Kibirli insan, faydalı olamaz 10.03.2013

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Kibirli insan, faydalı olamaz
10.03.2013
Kibir, kendini başkalarından büyük bilmek, üstün görmektir. Allahü teâlâ, kullarına gönderdiği kitâpların hepsinde, kibri ve gururlanmayı kötülemiş ve yasak etmiştir. Kur'ân-ı kerîmde, Nahl sûresinin 23. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ, kibirli olanları elbette sevmez!) buyurulmaktadır.

Kibirlenmek, Allahü teâlânın sıfatına, hakkına tecâvüz etmek olur. Kullara kibirlenmek yakışmaz, en büyük günâhtır. Hadîs-i kudsîde; (Azamet ve kibriyâ bana mahsûstur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azâb ederim) buyuruldu.

Bunun içindir ki, din âlimleri, tasavvuf büyükleri, her zamân, Müslümânlara tevâzu sahibi olmayı tavsiye etmişlerdir. Bu sebeple Müslümân, kendini beğenmez, kendisini başkasından üstün görmez, egoist, bencil olmaz.

Kibirli, kendini beğenen kimse, başkalarına faydalı olamaz, başkaları tarafından sevilmez. Egoist olanları, kendini beğenenleri, Allahü teâlâ da sevmez. Kendini beğenen, herkesten üstün görenlerle alâkalı olarak şöyle bir hikâye anlatılır:

DELİKLİ KOVANIN HİZMETİ!..
Vaktiyle bir delikanlı işsiz kalmış ve iş aramaya gitmiş. Bu delikanlıya;
-Falan ağanın yanına git, bahçesini sulamak için adam arıyor demişler.

Genç de, denilen yere gitmiş durumunu arz etmiş. Ağa da, bahçeyi sulamak için kendisine iş vermiş. Su taşıması için de, eline bir ip, iki kova ve bir de kovaları omzunda taşıması için sopa vermişler. Böylece genç, işe başlamış. Şans bu ya, kovanın biri sağlam diğeri ise delikmiş. Sağlam kova hiç su akıtmıyor, delikli kovanın ise, yarısı yolda boşalıyor, yarım kova su kalıyormuş. Bu hâl, iki sene sürmüş. Hikâye bu ya, sağlam kova, delikli kovaya meydan okumaya, hakaret etmeye başlamış ve;

-Sen zaten ne işe yararsın, yine bende iş var, bir damla suyu zayi etmeden getiriyorum. Senin getirdiğinin yarısı boşa gidiyor, sen hep yarım adamsın, yarım olarak getiriyorsun diyormuş. Artık delikli kovanın canına tak etmiş ve kovaları taşıyan gence;

-Yetti artık, bu kadarı da fazla. Bu sağlam kovadan işittiğim hakaretler artık canıma tak etti. Her gün tafra, sitem, hakaret ediyor. Ben buna dayanamıyorum. Ya kır beni, ya da tamir et, yama, ne yaparsan yap, yeter ki sağlam olayım demiş. Bunları dinleyen genç;

-Öyle mi diyorsun. O zaman bugün su taşımayalım. Beraberce bir gezelim diye cevap vermiş. Genç her iki kovayı da almış, derenin yanına gitmişler ve;

-Buradan bahçeye kadar gidelim demiş. Bahçeden dereye giden yol da, dar imiş. Genç, dereden bahçeye, o dar yoldan giderken delikli kovaya demiş ki:

-Sen, benim hep omzumun sağ tarafındaydın. Öteki sağlam kova ise sol tarafımda idi. Şimdi sen şu dar yolun iki tarafına bir bak. Senden akan sulardan ne güzel güller, yeşillikler, bitkiler büyüdü ama öteki taraf kupkuru kaldı. Bir taraf kuru, bir taraf ise yemyeşil, hayat dolu. İşte kibirli insanlar dolu kovaya benzer, fakat etrafa bir damla faydaları olmaz. Senin gibi delikli kovanın, hem kendisine, hem bana, hem de toprağa faydası var. Senin geçtiğin tarafta güller, otlar, bitkiler yetişti. Sen şimdi hangisi olmak istersin? Sağlam olup geçtiğin yerlerin kuru olmasını mı, yoksa bu hâlde olup geçtiğin yerlerin yeşermesini, faydalı olmayı mı istersin? O zaman kova;

-Beni biraz daha hırpalayıp delik deşik etsen daha iyi olur galiba demiş...

KENDİNE KIYMET VEREN!..
Bu sebeple, kibirli, kendini beğenen insanların, kendilerine faydası olmadığı gibi, etraflarına da hiç faydaları olmaz, olamaz da. Bir insanın kibirli olup olmadığı, kendisine ve çevresindekilere faydalı olup olmaması ile belli olur. Eğer bir kimse, elindeki imkânları insanlara faydalı olmak için kullanmıyorsa, topladıklarını dağıtmıyorsa, vermiyorsa, o dolu kova gibi etrafa faydası olmayanlardır, işe yaramaz. Eğer eli, gönlü açıksa, insanlara faydalı oluyorsa yani kovasının delikleri varsa, bunun işi tamamdır. Böyle olan, kendisine de, herkese de, faydalı olur, etrafında çiçekler yetişir.

Netice olarak, Kibriyâ, büyüklük sıfatı, Allahü teâlâya mahsûstur. İnsan, nefsini ne kadar aşağılarsa, Allahü teâlâ indinde kıymeti o kadar yükselir. Böylece hem kendine, hem de etrafına faydalı olur. Zaten kendine kıymet verenin, Allahü teâlâ katında kıymeti olmaz.
osman ünlü makale
 
Üst