Mü'min demek, tevekkül eden = Allah'a dayanan demektir.
Gayretini harcar, çalışıp kazanır. Ama bununla beraber rızk az gelirse, Rabb'ini mahluka şikayet etmez, kanaat eder, Allah'ın verdiğine razı olur, israftan sakınır, yemekte, içmekte ve giymekte aza kanaat eder. Allah da onu doyurur.
Nitekim hadisi şerifte
" Mü'min bir tek bağırsaktan yer. Kafir ise yedi bağırsaktan yer. " buyrulur. Buhari h.n. 5048=20, Müslim h.n.2060-2062
Bu hadisi şerif, mü'min ve kafirin yemekte dahi birbirinden çok farklı olduğunu beyan eder. Diğer bir hadisi şerifte :
" Zenginlik, mal çokluğuyla değildir; gerçek zenginlik, ancak nefsin zengin = kanaatkar olmasıdır. " Müslim h.n1051=121, Buhari h.n.6060 = 22
Başka bir hadisi şerifte:
" Mü'minde iki huy bir arada bulunmaz: Cimrilik ve fena ahlak. " buyrulmuştur Buhari Edeb-ul Müfred h.n.282 Tirmizi: h.n 2373 Cimrilik , insanı kötü ahlaklara sevk eder demektir.
El-Mü'min ismi, iman eden ve eminlik sahibi = güvenilir olan demek ise de, delâlet-ul-iltizam yoluyla bu hasletleri de kuşatır demek olur. İman ve eminlik, bütün iyi ahlakları, itikad, hal ve hareketleri kuşatmaktadır. bu eminliği yıkan, gayretsizlik, cimrilik, kanaatsizlik gibi zehirli hastalıklardır. Şu hadisi şerife kulak verelim :
" Sen din kardeşinde şu üç hasleti gördüğün zaman ona itimadla ümidini bağla :
(a) Haya',
(b) Eminlik = Allah'a ve kula karşı güvenilir olmaklık,
(c) Gizli ve aşikârda sadakat ve doğruluk. Bunları görmediğin zaman da ona asla itimad etme = güven bağlama. " İbnu Adî el-Kamil fî Duafâi-r-Rical c.3 s.149, el-Cerh vet'Ta'dil c.5 s.290 isim no: 1383 Feyz-ul Kadir c.1 s.355 h.n 630
İktibas Tek Çare Dilara yayınları
Gayretini harcar, çalışıp kazanır. Ama bununla beraber rızk az gelirse, Rabb'ini mahluka şikayet etmez, kanaat eder, Allah'ın verdiğine razı olur, israftan sakınır, yemekte, içmekte ve giymekte aza kanaat eder. Allah da onu doyurur.
Nitekim hadisi şerifte
" Mü'min bir tek bağırsaktan yer. Kafir ise yedi bağırsaktan yer. " buyrulur. Buhari h.n. 5048=20, Müslim h.n.2060-2062
Bu hadisi şerif, mü'min ve kafirin yemekte dahi birbirinden çok farklı olduğunu beyan eder. Diğer bir hadisi şerifte :
" Zenginlik, mal çokluğuyla değildir; gerçek zenginlik, ancak nefsin zengin = kanaatkar olmasıdır. " Müslim h.n1051=121, Buhari h.n.6060 = 22
Başka bir hadisi şerifte:
" Mü'minde iki huy bir arada bulunmaz: Cimrilik ve fena ahlak. " buyrulmuştur Buhari Edeb-ul Müfred h.n.282 Tirmizi: h.n 2373 Cimrilik , insanı kötü ahlaklara sevk eder demektir.
El-Mü'min ismi, iman eden ve eminlik sahibi = güvenilir olan demek ise de, delâlet-ul-iltizam yoluyla bu hasletleri de kuşatır demek olur. İman ve eminlik, bütün iyi ahlakları, itikad, hal ve hareketleri kuşatmaktadır. bu eminliği yıkan, gayretsizlik, cimrilik, kanaatsizlik gibi zehirli hastalıklardır. Şu hadisi şerife kulak verelim :
" Sen din kardeşinde şu üç hasleti gördüğün zaman ona itimadla ümidini bağla :
(a) Haya',
(b) Eminlik = Allah'a ve kula karşı güvenilir olmaklık,
(c) Gizli ve aşikârda sadakat ve doğruluk. Bunları görmediğin zaman da ona asla itimad etme = güven bağlama. " İbnu Adî el-Kamil fî Duafâi-r-Rical c.3 s.149, el-Cerh vet'Ta'dil c.5 s.290 isim no: 1383 Feyz-ul Kadir c.1 s.355 h.n 630
İktibas Tek Çare Dilara yayınları