Şevket KAZAN-Önder SAV Görüşmesinin Derin Amacı..

Katılım
29 Tem 2010
Mesajlar
39
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Şevket Kazan-Önder Sav görüşmesinin Derin Amacı... Bilindiği gibi Millî Görüş Lideri Erbakan’ın bizzat girişimi ile olağanüstü büyük kongreye gitmek üzere yeterli sayıda delegenin imzası dosyalanıp Saadet Partisi Genel merkezine teslim edilmiş bulunuyor.
Bunun öncesinde gerçekleşen Kazan-Sav görüşmesinin Saadet Partisi içindeki bu gelişmeye ilişkin olduğu açık. Zaten Kazan’ın görüşmeye ilişkin yaptığı açıklama da bu amaçla yapıldığı şeklinde.
Ancak şeytan ayrıntıda gizlidir. Tamam, Saadet Partisi olağanüstü büyük kongresine ilişkin bir görüşmede asıl amaç Numan Kurtulmuş’u mu; yoksa Erbakan’ı mı desteklemeye yönelik. Asıl mesele burada.
Kazan malum medyanın koyduğu isim ile aksaçlı ekiptenve hep Erbakan’ın yanında yer alan biri. Ancak böyle bir konjonktürde Önder Sav ile yaptığı görüşme, özellikle yakın geçmişte medyaya yansıyan, hacca gitmek isteyen bir vatandaşa yönelik sarf ettiği çirkin sözler ve nefret ettirici tutumu nedeniyle Millî Görüş camiasında infiale yol açacak niteliktedir.
Nitekim Numan Kurtulmuş’a destek verenler bu ziyareti internet sitelerinde ilk günden beri alabildiğine kullanmayı sürdürmektedirler. Şevket Kazan gibi kurnazlığı ile temayüz etmiş ve geçmişte benzeri çok sabıkası olan birinin bu görüşmeyi bunları hiç düşünüp dikkate almadan safça yaptığını kabul etmek çok zor.
O zaman Kazan’ın bu görüşmeyi düşünüp tasarlayarak gözüaçıklıkla gerçekleştirip şu konjonktürde Numan Kurtulmuş’a tersinden destek vermek amacıyla yaptığını düşünmek asla uzak bir ihtimal değildir.
Geçmişte 12 Eylül 1980 darbesinden sadece 6 gün önce, 6 Eylül Günü Konya’da Millî Selamet Partisi’nin hazırladığı KUDÜS MİTİNGİ’ni Erbakan’a rağmen tertipleyen kişi olması… (o sırada MSP Konya Belediye Başkanı olan Mehmet Keçeciler o olaylı miting Erbakan’a rağmen Şevket Kazan-Oğuzhan Asiltürk ikilisi tarafından ısrar edilerek yapıldı diye daha sonra basına açıklama yapmıştı) Ve yakın adamı Nurettin Şirin’in öncülük ettiği bir grubun İstiklal Marşı okunurken oturma eylemi yapması sicilinde yer almaktadır.
Şevket Kazan ve Nurettin Şirin’in sicilindeki tek ajan provokatörlük olayı bundan ibaret de değildir. Benzeri bir provokasyonu da 28 Şubat 1997 post modern darbe sürecinde bu kez Sincan’da KUDÜS GECESİ tertipleyerek tankların yürütülmesine çanak tutmuşlardır. Bu provokasyonda Sincan Refah Partili Belediye Başkanı Bekir Yıldız da çok önemli roller almıştı. Nitekim Bekir Yıldız cezaevinde iken Şevket Kazan Adalet Bakanı sıfatıyla ziyarette bulunarak kışkırtıcılığını doruğa çıkartmıştır.
Şevket Kazanın sicilindeki sabıka bu kadar da değil. Susurluk olayına yönelik protestoların Refah-Yol iktidarına ve Erbakan’ın Başbakanı olduğu 54. Hükümete yöneltildiği bir sırada ışıkların yakılıp söndürülmesi ve mum yakılması eylemlerini Alevilerin mumsöndüsü şeklindenitelemesi de büyük tepkilere yol açmış ve bir hayli baş ağrıtıcı olmuştu.
Şimdi düşünün… Provokatörlük yaptığı olaylarla bu kadar kabarık kötü bir sicili olan Şevket Kazan’ın; bizzat Erbakan tarafından yapılan çağrı üzerine yapılmakta olan Saadet Partisi olağanüstü büyük kongresi sürecinde Önder Sav gibi Millî Görüş camiasının tüylerini diken diken eden biri ile yaptığı gizli görüşme provokasyon amaçlı değil de safça öylesine yapılmış olabilir mi?
Bakalım Şevket Kazan son tahlilde Erbakan’ın yanında mı; Numan Kurtulmuş’un yanında mı yer alacak?
Bu yaptığımız yorumun geçerliliği ve değeri o zaman anlaşılacak..

ALINTI
 
Üst