O Silahlı Adamı Hiç Unutmayın
- Konbuyu başlatan Bîdâr
- Başlangıç tarihi
yonat
Asistan
- Katılım
- 2 Ara 2006
- Mesajlar
- 305
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
- Konum
- Everest
- Web sitesi
- www.avar.tr.cx
mesele üniversitenin rektöründe, üniversitenin içinde o ızbandutun işi ne ,güvenlik nerde....orası çiflikmi...?
oguz
Yeni
- Katılım
- 29 Eki 2006
- Mesajlar
- 1,560
- Tepkime puanı
- 36
- Puanları
- 0
Allah deyip Allah için doğru söylemeyenlerin şerrinden yine Allaha sığınırım
müslümanım deyipde AB ve ABD den medet uman mandacıların
o sevmedikleri masonlardan acaba bir farkları varmı merak ediyorum
müslümansan bilerek iftira asla atmazsın atıyorsan şeytanın uşağısın demektir...
bazılarının amacı Allah rızası değil parti çıkarı malesef....
[yt]SCuyGePFikg[/yt]
müslümanım deyipde AB ve ABD den medet uman mandacıların
o sevmedikleri masonlardan acaba bir farkları varmı merak ediyorum
müslümansan bilerek iftira asla atmazsın atıyorsan şeytanın uşağısın demektir...
bazılarının amacı Allah rızası değil parti çıkarı malesef....
[yt]SCuyGePFikg[/yt]
ÜLKÜ HAN
Paylaşımcı
bu mhplilerin uydurmasıdır.ülkücüler kızlara laf atmıştır deniyor ama buda değil..olay mafyavari bir olaydır,baskı kurma ve yıldırma harekerti adı altında yapılmıştır..
İftira atan falan yok!Küfrünü aynen iade ediyorum.Tekrarı halinde yönetime bildireceğim!OLayla alakanız olmadığı için mi Antalya il örgütünü görevden aldınız.Olsaydı,ne yapacaktınız!Demek ki asıl iftirayı Devlet Bahçeli atıyor.Ha iftiracının biri de Eski ve yeni il başkanları ile çekildiği resimler oluyor.
sword
flawless Victory
:dik:
:yn:
Birbirinize sataşmamaya ve konu dışına çıkmamaya dikkat edin
:yn:
Birbirinize sataşmamaya ve konu dışına çıkmamaya dikkat edin
erdemceerdem
Profesör
bir kaç farklı açılardan bakmaya çalışacağım, yazı ve içerisindeki mevzuya;
* Önce yazıdan başlayalım;
Bir kaç rütuş yapacak olursak yazıda, bir romanın en heyecanlı bölümlerinden bir kesit olarak sunabilinir mesela...
Yazar sürekli olarak, o kapkara adam, o siyah takım elbiseli provakatör, o Zilfikar dövmeli cani yakıştırmaları ile...
tek bir kişiyi hedef almaya çalışmış...
Oda resimde görülen Şahsiyet...
Buda provake değil midir...
Televizyonları açıyorum, hep bu adamın sahnesi; dönüp dönüp tekrar veriliyor...
Şarjöre mermi doldurması; silahı sıkması... haa birde silahı sıkarken durduruyorlar efekt olsun diye...
Bunlar provake değil midir....
* Bana öyle geliyor ki;
Bu olayı provakosyonla suçlayan bir çok kişi;
ÇAKTIRT-madan provakosyonun Kallavi-lisini yapıyorlar gibi geldi....
Yanılıyor muyum...?
Sazan 1 :
Sayın Devlet Bahçeli...
bu adamı (resimdeki şahsiyeti) gündemine (meclisteki parti grubunda bu kişiden bahsederek) getirerek bu provakosyonun içine kendini ve MHP caimasınıda katmış mıdır....
Evet katmıştır....
MHP; Ne kadar da bu olayda masum olsa da...
inandırıcılığını yitirmiştir....
Devlet Bahçelinin yapmış olduğu bu acemi siyaset;
MHP'nin başında patlamıştır...!!!
MHP Antalya İl Başkanının yapmış olduğu açıklamalar ise....
Ayrı bir teranenin kürekçiliğine el sunmuştur...
Bu işte MHP genel merkezinin hiç bir bağlantısı olmadığını düşünmekteyim...
Lakin şurası önemli ki;
Antalya İl başkanının bu resimdeki şahsiyetle, kendisinin bahsettiğinden çok daha fazla hukuku olduğu Antalya il başkanının açıklamaları iyi dinlenip iyi analiz edildiği zaman görülecektir...
Burada hesaplanamayan;
Bu devranın bütün bir davaya yansıyabileceği hesabını atlamış olmalarıdır...
Bu olay MHP kanatlarını hiç şüphesiz çok hareketlendirdi...
Gençlerinide öyle...
Bunu yapan ne yazık ki; bu resimdeki şahsiyet değil...
Sürekli onun üzerinden oynayarak, ibreleri MHP'nin üzerine çekmeye çalışan Medya ve Medya-cılar olmuştur ( köşe yazarları vs.vs.)
Bu adamı Provakosyon-cu lukla suçlayanlar...
Büyük bir iştahla; Davullarını çala çala provakelerini yapmakta...
ve her seferinde bahsettikleri; 80'li yıllara bu ülkeyi sürüklemeye çalışmaktadırlar...
Ülkede bilinen bir gerçek vardır...
Nedir..???
Davasına en aşık insanlar " Ülkücüler " dir....
En Kanı deli olanlar ve Gözü kara insanlar " Ülkücüler " dir...
daha bir çok şekilde sıralayabiliriz bunları...
Eee o halde hesap ne....
" Ülkücüler " i dökersek, sokağa...
Bütün milleti sokağa dizmiş oluruz...
Yok kardeşim yok; geçti o devir....
Eyy ülkücü arkadaşlar...!!!!
Gelmeyin bu oyuna....
Gaza gelmeyin...!!!
Sabır ve sükuneti elinizde tutun...
Ve...
MHP Genel Merkezi;
Antalya İl başkanını hesaba çekmelidir diye düşünmekteyim...
* Önce yazıdan başlayalım;
Bir kaç rütuş yapacak olursak yazıda, bir romanın en heyecanlı bölümlerinden bir kesit olarak sunabilinir mesela...
Yazar sürekli olarak, o kapkara adam, o siyah takım elbiseli provakatör, o Zilfikar dövmeli cani yakıştırmaları ile...
tek bir kişiyi hedef almaya çalışmış...
Oda resimde görülen Şahsiyet...
Buda provake değil midir...
Televizyonları açıyorum, hep bu adamın sahnesi; dönüp dönüp tekrar veriliyor...
Şarjöre mermi doldurması; silahı sıkması... haa birde silahı sıkarken durduruyorlar efekt olsun diye...
Bunlar provake değil midir....
* Bana öyle geliyor ki;
Bu olayı provakosyonla suçlayan bir çok kişi;
ÇAKTIRT-madan provakosyonun Kallavi-lisini yapıyorlar gibi geldi....
Yanılıyor muyum...?
Sazan 1 :
Sayın Devlet Bahçeli...
bu adamı (resimdeki şahsiyeti) gündemine (meclisteki parti grubunda bu kişiden bahsederek) getirerek bu provakosyonun içine kendini ve MHP caimasınıda katmış mıdır....
Evet katmıştır....
MHP; Ne kadar da bu olayda masum olsa da...
inandırıcılığını yitirmiştir....
Devlet Bahçelinin yapmış olduğu bu acemi siyaset;
MHP'nin başında patlamıştır...!!!
MHP Antalya İl Başkanının yapmış olduğu açıklamalar ise....
Ayrı bir teranenin kürekçiliğine el sunmuştur...
Bu işte MHP genel merkezinin hiç bir bağlantısı olmadığını düşünmekteyim...
Lakin şurası önemli ki;
Antalya İl başkanının bu resimdeki şahsiyetle, kendisinin bahsettiğinden çok daha fazla hukuku olduğu Antalya il başkanının açıklamaları iyi dinlenip iyi analiz edildiği zaman görülecektir...
Burada hesaplanamayan;
Bu devranın bütün bir davaya yansıyabileceği hesabını atlamış olmalarıdır...
Bu olay MHP kanatlarını hiç şüphesiz çok hareketlendirdi...
Gençlerinide öyle...
Bunu yapan ne yazık ki; bu resimdeki şahsiyet değil...
Sürekli onun üzerinden oynayarak, ibreleri MHP'nin üzerine çekmeye çalışan Medya ve Medya-cılar olmuştur ( köşe yazarları vs.vs.)
Bu adamı Provakosyon-cu lukla suçlayanlar...
Büyük bir iştahla; Davullarını çala çala provakelerini yapmakta...
ve her seferinde bahsettikleri; 80'li yıllara bu ülkeyi sürüklemeye çalışmaktadırlar...
Ülkede bilinen bir gerçek vardır...
Nedir..???
Davasına en aşık insanlar " Ülkücüler " dir....
En Kanı deli olanlar ve Gözü kara insanlar " Ülkücüler " dir...
daha bir çok şekilde sıralayabiliriz bunları...
Eee o halde hesap ne....
" Ülkücüler " i dökersek, sokağa...
Bütün milleti sokağa dizmiş oluruz...
Yok kardeşim yok; geçti o devir....
Eyy ülkücü arkadaşlar...!!!!
Gelmeyin bu oyuna....
Gaza gelmeyin...!!!
Sabır ve sükuneti elinizde tutun...
Ve...
MHP Genel Merkezi;
Antalya İl başkanını hesaba çekmelidir diye düşünmekteyim...
Hasan
Kardeşiniz
Bir arkadaşımın msn notu var çok hoşuma gider tam bu konu için,
BİZ YILDIZLARI GÖSTERDİKJ AMA AHMAKLAR PARMAĞIMIZIN UCUNA BAKTI.
Bu olay ne mhp nede kürt solcuların tezgahı değil ,bir geri adım atıp öyle baklın olaya,relax da bunu diyo ama bi terane dir tutturp o provakatör gibi yazışıyorsunuz.
Ya uyanın artık kardeşim mhp li kürt ü vuracak ki ergenekon çözülmesin ortalık karışsın kaos olsun ,hüküğmet düşsün,derinden gidenler sistemi yürütsün bizde hortumları alalım yine elimize eski tas eski hama.Onca zamanda yapılan ları 1 adımda yıkma çabası bunlar ancak artık duvar daha sağlam ve dahada olacak inş.Ahmaklık etmezsek tabii.
O provakatör tabi mhp li olacak sıradan biri olsa provake olmaz zaten.SELAMETLE.
Not:konu az sakinleştikten sonra açılacak.
BİZ YILDIZLARI GÖSTERDİKJ AMA AHMAKLAR PARMAĞIMIZIN UCUNA BAKTI.
Bu olay ne mhp nede kürt solcuların tezgahı değil ,bir geri adım atıp öyle baklın olaya,relax da bunu diyo ama bi terane dir tutturp o provakatör gibi yazışıyorsunuz.
Ya uyanın artık kardeşim mhp li kürt ü vuracak ki ergenekon çözülmesin ortalık karışsın kaos olsun ,hüküğmet düşsün,derinden gidenler sistemi yürütsün bizde hortumları alalım yine elimize eski tas eski hama.Onca zamanda yapılan ları 1 adımda yıkma çabası bunlar ancak artık duvar daha sağlam ve dahada olacak inş.Ahmaklık etmezsek tabii.
O provakatör tabi mhp li olacak sıradan biri olsa provake olmaz zaten.SELAMETLE.
Not:konu az sakinleştikten sonra açılacak.
Bîdâr
Aktifleşmemiş
- Katılım
- 31 Tem 2007
- Mesajlar
- 5,222
- Tepkime puanı
- 207
- Puanları
- 0
Zülfikarlı provokatör yakalandı
Akdeniz Üniversitesi'ndeki olaylarda tabancayla ateş eden Ömer Ulusoy, dün gece geç saatlerde Antalya'da Şarampol semtinde saklandığı evde yakalandı.
Bazı kaynaklar ise Ulusoy'un kendisinin teslim olduğunu iddia etti. Çallı'daki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen Ulusoy, daha sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Ulusoy, sağlık kontrolünün ardından tekrar Terörle Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Ulusoy'un, yakalandığı sırada üzerinde eşofman olduğu ve sakallarını kestiği görüldü.
Antalya Valisi Alattin Yüksel yaptığı açıklamada, saat 23.15'te yakalanan Ömer Ulusoy'un üzerinde, olay sırasında kullandığı sanılan silah ile mermilerin de ele geçirildiğini bildirdi. Vali Yüksel, Ulusoy'un emniyet güçlerince sorgulanmasına başlandığını ifade etti. Ömer Ulusoy, 6 Nisan 2008 Pazar günü Akdeniz Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrencilerin taşlı-sopalı çatışması sırasında belinden çıkardığı silahla ateş etmişti. Dün basın toplantısı düzenleyen Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, Ulusoy'u yakalayacak polis memuruna 10 maaş ödül verileceğini duyurmuştu.
Üniversitedeki olayları provoke eden Ulusoy'un pazar günkü eylemden 3 hafta önce cep telefonlarını kapattığı tespit edilmişti. Ulusoy'un 3 ayrı telefon hattı kullandığı anlaşıldı.
PKK yandaşı da aranıyor
Akdeniz Üniversitesi'nde olayların sebepleri arasında gösterilen 'kız meselesinin' faillerinden PKK sempatizanı Ahmet Bekmez de her yerde aranıyor. Pazar gecesi yaşanan olaylarda elinde zincirle koşarken görüntülenen Bekmez hakkında mahkemece gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
Rektör Akaydın'a göre olaylarda sadece kendisi suçsuz
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın, polisin üniversitedeki güvenliği sağlayamadığını iddia etti. Yaşanan olaylarla ilgili basın toplantısı düzenleyen Akaydın, 5 Nisan günü Emniyet Müdürlüğü'ne güvenliği sağlaması için yazılı olarak çağrıda bulunduklarını söyledi. Emniyet kaynakları ise üniversite yönetiminin kampüsün 6 giriş kapısından birinde kimlik kontrolü yaptığını belirterek, diğer kapılardan girişlerin serbest olduğunu kaydetti. Üniversite yerleşkesinin büyük bir alan olduğunu, bu sebeple de içeriye girip çıkanları tam tespit etmenin imkansız olduğunu vurgulayan Akaydın, şöyle konuştu: "Kampüs 3 bin 700 dönümlük bir arazi. Birçok kenarı doğal, yapay koruyucu yok." Cuma gecesi yaşanan kavgada emniyet güçlerinin kampüse girmesine olaylar başladıktan 3 saat sonra izin vermekle eleştirilen Akaydın konuyla ilgili şunları söyledi: "Cuma gecesi saat 22.00'de valinin telefonu ile olaydan haberdar olduk. Çevik Kuvvet kapıda bekliyordu zaten. Olaylar 22.45'te başladı. Bizim koruma güvenliğimiz olayı kısmen dağıtıyordu. O esnada kışkırtıcı biri slogan atınca ortalık karıştı. Çevik Kuvvet içeri girip müdahale etti. Olayı Çevik Kuvvet yatıştırdı." Gelişmelerin ardından saat 02.00 itibarıyla sükunetin sağlandığını kaydeden Akaydın, aynı günün sabahı yazılı olarak gerekli yerlere müracaat ettiğini ve 3 gün süreyle güvenlik güçlerinin üniversite kampüsünde yer almalarını istediklerini, bu tarihten itibaren üniversite güvenliğinin polise geçtiğini anlattı. Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayların 4 Nisan Cuma akşamı başladığını ve pazar günü silahlı çatışmaya dönüştüğünü doğrulayan emniyet yetkilileri, güvenlik güçlerinin de aynı gün ve gecesinde üniversitede tedbir aldıklarını belirtti. Çevik Kuvvet ekiplerinin 4 Nisan gecesi olayları yatıştırdıktan sonra öğrenci yurduna yakın bir yerde beklediğini belirten yetkililer, olayların silahlı çatışmaya dönüştüğü pazar günü de Çevik Kuvvet'in kampüs içerisinde yer aldığını söyledi. Emniyet yetkilileri kampüsün 6 kapısından sadece birinde kimlik kontrolü yaptığını bildirirken, pazar günü olay çıkaran şahısların bu kapılardan giren kişiler olduğu öğrenildi.
Bilal Öğütçü, Kenan Baş, Antalya
Cihan
Akdeniz Üniversitesi'ndeki olaylarda tabancayla ateş eden Ömer Ulusoy, dün gece geç saatlerde Antalya'da Şarampol semtinde saklandığı evde yakalandı.
Bazı kaynaklar ise Ulusoy'un kendisinin teslim olduğunu iddia etti. Çallı'daki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen Ulusoy, daha sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Ulusoy, sağlık kontrolünün ardından tekrar Terörle Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Ulusoy'un, yakalandığı sırada üzerinde eşofman olduğu ve sakallarını kestiği görüldü.
Antalya Valisi Alattin Yüksel yaptığı açıklamada, saat 23.15'te yakalanan Ömer Ulusoy'un üzerinde, olay sırasında kullandığı sanılan silah ile mermilerin de ele geçirildiğini bildirdi. Vali Yüksel, Ulusoy'un emniyet güçlerince sorgulanmasına başlandığını ifade etti. Ömer Ulusoy, 6 Nisan 2008 Pazar günü Akdeniz Üniversitesi'nde karşıt görüşlü öğrencilerin taşlı-sopalı çatışması sırasında belinden çıkardığı silahla ateş etmişti. Dün basın toplantısı düzenleyen Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, Ulusoy'u yakalayacak polis memuruna 10 maaş ödül verileceğini duyurmuştu.
Üniversitedeki olayları provoke eden Ulusoy'un pazar günkü eylemden 3 hafta önce cep telefonlarını kapattığı tespit edilmişti. Ulusoy'un 3 ayrı telefon hattı kullandığı anlaşıldı.
PKK yandaşı da aranıyor
Akdeniz Üniversitesi'nde olayların sebepleri arasında gösterilen 'kız meselesinin' faillerinden PKK sempatizanı Ahmet Bekmez de her yerde aranıyor. Pazar gecesi yaşanan olaylarda elinde zincirle koşarken görüntülenen Bekmez hakkında mahkemece gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
Rektör Akaydın'a göre olaylarda sadece kendisi suçsuz
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın, polisin üniversitedeki güvenliği sağlayamadığını iddia etti. Yaşanan olaylarla ilgili basın toplantısı düzenleyen Akaydın, 5 Nisan günü Emniyet Müdürlüğü'ne güvenliği sağlaması için yazılı olarak çağrıda bulunduklarını söyledi. Emniyet kaynakları ise üniversite yönetiminin kampüsün 6 giriş kapısından birinde kimlik kontrolü yaptığını belirterek, diğer kapılardan girişlerin serbest olduğunu kaydetti. Üniversite yerleşkesinin büyük bir alan olduğunu, bu sebeple de içeriye girip çıkanları tam tespit etmenin imkansız olduğunu vurgulayan Akaydın, şöyle konuştu: "Kampüs 3 bin 700 dönümlük bir arazi. Birçok kenarı doğal, yapay koruyucu yok." Cuma gecesi yaşanan kavgada emniyet güçlerinin kampüse girmesine olaylar başladıktan 3 saat sonra izin vermekle eleştirilen Akaydın konuyla ilgili şunları söyledi: "Cuma gecesi saat 22.00'de valinin telefonu ile olaydan haberdar olduk. Çevik Kuvvet kapıda bekliyordu zaten. Olaylar 22.45'te başladı. Bizim koruma güvenliğimiz olayı kısmen dağıtıyordu. O esnada kışkırtıcı biri slogan atınca ortalık karıştı. Çevik Kuvvet içeri girip müdahale etti. Olayı Çevik Kuvvet yatıştırdı." Gelişmelerin ardından saat 02.00 itibarıyla sükunetin sağlandığını kaydeden Akaydın, aynı günün sabahı yazılı olarak gerekli yerlere müracaat ettiğini ve 3 gün süreyle güvenlik güçlerinin üniversite kampüsünde yer almalarını istediklerini, bu tarihten itibaren üniversite güvenliğinin polise geçtiğini anlattı. Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayların 4 Nisan Cuma akşamı başladığını ve pazar günü silahlı çatışmaya dönüştüğünü doğrulayan emniyet yetkilileri, güvenlik güçlerinin de aynı gün ve gecesinde üniversitede tedbir aldıklarını belirtti. Çevik Kuvvet ekiplerinin 4 Nisan gecesi olayları yatıştırdıktan sonra öğrenci yurduna yakın bir yerde beklediğini belirten yetkililer, olayların silahlı çatışmaya dönüştüğü pazar günü de Çevik Kuvvet'in kampüs içerisinde yer aldığını söyledi. Emniyet yetkilileri kampüsün 6 kapısından sadece birinde kimlik kontrolü yaptığını bildirirken, pazar günü olay çıkaran şahısların bu kapılardan giren kişiler olduğu öğrenildi.
Bilal Öğütçü, Kenan Baş, Antalya
Cihan
Bîdâr
Aktifleşmemiş
- Katılım
- 31 Tem 2007
- Mesajlar
- 5,222
- Tepkime puanı
- 207
- Puanları
- 0
Provokatör, 'Ne pişman olacağım' dedi
Akdeniz Üniversitesi'nde geçtiğimiz pazar günü çıkan şiddet olaylarında silahla ateş ettiği görüntülenen Ömer Ulusoy, Antalya'da emniyet güçlerine teslim oldu. Ömer Ulusoy'un sakallarını kestiği görüldü. Ömer ulusoy "Vatan sağolsun" dedi.
Pazar gününden beri Antalya polisi tarafından her yerde aranan Ömer Ulusoy 10.04.2008 tarihinde gece saat 11:30 sularında Şarampol Polis Merkezi'ne gelerek teslim oldu. Daha sonra Antalya Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından alınan Ulusoy, burada işlemleri yapıldıktan sonra sağlık kontrolünden geçirildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Terörle Mücadele ekipleri tarafından Çallı'da bulunan Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geri getirildi. Hastane çıkışında basın mensupları, "Ömer bir şey söyleyecek misin?" diye sordu. Bunun üzerine Ulusoy, "Vatan sağ olsun, ne diyeyim. Ne pişman olacağım." diye cevap vedi.
Pazar günü çıkan olayların ardından kayıplara karışan ve o günden beri haber alınamayan Ömer Ulusoy'un, 5 gün boyunca Şarampol semtinde bir evde saklandığı ve daha sonra aynı semtte bulunan polis merkezine gelerek teslim olduğu öğrenildi. Bu arada olay sırasında ve daha önceden sakallı olduğu belirlenen Ömer Ulusoy'un, olaydan sonra sakallarını kestiği görüldü. Olayın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan ise Ömer Uysal'ın düzenlenen operasyon sonucunda yakalandığını ileri sürdü.
Cihan
Akdeniz Üniversitesi'nde geçtiğimiz pazar günü çıkan şiddet olaylarında silahla ateş ettiği görüntülenen Ömer Ulusoy, Antalya'da emniyet güçlerine teslim oldu. Ömer Ulusoy'un sakallarını kestiği görüldü. Ömer ulusoy "Vatan sağolsun" dedi.
Pazar gününden beri Antalya polisi tarafından her yerde aranan Ömer Ulusoy 10.04.2008 tarihinde gece saat 11:30 sularında Şarampol Polis Merkezi'ne gelerek teslim oldu. Daha sonra Antalya Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından alınan Ulusoy, burada işlemleri yapıldıktan sonra sağlık kontrolünden geçirildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Terörle Mücadele ekipleri tarafından Çallı'da bulunan Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne geri getirildi. Hastane çıkışında basın mensupları, "Ömer bir şey söyleyecek misin?" diye sordu. Bunun üzerine Ulusoy, "Vatan sağ olsun, ne diyeyim. Ne pişman olacağım." diye cevap vedi.
Pazar günü çıkan olayların ardından kayıplara karışan ve o günden beri haber alınamayan Ömer Ulusoy'un, 5 gün boyunca Şarampol semtinde bir evde saklandığı ve daha sonra aynı semtte bulunan polis merkezine gelerek teslim olduğu öğrenildi. Bu arada olay sırasında ve daha önceden sakallı olduğu belirlenen Ömer Ulusoy'un, olaydan sonra sakallarını kestiği görüldü. Olayın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan ise Ömer Uysal'ın düzenlenen operasyon sonucunda yakalandığını ileri sürdü.
Cihan
ÜLKÜ HAN
Paylaşımcı
ortami ortaligi germekden baska bir isiniz yok degilmi ? ula mantikli iki kelime et hak veriyim ya sen kimsinde sana hesap verecek bagli olduklari yonetim ve adli makamlar zaten hesabini sorar sana kimse birsey sormaz akli selim sekilde bir yorum yap boyuna formu karistirmak birilerini banlatmak icin caba gayreti icindesin biraz saygi duy. boyuna tahrik pesindesin. akilli uslu bir mesajin yok boyuna takip ediyorum. illa birilerinin damarina basim kufur ettiriiyim yada hakaret ettiriyim banlatiyim derdindesin ....:banned:
ÜLKÜ HAN
Paylaşımcı
Ağzına sağlık Türkbeyi :clap2:
her ne kadar çamur atmaya çalışsanda dokur O kişi VATANSEVER
askerliğini gönüllü olarak güney doğuda yapmış satılmış medyayı iyi takip et :rtfm: