Serdar Özkan / Hayatın Işıkları Yanınca

.şüheda.

depresif polyanna
Katılım
18 Mar 2008
Mesajlar
2,149
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Konum
Şehr-i Yâr
Kayip-Gul-Serdar-Ozkan__21973166_0.jpg


'Hatırlıyor musun, güneşli günlerde sana akın akın koşanlar güz gelince bir bir terk etmeye başlıyorlardı seni. Kış iyice bastırınca da hiç kimseyi bulamıyordun yanında. Gururun seni yalnız bırakıyordu ve o kuru gururun yüzünden ağlayamıyordun bile.

Bahardaki övgüler seni ne kadar yükseltmişse, sonbahardaki düşüşün de o denli yüksekten oluyordu. Havanın değişmesi yerle bir ediveriyordu seni... Oysa bir gül için bu böyle mi? Bir gül için, güz demek, yağmur demek. Güz demek, bahara hazırlık demek...
Üzgünüm dostum ama, sana tutkuyla bağlananlar bir gün seni terk edecekler. Çünkü onlar sana değil, kendi tutkularına tapıyorlar yalnızca. Bir gün gelecek, o tutkuları başka bir tanrıça bulacak. Senden daha güzel, daha güçlü, daha yüce bir tanrıça! İşte o zaman yok olup gideceksin.''

''Kendini özel hissetmek için ihtiyacın olan tel şey, yine kendinsin'' derdi hep annesi. Peki ya ''kendi'' neredeydi Dianna'nın?... ''Kendi', başkalarının övgü ve beğenilerini toplamak için koşturmuştu bugüne kadar. Üstelik en büyük düşünden ödün verme pahasına...

Bugüne kadar hiç tanımadığı, izleri İstanbul'a kadar uzanan bir ikizi olduğunu öğrenmesiyle birlikte, zaafları, mutsuzluğu ve en önemlisi, ''kendi''yle daha önce hiç cesaret edemediği bir şekilde yüzleşeceği bir dönem başlayacaktır Diana için...
 

Sehle

Le Nasbirenne
Katılım
30 Eyl 2009
Mesajlar
2,227
Tepkime puanı
614
Puanları
0
Bu kitabı yakın zamanda okudum...
Aslında güzel bir kitap ama açıkcası ben anlamak için kendimi biraz zorlamıştım:)

Paylaşım için teşekkürler abla:)
 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
Güzel bir kitap.... Ve Türkiye çapında olsun bazı ülkelerde olsun en çok satanlar arasında ama, bunun hakkında bir şey duydum. yanlış hatırlamıyor isem 32 dile çevrilmişti diye haberi vardı... Sanırım orada ya bir yanlış var ( o kadar dile çevrilmemiş) yada başkalarının boş laf'ı var.
 

MAV!M

muamma
Katılım
16 Kas 2009
Mesajlar
3,735
Tepkime puanı
1,163
Puanları
0
Güzel bir kitap.... Ve Türkiye çapında olsun bazı ülkelerde olsun en çok satanlar arasında ama, bunun hakkında bir şey duydum. yanlış hatırlamıyor isem 32 dile çevrilmişti diye haberi vardı... Sanırım orada ya bir yanlış var ( o kadar dile çevrilmemiş) yada başkalarının boş laf'ı var.

evet arka kapağında diğer dillere çevrilmiş kitapların kapak resimleride var hatta..

güzell,ben beğendim.. masal tarzında,hoş bir hikaye,hoş bir son..
öyle boş da değil,kişisel gelişim dadında,öğretici alttan alttan..
hasılı okumadıysanız okuyun derim..;)

buarada teşekkürler şüheda...:gul
 

.şüheda.

depresif polyanna
Katılım
18 Mar 2008
Mesajlar
2,149
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Konum
Şehr-i Yâr
Güzel bir kitap.... Ve Türkiye çapında olsun bazı ülkelerde olsun en çok satanlar arasında ama, bunun hakkında bir şey duydum. yanlış hatırlamıyor isem 32 dile çevrilmişti diye haberi vardı... Sanırım orada ya bir yanlış var ( o kadar dile çevrilmemiş) yada başkalarının boş laf'ı var.

31 Dilde, 40'ı Aşkın Ülkede yayınlanmış bir kitap yani ortada bir yanlışlık yok

resmi internet sitelerinde yayınlanmış zaten

kitabı araştırmak isteyenler bu siteden yararlanabilirler.


 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
Teşekkür ederim kardeşim.

Bu gösteriyor ki bahsettiğim üçüncü kişilerin Boş lafları var. Sadece karalama amaçlı.

Dünya genelinde en çok satanlar listesine girdi diye sanırım bazılarının zoruna gitmiş. İyi ... gitsin ...
 

rahlem

Asistan
Katılım
31 Mar 2008
Mesajlar
209
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Kaybolan bir tek gülümüz değil nice değerlerimizmiş meğer, Serdar Özkan çeviri tadında(!) hatırlattı kaybettiklerimizi...Pek beğenmedim...
 

vér@

SuSTuM..
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
660
Tepkime puanı
125
Puanları
0
Dünya genelinde en çok satanlara girmiş bir kitap en son yazarın kendi ülkesinde yayınlanıyor..Çok ilginç doğrusu..32 dile çeviriliyo 40 ülkede yayınlanıyor da neden Türkiye 41. oluyo(sayılarda karışabilirim)..

Kitabı yazan kişinin Türk olduğuna inanmak oldukça güç..Lafızlar pek bizden gibi değil..Yani ha Dan Brown okumuşum ha Serdar Özkan..Tarz aynı..Cümle kurması açısından..

Kitapda Zeynep hanımın verdiği dersler gerçekten güzel..
 

rahlem

Asistan
Katılım
31 Mar 2008
Mesajlar
209
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Aslında kitap okurken sadece edebi kısmına takılıp kalmamalıyız, ayrıca her birey kitap kapağını kendi hayat nazarıyla açar, bazı kriterlerimiz ,olmazsa olmazlarımız olmalı kitapların satır aralarını da iyi okumalıyız, her kitabı da yazar iyi yazmış deyip beğenilerimize sunmamalıyız.

Serdar Özkan başarılı bir konu izlemiş, güzel sunmuş ve sonu iyi bağlamış başladığı gibi bitirmiş, yalnız dediğim gibi aslının ingilizce olduğunu düşünüyorum Türkçe'sinin de bir çeviri olduğunu düşünüyorum ve merak ediyorum yazar California Sahillerini bildiği kadar benim güzel Sultan Ahmed'imin sokaklarınıda biliyor mudur acaba? Güllerin kendi aralarında yaptıkları o tartışmalı zıtlaşma sadece Yunan Kültüründe mi var?Ben bunu neden tanrıçalardan öğreniyorum? Biraz tasavvufla ilgili herkes bunun kaynağının nerden geldiğini çok iyi tasavvur eder, biz de bir nefis var ve o hep bizimle mücadele içinde...Siyahla beyaz çatışması gibi...

Serdar Özkan Robert Koleji mezunu bir müslüman her halde...Ama kendi kültürnden çok eğitimin aldığı kültürü bize sunmaya çalışmış gibi geldi, bu benim düşüncelerim, herkes farklı yorumlamış olabilir bu da bir yorumdur nihayetinde, dediğim gibi herkes kitap kapağını faklı duygularla, faklı beklentilerle açar...
 

Vâye

hiç...
Katılım
19 Ağu 2009
Mesajlar
1,006
Tepkime puanı
458
Puanları
0
Yaş
41
Konum
imtihanda
ablamda yeni okudu. pek beğenmemiş. bende okumayı düşünüyorum. çünkü kuzenim beğendiği için tavsiye etmişti.kim haklı? bu çelişkiyi merak ettim=))
 
Katılım
31 Ara 2009
Mesajlar
19
Tepkime puanı
3
Puanları
0
o kadar meth edildi ama pek okumak içimden gelmiyor.çok sıradan geliyor
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
29 DİLDE, 40’TAN FAZLA ÜLKEDE BASILAN ULUSLARARASI BİR BESTSELLER Kanada’dan Japonya’ya, Brezilya’dan Endonezya’ya yüzbinlerce okurun gönlünde taht kuran KAYIP GÜL genç Türk romancı Serdar Özkan’ın ilk romanı.

Tüm zamanların en çok okunan ve sevilen kitaplarından St. Exupéry′nin Küçük Prens′i, Richard Bach′ın M′sı ve Paulo Coelho′nun Simyacı′sına denk tutulan Kayıp Gül,bugüne kadar 29 dile çevrildi, birçok ülkede haftalarca bestseller listelerinde yeraldı.

Kayıp Gül′ün kahramanı Diana′nın peşine takılan okur, başta Türk kültürüne olmak üzere, Yunan mitolojisinden Yunus Emre′ye; William Blake′ten Sokrates′e; doğu mistisizminden Küçük Prens′e; Meryem Ana′dan Nasrettin Hoca′ya; modern yaşantıdan metafiziğe; gerçek dünyadan güllerin ve düşlerin dünyasına gizemli bir yolculuğa çıkıyor.

“Çağdas bir fabl, derin ve bilgece - St. Exupéry′nin başyapıtı Küçük Prens′in tadında.” DPA - ALMANYA

“Muhteşem bir öykü. Bu romanın yaptığı muhteşem. Denilebilir ki, bu romanın bizi birleştirmeye gücü var.” TVA Televizyonu - KANADA

“Türklerin Küçük Prens’i tüm dünyayı büyülüyor.” Helsinki Sanomat - FİNLANDİYA

“Gerçek mutluluğu aramak üzerine ilham verici harikulade bir öykü.” Magazin 2000plus – ALMANYA

“Büyük bir global başarı. Simyacı, Küçük Prens ve Martı′yı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.” Air Beletrina - SLOVENYA

“Kayıp Gül Doğu ile Batı arasında bir köprü.” Vijesti - SIRBİSTAN ve KARADAĞ

“Kayıp Gül hayatımda okuduğum en güzel öykülerden biri. Kitabı bitirdiğiniz zaman, kendinizi bir hediye almış gibi hissediyorsunuz. Ben öyle hissettim.” Christine Michaud, TVA Televizyonu - KANADA

"Çok başarılı, masalsı bir roman." Prof. Talât Sait Halman - Bilkent Üni. Edebiyat Fakültesi Dekanı

"Serdar Özkan genç ve yetenekli bir romancı, onun adını önümüzdeki yıllarda sık sık duyacağınıza sizi temin edebilirim." İskender Pala – Kasım 2003

Değişik kültür ve felsefeleri günümüzün modern yaşantısıyla iç içe sunan Kayıp Gül, Doğu′yla Batı arasında bir köprü eser niteliğinde. Sanki bu yönüyle, hem tarihsel hem de coğrafi anlamda Doğu ile Batı arasında bir köprü olan kültürümüzün çağdaş edebiyata akseden bir yansıması.
Kayıp Gül′ün kahramanı Diana′nın peşine takılan okur, başta Türk kültürüne olmak üzere, Yunan mitolojisinden Yunus Emre′ye; William Blake′ten Sokrates′e; doğu mistisizminden Küçük Prens′e; Meryem Ana′dan Nasrettin Hoca′ya; modern yaşantıdan metafiziğe; gerçek dünyadan düşlerin dünyasına ve San Francisco′dan İstanbul′a uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Eserlerinde doğu ve batı motiflerine eşit derecede yer veren Serdar Özkan bir röportaj sırasında kendisine yöneltilen, “Siz, batı hakkında yazan doğulu bir yazar mısınız, yoksa doğu hakkında yazan batılı bir yazar mısınız?” sorusuna “Ben bir insanım” diye cevap verecek kadar insanın evrenselliğini ve birleştiğimiz noktaları ön plana çıkaran bir yazar.
Kayıp Gül, evrensel mesajları ve kültürleri buluşturan, Doğu’yla-Batı’yı birleştiren yönüyle, özellikle kültür çatışmalarının giderek arttığı dünyamızda ümit veren bir eser. Kanada televizyonunda, Kayıp Gül′ün hayatında okuduğu en güzel öykülerden biri olduğunu belirten kitap eleştirmeni Christine Michaud, Kayıp Gül′ün bu yönüne özellikle dikkat çekiyor. Kayıp Gül için “Bu kitabın bizi birleştirmeye gücü var,” diyen Michaud, kitaptaki öykünün her insana hitap ettiğini söylüyor.
Serdar Özkan romanlarında, farklılıklarımızdan çok ortak yönlerimize vurgu yapıyor. Yazar, değişik kültürlerden gelen insanların farklılıklarını kabul etmekle birlikte, yine de insan olarak benzerliklerimizin daha önemli olduğunu savunuyor.
Üniversite eğitimi için gittiği Amerika′da dört sene yaşayan Özkan, bu düşüncelerinin orada, tamamen farklı bir kültürde yaşarken şekillendiğini söylüyor. Zaten Kayıp Gül de ikiz kız kardeşini aramak üzere İstanbul′a gelen Amerikalı Diana′nın öyküsünü anlatıyor. Kayıp Gül aynı zamanda, başkalarının beğenisini ve takdirini kazanmak uğruna düşlerinden ve kendinden ödün veren genç bir kızın öyküsü. “Başkaları benim hakkımda ne düşünür?” kaygısıyla hayallerini ve “kendi olmayı” terk eden ve bu yüzden sonunda dibe vuran Diana′nın kendini geri kazanma savaşının öyküsü. Bu savaşında ona St.Exupéry′nin Küçük Prens′′i, Küçük Prens′in gülü ve İstanbul′un gülleri eşlik ediyor.
 

necmunNEHAR

Doçent
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
507
Tepkime puanı
160
Puanları
0
biraz abartıldıgını dusunuyorum... hatta pamuk prenses ve 7 cücler okuyormusum gibi bi'his uyandırdı bende:)
 

GerekS!Z

мüzєннιвє...
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
566
Tepkime puanı
116
Puanları
0
Konum
istanbul
O kadar beğenmeler en çok satan kitap olmalar falan anlamadım.
Bu kitapta ne var ki? Tek hoş kısmı çabuk bitiyor;)
Birde iki cümle var aklımda kalan 1."hayaller gerçeğin mayasıdır" 2.''Kendini özel hissetmek için ihtiyacın olan tel şey, yine kendinsin''
Bu kadar yani.Kitapta kurabiye yeme kısmı var ki bende sevdiğimi sona bırakanlardanım çok imalı olmuş.Herkes aynı düşünmemeli ne yapalım.Biz Türkler tatlıda güzeldir hep sona bırakmazmıyız?Alışkanlık olsa gerek;)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
116801.jpg


2011

Hayata kırgın bir yetişkin. Bir yunus ile "hayatın ışıklarını yakacak" çok özel bir dostluk. Karşılıksız sevgi, ümit ve hayata dair mucizevi bir yolculuk... Okuru gerçek hayatın içinde büyülü bir dünyaya taşıyan, soluksuz okuyacağınız sıradışı bir serüven.

Bugüne kadar 50 ülkede 42 dile çevrilen, tüm zamanların en çok okunan ve sevilen kitapları Simyacı, Küçük Prens ve Martı ile birlikte anılan Kayıp Gül'ün yazarından yüreğinizi ısıtacak yeni bir roman.
 
Üst