Onların Namazları..!!

NuŞaBe

Üye
Katılım
13 Eki 2006
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Rasulullah (s.a.v)’in Namazı..:

Hz. Ali (r.a) şöyle anlatır: “ Bedir harbinde Rasulullah’ın bir ağaç altında ağlayarak namaz kıldığını gördüm. Hatta öylece sabahladı.. “ (Fezail-i A’mal, 299 )

Bu ağlayış halinin yanında Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ‘in göğsünden namaz esnasında zaman zaman da tencere kaynarken çıkan ses gibi birtakım sesler işitilirdi.

Hz. Aişe validemiz buyururlar : “ Rasulullah (s.a.v) namaza durduğunda zaman zaman yüreğinden kazan kaynaması gibi ses gelirdi.” (Ebu Dabud, Salat, 157, Nesai, Sehv, 18 )

Hz. Aişe validemiz, Rasulullah (s.a.v)’in namaz kılışıyla alakalı olarak ayrıca şunları söyler : “ Rasulullah bizimle konuşur, biz de onunla konuşurduk. Ama namaz vakti gelince sanki bizi tanımıyor gibi bir hale gelir, bütün varlığıyla Allah’a yönelirdi..” ( Fezail-i A’mal, 303 )

***

Hz. Ömer (r.a) ‘ i Mecusi mızrakla yaralamıştı. Devamlı bir suretle kan kaybediyordu. Bir müddet sonra kendinden geçti ve bayıldı. Bu bir ölüm baygınlığı idi. Fakat namaz vakitleri girdiğinde kulağına eğilip :
“ Namaz Ya Ömer, namaz..!” dediklerinde Hz. Ömer hayret verici bir irade ile ayılıyor ve o haliyle namazını eda ediyordu. “Namazı olmayanın İslam’da yeri yoktu..!!” ifadesini tekrarlıyor ve sonra tekrardan kendinden geçiyordu.

***

Hz. Ali (r.a ),
namaza durduğunda beti benzi sararır, kendi vücudu dahil her şeyden sıyrılırdı. Bir muharebede mübarek ayağına batan oku, kendi arzusu üzerine namaz esnasında çıkardıklarında bunun farkında dahi olmamıştı.

O’na : “Ey mü’minlerin emiri! Namaz vakti gelince niçin yüzünüzün rengi değişiyor ve titremeye başlıyorsunuz?” diye sordular.

Buyurdu ki: “Yerin ve göğün kaldıramadığı, dağların taşımaktan aciz kaldığı bir emaneti eda etme zamanı gelmiştir. Onu kusursuz olarak yapabilecek miyim, yapamayacak mıyım , bilemiyorum.”
***

Hz.Hasan (r.a) ‘ın abdest esnasında rengi farklılaşırdı. Bunu gören bir kimse: “ Ya Hasan! Abdest alırken niçin böyle sararıp soluyorsun?” diye sordu.

O da şöyle cevap verdi: “ Yegane kudret sahibi, Aziz ve Celil olan Allah’ın huzuruna çıkma vakti gelmiştir.”
Hz. Hasan (r.a) mescide girerkende şöyle dua ederdi :” Ey Rabbim..! Kulun kapındadır. Ey lutuf sahibi Allah’ım! Günahkar kulun sana gelmiştir. Sen Salih kullarına, kötü kimselerin kötülüklerini afvetmeyi emrettin. Çünkü sen afv ve kerem sahibisin. Ey Allah’ım! Benim yaptığım kötülükleri de o afv ve kereminla bağışlayıp bana merhamet eyle..!”

***

Zeynelabidin Hazretleri de, abdest için kalktığında sararıp solar, namaza başlayacağı zaman ayakları titrerdi. Sebebini soranlara: “ Kimin huzuruna çıkacağımdan haberiniz yok mu?” diye cevap verdi.

Bir defasında o namaz kılarken evinde yangın çıkmıştı. Fakat onun bundan haberi olmadı. Selam verince durumu kendisine haber verdiler ve :” Evin yandığı halde sana bunu farkettirmeyen şey nedir?” diye sordular.

Zeynelabidin Hazretleri :” İnsanları bekleyen ahiret yangını, bana dünyadaki bu küçük yangını hissettirmedi.” Dedi.


***

Amir bin Abdullah, namaza durduğunda dış dünya ile bütün alakası kesilir ve masiva ile alakalı hiçbir şey onun namazdaki huşusunu bozamazdı. Ve : “ Namazda başkalarının söz ve hareketlerinin farkına varmaktansa , vücuduma ok saplanmasını tercih ederim.” Derdi..

Şimdi de kendi namazlarımıza bakalım..Bakmaya yüzümüz kaldıysa..!!!


İslam, İman, İbadet/ Osman Nuri Topbaş
 
Üst