küfür tufanın önünde

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
ümmeti muhammedin sav kadınlarına atfen
bir kardeş te imamım nesefinin naklettiği bir hadisi şerifi garib karşılamıştı inşaallah faydası olur

küfür tufanının önünde
tek başına bir kadın
ÂSİYE

وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا امْرَاَتَ فِرْعَوْنَ اِذْ قَالَتْ رَبِّ ابْنِ ل۪ي عِنْدَكَ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّن۪ي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِه۪ وَنَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ

Allah, inananlara da Firavun'un karısını misal gösterdi.
O:
“Rabbim!
Bana katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun işinden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!” demişti
Tahrim suresi,11




“Ben sizin en büyük ilahınız değil miyim?” diyen,
Doğan her erkek çocuğu öldürten,
İnsanları guruplara ayıran,
Zalim, âsi, tâğut Firavun ve
Onun karısı Âsiye…

Zamanının en muhteşem sarayında kraliçe olarak yaşıyordu.
Bir kadının hayallerini süsleyen ne varsa elinin altında idi.
Bir gün,
Allah bir sandığın içinde
nehirde yüzen bir bebek çıkardı karşısına.
Ona acıdı. Aldı, sarayında büyüttü.
O bebek büyüdü Peygamber oldu. Musa aleyhisselam oldu.
Musa ile Firavun karşı karşıya geldi.
Musa’dan yana tavır koydu.
Tehdit edildi. İşkence gördü.
Sadece imanı arttı.
Kraliçe olduğu sarayın avlusunda kral tarafından
yere yatırılıp elleri ve ayaklarından
dört kazığa bağlandı.
Kızgın güneşin altında bekletildi.
Üzerine ağır kaya parçaları kondu.
İmandan dönmesi için süre verildi.
O son söyleyeceğini Kur’an’ın şahitliği ile dedi ve gitti:
“Rabbim!
Bana katında, cennette bir ev yap;
beni Firavun'dan ve onun işinden koru ve
beni zalimler topluluğundan kurtar!”
“…İşte bu da Firavun’un karısı...
Firavun’un sarayında, içinde yaşadığı küfür tufanı O'nu, kurtuluş istemekten alıkoyamamıştır.


“Erkeklerden kemale eren çok olmuştur. Kadınlardan ise sadece Meryem ile Âsiye’dir.”

Hadis-i Şerif​




Bu mümin kadın Rabb’inden cennette bir ev isteyerek Firavun'un sarayından vazgeçmişti. Rabbinden kurtuluş isteyerek Firavun'la olan ilişkisini koparmıştı. Firavun'un yaptıklarının sorumluluğuna ortak olurum endişesiyle onun uygulamalarını onaylamadığını belirtmiş, yaptıklarından uzak durmuştu. Oysa Firavun'a en yakın insandı: "Beni Firavun'dan ve O'nun kötü işinden kurtar."
Aralarında yaşadığı halde Firavun'un kavmi ile de ilişkisini kesmişti: "Ve beni şu zalimler topluluğundan kurtar."
Firavun'un karısının duası ve tavrı, dünya değerlerini hem de en göz alıcılarını elinin tersi ile itip Allah katındaki kalıcı değerlere yönelmenin güzel bir örneğidir. Nitekim bu mümin kadın o gün için yeryüzünün en büyük hükümdarı Firavun'un karısıydı. Bir kadının arzulayabileceği her şeyi bulabildiği Firavun'un sarayında yaşıyordu. Fakat bu kadın iman sayesinde bütün bunları ayaklarının altına almış, elinin tersiyle itmişti. Üstelik bu dünya nimetlerinden, dünyanın geçici değerlerinden yüz çevirmekle yetinmemiş, bunları Allah'a sığınılması gereken bir kötülük, bir pislik, bir musibet olarak algılamıştı. Bütün bunlardan vazgeçip yüce Allah'tan kendisini bu hayattan kurtarmasını istemişti.
Öte yandan bu mümin kadın geniş ve güçlü bir devlette tek başınaydı. Hiç kuşkusuz bu da yüce Allah'ın O'na yönelik bir başka büyük lütfudur. Çünkü kadın toplumun baskısı karşısında daha duyarlıdır, toplumun düşüncesinden daha çok etkilenir.
Fakat bu kadın tek başına... Toplumun baskısına, sarayın baskısına, hükümdarın baskısına, saray çevrelerinin baskısına, hükümdarlık makamının baskısına rağmen başını göğe kaldırmıştı. Hem de tek başına ve bu azgın küfür ortamında.
Bu mümin kadın, Allah için bütün etkenlerden, bütün bağlardan, bütün engellerden ve bütün yanıltıcı çağrılardan soyutlanmanın üstün bir örneğidir.
Zaten cümleleri evrenin her tarafında yankılanan, yüceler âleminden inen, Allah'ın kalıcı kitabında kendisine işaret edilmesini bu yüzden hak etmiştir.”


alıntı
 
Üst