j.k Rowling ve Harry Potter üzerine
"dünya tarihinde bir başka kitap bu kadar çok fazla ilgili ile beklenmedi" sözü birçok haber sitesinde karşımıza çıkıyor. Peki nedir bu Harry Potter ve kim tarafından yazılmıştır?
Bu kitap serisini diğerlerinden farklı kılan ve tüm dünya çocuklarını ve hatta yetişkinleri kendine çeken yanı nedir acaba? Çok fazla eser yoktur çıkışı aylar öncesinden beklenen veya daha piyasaya sürülmeden yayınevlerinden istek de bulunulan.
İsterseniz ilk olarak bu büyülü serinin yazarı Rowling’e bir göz atalım.
Rowling, 1965 yılında İngiltere de doğmuştur ve çok şaşalı bir çocukluk dönemi geçirememiştir. İçine kapanık, sessiz ve kendi deyimi ile diğer insanlar tarafından farkedilmeyen bir çocuktu. Çocukken en sevdiği uğraş kız kardeşi ile beraber hayaller kurmak ve kurdukları hayal dünyasını tüm dış ortamdan korumaktı. Öyle ki ilk yazı çalışmasını çok küçükken vermiştir. bu eserin adı tavşandır.
Rowling bir diğer taraftan kız kardeşi ile mutluluk oyunları oynarken, okul arkadaşları ile arası çok kötüydü, soyadından dolayı(Rowling ingilizce yuvarlanmak sözüne benzetiliyordu) hep dalga geçilen biri olmuştur, aynı zamanda kullandığı kalın gözlüklerde arkadaşlarının çok fazla ilgisini çekmiştir. Bunların yanında dersleri de çok fazla iyi değildir. Okula hiç gitmek istememektedir.(bir insan bu halde okula nasıl gider ki)
Sadece İngilizce derslerini çok severdi. Gençlik yıllarında gitgide kitapların içine daldı ve hayal dünyası çok daha fazla gelişmeye başladı. Dostoyevski, Tolkien gibi büyük yazarları okudu. Olgunluk yaşlarına adım attığı sıralarda ailesinden ayrıldı ve Portekiz’e İngilizce öğretmeni olarak gitti burada ilk evliliğini yaptı. Fakat Portekiz’de çok fazla kalamadı, boşandıktan sonra İngiltere’ye geri döndü. Çok fakir bir dönem Rowling’i bekliyordu.
işte bu zor günleri yaşarken, 1990 yılında bir tren yolculuğu sırasında, bir ışık çaktı beyninde ve tüm dünyanın severek okuduğu seri aklında belirdi. Kendi ifadesi ile Harry’nin yüzünü son ayrıntısına kadar görmüştür. Tren yolculuğu boyunca aklına gelen tüm düşünceleri not aldı ve yolculuk bittiğinde serinin ana temasını oluşturmuştu.
Daha sonra Rowling çok zor fakirlik dönemleri boyunca serinin ilk kitabını yazmaya başladı, ama şunu burada mutlaka söylemeliyim o zamandan serinin yedi kitap olmasına karar vermişti. İlk kitabın yazımı beş sene sürdü, Rowling o dönemin çok zorlu geçtiğini söylemektedir. Kitabı götürdüğü birçok yayınevi onu kapıdan geri çevirmeye başladılar daha sonra, çünkü bu alışılagelmiş bir çalışma değildi. bir çocuk kitabı olamazdı çünkü komplike bir yapıda idi ve bir çok yayınevi bu şekilde bir kitabı yayınlamayı göze alamıyordu. Hani tüm umutlarınızı kestiğiniz anda bir büyü ile her şey değişiverir ya serinin kaderi de aynı şekilde değişir ve İngiltere deki saygın bir yayınevi kitabı basma fikrini alır ve bu Rowling’in hayatının değiştiği noktadır.
İlk kitap yayınlanır, beklenmedik derecede başarılı olur film şirketleri seriyi beyaz perdeye uyarlama kararı alırlar ve daha sonra bir tren yolculuğunda başlanan hikaye Rowling’i dünyanın en çok kazanan yazarı haline getirir...
Şimdilerde son kitabı tamamladı Rowling ve 17 yıllık bir serüveni ardında bıraktı. Peki ne anlam yüklüyor Harry hayatımıza, sadece büyülü bir dünya mı? Hayır çok daha fazlası, bu dünyada bulamadığımız bir dostluğu sunuyor bizlere ölümün en kötü son olmadığını anlatmaya çalışıyor ve inandıktan sonra neleri gerçekleştirebileceğimizi aktarıyor.
Rowling dünya tarihinde yerini alan çok önemli bir yazar olduğunu ispatlamış durumda. Benim merak ettiğim konu şu, nasıl oluyor da bir kişinin hayal dünyası tüm dünyayı birbirine katabiliyor. Bundan sonra ikinci soruyu soruyorum kendime, peki herkes bu şekilde bir hayal örgüsü oluşturabilir mi? Cevap aslında çok açık tabi ki hayır, alt birikim olmalı önce, Rowling bir röportajında çok fazla kitap okumamızı öneriyor. “ne kadar çok kitap okursanız, yazma beceriniz o kadar çok gelişir.”
Konu hakkında o kadar geniş bir bilgi mevcut ki, burada yazılanlar sadece kısa bir girişin ilk cümleleri olabilir ancak. Bir ilk olacaksa bu yazı Rowling’i anlatmama dair ancak onun bakış açısını yansıtmak isterim size, dostluğa olan güvenini ve hayallerimize yön vermemizi.
Çok geniş bir yazardır Rowling, onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği ise hayatta iken çok fazla para kazanabilmesidir. Tarihe adını yazdıran birçok yazar ömürlerini sefalet içinde sürdürüp, son nefeslerini aç vermişlerdir. İnsanlık ancak onların ruhsuz bedenlerini görünce değerlerini anlayıp arkalarından methiyeler düzmüşlerdi. Şanslı bir insan Rowling, hiç beklemediği kadar büyük bir başarıya ve servete ulaştı belki de hiçbir yazarın ulaşamayacağı kadar.
"dünya tarihinde bir başka kitap bu kadar çok fazla ilgili ile beklenmedi" sözü birçok haber sitesinde karşımıza çıkıyor. Peki nedir bu Harry Potter ve kim tarafından yazılmıştır?
Bu kitap serisini diğerlerinden farklı kılan ve tüm dünya çocuklarını ve hatta yetişkinleri kendine çeken yanı nedir acaba? Çok fazla eser yoktur çıkışı aylar öncesinden beklenen veya daha piyasaya sürülmeden yayınevlerinden istek de bulunulan.
İsterseniz ilk olarak bu büyülü serinin yazarı Rowling’e bir göz atalım.
Rowling, 1965 yılında İngiltere de doğmuştur ve çok şaşalı bir çocukluk dönemi geçirememiştir. İçine kapanık, sessiz ve kendi deyimi ile diğer insanlar tarafından farkedilmeyen bir çocuktu. Çocukken en sevdiği uğraş kız kardeşi ile beraber hayaller kurmak ve kurdukları hayal dünyasını tüm dış ortamdan korumaktı. Öyle ki ilk yazı çalışmasını çok küçükken vermiştir. bu eserin adı tavşandır.
Rowling bir diğer taraftan kız kardeşi ile mutluluk oyunları oynarken, okul arkadaşları ile arası çok kötüydü, soyadından dolayı(Rowling ingilizce yuvarlanmak sözüne benzetiliyordu) hep dalga geçilen biri olmuştur, aynı zamanda kullandığı kalın gözlüklerde arkadaşlarının çok fazla ilgisini çekmiştir. Bunların yanında dersleri de çok fazla iyi değildir. Okula hiç gitmek istememektedir.(bir insan bu halde okula nasıl gider ki)
Sadece İngilizce derslerini çok severdi. Gençlik yıllarında gitgide kitapların içine daldı ve hayal dünyası çok daha fazla gelişmeye başladı. Dostoyevski, Tolkien gibi büyük yazarları okudu. Olgunluk yaşlarına adım attığı sıralarda ailesinden ayrıldı ve Portekiz’e İngilizce öğretmeni olarak gitti burada ilk evliliğini yaptı. Fakat Portekiz’de çok fazla kalamadı, boşandıktan sonra İngiltere’ye geri döndü. Çok fakir bir dönem Rowling’i bekliyordu.
işte bu zor günleri yaşarken, 1990 yılında bir tren yolculuğu sırasında, bir ışık çaktı beyninde ve tüm dünyanın severek okuduğu seri aklında belirdi. Kendi ifadesi ile Harry’nin yüzünü son ayrıntısına kadar görmüştür. Tren yolculuğu boyunca aklına gelen tüm düşünceleri not aldı ve yolculuk bittiğinde serinin ana temasını oluşturmuştu.
Daha sonra Rowling çok zor fakirlik dönemleri boyunca serinin ilk kitabını yazmaya başladı, ama şunu burada mutlaka söylemeliyim o zamandan serinin yedi kitap olmasına karar vermişti. İlk kitabın yazımı beş sene sürdü, Rowling o dönemin çok zorlu geçtiğini söylemektedir. Kitabı götürdüğü birçok yayınevi onu kapıdan geri çevirmeye başladılar daha sonra, çünkü bu alışılagelmiş bir çalışma değildi. bir çocuk kitabı olamazdı çünkü komplike bir yapıda idi ve bir çok yayınevi bu şekilde bir kitabı yayınlamayı göze alamıyordu. Hani tüm umutlarınızı kestiğiniz anda bir büyü ile her şey değişiverir ya serinin kaderi de aynı şekilde değişir ve İngiltere deki saygın bir yayınevi kitabı basma fikrini alır ve bu Rowling’in hayatının değiştiği noktadır.
İlk kitap yayınlanır, beklenmedik derecede başarılı olur film şirketleri seriyi beyaz perdeye uyarlama kararı alırlar ve daha sonra bir tren yolculuğunda başlanan hikaye Rowling’i dünyanın en çok kazanan yazarı haline getirir...
Şimdilerde son kitabı tamamladı Rowling ve 17 yıllık bir serüveni ardında bıraktı. Peki ne anlam yüklüyor Harry hayatımıza, sadece büyülü bir dünya mı? Hayır çok daha fazlası, bu dünyada bulamadığımız bir dostluğu sunuyor bizlere ölümün en kötü son olmadığını anlatmaya çalışıyor ve inandıktan sonra neleri gerçekleştirebileceğimizi aktarıyor.
Rowling dünya tarihinde yerini alan çok önemli bir yazar olduğunu ispatlamış durumda. Benim merak ettiğim konu şu, nasıl oluyor da bir kişinin hayal dünyası tüm dünyayı birbirine katabiliyor. Bundan sonra ikinci soruyu soruyorum kendime, peki herkes bu şekilde bir hayal örgüsü oluşturabilir mi? Cevap aslında çok açık tabi ki hayır, alt birikim olmalı önce, Rowling bir röportajında çok fazla kitap okumamızı öneriyor. “ne kadar çok kitap okursanız, yazma beceriniz o kadar çok gelişir.”
Konu hakkında o kadar geniş bir bilgi mevcut ki, burada yazılanlar sadece kısa bir girişin ilk cümleleri olabilir ancak. Bir ilk olacaksa bu yazı Rowling’i anlatmama dair ancak onun bakış açısını yansıtmak isterim size, dostluğa olan güvenini ve hayallerimize yön vermemizi.
Çok geniş bir yazardır Rowling, onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği ise hayatta iken çok fazla para kazanabilmesidir. Tarihe adını yazdıran birçok yazar ömürlerini sefalet içinde sürdürüp, son nefeslerini aç vermişlerdir. İnsanlık ancak onların ruhsuz bedenlerini görünce değerlerini anlayıp arkalarından methiyeler düzmüşlerdi. Şanslı bir insan Rowling, hiç beklemediği kadar büyük bir başarıya ve servete ulaştı belki de hiçbir yazarın ulaşamayacağı kadar.