Milli gazete BAŞ YAZI.

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Saadet'in olağanüstü genel kongresi beklenenin de üzerinde bir katılım ve coşkuyla yapıldı. Fakat kongrede bu camiayı üzen bazı gelişmeler de yaşandı. Bunlardan birincisi Milli Görüş'ün siyasal hareketinde kırk yıl içerisinde üçüncü kez çift liste çıkması oldu. Hatırlattığımız gibi bu kırk yıl içerisinde üçüncü kez cereyan ediyor. Yani Milli Görüş camiası böyle bir şeye alışık değil. Bunu yadırgıyor. Elbetteki Saadet Partisi her hangi bir siyasi parti olmadığı için camianın bunu yadırgamasından doğal bir şey olamaz.

Bu durumun tek teselli olunabilecek yönü, olup bitenin bir ayrışma değil, tartışma şeklinde ortaya çıkmış olmasıdır. Basının "Saadet'te Erbakan dönemi bitti" şeklindeki değerlendirmesi gerçekçi değildir. Erbakan ismini bir partiyle sınırlandırmak ne kadar doğru olabilir? Çünkü bu ülkede ve bütün dünyada Erbakan dediğiniz zaman akla gelen ilk şey siyasi bir parti değil, büyük bir davadır ki, bunu herkes Milli Görüş olarak bilmektedir. Genel Başkan Numan Kurtulmuş üstüne basa basa, Saadet Partisi'nin Milli Görüş partisi olduğunu söylediğine göre, "Bizim diğerlerinden farkımız Manaviyatçı olmamızdır. Bu milletin kendi özü olmamızdır. Emperyalizme karşı olmamızdır. Bizi değerli kılan ve bütün dünyayı kurtaracak olan şey, ecdadımızın inandığı değerlerin ortaya koyduğu kendi medeniyetimize olan sadakatimizdir. Bizim medeniyetimiz yenilmemiştir. Esas yenilen, Batı'nın ortaya koyduğu yeni dünya düzenidir. Dünyayı bir kez daha barış dünyası haline getirecek olan yeniden bizim medeniyetimizdir.

Bunun için, Saadet Partisi'nin öncülüğünde önce Yeniden Büyük Türkiye inşa edilecek ve Türkiye'nin öncülüğünde Yeni Bir Dünya kurulacaktır." Dediğine göre ideolojik anlamda "Saadet'te Erbakan dönemi bitti" demenin her hangi bir geçerliliği var mıdır?

Bu teknik anlamda da aynen böyledir.

Öncelikle, basının "yeşil liste" diye adlandırdığı listeyi Erbakan vermiş değildir.

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, kongreye bizzat gelmiş, salonun içini ve dışını hınca hınç dolduran binlerce Milli Görüşçü tarafından inanılmaz derecede bir sevgi seliyle karşılanmıştır. Erbakan Hoca kongrede yaptığı uzun konuşmasında tarihi değerlendirmelerde bulunmuş, en ufak bir ayrışmadan, ima ile dahi olsa bahsetmemiştir. Saadet'e yönelik baştan sona övgü dolu, ümit vadeden cümleler kullanmıştır.

"Erbakan'ın listesinden 42 kişi istifa etti" sözünün her hangi bir manası yoktur. Çünkü Numan Kurtulmuş'la birlikte bu 42 kişinin tamamı yeni seçilen GİK listesinde bulunmaktadırlar.

Ayrıca "Çatışmadan dolayı salon boşaldı" iddiası geçersizdir. Saatlerce sıcaktan bunalan izleyicinin bir kısmı seçimlere geçildiğinde salon dışına çıkmıştır. Kongreye iştirak eden 800 civarındaki delegenin az bir kısmı bir yanlış anlamadan dolayı oyunu kullanmadan ayrılmış, 650 civarındaki delege büyük bir vakarla oyunu kullanmıştır. Otobüslerin çoğu kalktığı için üçüncü tur oylamaya ancak 310 delege kalabilmiştir.

Kongrenin bizi sevindiren en önemli gelişmesi ise, listelerden birini veren partililerin arasında bulunan ve malıyla, canıyla bu dava için ömrünü feda eden Oğuzhan Asiltürk'e karşı bir avuç kendini bilmezin gösterdiği çirkin tezahürata karşı, Numan Kurtulmuş'un kürsüye çıkarak çok yerinde ve çok sert tepki göstermesi olmuştur. Bu davranış bize bir kez daha "Kardeşler Topluluğu"nun ne demek olduğunu gösterdi.
 
Üst