Kendİ Dİlİnden Mehdİ

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İddianamede benim hakkımda dört esas var :

B i r i n c i E s a s : Güya bende tefahur ve hodfuruşluk var. Ve kendimi müceddid biliyorum.

Ben bütün kuvvetimle bunu reddederim. Hem mehdîlik isnadını hiç kabul etmediğime bütün kardeşlerim şahadet ederler. Hatta Denizli’ deki ehl-i vukuf “ Eğer Said mehdîliğini ortaya atsa bütün şâkirtleri kabul edecek.” dediklerine mukabil, Said, itiraznamesinde demiş ki : “ Ben Seyyid değilim. Mehdî Seyyid olacak.” diye onları reddetmiş..


Şuâlar \ 14. Şuâ \ sayfa 383 \ Envâr Neşriyat ( 1 )


*



“..Seyyid olmayan seyyidim ve seyyid olan değilim diyenler, ikisi de günahkâr ve duhul ile huruc haram oldukları gibi.. hadîs ve Kur’an’ da dahi ziyade veya noksan etmek memnu’dur. Fakat ziyade etmek, nizamı bozduğu ve vehme kapı açtığı için daha zararlıdır. Noksana cehil bir derece özür olur. Fakat ziyade etmek ilim ile olur. Âlim olan mâzur değildir. Kezalik; dinden bir şeyi fasl veya vasletmek, ikisi de caiz değildir..”


Muhâkemat \ Birinci Makale \ sayfa 52 \ Envâr Neşriyat


* * *


“..Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli "lâmlar" ve "mimler" ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zâtlar ise, Hazret-i Mehdi'nin Şakirtleri olabilir..”

Şuâlar \ 1. Şuâ \ sayfa 720 \ Envâr Neşriyat


* * *


“..Bu zamanda öyle fevkalade hakim cereyanlar var ki, her şeyi kendi hesabına aldığı için, faraza hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zat dahi bu zamanda gelse..”

Kastamonu Lahikası \ sayfa 61 \ Yeni Asya Neşriyat ( 2 )


* * *


“..Ta ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde asıl sahipleri, yani Hz. Mehdi ve şakirtleri, Cenab-ı Hakk' ın izniyle gelir, o daireyi genişletir ve o tohumlar sünbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz.”

Sikke- i Tasdik- i Gaybî \ sayfa 172 \ Envâr Neşriyat


* * *

“ ..Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan iman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmihâ Risale-i Nur’da görmüşler. İmam-ı Ali ve Gavs-ı âzam ve Osman-ı Hâlidî gibi zatlar, bu nokta içindir ki, o gelecek zatın makamını Risale-i Nur’un şahs-ı mânevîsinde keşfen görmüşler gibi işaret etmişler. Bazan da o şahs-ı mânevîyi bir hâdimine vermişler, o hâdime mültefitane bakmışlar. Bu hakikatten anlaşılıyor ki, sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur’u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.

O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektedir. Birinci vazife, maddî kuvvetle değil, belki kuvvetli itikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin.

O zatın üçüncü vazifesi, hilâfet-i İslâmiyeyi ittihad-ı İslâma bina ederek, İsevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i İslâma hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymettardır. Fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan, umumun ve avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar..”

Sikke- i Tasdik- i Gaybî \ sayfa 9 – 10 \ Envâr Neşriyat

* * *

“..Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'atlar zulümatını dağıtacak. Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsi çiçeklere zemin hazır etmek lazım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nurani zatlara zemin izhar ediyoruz..

Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 189

* * *

“...Hazret-i Mehdi'nin, o vazifesini bizzat kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilâfet-i Muhammediye (ASM) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zat, o taifenin uzun tedkikatı ile yazdıkları eseri kendine hazır bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmış olacak. Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve mânevi ordusu, yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirdlerdir. Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar.”

Emirdağ Lahikası, 259

* * *

“..O ileride gelecek acib şahsın bir hizmetkarı ve ona yer hazır edecek bir dümdarı ve o büyük kumandanın pişdâr bir neferi olduğumu zannediyorum.”

Barla Lahikası, 162

* * *

“..Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki âhir zamanın o büyük şahsı, Âl-i Beyt' ten olacaktır.”

Emirdağ Lahikası, 247-250

* * *

“..Risale-i Nur'un şahs-ı manevisini haklı olarak Hz. Mehdi telakki ediyorlar. O şahs-ı manevinin de bir mümessili, Nur şakirdlerinin tesanüdünden gelen bir şahs-ı manevisi ve o şahs-ı maneviden bir nevi mümessili olan biçare tercümanını zannettiklerinden, bazen o ismi O'na veriyorlar. Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir, fakat onda mes'ul değiller.

Tılsımlar Mecmuası, 201










DİP NOTLAR :



Şuâlar \ 14. Şuâ \ sayfa 333 \ Yeni Asya Neşriyat’ da ;

“Ve kendimi müceddid biliyorum.” cümlesi yok !.

“..dediklerine mukabil, Said, itiraznamesinde demiş ki: Ben Seyyid değilim. Mehdî Seyyid olacak.. diye onları reddetmiş..” cümlesi var.


*


Şuâlar \ 14. Şuâ \ sayfa 333 \ Risale-i Nur Enstitüsü’ nde ;


“Ve kendimi müceddid biliyorum.” cümlesi var.

“..dediklerine mukabil, Said, itiraznamesinde demiş ki: Ben Seyyid değilim. Mehdî Seyyid olacak.. diye onları reddetmiş..” cümlesi yok!.


*


Şuâlar \ 14. Şuâ \ sayfa 333 \ Sözler Neşriyat’ da ;


“Ve kendimi müceddid biliyorum.” cümlesi var.

“..dediklerine mukabil, Said, itiraznamesinde demiş ki: Ben Seyyid değilim. Mehdî Seyyid olacak.. diye onları reddetmiş..” cümlesi yok!.


* * *




Kastamonu Lahikası \ sayfa 90 \ Envâr Neşriyat’ da ;


“..bir asır sonra gelecek o zat..” cümlesi yok!.


*


Kastamonu Lahikası \ sayfa 61 \ Risale-i Nur Enstitüsü’ nde ;


“..bir asır sonra gelecek o zat..” cümlesi var.


*


Kastamonu Lahikası \ sayfa 61 - 62 \ Sözler Neşriyat’ da ;


“..bir asır sonra gelecek o zat..” cümlesi var.




Aykut TANRIKULU
 
H

hiç

Guest
hangisi dogru..?:confused1[1]:
her neşriyat adedince fikir var ve cemaat içi bölünmelerde buradan kaynaklanıyor demek ki...iyi de bu nasıl farkedilemiyor neden sorgulanmıyor..?:thinking: ve sadece "mehdilik" konusunda mı tahrif edilme var yani diger meselelerde de farklılıklar gözlenebilir mi..?


çok mu sordum abi :unsure[1]:
 

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
hangisi dogru..?:confused1[1]:
her neşriyat adedince fikir var ve cemaat içi bölünmelerde buradan kaynaklanıyor demek ki...iyi de bu nasıl farkedilemiyor neden sorgulanmıyor..?:thinking: ve sadece "mehdilik" konusunda mı tahrif edilme var yani diger meselelerde de farklılıklar gözlenebilir mi..?


çok mu sordum abi :unsure[1]:


Nüshalar arasında fazla bir fark olduğunu düşünmüyorum.Yazıya dönecek olursak Bediüzzaman Mehdi olmadığını,Mehdi'nin daha sonra geleceğini açıkça ifade ediyor.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
B i r i n c i E s a s : Güya bende tefahur ve hodfuruşluk var. Ve kendimi müceddid biliyorum.

Ben bütün kuvvetimle bunu reddederim. Hem mehdîlik isnadını hiç kabul etmediğime bütün kardeşlerim şahadet ederler. Hatta Denizli’ deki ehl-i vukuf “ Eğer Said mehdîliğini ortaya atsa bütün şâkirtleri kabul edecek.” dediklerine mukabil, Said, itiraznamesinde demiş ki : “ Ben Seyyid değilim. Mehdî Seyyid olacak.” diye onları reddetmiş..

Şuâlar \ 14. Şuâ \ sayfa 383 \ Envâr Neşriyat ( 1 )

işte bu herşeye cevap veriyor. Bediüzzaman Said-i Nursi (k.s) Mehdi olmadıklarını kendileride beyan ediyorlar. Neden hala bu iddiada bulunulur, dikkat edin kardeşler. Bu konular çok ince ve hassas konulardır.
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
hangisi dogru..?:confused1[1]:
her neşriyat adedince fikir var ve cemaat içi bölünmelerde buradan kaynaklanıyor demek ki...iyi de bu nasıl farkedilemiyor neden sorgulanmıyor..?:thinking: ve sadece "mehdilik" konusunda mı tahrif edilme var yani diger meselelerde de farklılıklar gözlenebilir mi..?
çok mu sordum abi :unsure[1]:

risale-i nurların orjinali osmanlıca eserlerdedir..

acizane bayram Abimizin evinde hep osmanlıca risalelerden ders yapılırdı 23 sene önceleri..

yeni harflerle yani matbaada basılma işlemlerinden sonra türkçeye çevrilir iken bazı kardeşlerimiz üstadın farklı metotlarını takip ettiklerinden kendilerine göre yorumlayarak risalalaerin neşrini yapmışlardır HİÇ KARDEŞİM..

Bazı kardeşlerimiz siyasi yönü var deyip siyasetin aksine olan kısımları çıkarıp baskıya vermiş..bazı kardeşlerimiz Üstad (RA) kürt dür deyip o kısmını baz almış hakeza..ama orjinali ve üstadın kontrolünden geçenler OSMANLICA olarak durmaktadır .............

Mehdilik konusunda tahrif olayı yoktur ama üst sayfalarda alınan bilgilerden de anlaşılacağı üzere Üstad o beklenen şahıs olan MEHDİ değildir.. ama risale-i nur hizmeti şahsı manevi olarak bakıırsa MEHDİLİK görevinin çekirdeği veya başlangıcını temsil ettiği düşünüldüğü için ve İMAN HAKİKATLERİNİN NAŞİRİ olan kişi ÜSTAD olduğu için bazı kardeşlerimiz hüsn-ü zanna göre hüküm vermişlerdir... ama Üstadın da dediği gibi kendisi müceddiddir ve kendinden sonra gelen alim kişi risale-i nurlara baz alarak hizmet edecek ve esas son kişi de BEKLENE KİŞİ OLACAK diye düşünülmektedir...

yeterince açıklma oldumu bilmiyorum ama HİRAHOS kardeşime de cevap olduysa sevinirim...

,,
 
H

hiç

Guest
ama Üstadın da dediği gibi kendisi müceddiddir ve kendinden sonra gelen alim kişi risale-i nurlara baz alarak hizmet edecek ve esas son kişi de BEKLENE KİŞİ OLACAK diye düşünülmektedir...

yeterince açıklma oldumu bilmiyorum ama HİRAHOS kardeşime de cevap olduysa sevinirim...

,,

şimdi anladıgıma göre kendisi devrin ihtiyacına göre gönderilen bir alim(müceddid) oldugunu beyan etmekte,kendinden sonraki gelen alimin risaleyi baz alarak hizmet edecegini belirtmek ile acaba f.g. hocaefendiyi mi işaret etmektedir bundan ben bu yorumu çıkardım ve son olarak da mehdi zuhur edecek dogru mu..?
bu bir yorum(mu)..her nur gönüllüsü de böyle mi düşünüyor..?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
şimdi anladıgıma göre kendisi devrin ihtiyacına göre gönderilen bir alim(müceddid) oldugunu beyan etmekte,kendinden sonraki gelen alimin risaleyi baz alarak hizmet edecegini belirtmek ile acaba f.g. hocaefendiyi mi işaret etmektedir bundan ben bu yorumu çıkardım ve son olarak da mehdi zuhur edecek dogru mu..?
bu bir yorum(mu)..her nur gönüllüsü de böyle mi düşünüyor..?

RİSALE-İ NURLARA OKUYAN KİŞİLER EĞER GERÇEKTEN TARAFLI OLARAK BAKMAZLARSA BAZI BİLGİLERİ KENDİLERİ DE ÇIKARABİLİRLER..

BU KONUYU ELE ALDIĞIM TECRÜBE KONUŞSUNDA AÇIKLAMA YAPTIM SİZLERİ O MEKANIMIZA BEKLİYORUM..

SELAM VE DUALARIMLA...
 
H

hiç

Guest
iyi de baba her üye de okuyabilse idi ilminizden faydalanmak isteyenler de olabilir degil mi benim gibi..?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
iyi de baba her üye de okuyabilse idi ilminizden faydalanmak isteyenler de olabilir degil mi benim gibi..?

AMAN KARDEŞ ESTAĞFİRULLAH..

İLİM ERBABI OLMAK KİM BİZ KİMİZ ACİZANE..

BİZDE BİR DÜSTUR VARDIR..

...HER SÖYLEDİĞİN DOĞRU OLSUN AMA HER DOĞRUYU HER YERDE SÖYLEME...

DİYE

VE BİZLER DE BU DÜSTURA UYMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ..

BİR DE ŞAKA DA OLSA YALAN SÖYLEME..

DİYE BAŞKA BİR HUYUM VARDIR.. DİREK DOĞRULARI SÖYLEMEK HER MECLİSDE OLMUYOR... ZEMİN VE ŞAHISLAR MÜSAİT OLMADIĞINDAN O HAKİKATLAR GERÇEK DEĞERİNİ BULMAYABİLİYOR...

,
 

terennum

Üye
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
71
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Mehdi'yi bekleyenler boşuna beklemeyin derim ben.
Gelen geldi, giden gitti. Ama herkes göremiyor ne yazık ki.
 

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
RİSALE-İ NURLARA OKUYAN KİŞİLER EĞER GERÇEKTEN TARAFLI OLARAK BAKMAZLARSA BAZI BİLGİLERİ KENDİLERİ DE ÇIKARABİLİRLER..

BU KONUYU ELE ALDIĞIM TECRÜBE KONUŞSUNDA AÇIKLAMA YAPTIM SİZLERİ O MEKANIMIZA BEKLİYORUM..

SELAM VE DUALARIMLA...

Risale- Nura tarafsız bakan biri decalle,süfyanla uzlaşanların mehdi olamayacaklarını anlar.
 

terennum

Üye
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
71
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Deccal ve süfyanla uzlaşan elbette Mehdi olamaz.
Diğer bir başlıktaki Mehdiliğini iddia eden zatlardan biri gibi mesela.
 

sadık78

Asistan
Katılım
28 Ara 2006
Mesajlar
400
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
www.muratciftka
Web sitesi
www.gulturkiye.com
Tabii ki deccalin ortak değerimiz olduğunu iddia eden biri Mehdi olmaz.Çünkü böyle birinin deccalle mücadele etmesi sözkonusu değildir ki Mehdi olsun.
Bediüzzaman'ın ise zaten mehdilik iddiası yok..
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Konuyla ilgili olarak daha önce başka forumlarda yazdıklarımızı aradık ve bir forumda 01.11.2005'te yazdığımızı bulduk. ( Bugünde kopya yapsak kıyamet kopmaz ya :) )

---

Acizane söyleyebileceklerimiz şöyledir.

Konuyla ilgili eskiden okuduğumuz kaynaklardan anladıklarımız şunlardır;

1-) Bir kere Mehdilik meselesi "İtikadi" bir mesele değildir.

2-) Mehdi bugünkü manada anlaşılan Dini Kimliği olan bir şahıs değil, Siyasi Kimliği olan bir şahıstır. Tabiki de Dindardır.

3-) Mehdi(a.r) İslam Şeriatını değil, Adaleti tesis edecektir. İslam Şeriatı Mehdi'den sonra tesis edilecektir.

4-) Mehdi(a.r)'nin Misyonu, tıpkı Fatih Sultan Mehmet Han'ın Misyonuna benzemektedir.

Şöyle ki;
Hazreti Peygamber(A.S.M) fitne yuvası Bizansın Fethedilmesini teşvik maksadıyla "Konstantiniyye'yi fetheden komutan ne güzel komutan, O'nun Askeri ne güzel asker" buyurmuşlardır.
İşte bu övgüye mazhar olmak isteyen nice kahraman İstanbul'u fethetmek için uğraşmışlardır.

Öyle ki, Ebu Eyyub El Ensari Hazretleri bile 90 yaşında At sırtında bu övgüye mazhar olmak için İstanbul önlerine gelmiş ve burada Şehit olmuştur.

Ama Fetih ve Peygamber övgüsü bir Mehmet'e nasip olmuştur.

Denilir ki;
"Gemilerin karada da yüzebileceğini sezmek, Mehmetlerden birini Fatih yapar."

İşte, Ahirzamanda darmadağın olan ve zulümat altında inleyen İslam alemini toparlaması ve Adaleti tesis etmesini teşvik maksadıyla, Mehdilik te tıpkı İstanbul'un Fethedilmesi gibi Hazreti Peygamber tarafından övülmüştür. Geçmişte ve bugün Mehdilik övgüsüne mazhar olabilmek için çalışan nice kahramanlar vardır.

Kim ki Adaleti tesis eder ve İslam Dünyasını zulümattan aydınlığa çıkarırsa işte Mehdi O'dur.

Bakalım bu övgüye kim hak kazanacak..?
Bu övgüye siz bile hak kazanabilirsiniz.
Yeter ki Fatih gibi çalışın.

{ALLAH-U ALEM-En doğrusunu Allah bilir}
 
Üst