AK partiyi ANAP ile karşılaştırmak bence 1980'li yıllar ile 2000 ve 2010'lu yıllar arasında değişen ve gelişen koşulları gözardı etmek demektir.
1980 askeri darbesi cuntasının, depolitazyon politikasının etkisi ve 4 eğilimi bir arada tutma düşüncesi ANAP'ın Özal'dan sonra eriyip gitmesine sebep olan başlıca etkenlerdir.
AK parti çatısı altında toplanan ülkücü ve milli görüş düşüncesinden gelen gençlik dahil toplumsal kesimler bu 12 yıllık süreç içinde AK parti bünyesinde milli manevi mücadelelerde bulunmuş ve önemli kazanımlarda bulunmuşlardır.
Hem bu kazanımları savunmak hemde mhp ve sp gibi partilerin birer umutsuz vakaaya dönüşmesi nedeniyle AK partiden ayrılıp eski partilerine dönüşleri olanaksız hale gelmiştir.
AK parti iktidara geldiği tarihten itibaren Türkiye'de statukocularla, laik kesimlerle, darbecilerle,burokratik hiyerarşiye, oligarşi ve sermaye ile sürekli savaş halinde olması ve milletten gördüğü destekten anlaşılıyor ki arkasında ideolojik ve siyasi bilince erişmiş tıpkı mhp ve milli görüş tabanında olduğu gibi lidere ve partiye bağlı ve sadık, militanca hareket eden bir tabana kavuşmuştur.
kısaca AK parti bir kimlik kazanarak kendisi olmuştur. geçmişte herhangi bir parti ile benzerlikleri hiç yok denecek kadar azdır.