Misyonerlik faliyetleri meşrumudur?

Misyonerlik çalışmaları meşrumudut

  • Evet:Her inanan inancını anlatma ve yayma hakkına sahiptir

    Oy: 6 60.0%
  • Hayır: İslamın ve müslümanların zararına olacağından meşru değildir

    Oy: 4 40.0%

  • Kullanılan toplam oy
    10

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Evet bende senin gibi düşünüyorum
Hem kendin aynı şeyleri yap hemde başkaları yapınca vatan millet din elden gitti diye bağır çağır
iyiki almanyada falan bizim bu bağnaz düşüncedeki insanlar gibi almanlar fazla değil
Eğer öyle olsalardı heralde islami çalışmaların hepisini birden yasaklar devlet millet ve alman halkı için bir tehlike olarak ilan ederdi.

Minare yasak, Ezan yasak onların kilise çanları serbest.

Vatan, Millet İslamı yaşamassa elimizden çıkar gider. Dinin koruyucusu Allahtır kimsenin dine gücü yetmez.

Korku salarak Müslümanlardan taviz koparıyorlar.
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Yahu inanç özgürlüğü din ve vicdan hürriyeti laf mıdır
Bütün bu ifadeler uydurmamıdır

Hangi çağda yaşıyoruz..
Brakalım her inanan inancını özgürce yaşasın
Unutmamalı ki bunu sağlamak ile islami çalışmaların da önünü açmış oluruz
Aksi bütün bu süreci tıkar

İnsanların dinlerinin batıl olması bizi ilgilendirmez, kendilerine göre en iyi din ve inanç kendi din ve inançları değilmi.. o halde onlar da öyle görmeye devam etsin

Bundan 50 yıl önce almanyada camii varmıydı? şimdi yüzlerce camii den bahsedilebiliyorsa bütün bunlardan bir ders ve sonuç çıkarmak gerekir.
Onların inananlara sağladığı hürriyeti biz ülkemizde başkalarından esirgeyemeyiz

Ha bu noktadan da şu sonuç çıkmamalı..biz misyonlerliği destekliyor falan değiliz..asıl mesele şu

Ben senin gibi düşünmüyor senin gibi inanmıyorsam da senin inancını ve düşünceni ifade etmen noktasında seninle sonuna kadar yanyanayım.. mesele budur..
 

SirayeT

Asistan
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
215
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Ama hak din diye bildiklerini yaymak için uğraş verebilirler bunu engellemek kaos doğurur. Bizde engellenmeyeceğiz, onlarda. Unutmayın, ülkemizde müslümanlara birçok şey yasak, bu yasaklaradan kurtulmanın bir yoluda evrensel değerleri sahiplenerek başkalarının haklarınıda savunmaktan geçer. Merak etmeyin, müslüman düşmanları inanç ayırt etmiyor o halde diğer inançlı insanlarla birlik olup onlara karşı mücadele vereceğiz.
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Misyonerlerin çalışma tekniği

Misyonerlik faaliyetlerinde bir temel taş olan Pavlos’un iki temel metodolojisi vardır:

1-Hristiyan mesajlarının kültürlere uygun şekilde sunulması ve kültürel ortamlara uyarlanmasıdır.

2-Takiyyecilik , “Herkese karşı herşey olmak.” Ör: Bir yahudinin yanında yahudi gibi olmak

-Tek hedefleri vardır. O da insanların vaftiz olmasıdır. Misyonerliğin tebliğden farkı da budur. Tebliğde insanlara hakkı anlatma vardır. İnsanlar inanıp inanmamakta hürdür ama misyonerlikte tüm insanlar vaftiz olmalıdır ve bu uğurda her yol serbesttir.

-Batıda misyonerlikle ilgili okullar açılmaktadır.

-ABD ‘de müslümanları hristiyanlaştırmak için müslüman evangelizmine giriş adlı ders konulmuştur. Bu derste Kur’an zorunlu ders kitabı. Öğrencilerin bir milyar müslümanın sorumluluğunu hissetmesi dersin hedefleri arasında. Öğrenciler müslüman arkadaşlarına İsa filmi seyrettiriyorlar ve arkadaşlarına filmle ilgili izlenimlerini sorup rapor şeklinde sunuyorlar. Cami ziyareti zorunlu. Namaz vakitlerinde ve özellikle Cuma vakti kalabalık zamanlarda ziyaret edilmesi puanlamayı olumlu etkiliyor.

-Hristiyanlara göre misyonerlik Tanrı’nın eylem planıdır.Tanrı insanların hristiyan olması için gerekli ortamı hazırlamıştır. Misyonerlere gidip hristiyanlaştırmak düşmektedir.

-Dolaylı olarak her hristiyan misyonerdir. Diyalog toplantılarına katılmak, posta kutularına ilanlar dağıtmak, radyo ve televizyon programlarına katılmak gibi faaliyetleri vardır. Doğrudan misyoner olmak için ise misyonerlik eğitimi almak gerekmektedir.

-Yerel halka misyonerlik yapılırken din terimlerine özellikle dikkat ediliyor. Ör: Ayet, maşaallah, inşaallah, Allah, besmele ...vb gibi kavramlar insanlara daha sempatik gözükebilmek için kullanılıyor.

-Kurumları yerel uygulamalara adapte ediyorlar. Ör: Fatiha suresini okuyarak açılış yapıyorlar (çünkü Fatiha suresi hristiyanlık öğretisine ters değildir.Hristiyanlığa ters düşmeyen ayetlerle açılış yapmaktadırlar.). Oruca sınırlı izin veriyorlar. İslamî duaları okuyabiliyorlar. Hatta şu anda kendi aralarında tartıştıkları konu, vaftiz yerine abdest olur mu? Bunu kabul edip uygulayanlar bile var. Papaz gibi kavramların yerine İslamî literatürde geçen imam gibi kelimeleri kullanmaları isteniyor.
Malezya’da hristiyanların rahlede incil okumaları üzerine Malezya hükümeti bunun İslamî bir eğitim şekli olduğu gerekçesiyle yasakladı.

-Hristiyan yaşam tarzı misyonerlik yapılan bölgenin kültürüne göre uyarlanıyor. Ör: Kilise müziği Itri’nin müziği. Halkın düğün ve bayramlarına katılıyorlar. Cenaze evlerine gidiyorlar. Yerli isim kullanmaya çalışıyorlar. Mesela, Jozef yerine Yusuf; Jakop yerine Yakup gibi..
Hindistan’da hristiyan olan müslümanların, hristiyan ibadetlerine camide devam etmeleri söyleniyor ve kendilerine hoş görünmesi için müslüman iseviler ismi veriliyor. Bu uygulamadan birkaçının müslüman olması üzerine vazgeçiliyor.

-Sosyal etkinlikler bağlamında misyonerlik yapıyorlar. Ör: Yaşlılar ziyaret ediliyor. Afet ve kaos ortamlarından yararlanarak insanlarla iletişim yollarını kullanıp hristiyanlaştırılma yapılıyor (17 Ağustos depreminde olduğu gibi). Gençlik kampları düzenliyorlar. Bu yurt dışı kamplarının bedava olması talebi artırıyor.

-Tartışma ve dostluk şeklinde taktiklerle yaklaşıyorlar. Ör: Hristiyan olduğunu söyleyip eve misafir olarak gidiyor. Tartışarak ilk önce değer sistemini yıkmaya çalışıyorlar. Sonra hristiyanlığı anlatarak hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar.Ya da dost olup karşıdakine inancını sezdirmeden yavaş yavaş empoze etmeye çalışıyorlar.

-Diyaloga özellikle önem veriyorlar ve hedefleri insanları anlama değil, hristiyanlığı anlatmak ve hristiyanlaştırmak. Bu konuda çok katılar ve amaçtan kesinlikle sapma yapmıyorlar.

-Kiliseleri yerelleştiriyorlar. O bölgedeki birisi hristiyan olmuşsa onu hemen kilisenin başına geçiriyorlar.

''Alıntıdır''
 

sağanak

Paylaşımcı
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
162
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Misyonerlerin çalışma tekniği

Misyonerlik faaliyetlerinde bir temel taş olan Pavlos’un iki temel metodolojisi vardır:

1-Hristiyan mesajlarının kültürlere uygun şekilde sunulması ve kültürel ortamlara uyarlanmasıdır.

2-Takiyyecilik , “Herkese karşı herşey olmak.” Ör: Bir yahudinin yanında yahudi gibi olmak

-Tek hedefleri vardır. O da insanların vaftiz olmasıdır. Misyonerliğin tebliğden farkı da budur. Tebliğde insanlara hakkı anlatma vardır. İnsanlar inanıp inanmamakta hürdür ama misyonerlikte tüm insanlar vaftiz olmalıdır ve bu uğurda her yol serbesttir.

-Batıda misyonerlikle ilgili okullar açılmaktadır.

-ABD ‘de müslümanları hristiyanlaştırmak için müslüman evangelizmine giriş adlı ders konulmuştur. Bu derste Kur’an zorunlu ders kitabı. Öğrencilerin bir milyar müslümanın sorumluluğunu hissetmesi dersin hedefleri arasında. Öğrenciler müslüman arkadaşlarına İsa filmi seyrettiriyorlar ve arkadaşlarına filmle ilgili izlenimlerini sorup rapor şeklinde sunuyorlar. Cami ziyareti zorunlu. Namaz vakitlerinde ve özellikle Cuma vakti kalabalık zamanlarda ziyaret edilmesi puanlamayı olumlu etkiliyor.

-Hristiyanlara göre misyonerlik Tanrı’nın eylem planıdır.Tanrı insanların hristiyan olması için gerekli ortamı hazırlamıştır. Misyonerlere gidip hristiyanlaştırmak düşmektedir.

-Dolaylı olarak her hristiyan misyonerdir. Diyalog toplantılarına katılmak, posta kutularına ilanlar dağıtmak, radyo ve televizyon programlarına katılmak gibi faaliyetleri vardır. Doğrudan misyoner olmak için ise misyonerlik eğitimi almak gerekmektedir.

-Yerel halka misyonerlik yapılırken din terimlerine özellikle dikkat ediliyor. Ör: Ayet, maşaallah, inşaallah, Allah, besmele ...vb gibi kavramlar insanlara daha sempatik gözükebilmek için kullanılıyor.

-Kurumları yerel uygulamalara adapte ediyorlar. Ör: Fatiha suresini okuyarak açılış yapıyorlar (çünkü Fatiha suresi hristiyanlık öğretisine ters değildir.Hristiyanlığa ters düşmeyen ayetlerle açılış yapmaktadırlar.). Oruca sınırlı izin veriyorlar. İslamî duaları okuyabiliyorlar. Hatta şu anda kendi aralarında tartıştıkları konu, vaftiz yerine abdest olur mu? Bunu kabul edip uygulayanlar bile var. Papaz gibi kavramların yerine İslamî literatürde geçen imam gibi kelimeleri kullanmaları isteniyor.
Malezya’da hristiyanların rahlede incil okumaları üzerine Malezya hükümeti bunun İslamî bir eğitim şekli olduğu gerekçesiyle yasakladı.

-Hristiyan yaşam tarzı misyonerlik yapılan bölgenin kültürüne göre uyarlanıyor. Ör: Kilise müziği Itri’nin müziği. Halkın düğün ve bayramlarına katılıyorlar. Cenaze evlerine gidiyorlar. Yerli isim kullanmaya çalışıyorlar. Mesela, Jozef yerine Yusuf; Jakop yerine Yakup gibi..
Hindistan’da hristiyan olan müslümanların, hristiyan ibadetlerine camide devam etmeleri söyleniyor ve kendilerine hoş görünmesi için müslüman iseviler ismi veriliyor. Bu uygulamadan birkaçının müslüman olması üzerine vazgeçiliyor.

-Sosyal etkinlikler bağlamında misyonerlik yapıyorlar. Ör: Yaşlılar ziyaret ediliyor. Afet ve kaos ortamlarından yararlanarak insanlarla iletişim yollarını kullanıp hristiyanlaştırılma yapılıyor (17 Ağustos depreminde olduğu gibi). Gençlik kampları düzenliyorlar. Bu yurt dışı kamplarının bedava olması talebi artırıyor.

-Tartışma ve dostluk şeklinde taktiklerle yaklaşıyorlar. Ör: Hristiyan olduğunu söyleyip eve misafir olarak gidiyor. Tartışarak ilk önce değer sistemini yıkmaya çalışıyorlar. Sonra hristiyanlığı anlatarak hristiyanlaştırmaya çalışıyorlar.Ya da dost olup karşıdakine inancını sezdirmeden yavaş yavaş empoze etmeye çalışıyorlar.

-Diyaloga özellikle önem veriyorlar ve hedefleri insanları anlama değil, hristiyanlığı anlatmak ve hristiyanlaştırmak. Bu konuda çok katılar ve amaçtan kesinlikle sapma yapmıyorlar.

-Kiliseleri yerelleştiriyorlar. O bölgedeki birisi hristiyan olmuşsa onu hemen kilisenin başına geçiriyorlar.
Mutlaka doğrudur, bunların farkında olarakta onlarla diğer din düşmanlarına karşı birlik olabiliriz.
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Mutlaka doğrudur, bunların farkında olarakta onlarla diğer din düşmanlarına karşı birlik olabiliriz.

Misyonerlerle mi din düşmanlarına karşı birlikte olacagız. Yazıyı anlayarak okumamışsınız. Din düşmanlarına karşı bütün Müslümanlar birleşebilir.
 

sağanak

Paylaşımcı
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
162
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Misyonerlerle mi din düşmanlarına karşı birlikte olacagız. Yazıyı anlayarak okumamışsınız. Din düşmanlarına karşı bütün Müslümanlar birleşebilir.
müslümanlar zaten birlik ama yeterli değil. ÖTEKİNİ düşünmezsseniz, başka etkenler devreye girer ve hep dışlanan olursunuz. SİYASİ EKONOMİK VE DAHA BİR ÇOK ETKENLER. Avrupa ülkemizdeki azınlık haklarından bahsediyor. bunları gözardı ederseniz bedelini ödetirler.
 
Üst