“MHP’nin kapısına siyah çelenk bırakan şu emekli subaylar”

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
“MHP’nin kapısına siyah çelenk bırakan şu emekli subaylar”

Ve emekli subaylar da İsrafil K. Kumbasar’ın kellesini istedi.
7 Şubat 2008 tarihinde kaleme aldığımız “MHP’nin kapısına siyah çelenk bırakan şu emekli subaylar” başlıklı yazımızda, ‘baş örtüsü’ üzerinden yapılan çirkin girişime sessiz kalmayarak şöyle demiştik:
- “Şimdi o çelengi alın ve konulması gereken yere koyun.”
Yeniçağ gazetesine adeta ihtarname gibi bir mektup gönderen Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı E. Tümgeneral Rıza Küçükoğlu, şöyle diyor:
- “Gazetenizde böyle bir düşünceye sahip bir yazarın bulunmasını talihsizlik olarak değerlendiriyoruz.”
Anlayanlar için bu ifadelerin tercümesi şu:
- “Ol kişinin yazılarına son verin.”
Yazıyı yazan biziz.
Ancak, şikayetlerini bize belirtmek yerine direkt tepeden işi bitirmeye çalışan Rıza Küçükoğlu, her nedense hakikat hilafına ‘hakaret’ olarak algıladığı ifadeleri düzelten bir tekzip metni göndermeyi akıl edemeyip, “Tekzip edilerek düzeltilmesi...” talebinde bulunuyor.
Herhalde bizi ‘emir eri’ zannediyor...

Ne yapmış İsrafil K. Kumbasar?
“İhanet politikaları karşısında kınalı kuzu gibi davranırken, bir haksızlığı ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘baş örtüsü’ düzenlemesi karşısında neden yırtıcı bir kaplan kesiliyorsunuz, AKP ve DTP dururken neden Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alıyorsunuz?” diye sormuş.
Peki ne diyecekti?
- “Helal olsun yiğitlerim, işte Cumhuriyet böyle korunur” diye mevziye yatıp, “Ordu göreve” pankartı mı açacaktı?
‘Peygamber Ocağı’ olarak bildiği, kurumsal kimliğine tek bir leke bile gelmemesi için üzerine titrediği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, bazı eski mensupları tarafından ‘yeni düşmanlar’ edinmesine göz mü yumacaktı?
Kimse kusura bakmasın.
Biz Türk milletinin bir evladı olarak, her şeye ama her şeye rağmen ‘Türk milletinin varlığının yegane sigortası’ olarak gördüğümüz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve şerefli mensuplarını, kendilerinden bile daha çok severiz.
Ama kimseye de boyun eğmeyiz.

* * *


Biz emekli subayları, görevde oldukları dönemde hiçbir şeyden korkmadan gerçekleri haykırırken severiz, emekli olduktan sonra “Hata yapmıştık” diye günah çıkarıp, “Federasyon” tellalığı yapıp, ‘Nü resimler’ çizerken değil.
Biz emekli subayları, Türkiye’yi ‘çağlar ötesine’ sıçratmak için kafa patlatırken, plan ve proje üretirken severiz, ‘menfaat’ çetelerinin arasında ‘sanal’ korkular üzerinden ‘Cumhuriyet’ adına yolunu bulmaya çalışırken değil.
Biz emekli subayları, Türk milletini millet yapan ‘milli’ ve ‘manevi’ değerlere sahip çıkarken severiz, her dönem iktidarları kafakola alıp milleti söğüşleyen ‘TÜSİAD patronlarına’ danışmanlık yaparken, onlara yol gösterirken değil.
Biz emekli subayları, ‘AB uyum yasaları’, ‘Vakıflar Kanunu’, ‘301’inci Madde’ gündeme geldiğinde Meclis’in kapısında ‘nöbet tutarken’ severiz, ‘baş örtüsü’ ile ilgili bir düzenleme yüzünden tozu dumana katarken değil.
Biz emekli subayları, ‘emperyalist’ güçlerin, ‘işbirlikçi’ iktidarların, ‘terör’ uzantılarının mekanlarına siyah çelenk koyarken severiz, ‘Türkiye sevdalılarının’ kapısına değil.

* * *


Bu ülkeyi ‘cüzdandan’ değil, ‘yürekten’ seven, bu ülke için son nefesine kadar ‘şehadeti’ görev olarak kabul eden emekli subaylarımızın ezici çoğunluğunun, TESUD yönetimini elinde bulunduran zihniyet ile asla ‘aynı çizgide’ olmadıklarını biliyoruz.
Ama yine de sayın Rıza Küçükoğlu ve arkadaşlarına dostça bir çağrıda bulunuyoruz.
Şimdi alın ellerinize antetli kağıtlarınızı ve yazmaya başlayın:
- “Çok muhterem Aydın Doğan.
Genel çizgilerini beğenmesek de, irisinden ufağına kadar bütün gazetelerini okuyor, bütün televizyonlarını ilgi ile takip ediyoruz.
Cumhuriyetin değerlerini dinamitleyen yazılar yazan İkinci Cumhuriyetçi liboş takımından Ertuğrul Özkök, Taha Akyol, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Hasan Cemal, Cüneyt Ülsever, Can Dündar, Hadi Uluengin, İsmet Berkan, Yıldırım Türker ve isimleri bizde mahfuz cümle işbirlikçilerin derhal sepetlenmelerini talep ediyoruz.
Aksi takdirde gerekli tavrımızı koyacağız.”

* * *


İsrafil K. Kumbasar gibi bir Türk evladına karşı güç gösterisinde bulunmak kolay.
Vatan sizden ‘milli’ bir görev bekliyor.
İstikamet Doğan medyası.
Marş, marş!..
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Bu milletin milli ve manevi değerlerine savaş açan kim ve kimler olursa olsun bu milletin asıl düşmanı onlardır
Atatürkçülük maskesi altında islam düşmanlığı yapanlar ,bu milletin
başındaki örtüye dahi tahamül edemeyenler
çağdaşlığı soyunmada görenler ,islami değerlere ortaçağ karanlığı diye
hakaret edenler ebu cehillerin ta kendileridirler ,aslada kardeşlerimiz değillerdir...
 
Üst