Kaptan
Mecra Yazarı
hz aise'ye soruyorlar "Allah elcisinin evdeki hali nasildi"
hz aise cevapliyor;
"o kendi isini kendi görmekten hoslanirdi. arkadaslari, sahabe bütün isini yapmaya hazir olmalarina ragmen bunu istemezdi.
evdeyken elbiselerini yamar, evi süpürür, develeri baglar, kecileri sagar ve yemlerini verirdi. baska? ayakkabilarini ve delik su kirbalarini tamir eder, hizmetcilere de yardim ederek onlarla birlikte hamur yogururdu. carsidan yiyeceklerini kendisi tasir birisi "ey Allah'in resulü birak ben tasiyayim sen yorulma dediklerinde "her mümin kendi yükünü tasisin" derdi "
iste benim peygamberim bu,
Rabbimizin örnek almamizi istedigi peygamber iste bu
Bir gün Allah resulünün evinde kuruys'ten gelen kadinlar vardi. bunlar peygamberimizle yüksek sesle konusuyor ve ondan cok sey istiyorlardi.
tam o sirada hz ömer iceri girmek icin izin istiyor. kadinlar hz ömer'in sesini duyunca toparlanip, kalkiyorlar ve perdeye dogru kosuyorlar. hz ömer iceri giriyor bakiyor ki Allah resulü gülümsüyor. hayrola diyor "niye gülümsüyorsun ay Allah'in resulü". "kadinlar senin sesini isitince cekincelerinden hemen toparlandilar ve sustular ona gülüyorum" ey ömer. ömer kadinlara dönerek "ondan degil benden mi cekiniyorsunuz" diyor. kadinlar da "evet, sen resulullah'tan daha sertsin, daha kati yüreklisin" diyorlar.
iste benim peygamberim bu.
havada ucan, karada kacan, ölmeyen, uyumayan, yemeyen icmeyen, hasta olmayan, tuvalete gitmeyen, evlenmeyen, kendine has giyim tarzi olan, yüksek kulelerde oturan biri degildi. yerlerden pinar fiskirtan, parmaklarin ucundan su akitan, bir kap hurma ile binlerce kisiyi doyuran, bazi soytarilarin iddialarinin aksine gelecekte kimin basina ne gelecegini haber veren biri de degildi.
yaninda fisiltiyla konusulabilen, cuma geceleri rabita kuran, tayy'i mekan ile bir anda bircok yerde görünen, yatak odalarinda fink atan, karsisina ciktigimizda MR cihazi gibi kalbimizden gecenleri bilen biri de degildi.
bir gün peygamberimizle oturuyorduk diyor sahabenin biri. o sirada biri geldi "hanginiz muhammed" diye sordu. peygamberimiz ashab arasinda dayanmis oturuyordu. "iste dayanmis olan su beyaz kimsedir" dedik
peygamberimiz bir gün sahabelere ziyafet veriyor. onlara hizmet ederken uzaktan bir atli geliyor kalabiliga dogru "bu kavmin efendisi kim onu ariyorum" diye soruyor. peygamberimiz "benim" demiyor. o sirada sahabeye su dagitmakla mesgul olan peygamberimiz benim demiyor, diyor ki " bir kavmin efendisi ona hizmet edendir"
ya iste benim peygamberim bu.
sahabe anlatiyor, Allah resulününn yaninda gittik " sen bizim efendimizsin" diye hitap ettik. "efendi Allah'tir" dedi. "fazilette en ileride olanimiz, mertlikte en en basta gelenimizsin"dedik, böyle seyler söylemeyin "seytan sizi ucurmasin" dedi.
iste benim paygamberim bu. sahabesine su dagitan, beni ucurmayin diyen bir peygamber!
su tevazuya bakin, su mütavazi hayata bakin.
o nerdeeee onu örnek edindiklerini iddia edenler, lider, örnek, seyh, sih, gavs diye nitelendirdikleri kimseler nerdeeee. tek bir kirintisi dahi yok ya. SubhanAllah!
Allah'im! kalpler idrak edemiyor, gözler görmüyor, kulaklar duymuyor ...
düsünmüyor, sorgulamiyor, akletmiyor aklini baskalarina ipotek ediyor ...
hz aise cevapliyor;
"o kendi isini kendi görmekten hoslanirdi. arkadaslari, sahabe bütün isini yapmaya hazir olmalarina ragmen bunu istemezdi.
evdeyken elbiselerini yamar, evi süpürür, develeri baglar, kecileri sagar ve yemlerini verirdi. baska? ayakkabilarini ve delik su kirbalarini tamir eder, hizmetcilere de yardim ederek onlarla birlikte hamur yogururdu. carsidan yiyeceklerini kendisi tasir birisi "ey Allah'in resulü birak ben tasiyayim sen yorulma dediklerinde "her mümin kendi yükünü tasisin" derdi "
iste benim peygamberim bu,
Rabbimizin örnek almamizi istedigi peygamber iste bu
Bir gün Allah resulünün evinde kuruys'ten gelen kadinlar vardi. bunlar peygamberimizle yüksek sesle konusuyor ve ondan cok sey istiyorlardi.
tam o sirada hz ömer iceri girmek icin izin istiyor. kadinlar hz ömer'in sesini duyunca toparlanip, kalkiyorlar ve perdeye dogru kosuyorlar. hz ömer iceri giriyor bakiyor ki Allah resulü gülümsüyor. hayrola diyor "niye gülümsüyorsun ay Allah'in resulü". "kadinlar senin sesini isitince cekincelerinden hemen toparlandilar ve sustular ona gülüyorum" ey ömer. ömer kadinlara dönerek "ondan degil benden mi cekiniyorsunuz" diyor. kadinlar da "evet, sen resulullah'tan daha sertsin, daha kati yüreklisin" diyorlar.
iste benim peygamberim bu.
havada ucan, karada kacan, ölmeyen, uyumayan, yemeyen icmeyen, hasta olmayan, tuvalete gitmeyen, evlenmeyen, kendine has giyim tarzi olan, yüksek kulelerde oturan biri degildi. yerlerden pinar fiskirtan, parmaklarin ucundan su akitan, bir kap hurma ile binlerce kisiyi doyuran, bazi soytarilarin iddialarinin aksine gelecekte kimin basina ne gelecegini haber veren biri de degildi.
yaninda fisiltiyla konusulabilen, cuma geceleri rabita kuran, tayy'i mekan ile bir anda bircok yerde görünen, yatak odalarinda fink atan, karsisina ciktigimizda MR cihazi gibi kalbimizden gecenleri bilen biri de degildi.
bir gün peygamberimizle oturuyorduk diyor sahabenin biri. o sirada biri geldi "hanginiz muhammed" diye sordu. peygamberimiz ashab arasinda dayanmis oturuyordu. "iste dayanmis olan su beyaz kimsedir" dedik
peygamberimiz bir gün sahabelere ziyafet veriyor. onlara hizmet ederken uzaktan bir atli geliyor kalabiliga dogru "bu kavmin efendisi kim onu ariyorum" diye soruyor. peygamberimiz "benim" demiyor. o sirada sahabeye su dagitmakla mesgul olan peygamberimiz benim demiyor, diyor ki " bir kavmin efendisi ona hizmet edendir"
ya iste benim peygamberim bu.
sahabe anlatiyor, Allah resulününn yaninda gittik " sen bizim efendimizsin" diye hitap ettik. "efendi Allah'tir" dedi. "fazilette en ileride olanimiz, mertlikte en en basta gelenimizsin"dedik, böyle seyler söylemeyin "seytan sizi ucurmasin" dedi.
iste benim paygamberim bu. sahabesine su dagitan, beni ucurmayin diyen bir peygamber!
su tevazuya bakin, su mütavazi hayata bakin.
o nerdeeee onu örnek edindiklerini iddia edenler, lider, örnek, seyh, sih, gavs diye nitelendirdikleri kimseler nerdeeee. tek bir kirintisi dahi yok ya. SubhanAllah!
Allah'im! kalpler idrak edemiyor, gözler görmüyor, kulaklar duymuyor ...
düsünmüyor, sorgulamiyor, akletmiyor aklini baskalarina ipotek ediyor ...