Nazlı tırnağını gösterdi

Nazlı tırnağını gösterdi


Son günlerde daha çok “yaptırdığı botoks”larla gündemde olan Gazeteci Nazlı Ilıcak, eşi Emin Şirin’i milletvekili yaptığı dönemde övgüler düzdüğü Recep Tayyip Erdoğan’a, eski ilgiyi göremediği şu günlerde tırnak göstermeye başladı.

Ilıcak'ın, sürekli mağduru olduğunu söylediği 28 Şubat'ın bir numaralı sivil aktörü olarak gösterilen Süleyman Demirel'i ile sahiplenmesi dikkat çekmişti. Başbakan Erdoğan'ın, Demirel'e ilişkin 28 Şubat eleştirilerinden rahatsız olan Ilıcak “Erdoğan'ın Demirel'e karşı kullandığı dil beni rencide ediyor” demişti. Bu çıkışı üzerine AK Parti kanadından “Hani sen 28 Şubat mağduruydun? 28 Şubat'ın koordinatörünü neden koruyorsun? Al Demirel'i başına çal seni çakma mağdur” şeklinde yorumlar gelmişti.


Nazlı Ilıcak örneğin önceki gün, "Ahmet Davutoğlu'nun Myanmar'da ne işi var?" diyen gazetecilere yönelik eleştirisinden ötürü Başbakan Erdoğan'ı “otoriter bir hava oluşturmakla” suçlamıştı.


Ilıcak, “Başbakan ve basın” başlıklı o yazısında şöyle ekledi: “Tabii başbakan böyle çıkış yapınca bunun yansımaları oluyor; patron çekiniyor; genel yayın müdürü paniğe kapılıyor; yazarın canı sıkılıyor. ‘Patronumu güç durumda bıraktım' endişesine kapılıyor; ‘İstifa edeyim' diye düşünüyor…”

TARAF ÜZERİNDEN AKİT VE BAŞBAKAN'I ELEŞTİRDİ


Nazlı Ilıcak, son olarak da Taraf gibi “PKK destekçiliği” ile eleştirilen bir gazete üzerinden Akit ve Başbakan Erdoğan'ı hedef aldı. Ilıcak, Taraf'a yaptığı açıklamada, Cengiz Çandar haberinden ötürü Akit'e tepki gösterirken, Başbakan'ı da Akit'i kınamamakla eleştirdi. Ilıcak “Başbakan Yeni Akit'i kınayabilirdi” dedi.


ILICAK'TAN İLGİNÇ GÖRÜŞLER


Nazlı Ilıcak, Habervaktim'in konuyla ilgili soruları karşısında ilginç görüşler verdi.


BAŞBAKAN HEDEF Mİ GÖSTERMİŞ OLDU?


HABERVAKTİM: Sayın Başbakan dün metro açılışında şöyle dedi: “Ramazan'ın anlamına her türlü ters şekilde Ramazan ayında da kan akıtan teröristlere karşı açık ve net söylüyorum. Televizyon kanallarına onların propagandasını yapan medyaya tavrım vardır bundan sonra da olacaktır. Herkes net olacak. Kimden yana olduğunu söyleyecek. PKK'dan yana mısın milletten yanamısın çok açık net söyleyeceksin.”
Bu sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz. Şimdi Sayın Başbakan birilerini hedef mi göstermiş oldu?


ILICAK: Ben zaten Başbakan'ın bu kadar medya ile uğraşmasını onaylamıyorum. PKK'yı açıkça desteklemek ayrı bir şey. Özgürlükler verilsin, ana dilde eğitim olsun, hatta özerklik olsun; artık kan akmasın demek başka bir şey. Cengiz Çandar, Hasan Cemal gibi medya mensubu arkadaşlar, bunları barışa götüren bir yöntem olarak ortaya koyuyorlar, PKK'ya destek olmak için değil. Ben bu isimleri çok iyi biliyorum, PKK'yı desteklemezler. Ama Başbakan onları mı kastetti bilemiyorum. Bu sözleri ile onları kastediyorsa yanlış yapıyor.


HABERVAKTİM: Sizce kimi kastediyor olabilir?


ILICAK: Bilmiyorum kimi kastettiğini.


HABERVAKTİM: Medyamızda PKK destekçisi var mı peki?


ILICAK: Ben demin dediğim gibi, ortaya konulan bu barış yöntemi PKK'yı değil aksine Türkiye'yi desteklemektir, bana göre.


HABERVAKTİM: O zaman ülkenin Başbakan'ı öylesine mi söylüyor bunları, yoktan uyduruyor mu?


“BAŞBAKAN YANLIŞ YORUMLUYOR”


ILICAK: Onları kastediyorsa yanlış yorumluyor.


HABERVAKTİM: Ülkenin Başbakan'ın bildiği bir takım şeyler olamaz mı? Belki elinde çok net deliller var.


ILICAK: Varsa bir bildiği bence en güzeli delilleri ortaya koymasıdır.


HABERVAKTİM: O zaman da “hedef gösterdi” dersiniz ama?..


ILICAK: Demem. Çünkü, hakikiyse o delil, demem.


HABERVAKTİM: Akit'in yayınladığı Şemdin Sakık mektubunda, Cengiz Çandar için “PKK ve Öcalan'ı övüyor” deniliyordu. Bunun Cengiz Çandar'ı hedef gösterme anlamına geldiğini ileri sürüyorsunuz. Kandil'e giderek, PKK elebaşları ile görüşen, bu teröristlerin Devlet'i, TSK'yı, Siyasileri suçladıkları demeçlerini çarşaf çarşaf yayınlayan gazetecilerin yaptığı ne o zaman?


ILICAK: Ama Şemdin Sakık güvenilir değil.


HABERVAKTİM: Neden, örneğin Karayılan'la farkı ne ki? Hapiste olduğu için mi güvenilir değil?


ILICAK: Ama şöyle…


HABERVAKTİM: Dağda olsaydı güvenilir mi olurdu?


ILICAK: Şöyle, Öcalan kalkıp da deseydi ki gazetecilere, ‘Nazlı Ilıcak bizimle ilişki içerisinde'. Bu bir kara propaganda olabilir diye, önce benim görüşümün alınması gerekir. Aksi hoş olmuyor. Malum bir gerginlik var, birileri kim vurdu ya gidebilir… (Akın Birdal olayını anlatıyor)


HABERVAKTİM: Tersten bakalım olaya bir de, örneğin Cengiz Çandar'ın da her yazısında tüm Türkiye'yi hedef gösterdiğinden söz edilemez mi? Çandar'ın yazılarının etkisiyle veya yazılarının dahil edildiği bir provokasyonla cinayetler işlenebilir. Böyle de bir risk yok mu?


ILICAK: Ben şunu söylemek istiyorum. Şemdin Sakık'ın sözleri bir provokasyon mahiyeti taşıyor… (Devamında Danıştay saldırısı sürecinde Vakit'i savunduğundan söz ediyor)


HABERVAKTİM: O zaman gazeteciler hiçbir şey yazıp çizmesin, bir takım provokasyonlara alet edilebilir diye.


ILICAK: Böyle provokasyonlar oluyor ama.


HABERVAKTİM: Bu ihtimali sıfırlamak mümkün mü? Şunu yazarsak şu provokasyona alet edilebilir, bunu yazarsak bu provokasyona alet edilebilir diye hiçbir şey yazmayalım mı?


ILICAK: Alet edilmeyebilirsiniz de. Dikkat etmeli. …


…


HABERVAKTİM: Taraf'taki o ifade birebir size mi ait.


ILICAK: Taraf bana, Başbakan'ın medya buluşmasıyla ilgili soru sordu. Oradakiler Başbakan'la nasıl konuşmalılardı sizce diye sordular. Ben de iki şey söyledim. Başbakan'ın medyaya yönelik öfkeli tavrını beğenmediğimi söyledim.


HABERVAKTİM: Böyle söylüyorsunuz ama diğer taraftan “Akit'i kınayabilirdi” diyorsunuz. Bu nasıl iş?


ILICAK: Kınama şu şekilde.. Uyarma manasında. Yoksa gitsin, Akit'i ezsin anlamında değil. (Devamında “Ben esasında Akit'in dostuyum” anlamında ifadeler kullanıyor.)

TARAF'I DA KINAYABİLİR Mİ?

HABERVAKTİM: Bunu örneğin bir Taraf içinde söyler misiniz?

ILICAK: Söylerim niye söylemeyim. Ama bu tarz yayın olursa söylerim.

HABERVAKTİM: Taraf gazetesi iki üç haftadır bir Emniyetçiyle ilgili haberler yapıyor, bu ismin görevden alınmasını istiyor. Bu hedef gösterme değil mi? Bunun kınanmasını ister misiniz?

ILICAK: Onu Başbakan'ın kınamasına gerek yok. Orda kınanacak bir şey yok.

HABERVAKTİM: Nasıl yani?

ILICAK: Şöyle. İşkencice diye yayın yaptı Taraf. Ve ben kendim de yazdım onu. Bu adam o zaman genç bir adam, bir ekibin içinde. Hanefi Avcı var işin içinde. Bu emniyetçi genç biri henüz, işkenceyi yapan bu değilki. Eleştirdim ben. Yine Ahmet Altan'ı eleştirdiğim oldu. Başbakan'a "sen de kim oluyorsun" gibi hakarete varan yazıları oldu. Bunları onaylamadığımı yazdım. Akit'in o yayınını da doğru bulmadım. Olay budur. Allah korusun yarın öbür gün Cengiz Çandar'ın başına bir iş gelirse hadi, ne olacak?

HABERVAKTİM: Cengiz Çandar'ın canı canda örneğin Akit'teki arkadaşların, bizlerin canı can değil mi?

ILICAK: Başbakan'ın kınamasıyla sizin başınıza ne gelebilir ki..




Habervaktim.com