Kaptan
Mecra Yazarı
MÜTEVATİR HABER
Mutezile'nin kurucusu Vasıl Bin Ata'ya göre mütevatir haber, birbiriyle anlaşıp haberleşme ihtimali olmadan, çok fazla sayıda kişiden ittifakla gelen haberlerdir. Mesela hiç gitmemiş olsak da Bağdat diye bir şehrin varlığını biliriz. Çünkü onun varlığı mütevatir haberlerle bize ulaşır. Bunun yanında çeşitli dini bilgiler de bu kapsama girer. Örneğin Hz. Peygamberin ve sahabelerin namaz kılmış olması.
Alimlere göre mütevatir şartlarını sağlayan haber, sağlam duyularla elde ettiğimiz bilgilerle aynı kesinliğe sahip bir hüccettir ( delil ).
Yani mesela Hakkı Yılmaz bir Mutezile alimine namaz yoktur deseydi muhtemelen bu alim "hayırlısı olsun kardeş" diyerek ciddiye almazdı
Ama mütevatirin güvenilir bilgi sağlayamadığını iddia eden Mutezile alimi Nazzam'ı da es geçemeyiz. Nazzam'a göre bir insan tek başına yalan söyleyebiliyor ise çok sayıda insan da yalan söyleyebilir. Biz kaç tane körü yanyana getirirsek getirelim bu onlar da görme duygusu oluşturmaz diyor. Buna bir örnek olarakta şunu diyor. Mesela Hristiyanlar'ın arasında Hz. İsa'nın uluhiyetine dair bir icma vardır. Biz bunu mütevatir olarak kabul etmiyoruz.
Yine bir Mutezile alimi olan Kadı Abdülcebbar Nazzam'a karşı çıkar. Der ki; bir kaç kişi içinde bulunduğu günün hangi gün olduğu konusunda yanılabilir ancak tüm insanlar içerisinde bulundukları günle ilgili yanılmazlar. Burada Abdülcebbar'ın eleştirisi doğru gibi görünüyor. Bir kişi günleri karıştırabilir ama koca bir ülkede Salı günü Cuma namazı kılındığına bu güne kadar şahit olunmadı.
Aslında burada Nazzam'ın kast ettiği şey zorunluluk sanırım. Yani icma içeren bir haberde de pek ala yanlışlar olabilir demek istiyor. Bunun aksini düşünmek gerçekten teorik olarak mümkün. Ancak Kadı Abdülcebbar gibi alimler pratikte haklı çıkıyorlar.
Ayrıca Nazzam'ın diğer din mensupları ile ilgili sunduğu karşı delile şöyle diyorlar. Hristiyanların Hz. İsa'nın uluhiyetinde icma etmesi onu mütevatir haber yapmaz. Çünkü mütevatir haberin içeriği inançlar değil duyularımızdır. Yani duyularla algılanabilen konulardır.
Günümüzde maalesef mütevatir haberleri sallamayan, metoddan bir haber çok sayıda müslüman var. Hakkı Yılmaz örneğini yukarıda zikrettik.
İnsanlar çok farklı şeyler iddia edebilirler. Ancak bunun için bir alt yapı; bir düşünsel temel hazırlamak zorundalar. Tüm İslam geleneğini red edenler mütevatir haberle hesaplaşmak zorundalar.
Mutezile'nin kurucusu Vasıl Bin Ata'ya göre mütevatir haber, birbiriyle anlaşıp haberleşme ihtimali olmadan, çok fazla sayıda kişiden ittifakla gelen haberlerdir. Mesela hiç gitmemiş olsak da Bağdat diye bir şehrin varlığını biliriz. Çünkü onun varlığı mütevatir haberlerle bize ulaşır. Bunun yanında çeşitli dini bilgiler de bu kapsama girer. Örneğin Hz. Peygamberin ve sahabelerin namaz kılmış olması.
Alimlere göre mütevatir şartlarını sağlayan haber, sağlam duyularla elde ettiğimiz bilgilerle aynı kesinliğe sahip bir hüccettir ( delil ).
Yani mesela Hakkı Yılmaz bir Mutezile alimine namaz yoktur deseydi muhtemelen bu alim "hayırlısı olsun kardeş" diyerek ciddiye almazdı
Ama mütevatirin güvenilir bilgi sağlayamadığını iddia eden Mutezile alimi Nazzam'ı da es geçemeyiz. Nazzam'a göre bir insan tek başına yalan söyleyebiliyor ise çok sayıda insan da yalan söyleyebilir. Biz kaç tane körü yanyana getirirsek getirelim bu onlar da görme duygusu oluşturmaz diyor. Buna bir örnek olarakta şunu diyor. Mesela Hristiyanlar'ın arasında Hz. İsa'nın uluhiyetine dair bir icma vardır. Biz bunu mütevatir olarak kabul etmiyoruz.
Yine bir Mutezile alimi olan Kadı Abdülcebbar Nazzam'a karşı çıkar. Der ki; bir kaç kişi içinde bulunduğu günün hangi gün olduğu konusunda yanılabilir ancak tüm insanlar içerisinde bulundukları günle ilgili yanılmazlar. Burada Abdülcebbar'ın eleştirisi doğru gibi görünüyor. Bir kişi günleri karıştırabilir ama koca bir ülkede Salı günü Cuma namazı kılındığına bu güne kadar şahit olunmadı.
Aslında burada Nazzam'ın kast ettiği şey zorunluluk sanırım. Yani icma içeren bir haberde de pek ala yanlışlar olabilir demek istiyor. Bunun aksini düşünmek gerçekten teorik olarak mümkün. Ancak Kadı Abdülcebbar gibi alimler pratikte haklı çıkıyorlar.
Ayrıca Nazzam'ın diğer din mensupları ile ilgili sunduğu karşı delile şöyle diyorlar. Hristiyanların Hz. İsa'nın uluhiyetinde icma etmesi onu mütevatir haber yapmaz. Çünkü mütevatir haberin içeriği inançlar değil duyularımızdır. Yani duyularla algılanabilen konulardır.
Günümüzde maalesef mütevatir haberleri sallamayan, metoddan bir haber çok sayıda müslüman var. Hakkı Yılmaz örneğini yukarıda zikrettik.
İnsanlar çok farklı şeyler iddia edebilirler. Ancak bunun için bir alt yapı; bir düşünsel temel hazırlamak zorundalar. Tüm İslam geleneğini red edenler mütevatir haberle hesaplaşmak zorundalar.