Siyaset, Partiler, Seçim, Anketler vs. 01

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Erdoğan: Kılıçdaroğlu tuvaletleri mi temizledin?

Cuhmurbaşkanı Erdoğan, Erzurum konuşmasında CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu'na klozetleri nereden biliyorsun? Ne zaman temizledin? diye sordu.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Cumhurbaşkanı Erdoğan,

"Bölücü örgüt güdümündeki partiyi cilalamak için atmadıkları takla bırakmadılar. Milliyetçi olduğunu söyleyen partinin lideri diyor ki, HDP barajı geçemezse ülkede kaos olur. Şimdi diyor ki, Cumhurbaşkanı İmralı'yla görüştü. Eğer sen benim siyasi kadromdan bir kişinin böyle bir şey yaptığını ispat et. İspat etmezsen: Alçaksın, namertsin, müfterisin."
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Cumhurbaşkanı Erdoğan "DAĞDAKİLERİN İSLAM'LA ALAKASI YOK"

"HDP'nin Eş Genel Başkanı'nı eline saz tutuşturarak bar sanatçısı gibi pazarlıyorlar. Yasin Börü gibi kardeşlerimizi katledenlere destek verenlere aydın denir mi?
Şurda bir grup edebim müsaade etmiyor ama işaret yapıyorlar. Sizde edep varsa siyasette yer paralamentodur. Orada konuşursunuz. Ben 40 yıldır siyaset yapıyorum. İnançlı, dindar Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bunların dağa kaçırdığı gençlerimizi zerdüştlük eğitimi veriyorlar. Ateizm, marksizm bunların çıkış yolu."
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
DSP'nin Edirne mitingine kimse gelmedi

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Edirne'de planladığı mitingi, katılımı az gördüğü için iptal etti.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Efkan Ala'dan "Kibir" Açıklaması:

01 Haziran 2015

Erzurum’da uydu üzerinden yayın yapan Kardelen Televizyonu ekranlarında yayınlanan Deniz Gez’in sunduğu ‘Farklı Bakış’ programına katılan eski İçişleri Bakanı AK Parti Erzurum Milletvekili adayı Efkan Ala, İhlas Haber Ajansı Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Gazeteci Esat Bindesen’in sorularını cevaplandırdı.

Programda İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez’in Bakan Ala’nın “Biz asla kibirli olmadık” şeklindeki ifadesiyle ilgili sorduğu soru üzerine açıklamalarda bulunan Efkan Ala, İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde İstanbul Eyüp Sultan’da gençlerle birlikte katıldığı sahur programındaki ifadelerinin bazı kesimler tarafından çarpıtıldığını söyledi.

“BENİM AĞZIMDAN KİBİR LAFI ÇIKMAMIŞTIR”

İçişleri Bakanı olarak Ramazan ayında katıldığı bir sahur programında İstanbul’da Eyüp Sultan Camii’nde gençlerle bir araya geldiklerini ve orada gençlerle sohbet ederek başörtüsü meselesini ve aldıkları mesafeyi anlattığını ifade eden Efkan Ala, buradan kimsenin pay çıkarmaması gerektiğini söyledi. Ala, “Vatandaşlarımıza da Kuranı Kerim’in, Siyer’in okullarda serbest bırakılmasını ve bunları bize lütfedenin yüce Rabbimiz olduğunu söyledim. Buralardan da kimsenin kendine pay çıkarmaması gerektiğini söyledim. Bu tevazünün kendine pay çıkarmamanın bize Hz. Peygamberimizin, uygulamalarından onun sünnetinden mülhem olduğunu söyledim. Bizim en büyük önderimiz peygamberimizdir. Hayat felsefemizi belirleyen onun hayatı ve Kuran’ı Kerim’dir. Dolayısıyla nerden öğreniyoruz kendimize pay çıkarmamayı Hz. Peygamberimizden öğreniyoruz. Şimdi yoksa kendi başımıza insan olarak değerlendirirsek böyle bir yanılgıya düşebiliriz ama düşmememiz gerektiğini peygamberimizden öğreniyoruz diye anlattım. Ondan sonra o zaman paralel yapıyla mücadelemiz var. Orada bunu alıp utanmadan yani benim ağzımdan kibir lafı çıkmamıştır. Olacak şey değildir. Biz Peygamber Efendimizin ayağının altındaki tozu olmaya nail bile olamayız. Ben imam hatip mezunuyum ne söylediğimi biliyorum. Eğitim almamış olanlar bana zarar vermek için haşa Peygamber Efendimizle aynı cümle içinde kullanılmaması gereken kelimeleri kullanmaları çok büyük ayıptır ve yanlıştır. Bu dezenformasyonu yapanlar siyasi hesaplarını dini istismar ederek meşrulaştırmak için efendimizi haşa kamyona bindirenler, sazlı sözlü eğlencelerine Türkçe olimpiyatlarına geldi biliyorsunuz efendimiz, orada şarkı türkü söylüyorsun olacak şey mi yani böyle bir şey gösterilmesi var olacak şey değildir. İşte o iftirayı atanlar alenen ifade edenlerdir” dedi.

“NASR SURSİNDEKİ ‘VEL FETH’ FETHULLAHİ DEMEKTİR DİYE TEFSİR ETTİLER”

Fethullah Gülen’in ‘Fasıldan Fasıla 2’ kitabından alıntılar göstererek Gülen’in sureleri kendine göre yorumladığını belirten Efkan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
Nasr suresinin tefsirini yapıyor ve diyor ki. ‘Burada Vel Feth demek ve fethullahi demektir.’ İşte ben buna isyan ediyorum. Bu ayet böyle tefsir edilir mi bütün hocalara söylüyorum böyle şey olur mu? Yani Vel Fet burada fethullahi demekmiş. Yanlış anlayabilirsiniz eğer anlamadıysanız aşağıda da söylüyor. Buradaki nükteye ince anlama gelince Allah’ın bizi yaratması ve hizmet yoluna sevk etmesi ve halkın kalbini bize tercih etmesi. Yani kendisini de halkın sevmesini istiyor. Böyle şeyler olur mu? Bunlara da kanmayın bunlar yanlış şeylerdir. Böyle tefsir olmaz.”

“BAŞÖRTÜSÜ TEFERRUATTIR DEDİ, MENSUPLARI BAŞLARINI AÇTI”

Ala, ”Başörtüsü teferruattır dediler, sayın Gülen söyledi bunu ondan sonra da bütün mensupları başlarını açtı. Talimat geldi açtılar. Allah’ın ayeti hükmü emri hangi gerekçeyle ortadan kaldırılıyor. Biz bunları alenen söylediğimiz için böyle şeylere tenezzül ediyorlar. Bunlar bize dokunmaz bu çamurlar bize işlemez. Yani başörtüsüne teferruattır diyen Allah’ın emrine ve açık hükmüne rağmen bu kadar insan bu hükmü uygulamak istediği için okullarından ve işlerinden oldular. Ama ne güzel sıkıştığın zaman bir fetva ver millet açsın başını girsin işine böyle olmaz bunlar yanlış şeylerdir ve başörtüsü de teferruat değildir.”
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Paralelciler, Efkan Ala'nın konuşmasını çarpıtmış, "Mekke fethedildiğinde Rasulullah efendimiz haşa kibirlendi, biz kibirli olmayacağız" dediğini iddia etmiş; o günden beridir, büyüğünden cücüğüne bilimum muhalefet bu çarpıtmayı kullanagelmişlerdi... İşin doğrusu yukarda.

Ders: Paralelin ipiyle kuyuya inen orda hapis kalır.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, 'Doğuda silah tamamen işlevsiz hale gelse, inanıyorum ki HDP normal bir seçimde %7'yi aşamaz' dedi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
CHP'li Çanakkale Belediyesi'ne ait resmi plakalı aracın HDP mitinginde kullanılması dikkatlerden kaçmadı.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
CHP Trabzon Milletvekili adayı Haluk Pekşen dün Vakfıkebir ilçesindeki konuşması sırasında AK Parti ve imamlar için ağır sözler kullandı.

Pekşen, konuşması sırasında belediye hoparlöründen araç plaka duyurusu yapıldı. Pekşen ise “AKP Belediyesi beni susturmak için provokasyon yapıyor" dedi.

Yanında bulunan partililerden birinin “Birazdan müezzin sela okuyacak” diyerek uyarınca Pekşen bu kez "Birazdan imamları başlayacak. Bu ihanetin sabotajın dikalasıdır. Olsun! Bunlar bu kadar alçaktır namussuzdur, bizi susturmak için hoparlör yayını yapıyorlar. İmamlarına da saygı duymuyorum" dedi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
MHP'den istifa eden isimden kritik uyarılar!

21. Dönem Antalya Milletvekili Kemal Çelik, MHP'den istifa etti. Çelik, istikrar ve güven için AK Parti'yi destekleyeceğini ima etti.

Xgu4G_1433253427_0179.jpg


02 Haziran 2015


Eski Emniyet Genel Müdürü ve Doğru Yol Partisi 21. Dönem Antalya Milletvekili son olarak da MHP'den Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Kemal Çelik, partisinden istifa etti. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin, tarihi boyunca zorluklarla karşılaştığını ve her dönem, dışarıdan yönlendirme teşebbüslerine maruz kaldığını ifade etti.

BÜYÜK OYUNLARI BOZMAK İÇİN...

Kendisi gibi memleket sevdalılarının böylesi durumları kabul etmediğini vurgulayan Çelik, bu oyunları bozmak için, her dönemde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerinin altını çizdi.

Türkiye'nin bugün "bir temizlenme süreci geçirdiğini" savunan Çelik, ancak bu sürecin henüz tamamlanmadığını kaydetti. Devlet içinde, devlet ve harici odakların hizmetinde yapıların ülke için açık tehdit olduğuna işaret eden Çelik, açıklamasında, "Bu tehdidin ne kadar cüretkar olabileceğini yakın geçmişimiz bizlere gösterdi" ifadesini kullandı.

MHP TEHDİTLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR, İSTİFA EDİYORUM

Memleket hassasiyetinin en dorukta olması gereken MHP'de bile günlük siyasi kazanım beklentileri uğruna, bu tehdidin görmezden gelindiğine değinen Çelik, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye, millet iradesinin hakim kılınmasıyla dış ve paralel yapıların yönlendirmesine girmek noktasında bir yol ayrımındadır. Emniyet Genel Müdürlüğü, valilik, milletvekilliği görevlerini yapmış ve milliyetçi hassasiyeti yaşantısının tümüne hakim bir yurttaş olarak, bu önemli yol ayrımının fotoğrafını kolaylıkla çekebiliyorum.

DEVLETİN İSTİKRARA İHTİYACI VAR

Temiz bir devlet idaresi için, yönetimde istikrara olan ihtiyacı görmemek mümkün değildir. Benim için açık bu durumu, parti terbiyemin gereği olarak, kamusal ölçekte ifade edebilmem pek mümkün değildi. Bu nedenle yüreğimde memleket sevdası ve Milliyetçi Hareketin idealleri esas kalmak kaydıyla bu kurumsal üyelikten istifa ettiğimin bilgisini paylaşırım. İfade etmeye çalıştığım durumun, tüm ülke sevdalısı yüreklerce bilinmesini bir gereklilik olarak görüyor ve Milliyetçi Hareket Partisi üyeliğinden istifa ediyorum."

İSTİFA ETMEM FARKLI YORUMLANABİLİR

Çelik, genel seçimlerin hemen öncesinde partisinden istifa etmesinin çeşitli şekillerde yorumlanabileceğinin altını çizerek, herhangi bir siyasi parti ile temasının bulunmadığını açıkladı.

Memleket işlerinde bütüncül düşünme terbiyesinin bir sonucu olarak, vicdanen hissettiği sorumluluğu yerine getirdiğini ifade eden Çelik, kişisel bir düşünce içinde bulunmadığının en açık göstergesinin, istifasını bugün açıklıyor olması olduğunu savundu.

EKONOMİ VE GÜVENLİK KONULAR İÇİN...

Ülke sevgisinin, ülke gerçeklerini iyi okumaktan geçeceğini belirten Çelik, açıklamasında şunları kaydetti:

"Gönlümün sahibi olan milliyetçi kardeşlerimin, onlardan değil ama kurumsal kimlikten, zorunlu gördüğüm bir memleket hassasiyeti için ayrılıyor olmamı, doğru değerlendireceklerine inanıyorum. Ülkem için bir kez daha en iyi olduğunu düşündüğümü yapıyor olmanın huzuruyla sizlere saygı ve sevgilerimi sunar, 7 Haziran 2015 seçimlerinde vatandaşlarımızın dikkatli davranmaları gerektiği yönündeki açık kanaatimi, özellikle ekonomi ve güvenlik konularındaki istikrara olan ihtiyaç nedeniyle paylaşırım."

Kaynak : Haber7
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bingöl’ün Karlıova ilçesinde HDP’nin seçim aracına silahlı düzenlendi. Saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Handan Öz @hndn0z 18 sa.18 saat önce

“AK Parti tek başına iktidar” gibi üstü örtülü 1 algıyla rehavet teşvik ediliyor

Tercümesi: "AK Parti zaten iktidar,sandığa gitmeyiver"...

“Düşman kör nişancıdır da dost bilir nereden vuracağını...”

Kuşağımızı dört yandan kuşanıp rehaveti reddediyoruz,

sandığa gidiyoruz.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
ANAR Genel Başkanı İbrahim Uslu, seçim sonucuna ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Sandıktan ne sonuç çıkacak? Seçmenin hassasiyetleri ne?


vm5tP_1433408348_6522.jpg


04 Haziran 2015


Seçime sayılı günler kala sandıktan çıkacak sonuçla ilgili çeşitli görüşler mevcut. Partiler kendileri açısından bu seçimi hayati olarak görüyor. Aynı yaklaşım seçmende var mı, sahaların coşkusu nasıl, seçmen oy kullanırken hangi hassasiyetle davranacak, partilerin durumu 2011 seçimine göre nasıl bir değişiklik gösteriyor, seçim kampanyaları seçmeni nasıl etkiliyor sorularını ANAR Genel Başkanı İbrahim Uslu cevapladı.
ANAR Genel Başkanı İbrahim Uslu, sandıktan 4. kez AK Parti iktidarı çıkacağını ve HDP'nin barajı aşmasının sürpriz olacağını düşünüyor.

Uslu'ya göre 7 Haziran'da da önceki seçimlerde olduğu gibi bütün mühendislik çabaları boşa çıkacak...

- Seçmen tercihlerinde genel olarak ne ön plana çıkıyor?

Biz başından bu yana saha çalışmalarımızda 'partinizin adaylarını beğendiniz mi' sorusunu soruyoruz. Hiçbir partinin adaylarının beğenilme yüzdesi o partiye oy verecek seçmenin miktarı kadar değil. Bu önceki seçimlerde çok daha yakın olurdu. Seçim vaatlerini beğenmeyi ve lideri başarılı bulma durumunu sorduğumuzda da benzer bir tablo karşımıza çıkıyor. Partisinin adayını beğenmemiş, vaatlerini beğenmemiş, liderinin performansını yetersiz buluyor ama yine de oy veriyor.

Peki hangi kaygılarla oy veriyor?

Bir şeylere kızgınlık ve başka şeylere reaksiyon göstererek aslında içine sinmediği halde oy veriyor. Bu durum tüm partilerde var.

2011 seçimleri ile kıyaslayacak olsak partilerin oy oranlarında nasıl bir değişim var?

AK Parti 2011'e göre biraz oy kaybetti. CHP pozisyonunu koruyor, MHP ve HDP ise oylarını biraz arttırdı.

Kararsız kitle önceki seçimlere göre farklılık arz ediyor mu?

Kararsız seçmen önceki seçimlerden farklı değil, tereddüt olsa bile çoğunluk kararını verdi. Yaptığımız araştırmalara göre kararsızların oranı yaklaşık olarak bir önceki genel seçimde sandığa gitmeyenler kadar.

Sandığa katılım oranını nasıl bekliyorsunuz?

Yüzde 85'in biraz altı veya üstünde sandığa gitme durumu olacak.

"SANDIĞA YÜKSEK KATILIM HDP'NİN ALEYHİNE"

Her parti seçmenini sandığa katılım noktasında teşvik ediyor ancak hangi parti açısından bu durum daha avantajlı veya dezavantajlı?

Sandığa gitme oranının fazlalığı bütün partilerin işine yarıyor sadece HDP'nin işine yaramıyor. Bütün partiler seçmenini sandığa götürmeye çalışıyor ve sandığa gitme oranı yüksek olursa bu HDP'nin aleyhine bir durum. Mesela 40 milyon kişi sandığa giderse HDP'nin barajı aşmak için 4 milyon oya ihtiyacı var. 45 milyon kişi sandığa giderse 4 buçuk milyon oya gereksinim duyuyor.

Bu seçimin teması ne?

İki temel unsurdan söz edilebilir. Seçmenin kararını etkileyecek olan ilk husus “Tek parti iktidarı ve istikrar sürsün mü, yoksa bu ülke koalisyonla da yönetilebilir mi” sorusuna vereceği cevap. Diğeri ise “HDP, MHP, CHP ve hatta paralel yapı gibi zıtları bir araya getirmeye yönelik mühendislik projesine toplum ikna olacak mı olmayacak mı”. Seçmen bu iki temel konuya vereceği cevaplara göre tercih yapacak.

"ÜÇÜ BİR ARADA FORMÜLÜ TUTMAZ"

Yani üçü bir arada formülü tutmaz mı?

Seçmenden HDP'nin yeni kurulmuş bir parti gibi davranmasını bekliyorlar. Seçmen hafızasını kaybetmedi. Seçmene önere önere koalisyon öneren partilerin seçmen tarafından iltifata mazhar olacağını düşünmüyorum. 90'lı yılların koalisyon partileri bile sahaya tek başına iktidar iddiasıyla çıkıyordu. Muhalefet bu açıdan tutması zor bir mühendisliğe soyundu. Ben bu stratejinin seçmen tarafından çok fazla ödüllendirilmeyeceğini düşünüyorum.

DÖRT DÖRTLÜK İKTİDARLA GELİYOR

Paralel yapı nerede bu denklemde?

Aslında dördü bir arada… 4x4 bir muhalefet oluşturmaya çalışıyorlar ama bence 4x4 durumu iktidar açısından gerçekleşecek arka arkaya dördüncü kez iktidar olacak. Yani dört dörtlük iktidar diyebiliriz. Görünen o ki, Galatasaray'dan sonra AK Parti de dördüncü yıldızı takacak.

Bu seçimde kimi destekleyecek paralel yapı?

Paralel yapının medya organlarının yayın politikalarına baktığınızda bu net biçimde görünüyor aslında, HDP'ye barajı aştırmak için çalışıyorlar. Büyük oranda HDP'yi destekliyorlar ancak HDP'nin milletvekili çıkarma olasılığının olmadığı yerlerde farklı partilere kayabilirler.

"BARAJI AŞARSA SÜRPRİZ OLUR"

Bu seçimin sürprizi ne olur?

Benim açımdan HDP'nin barajı aşması olur. Onun dışında bir sürpriz olmayacak.

Seçimlere giderken koalisyon tartışması gündemde. Siz sandıktan bir koalisyon çıkmasını bekliyor musunuz?

Bizim araştırmalarımız HDP barajı aşsa bile AK Parti'nin tek başına iktidar olacağı yönünde. Tüm muhalefeti bir araya getirmeye çalışan siyasal mühendislik projesinin bu seçimde de başarısız olacağını düşünüyorum. Görünen o ki millet istikrar diyecek.

"OYLARI ANKETLERDE ÇIKANDAN DAHA AZ"

Seçim sürecinde en çok sorulan soruyu sormak istiyorum; HDP barajı aşabilecek mi?

Doğrusu HDP barajı aşarsa benim için sürpriz olacak. Bizim gözlemimiz barajı aşamayacağı yönünde. Evet HDP'nin barajı aşması ihtimali var o da bir olasılık ama görünen o ki aşamayacak.

HDP'nin oy oranı diğer partilerinki kadar net tahmin edilemiyor, neden?

Size şöyle bir örnek vereyim. Yerel seçimde Diyarbakır'da sadece bizim değil başka güvenilir başka şirketlerin yaptığı çalışmalarda da HDP'nin alacağı oy yüzde 65 civarında görülüyordu, ama seçimde yüzde 55 aldı. Geçmiş yıllarda bu tür çalışmalarda HDP'ye oy verecek kişiler bunu söylemekten çekinirdi ve seçimlerde araştırmalardan daha yüksek bir oran çıkardı. Şimdi ise HDP'ye oy vermeyecek olanlar çekiniyorlar ve araştırmalarda HDP'ye oy vereceklerini söylüyorlar. Bu durum sadece Güneydoğu'da da yok, HDP'nin güçlü olduğu batıdaki illerde de bu durumu gözlemliyoruz. Bu da özellikle HDP ile ilgili araştırmalarda hata payını arttırıyor. Bu seçimde HDP'nin anketlerde çıkandan daha düşük oy alacağını düşünüyorum. Çünkü bu seçimdeki baskı, yerel seçimdeki baskının da fevkinde. Ayrıca ikinci bir dinamik daha var. Sisteme kızgınlığı olanlar, öfkelerini sistemi en irite edecek partiyi destekleyeceklerini söyleyerek dışa vuruyor. Genç Parti döneminde de benzer bir durum vardı.

"BU SEÇİMİN GENÇ PARTİ'Sİ HDP"

Nasıl bir benzerlik?

Genç Parti de anketlerde çok yüksek çıkıyordu hatta ilk ölçümlerde baraj üstü görünüyordu. Ama sandığa gittiğinde oy vermekten vazgeçtiler. Ben HDP'nin oyunun yüzde 12'lerde olduğunu düşünenlerin çok acı bir sürprizle karşılaşacağını düşünüyorum. HDP'nin barajı aşma olasılığı sıfır değil, ama çok zayıf.

Demirtaş'ın AK Parti karşıtı ve Taksim-Kabe mukayesesi, eşcinsel aday göstermesi, Diyanet ile ilgili söyledikleri Kürt seçmen üzerinde nasıl tesir bıraktı?

Kürtlerin büyük bir kısmı önceden de HDP'nin çizgisinden memnun değil ve zaten AK Parti'ye oy veriyor. Ancak HDP'ye oy veren Kürt seçmen bu seçimi kendi varlıkları açısından son derece hayati görüyor. Hiçbir şeyi değerlendirmeye almıyor ve sadece barajı aşmaya kilitlenmiş durumdalar. Yoksa bu durumu hoş karşılayacak bir kitle değil ama bu kesim şimdilik barajı aşma dışındaki konuları tolere ediyorlar.

"HDP KUMAR OYNADI"

Nedir o toleransın sınırı?

Bu tolerans 7 Haziran'a kadar geçerli olur ama eğer HDP barajı aşamazsa ben tabanda da tavanda da çok önemli krizler yaşanacağını düşünüyorum. Bütün stratejiler, söylemler daha fazla sorgulanmaya başlar. HDP büyük bir kumar oynadı ve bir hayale seçmeninin büyük bir kısmını ikna etmeyi başardı. Yapılan bütün bu hataları, hayalin büyüklüğü karşısında HDP seçmeni görmezden geldi ama bu hayal gerçekleşmediğinde bu tolerans da son bulacaktır.

"MUHALEFET HAYAL SATIYOR"

CHP kendi kitlesine iktidar hedefini gösterebildi mi koalisyon vaadiyle?

Bu çok zavallı bir durum aslında. Muhalefet partilerinin hiç birinin tek başına iktidar olacağız demeye cesaretleri bile yok. Yürütülen kampanyaya baktığımızda seçmen üç muhalefet partisinin bir araya gelerek iktidar alternatifi oluşturacaklarına ikna edilmeye çalışılıyor. Ama görünen o ki, üç partinin bir araya geldiği bir durumda bile iktidar olacak sandalyeye ulaşamayacaklar. Ayrıca bu üç partinin birlikteliğine bazı seçmenlerin çok da olumlu bakmadığını biliyoruz.

"MHP KOLEJ PARTİSİ OLDU"

MHP çok enerjik bir kampanya yürütmüyor ama oyları üzerinde en çok spekülasyon yapılan partilerden biri. MHP ne durumda?

MHP oylarını bir miktar arttırdı. Seçim sonrası MHP'de bir sorun yaşanması ihtimalini görmüyorum. Beşiktaş için kolej takımı denir MHP de onun gibi 'Kolej Partisi' oldu. CHP'de de çok sorun olacağını zannetmiyorum.

"KILIÇDAROĞLU İSTİFA ETMEZ"

Kılıçdaroğlu son seçimden az oy alırsa istifa edeceğini söyledi. İstifa eder mi?

Dedi ama onun istifa etmeye çok niyetli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bunu söylerken de yarım ağız söyledi.

Seçim kampanyaları ve vaatler seçmen tercihlerini ne ölçüde etkiliyor?

Aslında çok da yüksek bir etkiye sahip değil. Temel katkısı teşkilatı ve seçmeni motive edip sandığa götürmektir.

Nil Gülsüm - Yeni Şafak
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Sandık Gezi'si Hazırlığı: Seçime 3 gün kala kirli oyun deşifre oldu

7 Haziran seçimlerine şaibe bulaştırmak isteyen gruplar büyük organizasyona dönüştü.


secime_3_gun_kala_kirli_oyun_desifre_oldu_1433423918_4262.jpg


04 Haziran 2015


Seçimlerde şaibe algısı oluşturmak ve sonuçları tartışmalı hale getirmek isteyen gruplar harekete geçti. Bunlardan “Oy ve Ötesi” 50 bin gönüllüye ulaştığını açıkladı.

Avrupa ve ABD fonlarından maddi destek alan gruplar Türkiye’deki seçim sistemini, Ukrayna ve Gürcistan gibi sorunlu göstermeyi hedefliyor. Bazı barolarla birlikte Oy ve Ötesi’ni destekleyen “Denge ve Denetleme Ağı” yurtdışı fonlardan besleniyor. Ocak 2014-Aralık 2015 bütçesi 3,3 milyon TL olan ağın üyeleri arasında Gazeteci ve Yazarlar Vakfı da bulunuyor. Gönüllülerini sandık müşahidi olmaya çağıran gruplar, seçim günü manipülasyona hazırlanıyor.

Türkiye'nin kaderini belirleyecek 7 Haziran'a sayılı günler kala Doğan Grubu, paralel ve Gezi çevreleri seçimlere yönelik algı operasyonlarına hız verdi. Seçimlere şaibe karıştırma çabalarının merkezinde ise Oy ve Ötesi gibi seçim odaklı çalışan gruplar var. Tüm mesajlarını “seçimler güvenli değil” üzerine kuran Oy ve Ötesi grubu sosyal medya üzerinden örgütlenerek devasa salonlarda yüzlerce kişiye adeta “manipülasyon” eğitimleri veriyor. Dünyanın en güvenilir seçim sistemine sahip ülkelerinden biri olan Türkiye'yi Ukrayna ve Gürcistan gibi sunan grupların arkasındaki Avrupa ve Amerikan fonları net bir şekilde görülüyor. İşte seçim manipülasyonu için yığınak yapan örgütlerin ilginç bağlantıları:

SOROS İLE 'GÜÇBİRLİĞİ'

Güçbirliği isimli grup ise Türkiye'deki 'hayır işleri' operasyonları için yalnızca yurtdışındaki kurumlarla çalışıyor. Güçbirliği'nin ortak çalıştığı kurumlardan Turkish Philantrophy Funds'ın yönetim kurulu üyesi Lou Anne King Jensen, Soros'a bağlı Crest Foundation yöneticiliğini de yürütüyor. Turkish Philantrophy Funds'un Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleri, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Darüşşafaka Okulları gibi kurumlar ve Soros destekli STK'larla işbirliği yaptığı biliniyor.

DENGE DENETLEME AĞI KATKISI

Oy ve Ötesi'nin internet sitesinde “Bize destek veren kurumlar” listesinde yer alan Denge ve Denetleme Ağı, ilk olarak yeni Anayasa çalışmalarıyla gündeme geldi. Yurtdışı destekli fondan beslenen Denge ve Denetleme Ağı'nın Ocak 2014- Aralık 2015 dönemi için öngördüğü bütçe 3,3 milyon TL. Ağın sekretaryasını üstlenen İstanbul Politikalar Merkezi (IPM), National Demokratic Institute (NDI) tarafından da destekleniyor. 2014-2015 döneminde sekreterya personeli ve idari masraflar için kullanılan toplam 922 bin liralık tutar da IPM ve NDI tarafından karşılanmış.

SOSYAL MEDYAYI ARŞİVLİYORLAR

2002 İstanbul Alman Lisesinden mezun olan Oy ve Ötesi Derneği'nin Yönetim Kurulu üyesi ve sözcüsü olan Sercan Çelebi, SOMERA Sosyal Medya Araştırma Ölçümleme ve Analiz firmasının Baş Operasyon Yöneticisi olarak çalışıyor. SOMERA, sitesinde internet ve sosyal medyada paylaşılan tüm verileri arşivleyen ve analiz yaparak veri üreten ve bunu ticari amaçlı yaptığını iddia eden bir sosyal medya şirketi. Hürriyet Gazetesi'nde 26 Mart 2014 tarihli röportajında, 4 ay gibi kısa bir sürede büyüdüklerini belirten Sercan Çelebi, “Biz oy kısmını hep birlikte şimdi hallediyoruz, ötesi kısmında ne yapacağımıza, bu enerji ve adanmışlık seviyesindeki insanlarla daha sonra karar vereceğiz” diyor.

Batı destekli operasyon

Mart 2014'te gerçekleştirilen yerel seçimlerde, İstanbul ve Ankara'da sandık gönüllüsü olmak isteyen vatandaşlar Türkiye'nin Oyları adıyla bir araya geldi. Bir Ortak Nokta projesi olarak gündeme gelen Türkiye'nin Oyları'yla, gönüllü faaliyetlerin yurt geneline yayılması hedeflendi. Uluslararası para spekülatörü George Soros'un yürüttüğü çalışmaların Türkiye'deki uzantılarından olan Ortak Nokta, 'Değişimi Başlat' mottosuyla hareket ediyor. Oluşumun liderliği Kahramanmaraş'ta faaliyet gösteren Anadolu Genç Girişimciler Derneği'nin Genel Sekreterliği Süleyman Diker tarafından yürütülüyor.

HEDEF DIŞ ETKİYE AÇIK TOPLUM

Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerinde onlarca vakıf kuran Soros, Orta ve Doğu Avrupa, eski SSCB ülkeleri, Guatemala, Haiti, Moğolistan, Güney Afrika gibi ülkelerde de güya 'açık toplum'un gelişmesine katkı sağlıyor. Siyasi ve ideolojik müdahaleleri legalleştirmek için inşa edilen “Açık Toplum Enstitüsü” yoluyla kaynakların talan edilmesine varan bir dizi işlem uygulanıyor. Soros, dış ülkelerdeki faaliyetlerini üniversite kurmak, öğrenci akademisyen ve profesyonellere akademik işbirliği olanakları sağlamak, STK, basın, kültürel girişimler, kadın örgütleri yoluyla sürdürüyor.

Sosyal medya üzerinden kaos planı

Sosyal medyada organize olan Oy ve Ötesi oluşumu, vatandaşlarla bu şekilde iletişim kuruyor. 7 Haziran'da sandıkta hile iddialarına ilişkin Samanyolu TV'de boy gösteren oluşum, çeşitli 'tweet'lerle de manipülasyon yapıyor. 10 Ağustos tarihli 'tweet'te “Birçok sandıkta 142 belgeli görevlilerin mükerrer oy kullanma teşebbüslerini avukatlarımızın desteğiyle engelledik”, 30 Mart tarihli bir başka 'tweet'te ise “Benim değil partilerin görevi deyip sayın sırasındaki aritmetik problemine şahit olalı tam 1 yıl oldu. Kayıt olmalısın. Sandik.oyveotesi.org” ifadeleri yer alıyor.

NEGATİF ALGI ÇALIŞMASI

'Açık toplum ve şeffaflık' algısıyla örgütlenen gruplar başlıca Oy ve Ötesi, Türkiye'nin Oyları, Güçbirliği ve Ortak Nokta girişimi olarak biliniyor. Oy ve Ötesi; Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu, Antalya Barosu, Muğla Barosu, İstanbul Hepimizin, Babıhayal ve Denge ve Denetleme Ağı tarafından destekleniyor.

Gönüllülere 40'ar saatlik özel eğitim

Şeffaflık vurgusu yapan Oy ve Ötesi, herkesi gönüllü sandık gözlemcisi olmaya davet ediyor. oyveotesi.org'ta yer verdiği eğitim sunumlarıyla da gönüllüleri bilgilendiriyor. Bugüne kadar 50 bin gönüllüye ulaştığını sitesinde açıklayan oluşum, gönüllülere 40'ar dakikalık eğitimlerde sandık gözetmenliği nedir, seçim gününe nasıl hazırlanılmalı, seçim günü neler yapılmalı, seçimden sonra neler yapılacak gibi konularda eğitim verdiği belirtiliyor. Katılımcılara sabah herkesten önce sandık bölgesinde olmalarını, müşahiti gelmeyen partilerin yerine sandık kurullarına girmelerini tavsiye ediyor. Grup, gönüllülerini ıslak imzalı sonuç tutanağı almaları konusunda uyarıyor. Sahadan gelen veriler özel yazılımlarla toplanıyor.

Paralel örgüt bu ağın içinde

Denge ve Denetleme Ağı'na Ocak 2014'ten bu yana Avrupa Birliği Komisyonu Sivil Düşün Programı, İstanbul Politikalar Merkezi, National Democratic Institute, Birleşik Krallık Dış İşleri Bakanlığı Avrupa'yı Birleştirme Programı, Alman Marshall Vakfı Karadeniz İşbirliği Fonu ve Hollanda Kraliyeti MATRA Programı'ndan toplamda 1 milyon 965 bin TL aktarıldı.
STK'LAR DİKKAT ÇEKİYOR

Ağa üye kurumlar ise dikkat çekici. Başta paralel yapıya yakınlığıyla bilinen Gazeteci ve Yazarlar Vakfı (GYV), P24 - Bağımsız Gazetecilik Platformu, Asuri Süryani Derneği, Cem Vakfı Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Vakfı Yenibosna Merkez Şubesi, Hebun LGBT Derneği / Varoluş (Hebun) Toplumsal Cinsiyet Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Hrant Dink Vakfı, İHD / İnsan Hakları Derneği, KAGİDER / Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, Yeni Anayasa Girişimi, Türkiye Gazeteciler Sendikası. Öte yandan Uluslararası Demokrasi Enstitüsü'nün (NDI) Türkiye Direktör Yardımcısı Ebru Ağduk, Denge ve Denetleme Ağı'nın yeni anayasayla ilgili çalışmalarında yer aldı. Ağduk, şu an Oy ve Ötesi'ne destek sağlayan Denge ve Denetleme Ağı'nda aktif görev yapıyor.

AMERİKALI NED DESTEKLİ

1980'li yılların başında ABD Başkanı Ronald Regan döneminde tohumları atılan, 1997 yılında 40 milyon dolar harcama yetkisi verildiği iddia edilen Uluslararası Demokrasi Vakfı (NED) tüm dünyada örgütlendi. NED'in Türkiye'deki en önemli bağlantısının Gülen Hareketi olduğu belirtilirken, Gülen'in ABD çıkış tarihiyle NED'in ekonomik ve siyasal meşruiyet kazandığı tarihler arasında benzerlik bulunuyor.

Manipüle edip yayın yapacaklar

Seçim gecesi ve sonrası şaibe algısı yerleştirmek isteyen şebekenin yol haritası şöyle:

* Seçim sabahı sandık kurullarına kendi elemanlarını müşahit olarak sokmaya çalışacaklar.

* Gün içerisinde gelişmeleri manipüle ederek sosyal medya ağları ile paylaşacaklar.

* Sandık sonuçları tutanaklara geçirilirken her türlü itiraz ve tartışmalar kameraya alınacak, köpürtülecek ve işbirliği içerisindeki medyaya servis edilecek.

* 31 Mart'ta bazı tutanakları tahrif ederek yayınlayan gruplar aynı sahteliği 7 Haziran'da da yapması bekleniyor.

* Üyeler, tüm stratejilerini HDP'nin barajı geçmesi üzerine kurdular, sandıklar açılır açılmaz bu yönde propaganda yapacaklar.

(Yeni Şafak)

 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
11220469_830628293651333_5692268048528826801_n.jpg





DÜN NE İSE BUGÜN DE AYNI ZİHNİYET.,...MAKSATLARI HEP MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN ÖNÜNÜ KESMEK....

AKP teşkilatları: "Sakın ha!..Oyları bölmeyin yoksa CHP gelir."

Değişen hiçbir şey yok.Millette yıllarca aynı korkuyu saldılar ve bunda başarılı oldular.Ha, gayret milletim.Oy'unu Milli İttifak'a ver ve kurtul bu badirelerden...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Adana'da 2007 yılında başörtülü olduğu için kürsüden indirilen Tevhide Kütük Güneri ödülünü 8 yıl sonra aldı.
 
Üst