mahkeme her türlü tesirden azade olmalıdır

Risale-i Nur Talebesi

Diyar-ı Bekirli
Katılım
30 Haz 2006
Mesajlar
1,460
Tepkime puanı
11
Puanları
0
ÂYET-İ KERİME MEÂLİ



Onlar İbrahim'e bir tuzak kurmak istediler; Biz de tuzaklarını bozup onları rezil ettik.


Sâffât Sûresi: 98


15.12.2006




HADİS-İ ŞERİF MEÂLİ



Misâfirinle beraber yemek ye. Çünkü misafir

tek başına yemek yemekten utanır.

Câmi'ü's-Sağîr, c: 3, 3832


15.12.2006




Mahkeme her türlü tesirden azade olmalıdır




Mahkemelerin ihkak-ı hak cihetindeki haysiyetine, şerefine mühim bir nakîse, belki zıt olan garazkârların telkinatına tebaiyete, elbette mahkeme-i adalet tenezzül etmeyecek ve garazkârların entrikalarını akîm bırakacaktır. Ve adaletten ve ihkak-ı haktan daha büyük bir makam vazife cihetinde tanımayan mahkemenin, her türlü tesirattan azade olarak vazifesini yapacağı esas adaletin muktezası olduğuna istinaden, şahsım namına değil, belki çok hakîkatlerin ve birçok masum hukukların kendine bağlı olduğu bir hakîkat-i aliye namına, hakkındaki asılsız evhamlarını bir an evvel Risâle-i Nur’un hürriyetini îlan etmekle ref’ etmektir.

Tarihçe-i Hayat, s. 213

***

Hükümetin daireleri içinde en ziyade hürriyetini muhafaza etmeye ve tesirat-ı hariciyeden en ziyade bîtarafane, hissiyatsız bakmakla mükellef olan, elbette mahkemedir. Ben mahkemenin hürriyet-i tammesine istinaden, hürriyetle, hukùk-u hürriyetimi bu sûretle müdafaa etmeye hakkım vardır. Evet, her yerde, adliyede mal ve can meseleleri var. Eğer, hakim şahsî hiddet edip bir katili katletse, o hakim katil olur. Demek adliye memurları, hissiyattan ve tesirat-ı hariciyeden bütün bütün azade ve serbest olmazsa, sûreten adalet içinde müthiş günahlara girmek ihtimali var. Hem, canilerin, kimsesizlerin ve muhaliflerin dahi bir hakkı var. Ve hakkını aramak için, gayet bîtarafane bir mercî isterler. Adalet noktasından tarafgirlik fikrini verip, adaletin mahiyetini zulme çeviren, hakkımda sarf edilen bir tâbirdir ki, Isparta'da ve burada bazı isticvablarda ismim Said Nursî iken, her tekrarında "Said Kürdî" ve "Bu Kürd" diye beni öyle yad ediyorlar. Bununla, hem ahiret kardeşlerimin hamiyet-i milliyelerine ilişip aleyhime bir his uyandırmak, hem mahkeme ve adaletinin mahiyetine bütün bütün zıt ve muhalif bir cereyan vermektir.

Evet, hakim ve mahkeme tarafgirlik şaibesinden müberra ve gayet bîtarafane bakması birinci şart-ı adalet olduğuna dair binler vukuat-ı tarihiyeden, Hazret-i Ali Radiyallahü Anhın hilâfeti zamanında bir Yahudî ile mahkemede beraber oturmaları ve çok padişahların adi adamlar ile mahkeme-i adalette görülmesi gibi çok hadisat-ı tarihiye var...

Tarihçe-i Hayat, s. 201-202

***

Elbette, mahkeme-i adalet, böyle asılsız bu evham ve isnadatları defedip, hakkımızda ihkak-ı hak edecektir.

Tarihçe-i Hayat, s. 214

***

..cihangir hükümdarların ve kahraman kumandanların küçük mahkemelerde diz çöküp kemal-i inkıyad ile mutavaat göstermeleri, mahkemenin, hiçbir cihet ile zedelenmeyecek bir haysiyet ve şerefinin mevcudiyetini ispat eder. İşte, mahkemelerin bu yüksek ve manevî haysiyetine dayanıp, hukùkumu, hürriyetle müdafaa ediyorum.

Tarihçe-i Hayat, s. 223


15.12.200
 

hattap

Paylaşımcı
Katılım
12 Haz 2006
Mesajlar
208
Tepkime puanı
0
Puanları
0
kardeş bazı kelimeleri anlamıyorum :(
 
Üst