sizden biri, (hayatı boyunca) cennet ehlinin ameliyle amel eder.
Bu sözü iyi anlamak lazımdır. Bu söz ihlassız yapılan amellerin bir işe yaramayacağını gösterir.
Görsünler ve desinler diye hareket edenlerin cennete giremeyeceği vurgusu yapılmaktadır.
Yoksa bu hadisten ihlas ile cennetlik işler yapanı Allah cehenneme atabilir diye anlamak çok yanlıştır.
Eyvallah bu söze diyeceğim yok...
Ama şu da var ki;
Belam bin Baura kimdi de helak oldu? Kur'an-ı Kerim'de bu kişi için şöyle buyrulur:
(O, dünyaya meyletti ve nefsinin hevâsına uydu. Onun ibret verici hâli, üstüne varsan da, kendi hâline bıraksan da, dilini sarkıtıp soluyan köpeğe benzer.) [Araf 176]
Diğer bir kişi ise Salebe... Sahabeden idi...
Ayrıca;
Kendi amelinize güvenebiliyor musunuz?
Ben dört dörtlük amel işliyorum bana bir şey olmaz diyen baba yiğit var mı?
Bütün ibadetlerimde ihlas var diyecek kadar kendinize güvenebiliyor musunuz?
Kendi adıma konuşayım, şahsen ben korkuyorum ve amellerimin hiç birine de güvenmiyorum.
Millet bir yol tutturmuş, ''Kalbim temiz, kalbim temiz...''
Yok ya...
Gelmiş geçmiş en temiz kalp Peygamber efendimizin kalbiydi. O bile Cebrail tarafından 3 kez ameliyat edildi. Her ameliyatta da kalp temizlendi ve yıkandı.
Öyle olduğu halde o mübarek insan korkuyordu... ''Siz de mi korkuyorsunuz ya Rasulullah?'' sorusuna, ''Evet kalpler Allahın iki kudret parmağı arasındadır, başka yöne çevirmesinden korkuyorum.'' diyordu.
Ayrıca Allahu Teala bir dua ayeti göndermiş okuyalım diye: ''Rabbena la tuzuğ gulebena..'' diye başlıyor. ''Rabbim kalplerimizi başka yöne çevirme..'' diye dua etmemizi istiyor.
Günde 5 vakit namaz kılınıyor ve namazların her reaktında Fatiha okunuyor. Niye?
Fatiha suresinde demiyor muyuz; ''İhdinassıratalmustakiym...'' Doğru yol üzere bulunmam, doğru yol üzerinde olacağım anlamına gelmiyor. Doğru yol üzerinde durabilmek için her rekatta yardım istiyoruz Allahtan.
Ayrıca biz ne kadar mükemmel olursak olalım; bir Hz. Ömer'in tırnağının tozu olamayız. Son nefese kadar münafık olma korkusuyla yaşamıştı. Hem de cennetle müjdelendiği halde...
Toplum olarak cozuttuk... Kalbim temiz demekle iş bitmiyor. Kur'an uyarıyor: İman ettik demekle, imtihan edilmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız, diyor. Bizden öncekilerin vücutlarının demir taraklarla tarandığını işittik.
Biz rahat koltuklarda, net başında cenneti garantiledik maşallah. Birbirimizi suçluyoruz.
lafons kardeş. Ben seni anlıyorum. Doğru söylersin. Ama yine de emin olmayalım. Umut iyidir. Hele hele Allahtan umut kesilmez. Ama kalplerden silinen korkunun tekrar yeşermesi lazım. Korku ve ümit ikisi birden olmalı. Sözlerim ortayadır bilesin.
Herkes kendini güvende hissediyor. Ama hiç kimse şeytan kadar ibadet etmemiştir şu dünyada. Onu kovulmasına sebep neydi? Allah'ı mı inkar etti? Hayır. Dedi ki; ''Ben ondan hayırlıyım.'' Gurur, kibir ve isyan...
Söyler misiniz bu hasletler benim kalbimde yok diyen kaç kişi var...
Dedi kodu yaparken bile insan, kendisinin diğerinden hayırlı olduğunu ima ediyor. Çünkü kardeşini eleştirirken bile, bende bu vasıflar yok çok şükür diyor. İşte sana gurur...
Şu ana kadar yazdığım yazıların içinde bile var eleştirdiğim konular. Yani kendi kendimin ipini çekiyorum. Ben nasıl kendimi kurtulmuş sayabilirim ki...
Evet umut olmalı... Ama korku yok oldu kalplerde... O korkunun yeşermesi lazım. Yoksa toptan hepimiz lağım çukurunun içinden bağırmaya devam edeceğiz, ''Ben mis gibi kokuyorum,'' diye...
Bütün bu sözleri önce kendi nefsime söylediğimi de bilmenizi isterim. Allah'tan, hem kardeşlerim için, hem de kendim için af dilerim.