir bölüm olmasını (önceden talep eden oldu ise yineliyor, olmadı ise) diliyoruz.
İmkân dahilinde değilse anlayışımız ve memnuniyetimiz sürecektir inşâallah.