kader ne der?

Ağlama karanfil

Profesör
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Yaş
106
KADER NE DER
Biliyorum üzerinde çok fazla konuşulan, yazılan,çizilen bir konu oldu Erdoğan’ın Davos çıkışı.Ben bu olay üzerine bir yorumda bulunmayacağım zira konu gündemi çok fazla meşgul ettiğinden ve günlerdir zirvede yaşananlar hakkında genel olarak benzer yorumlarla karşılaşan insanlara gına gelmiş olabileceğini düşündüğümden seyretmek istediğim manzara meselenin Arap dünyasında bulduğu yankı ve sonrasında değişen rollerle değişmeye hazır hale gelen dengelerdir.
Ak Parti hükümeti ile devletin zirvesinde yer bulan İslami giyim tarzı ve hükümetin Ortadoğu da ezilen Müslüman halkın sesini dünyaya duyurma çabası,Ortadoğu da lider ülke olma politikası,Müslüman ülkelere Ak Partinin Türk halkının dindar yüzünü gösterme gayesi içinde biz halk olarak,halkın büyük çoğunluğunun temsilcisi olarak tamamen batılılaşmış,Anglo-Sakson kültürü içinde asimile edilmiş,İslami değerlerinden bütün bütün soyutlanmış,Hıristiyanlığa doğru giden ya da ateist olma noktasında bulunan bir toplum değil İslamiyet’in gereklerini laik bir devlet düzeni içinde yaşayan bir halkız deme gayreti son Davos zirvesinde Erdoğan’ın tavrı belirli bir düzeyde başarı sağlamıştır.
Görünen o ki Batı ve Batı kültürü ile restleşen Ortadoğu halkı,Batı kültürüne,giyimine,görünümüne,yaşam tarzına yönelen kendi elitlerinden ve devlet erkanından uzaklaşmış bu kültürün sahiplerinin karşısında pısırıklaşmış değişmeyen yöneticilerine sırt çevirmiştir.Tam da böyle bir zamanda Türkiye de Ak Parti hükümeti iktidara gelmiş ve kendine has politik duruşu,savunduğu görüş ve görünüş neticesinde Ortadoğu halklarının,sahip olduğu lider dolayısıyla Türkiye’ye imrenmesine neden olmuş,İslam dünyasının üvey evladı gözüyle baktıkları ülkemizi özlüğe terfi ettirmişlerdir.
Sorun şu ki bizim çağdaşlaşma sürecimiz inkılaplarla yıllar önce başlamış olmasına rağmen tamamlanmamış olması ve hükümetin muasır medeniyetler olarak kabul edilen batı ülkelerine kültür olarak entegrasyonu sağlayacak niteliklerden yoksun olması ve de bunun aksine gidişatın sanki Ortadoğu’ya entegre olacağımız izlenimi vermektedir.Oysaki bizim ciddi bir seçim yapmamız gerekiyor,ya Ak parti hükümetinden vazgeçerek bizi Avrupa birliğine tam üye yapacak bir lider bulacağız,Erdoğan’ı Arap halklarına hediye edeceğiz veyahut da bizi terfi ettiren halklara ağabeylik yapacak yeni bir Ortadoğu tertip ederek yeni bir oluşumun katalizörü olacağız.Bu durumda Erdoğan’a sıkı sıkı sahip çıkmak zorundayız tabiî ki..Bir de üçüncü alternatifimiz var elbette,Avrupa birliğine üye olma uğraşılarımızı son sürat hızlandırırken Tuncer kılıç’ın İran ve Rusya ile yakınlaşma önerisine benzeyen kaderin Ortadoğu da ağabeylik rolünü üstlenerek yeni bir oluşumun katalizörü olma önerisini kabul etmek,yani bir koltukta iki karpuz taşımaya çalışarak hem Avrupa’yı hem de Ortadoğu da doğan fırsatı değerlendirmek.
Diğer alternatif ve gidişatların durumu ne olur bilmiyorum ama nedense bana kaderin önerisi gerçekleşecek gibi geliyor. Akşemseddin’in Şehzade Mehmet’e(Fatih Sultan Mehmet) adam olmazsın diyen ikinci Murat Han’a söylediği gibi “Peder ne der kader ne der.”
Ne dersiniz kader cilveleriyle Ortadoğu’yu bize, bizi Ortadoğu’ya yaklaştırmıyor mu?
 

yuksel34

Üye
Katılım
12 Ara 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
4
Puanları
0
İyi gidiyor olmamız nerde olduğumuzu unutturmamalı bize....

Türkiye ihracatının yarısı...Dış yatırımın %80 Avrupa kaynaklı...
 
Üst