Aramızda vardır muhakkak; biraz farklı şekillerde kılınca sen hangi mezheptensin, kimsin, necisin sorularına tabi olanlar. Arada bende muhatap olmuşumdur.
Bunun açıklaması nasıl yapılır bilmiyorum; ama hani mü'minun sûresinde geçiyor ya 'namazlarında huşu içinde olanlar" diye, genel olarak biz müslümanların girmeye çalıştığı tanımlamalardan bir taneside budur. Huşu içinde namaz kılmak...
Rivayetlere baktığınız da Peygamber Efendimiz . çok başka ruh hâllerini görüyoruz namaz esnasında. Bazen öyle bazen böyle, Rabbiyle konuşmaları hep dikkat çekici. Mezhebimize göre baktığımızda; çok belirlenmiş kurallar vardır, e bunlar genel ve olması gereken kurallar, ama insan istiyor, Peygamberimiz böyle kılmış, bende O'nun gibi kılayım... Bende O'nun gibi Rabbimle buluşayım...
Ama birde şöyle bir durum var onu da aklıma tebessümle gelen bir hadiseyle anlatayım; Peygamber Efendimiz'in ayağındaki çorabına leke bulaşıyor ve çıkartıyor o çorabını, diğer ayağında çorap olduğu halde namaza geçiyor, bunu gören sahabeler işin aslını bilmediklerinden, onlarda çıkartıyorlar ve öylece kılıyorlar namazı.
Sonra açıklık getiriyor tabi Peygamber Efendimiz onların bu şekilde davranmasına gerek olmadığını dair...
Böyle de bir durum var tabi.
Ama düşününce; hani o bağlılık, o muhabbet, İsrail kavmi gibi, sorgulama yok, nefiste yücelik yok, O'nun yaptığı her şeye bir bağlılık ve teslimiyet var... Sanırım bu biraz düşünmez misiniz dedirtse de; Peygamber Efendimiz'in her hâlinin bizlere aktarılırken ne kadar doğru aktarılacağınında göstergesi..
Ne diyecektim; namaz Rable konuşma, dünyalıktan sıyrılma seansı... Herkesin Rabbiyle iletişimi, muhabbeti başka başkadır, o seslenişteki güzellikler, namazdaki farklı şekiller, çok hoşuma gidiyor...
Rabbim kabul buyursun, namazlarımızı mirac eylesin bizlere...