Misyonerlerin çalışma tekniği
Misyonerlik faaliyetlerinde bir temel taş olan Pavlos’un iki temel metodolojisi vardır:
1-Hristiyan mesajlarının kültürlere uygun şekilde sunulması ve kültürel ortamlara uyarlanmasıdır.
2-Takiyyecilik , “Herkese karşı herşey olmak.” Ör: Bir yahudinin yanında yahudi gibi olmak
-Tek hedefleri vardır. O da insanların vaftiz olmasıdır. Misyonerliğin tebliğden farkı da budur. Tebliğde insanlara hakkı anlatma vardır. İnsanlar inanıp inanmamakta hürdür ama misyonerlikte tüm insanlar vaftiz olmalıdır ve bu uğurda her yol serbesttir.
-Batıda misyonerlikle ilgili okullar açılmaktadır.
-ABD ‘de müslümanları hristiyanlaştırmak için müslüman evangelizmine giriş adlı ders konulmuştur. Bu derste Kur’an zorunlu ders kitabı. Öğrencilerin bir milyar müslümanın sorumluluğunu hissetmesi dersin hedefleri arasında. Öğrenciler müslüman arkadaşlarına İsa filmi seyrettiriyorlar ve arkadaşlarına filmle ilgili izlenimlerini sorup rapor şeklinde sunuyorlar. Cami ziyareti zorunlu. Namaz vakitlerinde ve özellikle Cuma vakti kalabalık zamanlarda ziyaret edilmesi puanlamayı olumlu etkiliyor.
-Hristiyanlara göre misyonerlik Tanrı’nın eylem planıdır.Tanrı insanların hristiyan olması için gerekli ortamı hazırlamıştır. Misyonerlere gidip hristiyanlaştırmak düşmektedir.
-Dolaylı olarak her hristiyan misyonerdir. Diyalog toplantılarına katılmak, posta kutularına ilanlar dağıtmak, radyo ve televizyon programlarına katılmak gibi faaliyetleri vardır. Doğrudan misyoner olmak için ise misyonerlik eğitimi almak gerekmektedir.
-Yerel halka misyonerlik yapılırken din terimlerine özellikle dikkat ediliyor. Ör: Ayet, maşaallah, inşaallah, Allah, besmele ...vb gibi kavramlar insanlara daha sempatik gözükebilmek için kullanılıyor.
-Kurumları yerel uygulamalara adapte ediyorlar. Ör: Fatiha suresini okuyarak açılış yapıyorlar (çünkü Fatiha suresi hristiyanlık öğretisine ters değildir.Hristiyanlığa ters düşmeyen ayetlerle açılış yapmaktadırlar.). Oruca sınırlı izin veriyorlar. İslamî duaları okuyabiliyorlar. Hatta şu anda kendi aralarında tartıştıkları konu, vaftiz yerine abdest olur mu? Bunu kabul edip uygulayanlar bile var. Papaz gibi kavramların yerine İslamî literatürde geçen imam gibi kelimeleri kullanmaları isteniyor.
Malezya’da hristiyanların rahlede incil okumaları üzerine Malezya hükümeti bunun İslamî bir eğitim şekli olduğu gerekçesiyle yasakladı.
-Hristiyan yaşam tarzı misyonerlik yapılan bölgenin kültürüne göre uyarlanıyor. Ör: Kilise müziği Itri’nin müziği. Halkın düğün ve bayramlarına katılıyorlar. Cenaze evlerine gidiyorlar. Yerli isim kullanmaya çalışıyorlar. Mesela, Jozef yerine Yusuf; Jakop yerine Yakup gibi..
Hindistan’da hristiyan olan müslümanların, hristiyan ibadetlerine camide devam etmeleri söyleniyor ve kendilerine hoş görünmesi için müslüman iseviler ismi veriliyor. Bu uygulamadan birkaçının müslüman olması üzerine vazgeçiliyor.
-Sosyal etkinlikler bağlamında misyonerlik yapıyorlar. Ör: Yaşlılar ziyaret ediliyor. Afet ve kaos ortamlarından yararlanarak insanlarla iletişim yollarını kullanıp hristiyanlaştırılma yapılıyor (17 Ağustos depreminde olduğu gibi). Gençlik kampları düzenliyorlar. Bu yurt dışı kamplarının bedava olması talebi artırıyor.
-Tartışma ve dostluk şeklinde taktiklerle yaklaşıyorlar. Ör: Hristiyan olduğunu söyleyip eve misafir olarak gidiyor. Tartışarak ilk önce değer sistemini yıkmaya çalışıyorlar. Sonra hristiyanlığı anlatarak hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar.Ya da dost olup karşıdakine inancını sezdirmeden yavaş yavaş empoze etmeye çalışıyorlar.
-Diyaloga özellikle önem veriyorlar ve hedefleri insanları anlama değil, hristiyanlığı anlatmak ve hristiyanlaştırmak. Bu konuda çok katılar ve amaçtan kesinlikle sapma yapmıyorlar.
-Kiliseleri yerelleştiriyorlar. O bölgedeki birisi hristiyan olmuşsa onu hemen kilisenin başına geçiriyorlar.
''Alıntıdır''