Jack London'un en iyi kitapları arasında bence tepede olanıdır Martin Eden.Her ne kadar Otobiyografik bir roman olsa da,Jack London bir kaç açıklama da,Martin Eden için üzülmediğini belirtmişti.
Martin,işçi sınıfına mensup gettoda yaşayan bir serseridir.Hayatı amaçsız bir şekilde yaşarken Arthur adında bir genci kavgada yaralanmaktan kurtarır,ve bu andan itibaren hayatı değişmeye başlar.Arthur,Martin'e teşekkür etmek amacı ile bir akşam yemeği için evine davet eder.Martin bu daveti pek istemese de kabul eder ve o akşam o evde gördüklerini kendi hayatı ile kıyasladığında,ne kadar ucuz ve sefil bir yaşantısının olduğunu anlar.Ve ayrıca Arthur'un kız kardeşi Ruth'a gizli bir aşk alevlenmeye başlar içinde.
İlk dönemler Ruth,Martin'e acıdığı için yardım amaçlı kitap verir ve kitaplar üzerine bilgisini paylaşır.Daha sonraları kızda Martin'e giderek bağlanır,lakin içinde hissin sevgi mi,acıma hissimi olduğunu tam anlayamaz.Martin,kızın arzuladığı bir insan olmak için hayatını değiştirmeye çalışır.Serseri arkadaşları ile görüşmemeye başlar,kötü olan alışkanlıklarını bırakır hatta sigarayı bile.Ve uzun bir gemi yolculuğunda Yazar olmaya karar verir.Yazarların ne derece toplumda itibarlı olduğunu anlamıştı.
Ve okur okur,ve sonrasında onlarca hikaye,şiir ve düz yazı kaleme alır.Etrafındaki herkes Martin ile dalga geçmeye başlar.Hatta çok sevdiği kız bile o bile artık Martin'inden sıkılmaya başlamıştı.Kız martin ile kitaplar ve kuramlar üzerine tartışır ve Martin'in bir çok konuyu anlamadığını düşünüyordu.Oysa durum tam tersiydi,Martin,gerçek bilgiye ulaşmıştı.Gerçek bilginlerin zengin sürüleri için de değil,kartallar misali gökler de tek başına uçtuğunu anlamıştı.Bilgisi ve düşünceleri sevgilisini çoktan geçmişti.Martin bile bunun farkında değildi.
Her şey bitmişken sevgilisi bile Martin'i terketmişken,işler tersine döner.Martin bir şekilde tüm ülkenin tanıdığı bir şair olur.Hatta "Efemerid adındaki bir şiiri o kadar gündem olur ki,tüm üniversitelerde bu şiir üzerine seminerler düzenlenmeye başlar.Bütün yayın evleri Martin'in peşinden koşmaya başlar,Ama Martin için hiç bir şeyin önemi yoktu.Para sadece satın alma gücü var eden bir nesneydi.Daha önceki hayatına baktığında cennetten kovulmuş bir varlık gibi görüyordu kendini.Aklını tıka basa dolduran bilgiler,eski yaşamındaki dostlarıyla arasında bir uçurum açmıştı ve bu uçurumu kapatmak imkansızdı...
Daha fazla yazmayayım,kitabı okuyan pişman olmaz.Ayrıca yazarın Beyaz Diş adlı romanı da özellikle çocuklar tarafından okunmalı.Ve Beyaz Dış'in sinemaya uyarlanmış benzer hali olan Kutup Macerası filmini de izlemenizi tavsiye ederim.