Karakalem Dergisi

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Karakalem Dergİsİ

Metin Karabaşoğlu'nun editörlüğünde çıkan Karakalem Dergisi,yenisayısı ile karşınızda.Bu sayıda istedikleri kıvamı yakaladıklarını söylüyor,derginin editörü.Dünyaya farklı bir perspektiften bakmak isteyenlerin mutlaka okumaları gereken bir dergi..
www.karakalem.net
 

sadık78

Asistan
Katılım
28 Ara 2006
Mesajlar
400
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
www.muratciftka
Web sitesi
www.gulturkiye.com
Büyük Fırsat Kaçırmayın!

HİKÂYE MÂLÛM. YOLU Venedik’e düşmüş bir gezgin, bir kafede kahve içmektedir. İçeri giren bir müşteri, garsona “Duo caffee, uno sospeso” (İki kahve, biri askıda) diye seslenir. İki kahve parası verir, bir kahve içip çıkar. Garson, duvara çakılmış çiviye bir küçük kağıt asar.
Az sonra içeri iki kişi girer. Onlar da, “Trio caffee, uno sospeso” (Üç kahve, biri askıda) diye seslenirler. Üç kahve parası verir, iki kahve içip giderler. Garson duvardaki çiviye bir kağıt parçası daha asar.
Bir süre sonra, kahveye başka bir adam girer ve “Uno caffee, sospeso” (Bir kahve, askıdan) der. Garson kahvesini uzatır, sonra da çiviye asılmış kağıtlardan birini indirir. Adam kahvesini içer, para ödemeden çıkar gider.
Gezgin, kısa bir araştırmayla olup biteni kavrar. Olup biten, yürek ısıtan bir toplum dayanışması örneğidir. Hali vakti yerinde olanlar, imkânları kıt insanlar için ‘askıda kahve’ parası ödemekte; imkânları kıt insanlar ise, izzet-i nefsi incenmeden kahvesini içebilmektedir. Verenin alanı, alanın vereni tanımadığı; kahvecinin ise yalnızca ‘aracı’ rolü oynadığı nezih bir yardımlaşmadır bu kafede olagelen...
Gezgin gün gelir, bu Venedik hatırasını kaleme döker, ardından dünyanın dört bir ucunda bu örneğin sıcaklığını yüreklerinde hissedip hayatlarına aksettirmeye niyetlenmiş insanlar, yerine göre ‘askıda kahve,’ yerine göre ‘askıda çorba’ uygulaması başlatırlar. Bizim semtimizde ise, ‘askıda ekmek’ şeklindedir bu uygulama. Ramazan aylarında, ‘askıda pide’ de eklenir listeye...
Midelerin ihtiyacını izzet-i nefisleri kırmadan, onurları zedelemeden karşılayan bu güzelim yardımlaşma uygulaması, sitemizde yakın bir zamanda ruhların bir ihtiyacına cevap verme yolunda da uygulamaya konulacak. Baştan sona ruhlara, akıllara, kalblere gıda olacak istidadda yazılar, sözler, malzemeler ile yoğurmaya gayret ettiğimiz dergimiz Karakalem’e abone olmak için, ‘askıda dergi’ uygulaması başlayacak.
Hemen belirtelim, ‘Askıda Dergi’ uygulamasında, bizler sadece bir aracıyız. Tıpkı o Venedik kahvesindeki kahveci gibi...
Zaten, bu uygulama, 6. sayımızla başlayan çıkış sürecinde Karakalem’in sergilediği performansı takdirle karşılayan bazı gönül dostlarımızın teklifi ve desteği ile doğdu. İmkânı olan bazı gönül dostlarımız, imkân bulamadığı için Karakalem’e ulaşamayan, abone olamayan, satın alamayan gönül dostlarımız için, böyle bir düşünceyi taşıdılar gündemimize.
Bu uygulama, bir kez daha belirtelim, Karakalem’i okumaya ihtiyaç duyduğu halde almaya imkân bulamayan dostlarımızın da Karakalem’e ulaşabilmesini hedefliyor.
“Askıda Abonelik” uygulamasına göre, Karakalem’i beğenen ve daha fazla okuyucuya ulaşmasını isteyen gönül dostlarımız “Askıya Abone” bırakırken, maddî açıdan imkân bulamadığı için Karakalem’e abone olamayan gönül dostlarımız böylece “Askıdan Abone” olabilecekler.
Websitemizde “Askıda Abonelik” menüsü üzerinden gerçekleştireceğimiz bu uygulamaya en baştan destek vererek ilk adımı atan gönül dostlarımıza peşinen teşekkür ediyoruz.
Uygulamamıza katkıda bulunmak isteyen imkân sahibi gönül dostlarımızı “Askıya Abonelik” bırakmaya çağırıyoruz.
Dergimizi edinmek istediği halde maddî açıdan bu imkânı bulamayan gönül dostlarımızı ise, dergimize “Askıdan Abone” olmaya davet ediyoruz.
Karakalem’in her daim hayırda buluşmanın ve hayırla buluşmanın nezih bir adresi olabilmesi duası, selam ve sevgiyle...

—Editör



red.gif

Not: “Askıda Abonelik” uygulamamızın her iki kanadıyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyen gönül dostlarımız, (0212) 511 71 41 – 514 60 63 no’lu telefonlarımızı arayabilir; (0543) 904 60 15 no’lu hattımıza da, aramanın yanısıra, mesaj bırakabilirler.
 

sadık78

Asistan
Katılım
28 Ara 2006
Mesajlar
400
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
www.muratciftka
Web sitesi
www.gulturkiye.com
9.gif


1x1.gif
1x1.gif


1x1.gif
75.gif

1034.gif

Sözlerin en güzeli, insan için söylendi. Oysa insanlık, âlemlerin Rabbi sözlerin en güzelini vahyederken, Cahiliye karanlığında idi. Ama âlemlerin Rabbi’nin yine de insana itimadı vardı. İnsanı yaratan O’ydu çünkü. İnsanın, hakkı arar ve bulunca da kabul eder bir kıvamda yaratıldığını O’ndan iyi kim bilebilirdi ki?
Nitekim, sözlerin en güzeliyle hakkın ve hakikatın en veciz, en mu’ciz ifadesini buldu insanlar. Ve böylece, Kur’ân’ın ışığında, Cahiliye karanlığından Asr–ı Saadet aydınlığına ulaştılar.
Biz de insana güveniyoruz. Modern zamanlara dair bütün karamsar çözümlemelerin rağmına, bizim de insana itimadımız var. Karakalem, yürüyüşünü, insan–Kur’ân buluşmasını merkeze alarak sürdürüyorsa, işte bu yüzden sürdürüyor. Yaratılmışların en şereflisinin, sözlerin en güzeli ile yeniden buluşması için... Buluşmaların en güzeli için...




1x1.gif
headk1.gif


Ayrıntılar s.5
Olayların dili s.12
Yitik Hikmet s.17
Satılık hastalıklar [Tahsin Törk] s.18
Rakamların dili s.24
Dünya fânidir! [Metin Karabaşoğlu - Salih Özaytürk] s.26
Hüzün insanın katığıdır" [Tahsin Törk] s.42
İslâm'ın fazlası [Metin Karabaşoğlu] s.52
Kurumsallaşma açmazı [Murat Türker] s.54
Katreden Reşha'ya bir yolculuk [Ahmet Yıldız] s.58
Olgunlaşmadan koparılan meyveler [Rabia Nazik Kaya] s.61
"Milliyetçiliğin başarısızlığı, başarısından kaynaklanıyor" [Tahsin Törk - Mustafa Oral] s.64
Derkenar s.76
Küçük olaylar s.80
 

sadık78

Asistan
Katılım
28 Ara 2006
Mesajlar
400
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
www.muratciftka
Web sitesi
www.gulturkiye.com
Askıda abonelik üzerine notlar

f660872121872ed80ab86624bf61f08d.gif


SİTEMİZE HER GİRDİĞİMDE karşımıza çıkan ‘Askıda Abonelik’ duyurusu, ruhuma işleyen iki güzelim öyküyü düşündürüyor bana.
Öykülerin ilkinin kaynağı bilinmiyor, ikincisini Molla Câmi aktarıyor.
Öykü Dizimizin 5. kitabı Işığı Yaymak’ta da yer alan ilk öykü, bir ‘sevgi sınavı’nı anlatıyor.
Hikâye, şöyle:

Bir gün, ermişlerden birine sormuşlar:
“Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?”
“Bakın, göstereyim” demiş ermiş.
Bir sofra hazırlamış. Sevgiyi dilinden düşürmeyen, ama dilden gönüle de indirmeyen kişileri çağırmış bu sofraya.
Hepsi yerlerine oturmuşlar.
Derken, tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da ‘derviş kaşığı’ denilen bir metre boyunda kaşıklar.
Ermiş:
“Bu kaşıkların sapının ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir şart da koşmuş. “Öyle kaşığın çukur kısmına yakın yerden tutmak yok.”
“Peki” demişler ve çorbayı içmeye girişmişler.
Fakat o da ne?
Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse bir türlü döküp saçmadan götüremiyormuş çorbayı ağzına. En sonunda, bakmışlar bu iş olmuyor, vazgeçmişler çorbadan. Öylece, aç aç kalkmışlar sofradan.
Onlar sofradan kalktıktan sonra, ermiş:
“Şimdi de sevgiyi gerçekten bilip yaşayanları çağıralım yemeğe” demiş.
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya. Ermiş:
“Buyrun bakalım” deyince de, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp karşısındaki ihvanına uzatıp içmişler çorbalarını.
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve kendisi de doymuş olarak şükür içinde kalkmış sofradan.
“İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim ki, kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır.”

Büyük şair, edib, ahlâk ve edeb insanı Molla Câmi’nin anlattığı ikinci hikâye ise, “Kepçe” başlığıyla, Öykü Dizimizin ikinci kitabı “O’na Dair Öyküler”de yer alıyor. Bu öykü de şöyle:

Cömertliğiyle meşhur bir adama sordular:
“Fakirlere yardım ettiğin veya dilencilere para verdiğin zaman içinde onlara karşı bir minnet yükleme duygusu seziyor musun?”
Adam:
“Ne münasebet?!” diye cevap verdi. “Benim bağıştaki rolüm, aşçının elindeki kepçenin rolüne benzer. Aşçı kepçeye ne koyarsa, kepçe de onu verir; fakat verdiği şeylerin kendisinden olduğunu düşünmez.”

Sitemizin ana sayfasını açıp “Askıda Abonelik” uygulamasına dair duyurumuzu her gördüğümde bu iki öyküyü hatırlamamın, elbette bir sebebi var.
İlk öyküyü hatırlamam, “Askıda Abonelik”in, Karakalem okuyucuları açısından bir ‘sevgi sınavı’nın başarıyla geçilmesi anlamını taşıdığı için.
İkinci öyküyü hatırlamam da, Karakalem’in bu uygulamada sadece bir ‘kepçe’ rolü oynamasından…
Neticede, ortada, bizim arada bir ‘buluşturma’ işlevi gördüğümüz bir buluşma ve dayanışma gerçekleşiyor böylece.
Bir tarafta, Karakalem’in ‘egemen söylem’e ve ‘popüler kültür’e boyun eğmeden, bedel ödemeyi de göze alarak koruyup sürdürdüğü nitelikli çizgiye bir abonelikten daha fazla destek verme gereğini hisseden gönül dostlarımız var.
Diğer tarafta, Karakalem’i takdir etse ve takip etmeyi istese de, abonelik için yapılacak ödemenin hesabını yapma durumunda olan, imkânları kısıtlı gönül dostlarımız.
Bir taraf abonelik hediye ediyor, diğer taraf bu hediyeyi kabul ediyor. Bizler ise, bu ‘hediyeleşme’nin zemini ve aracısı durumundayız yalnızca…
Tertemiz, kirsiz, tasannusuz, dayatmasız, izzetli, onurlu bir ‘dayanışma’ gerçekleşiyor böylece:
• Karakalem’e destek olma gereği hisseden gönül dostlarımız hem Karakalem’e, hem de onu düzenli okumak istediği halde okuyamayanlara destek olma gibi çifte bir imkân buluyorlar.
• Karakalem ‘maddî imkân’lar yüzünden bugüne kadar abone olamayan yeni okuyuculara kavuşuyor;
• Karakalem’i ‘maddî imkân’ dolayısıyla düzenli alıp okuyamayan gönül dostlarımız da nihayet bu imkâna kavuşmuş oluyorlar.
Dileğimiz o ki, bu tertemiz, sapasağlam ve onurlu dayanışma büyüsün, gelişsin ve bir nümune-i imtisal olsun…
Bu yolda, imkânı olan dostlarımızın da, imkânı olmayan dostlarımızın da katılımını, ilgisini, desteğini bekliyoruz.
Selam ve sevgiyle….

—Editör



red.gif

NOT:
“Askıda Abonelik” uygulamamıza, gerek “Askıya Abonelik,” gerek “Askıdan Abonelik” seçenekleri için katılmak isteyen gönül dostlarımız, ilave bir bilgi ihtiyacı hissederler ise:
[email protected] mail adresinden
yahut Karakalem’in
0212 511 71 41 – 514 60 63 no’lu telefonlarından yardım isteyebilir;
0543 904 60 15 no’lu GSM hattımıza mesaj bırakabilirler.
Aynı şekilde, sitemiz üzerinden bu katılımı gerçekleştirmeye çalışırken herhangi bir erişim problemi, aksaklık veya tereddüt yaşayan gönül dostlarımız, [email protected] adresinden yardım ve bilgi alabilirler.
 
Üst