İtikadda Hadislerin Yeri !!!

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
lafonsun dediğini doğru anlamak lazım üstad red;

bir hadisin mütevatir olduğunu kabul etmek veya etmemek farklı şey,

mütevatir hadisi reddetmek farklı şey.

bunları karıştırıp asıl demogajiyi siz yapıyorsunuz, yani anlamamazlıktan geliyorsunuz,

mütevatir denen hadislerden birini bul,ona uydurmadır,zayıftır diyen bir de ehli sünnet alimi bul, sonra yazmaya devam et bence.


cihad görüyorum ki anlama melekerinde bir sorun var.
Bahsettiğim alimlerden İbn-i Salah sadece men kezebe hadisi mütevatırdır demiş. Bunun dışında kabul ettiği yok ki uydurmadır veya zayıftır desin. Hiç yoktur diyen de varmış ama kim olduğunu bulamadım hala. İmam Nevevi ise çok azdır demiş.

Madem ölçünüz alimlerdir o halde ben de uydum İbn-i Salah ve imam Nevevi'ye... hadi buyurun (uygun kelimeyi arıyorum...hmm... sıkıyorsa,yok yiyorsa, yok, her neyse) tekfir edin de göreyim.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Neyse, belli ki kimse kimse laptop teklifini cazip bulmadı ve bulmayacak. Hazır lafons fakiri'yi çağırmış ve henüz gelmemişken bana müsaade.
 

cihad38

Profesör
Katılım
4 Nis 2013
Mesajlar
1,087
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Bahsettiğim alimlerden İbn-i Salah sadece men kezebe hadisi mütevatırdır demiş. Bunun dışında kabul ettiği yok ki uydurmadır veya zayıftır desin. Hiç yoktur diyen de varmış ama kim olduğunu bulamadım hala. İmam Nevevi ise çok azdır demiş.

halen anlamadın üstad; hadisi kabul etmiyor değil o alimler, mütevatir olduğunu kabul etmiyor.

Bunun dışında kabul ettiği yok ki uydurmadır veya zayıftır desin.
eğer o hadisler uydurma diyorsa,zayıf diyorsa onu bul getir diyoruz.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
hahah alem adamsın abii cevap verecek hadis bulamadın şarkı ile mi cevap verdin bu da yeni moda olsa gerek :)

Hadis bulamadıysa dur ben uydurayım bir tane;


AHBARENA AN adams77 AN cihad38 AN lafons (ceyyid bir senedle)

Bu haber sahihtir.

ali es-Şafii bu haberin senedinde bir illet yoktur dedi ve sahihledi

Hakim: Buhari ve müslimin şartlarına göre sahihtir ama onlar kitaplarına bunu almamışlardır dedi.

İbn Hibban : lafons tanınmış bir ravidir yalnız adams77 mechuldür bu hadis zayıftır dedi.

Lafons dedi ki; adams77 “dam üstünde saksağan vur kazmayı beline”


Oldu mu? Bal gibi de oldu.
 

Fethul-Bâri

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
770
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Neyse, belli ki kimse kimse laptop teklifini cazip bulmadı ve bulmayacak. Hazır lafons fakiri'yi çağırmış ve henüz gelmemişken bana müsaade.

Kardeş kusura bakma da senin anlayacağın yok.Israr edip diretiyosun.O yüzden sadece şu söz sana yeter.Sana başka konuşmaya gerek yok.Gerisi sana kalmış artık.

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ حَدَّثَنِي الْحَسَنُ بْنُ جَابِرٍ عَنْ الْمِقْدَامِ بْنِ مَعْدِيكَرِبَ الْكِنْدِيِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ يُوشِكُ الرَّجُلُ مُتَّكِئًا عَلَى أَرِيكَتِهِ يُحَدَّثُ بِحَدِيثٍ مِنْ حَدِيثِي فَيَقُولُ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ كِتَابُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ مَا وَجَدْنَا فِيهِ مِنْ حَلَالٍ اسْتَحْلَلْنَاهُ وَمَا وَجَدْنَا فِيهِ مِنْ حَرَامٍ حَرَّمْنَاهُ أَلَّا وَإِنَّ مَا حَرَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِثْلُ مَا حَرَّمَ اللَّهُ

Bak kim söylüyor bunu.Nebiler Nebisi diyor ki :

Süslü tahtına —koltuğuna— yaslanmış adama, benim hadis*lerimden birisi okunur da o (kişi)nin, vaziyetini hiç bozmadan ''Biz*lerle sizler arasında Allah Teâlâ'nm Kitabı vardır. Ondan bulduğu*muz helâl şeyleri, helâl sayıyoruz, haram olarak bulduğumuz şey*leri de haram kabul ediyoruz.'' (Yani bu hadis Kur'an'da bulunan hükümlerin dışındadır. Onun için bu hadise itibar etmeyiz.) diye*bilme zamanı yaklaşmıştır. Sizleri ikaz ediyorum! (Kur'an-ı Kerim'-de bulunan bütün hükümler haktır.) Ve Resûlullah (Sallallahü Aley*hi ve Sellem)'in haram kıldığı şeyler Allah Taâlâ'nm haram kıldığı şeyler gibidir. (Kitab ve Sünnet arasında bir ayırım yapılamaz.)

Açıklama:

Hadisin son kısmı da dînî kaynak olması bakımından hadislerin ayetler hükmünde olduğunu, mü'minlerin dikkatini çekerek bildiri*yor. Çünkü gerek ayetleri ve gerekse hadisleri tebliğ eden, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'dir. Hepsini O'ndan alıyoruz. Haki*katte ise Resûlullah'm tebliğ ettiği bilumum hükümler ilâhidir. Şâri Hakiki Allah Taâlâ'dır.

Hattabî diyor ki:Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan mes'e-lelerde sünnet-i seniyye'ye muhalefet etmenin tehlikesi bu hadis'te belirtiliyor, gerekli ikaz yapılıyor. Haricîler ve Râfızîler, Kur'an'ın zahirini tutup O'nun beyanı mahiyetindeki sünneti terket-tiler Bu yüzden şaşırıp dalalete düştüler

Hattabî,sözlerine devamla diyor ki: Bir sahih hadise rastlandığı zaman, Kur'an'da bulunmayan bir hüküm ifade eder gerekçesiyle red edilemiyecektir. Çünkü sabit olan hadis'in kendi başına hüccet olduğu bu hadis-i şe*riften anlaşılıyor.


Sünen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 1/23-24
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@Ahmed1 kardeşim Hayri Kırbaşoğlu'nu okumak ve onun yazdıklarından delil getirmek doğru mudur?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,074
Puanları
113
Konum
Mars
Hadis bulamadıysa dur ben uydurayım bir tane;


AHBARENA AN adams77 AN cihad38 AN lafons (ceyyid bir senedle)

Bu haber sahihtir.

ali es-Şafii bu haberin senedinde bir illet yoktur dedi ve sahihledi

Hakim: Buhari ve müslimin şartlarına göre sahihtir ama onlar kitaplarına bunu almamışlardır dedi.

İbn Hibban : lafons tanınmış bir ravidir yalnız adams77 mechuldür bu hadis zayıftır dedi.

Lafons dedi ki; adams77 “dam üstünde saksağan vur kazmayı beline”


Oldu mu? Bal gibi de oldu.

Evet varmı batıdan güneşin doğmasını sağlayacak varmı Allahın yarattığını değiştirecek.
 

Fethul-Bâri

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
770
Tepkime puanı
8
Puanları
0
@Ahmed1 kardeşim Hayri Kırbaşoğlu'nu okumak ve onun yazdıklarından delil getirmek doğru mudur?

İlahiyatçıları takip etmediğim için ne tip görüşlerde olduklarını da bilmiyorum.Ehli Sünnete ters bir görüşü olduğunu yazılarında gördüysen bize aktarabilirsin...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
İlahiyatçıları takip etmediğim için ne tip görüşlerde olduklarını da bilmiyorum.Ehli Sünnete ters bir görüşü olduğunu yazılarında gördüysen bize aktarabilirsin...

Ben de takip etmiyorum ama arkadaşlarımızın arasında onun yazdıklarını kopyalayıp yapıştıranlar var, özellikle hadis şüphecileri arasında.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
cihad görüyorum ki anlama melekerinde bir sorun var.
Bahsettiğim alimlerden İbn-i Salah sadece men kezebe hadisi mütevatırdır demiş. Bunun dışında kabul ettiği yok ki uydurmadır veya zayıftır desin.

Araştırdım ve gördüm ki İbni Salah sadece men kezebe hadisi LAFZEN mütevatırdır. demiş.

Şimdi lafzeni kaldırınca algı çok değişiyor di mi?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,074
Puanları
113
Konum
Mars
Araştırdım ve gördüm ki İbni Salah sadece men kezebe hadisi LAFZEN mütevatırdır. demiş.

Şimdi lafzeni kaldırınca algı çok değişiyor di mi?

Güzel abim Kuran bedene hitap etmez Kuran akla hitap eder. İnsanın nasıl çalıştığını nasıl hareket ettiğini şeytanın nasıl ves vese verdiğini hiç mi düşünmüyorsun Allah kainatı öyle bir yaratma ile yaratmıştı ki yolun tabelaları gözümüze girecek şekilde ama kim gözünü açıyor ki kulağını açmış eskilerini sözlerine bakıyorsun azıcık aklını kullan Allah herşeyi bizim anlayacağımız şekilde tasarlamış ve yaratmış ve okuyun diyor daha ne istiyorsun :)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Güzel abim Kuran bedene hitap etmez Kuran akla hitap eder. İnsanın nasıl çalıştığını nasıl hareket ettiğini şeytanın nasıl ves vese verdiğini hiç mi düşünmüyorsun Allah kainatı öyle bir yaratma ile yaratmıştı ki yolun tabelaları gözümüze girecek şekilde ama kim gözünü açıyor ki kulağını açmış eskilerini sözlerine bakıyorsun azıcık aklını kullan Allah herşeyi bizim anlayacağımız şekilde tasarlamış ve yaratmış ve okuyun diyor daha ne istiyorsun :)

Seni anlıyorum kardeşim. Sıkma canını.
 

Fethul-Bâri

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
770
Tepkime puanı
8
Puanları
0
1.Nokta şu:

Hadisleri inkâr eden -Ehli Sünnetten- çıkmıştır.

Mütevatir hadisleri inkar eden -(ki sayısı çok fazla değildir) bunları inkar edenin küfre gireceği açıkça kaynaklarda geçiyor.


2.Nokta ise :

Kafir demek elbette çok büyük bir sorumluluktur.Bu işler elbette bize düşmez.İlim ehline düşer.Çünkü biz İlim ehli olmadığımız için olayı bilmeden kafir dersek , karşıdaki kafir değilse , o söz bize döner.(Buhari hadisinde bu anlatılmıştır)

Şunu da bilelim ki hadisleri inkar edenlerin (müşahade ettiğimiz üzere) akıbeti (tevbe etmezse) hüsran oluyor.

Her müslüman günah işler.Tevbe eder.Kurtuluşu vardır.

Fakat Kur'ana,hadislere iman etmemenin yahut onları yanlış yorumlamanın bedelini çok ağır ödeyebilir.Bu insanı şirke kadar götürebilir.Mazallah.

Dalalet fırkasından Allaha sığınırız.

Vesselam



 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,074
Puanları
113
Konum
Mars
Seni anlıyorum kardeşim. Sıkma canını.

Kardeşim ben rahatım sıkmıyorum canım biliyorum Allah dilediğini yola getirir benim dilemem ve çabam ancak onun dilemesine bağlı :) sende rahat ol paylaşıyoruz elbet bir gün aklımız erecek bilgi ortaya çıkacaktır.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Lütfen şeyh Muhammed zahid kevserinin nüzülü isa( rihle kitab) kitabını dikkatlice okuyun..Hadisler hakkında şübhe tohumlarının ekilmesinde müşteriklerin rolünü, Suriyeli alim mustafa sibai ispatlamıştır...

Bu adamdan bahsediyorsun dimi?



(Ehli Hadis düşmanı el-Kevseri’nin gerçek yüzü hakkında küçük bir uyarı)

Dini Islah Davasında Bir Din Tahripçisi


Bismillahirrahmanirrahim

BİR MÜRCİ/CEHMİ BOZUNTUSU : ZAHİD EL KEVSERİ

Muhammed Zahid Kevseri isimli zındığın türkçeye terceme edilmiş eseri olmasa da, ehli sünnete aykırı, bozuk akidesi, eserlerinin içeriği başta Ebu Bekir Sefil olmak üzere çeşitli mukallidleri tarafından takdim edilmektedir. Maalesef sahabelerin Kuran ve Sünnet hakkındaki menheclerini bilmeyen taklitçiler, kendisini ehli sünnettenmiş gibi maskeleyen bu zındığın fitnesine düçar olmakta, sinsice kurulmuş tuzaklarını fark etmemektedirler.

Ebu Ahmed Abdurrahman kardeşimizin Kevseri’ye reddiye hazırlamakla meşgul olduğundan haberdar olunca, kendisinden bu konuda bazı notlarını göndermesini, sitemde yayınlamak üzere rica ettim. Onun çalışması şuan bitmemiş halde olup devam etmektedir. Mezkur çalışması için derlediği bazı notlarını bana gönderdi ve ben de şimdi yayınlıyorum. Allah Ebu Ahmed’e hayırlı karşılıklar versin, faydalı eserlerinde muvaffakiyet versin ve çalışmasını müslümanlara bereketli kılsın.

KEVSERİ’NİN EBU HANİFE İLE BİR İLGİSİ VAR MI?

Ebu Hanife'nin adını kullanıp, onunla alakası olmayanlara;

Bugün kendilerini imam ebu hanife'ye nisbet edenler, biz Ebu Hanife’ye uyuyoruz diyenler, aslında sadece onun adını kullanıyorlar ve onunla hiç alakaları yoktur. Bugün hanefi olanlar aslında Muhammed Zahid el-Kevseri'nin mezhebine uyuyorlar. Maturidilik mezhebi tarih boyunca dört merhale geçirmistir. Son merhalenin basinda ise Muhammed Zahid el-Kevseri vardir. Kevseri, son merhalenin en önemli sahsiyetidir. bugün Hanefi-Maturidi veya Eş'ari-Şafii olup kevseri'den etkilenmeyen, ondan beslenmeyen hiçbir kimse yoktur. ama bunu hanefilerin avam tabakası bilmez, bunu sadece ilimle ugraşanları bilir. bugun hanefiyiz diyenler aslında kevseri'nin mezhebine mensubdurlar, ama Ebu Hanife'nin, imam Şafii'nin adını kullanırlar.

Oysa Kevseri, Ebu Hanife'nin ve Şafii'nin tam zıttıdır. hem akidede, hem mezhebde hem de meşrebde...Kevseri, sahabelere hakaret eden, selef imamlarına sapık diyen, sahih buhari'de ve sahih muslim’deki bir çok sahih hadisi inkar eden, imam ahmed'e dil uzatan, cehmiyye mezhebinin kurucularını mudafaa eden, sapık birisidir.

Bugün Türkiye’de ve hatta bütün dünyada, imam ebu hanefi'ye uyduklarını iddia edenler, hanefi mezhebi mensubları, akidede ise ebu mansur el-maturidinin mezhebine uyarlar. maturidilik mezhebi ise tarih boyunca dört merhale geçirmistir. son merhalenin başında muhammed zahid el-kevseri vardır. bugün akidede maturidi olanlar, hatta şafii olup, akidede eş'ari olanlar, zahid el-kevseri'den mutlaka istifade etmiş, ondan beslenmişlerdir. yani günümüzde, hanefi ve safii olduğunu iddia edenler, aslında, muhammed zahid el-kevseri'nin mezhebine, görüşlerine uymaktadırlar, ebu hanife'nin ve şafii'nin adları kullanılmaktadır sadece. Çünkü kevseri, ebu hanife'nin, şafii'nin ve diğer selef imamlarının yolundan ayrılmış birisidir. kevseri'nin birçok görüşleri, ebu hanife'nin ve diger selef imamlarinin görüşlerine tamamen zıttır. Ebu hanife ve ebu mansur el-maturidi tarikat ehli olmamalarına rağmen, kevseri, tasavvufun sapık görüşlerini de hanefi-maturidiliğe sokmuştur.

SAHABEYE, ÜMMETİN SELEFİNE HAKARETLER SAVURAN KEVSERİ !!!

el-kevseri, peygamber sav'in sahabelerine dil uzatan hakaret eden birisidir; buyuk sahabi enes ibni malik(ra)'a “bunak” diyor. buyuk sahabi enes'in fıkıh bilmediğini, fakih olmadığını iddia ediyor (et-Te'nib,s.117; et-Terhib, s.332)

Peygamber sav, medine'ye hicret ettiğinde, Enes ra. on yaşındaydı. annesi elinden tutup onu peygamber sav'e getirdi. onun hizmetine onu verdi. enes gece gündüz tam on yıl peygambere hizmet etti. ona (sav) en yakın ve en büyük sahaberlerden biriydi. eğer Enes fakih değilse daha fakih olan bir kimse yok yeryüzünde! peygamber sav., enes'in bereketine dua etti. herkesin bahcesi yılda bir kere ürün verirdi, enes’in bahçesi iki kere. herkesin hanımı yılda bir kere doğum yapardı, enes'in hanımları yılda iki kere. kuraklık zamanı bir bulut gelir yalnızca enes'in bahçesini sulardı. taun salgını geldiğinde enes, kendi eliyle 120 tane evladını defnetti. bayram namazına yetişemezse, enes, bayram namazını kendi çocukları ile kılardı, yani Allah ona o kadar bereket bolluk vermişti, hem dinde hem de dunyalıkda. enes, en çok hadis rivayet eden sahabelerdendir. en alim ve en fakih olan sahabelerdendir. bütün ümmet bunda ittifak etmistir. oysa Kevseri kalkmış enes'e “bunak” diyor. “fakih değildi” diyor. selef imamlari da der ki; eğer sahabelere dil uzatan birini görürseniz bilin ki, o, bid'at ehlidir, sapıktır. Allah rasulu de sahabelere dil uzatanlara la'net ediyor,(sav.)

kevseri, büyük sahabi, Mu'aviye ibni ebi'l Hakem (ra) da dil uzatır, o'na hakaret eder. bu sahabi için, o'nun fakih olmadığını söyler, o'nun namazda konuşacak kadar (cahil) olduğunu(!) söyler, belasını bulmuş biriydi, kafayı yemiş, hadisleri ma'na ile rivayet ederdi, der (ta'likat, s.421; tebdid ez-zalam, s.94; makalat, s.349).

bütün bunları onun rivayet ettiği muslim hadisini inkar etmek için yapar. Çünkü Mu'aviye ibni ebi'l hakem, muslim'de gelen cariye hadisinin sahibidir. bu hadiste, cariye, Allah'ın gökte olduğunu söyler ve Allah rasulu sav onu tasdik eder. o cariye icin "bu, mu'minedir" der. (sahih muslim, kitab'ul mesacid)biz kuranı, kuranın anlayışını, hadisleri, hadislerin anlayışını, dini, sahabelerden aldık. sahabelere dil uzatıp, onların dokunulmazlığına dokunanlar, dini yıkmak isteyen zındıklardır.bugün hanefi-maturidi-sofi olanların, ibni teymiye'ye ve ibni kayyim'a kafir demeleri de, kevseri'nin papağanlığını yapmalarından dolayıdır. Kevseri'nin, ibni teymiye'ye kafir demesi, sahabelere dil uzatması cürmünün yanında nedir ki?!!!

KEVSERİ HADİSÇİLERİ DÜŞMAN BELLEDİ, SAHABEYİ FIKIHTAN ANLAMAMAKLA İTHAM ETTİ.

el-kevseri, ebu hureyre gibi, enes gibi bazı büyük sahabelerden hadis almaz. onların fakih olmadığı, sadece muhaddis olduğu gerekçesi ile (et-te'nib, s.223). oysa bu usul, dinde büyük bir çatlak meydana getirir. fakih değil diye bazı hadisleri redd ederseniz, sizin dininiz eksik kalır. ondan sonra bu eksikliği gidermek için içtihad eder kıyas yaparsınız sonra da sünnete ters düşersiniz, sonra da size sahih hadis getirirler, mezhebe uymuyor diye redd edersiniz. boylece dinde olmayan yeni hükümler doğar.

imam ebu hanife rh der ki; eger bir hadis sahihse, benim mezhebim işte o'dur

DECCAL KEVSERİ SELEF İMAMLARINI MÜCESSİME OlMAKLA SUÇLADI

el-kevseri, selef imamlarına ve onların kitaplarına da dil uzatır, onları sapık olmak, mücessime olmakla suçlar. bunlardan bazıları şunlardır;

1-imam ahmed'in oğlu abdullah, babasına sorular sorar, bu soruları ve aldığı cevapları bir kitapta toplar. bu kitabın adı "es-Sunne"dir. bu kitab, akide ve menhecde, ehli sunnetin temel kaynaklarındandır. kevseri, bu kitabın, sapıklığın, mucessime'nin ve muşebbihe'nin kitabı olduğunu söyler. bu kitapta yazılanların, putçuluğun satırları olduğunu söyler. (makalat, s.320, 324, 301, 307, 325, 329, 332, 338)

2-yine el-kevseri, buyuk imam ibni huzeyme'nin, "et-tevhid" adlı kitabına dil uzatır. oysa bu kitap da ehli sünnetin akide ve tevhidde en büyük kaynak kitaplarındandır. hep hadislerle yazılmıştır. kevseri, bu kitabın, tevhid kitabı değil, bilakis şirk-Allah'a ortak koşmanın kitabı olduğunu soyler. bu kitabda yazılanların, putçuluğun görüşleri olduğunu söyler. (makalat, s.330) ve kevseri, kelamcı-felsefeci Razi'nin bu kitab için, şirk'in kitabı, dediğini nakleder. (et-te'nib, s.108). kevseri, ibni huzeyme'yicahil olmakla suçlar, bu cehaleti ile böyle bir kitab yazmaması gerektiğini söyler. (ta'likat, s.267)

kevseri, selefin büyük imamlarından olan, abdurrahman ibni ebi hatim er-razi'ye de dil uzatır. ibni ebi hatim'in, cehmiyye mezhebini ve sapık görüşlerini redd etmek için yazdığı kitabı (er-redd ala'l-cehmiyye), akılsızca yazdığını, ibn ebi hatim'in aklının bu konulara ermediğini, söyler. (ta'likat, s.269)

yine kevseri, büyük imam muhaddis ibn ebi şeybe'yi, "el-arş" adlı kitabından dolayı, yalancı-kezzab, olmakla suçlar. (et-te'nib, s.110)

KEVSERİ EHLİ SÜNNET DÜŞMANI CEHMİYYE FIRKASININ KURUCULARINI ÖVE ÖVE BİTİREMİYOR

kevseri, selef imamlarına, ehli sünnetin büyüklerine böyle hücum ederken, diğer yandan da, sapik cehmiyye mezhebinin kurucuları olan, ca'd ibni dirhem ve cehm ibni safvan'ı över ve müdafaa eder ve onların hakkıyla anlaşılamadığını söyler. (bir iftiracının yalanını beyan adlı eserinin mukaddimesinde, s.12; et-te'nib, s.91)

muhammed zahid el-kevseri'ye reddiye olarak yazılmış, tek kitap olarak yazılmış kitablar, risaleler var. ayrıca bazı internet sitelerinde de ilim ehli olan insanların hazırladıkları çeşitli yazılar vardır. ama bildiğim kadarıyla bunların hiç biri türkceye tercüme edilmiş değildir. arabcadır. ayrıca el-kevseri'nin eserleri de arabca olup türkceye tercüme edilmediğini biliyorum. el-mu'allimi'nin, "et-tenkil" isimli eseri bu konuda en onemli eserlerdendir. Dr. muhammed ibni abdurrahman el-humeyyis'in, "kevseri'nin selef akidesine muhalefeti" isimli eseri önemlidir. el-gumari ise kevseri'nin kitablarındaki çelişkili-birbirine tam zıt olan ifadeleri karşılaştırmıştır. bir kitabında söylediklerini başka kitablarında zıttını söylemiş. bu eserin adı da, "bir iftiracinin telbisini beyan yada kevseri'nin kevseri'ye reddiyyesi"dir. bunların hiçbiri turkceye tercume edilmedi biliyorum. ayrica bazı alimlerin, kaset olarak yapmış oldukları reddiyyeler de vardır. arabçadır.

NEKROFİLİST RUH HALİ İLE ETRAFA SALDIRAN BİR MEZARPEREST

1-el-kevseri,kabirlerin üzerine mescid yapmanın caiz olduğunu söyler. (makalat, s.156-157)

2-el-kevseri, kabirlere, mum yakmanın , kandil koymanın caiz olduğunu söyler. (makalat, s.158)

3-el-kevseri, bir kabrin üzerine yapılmış olan mescidde, namaz kılmanın caiz olduğunu söyler. (makalat, s.156-157)

4-el-kevseri, salih kişilerin ruhlarından isti'ane, istimdad, yardım dileme, sığınmanın caiz olduğunu söyler. (makalat, s.358; tebdid ez-zalam, s.162)

5-salih kişilerin ruhlarının kainatta mutlak tasarruf sahibi olduğunu, kainatı idare ettiklerini söyler. (tebdid ez-zalam, s.61 ve 382)

6-evliyaların kabirlerini ziyaret etmenin, ziyaret edenlere feyiz kaynağı olacağını söyler. (makalat, s.386; tebdid ez-zalam, s.162)

7-salihler vefat edip, ruhları bedenden ayrıldığında, artık gaybi bilirler, herşeyi bilirler, örtü onlardan kalkar. (makalat, s,383)

8-peygamber sav'e, bela anında ona sığınmak, ondan yardım istemek caizdir ve onun zatı ile tevessül caizdir der. (makalat, s.389-391)

9-vahdeti vucudcu olan ibni arabi'yi ve ibni farid'i mudafaa eder savunur. (makalat, s.340-341; munye isimli kitabin mukaddimesi, s.7)

zahid el-kevseri olmeden once tevbe etmedi. etmis olsa bile ne fark eder. tevbe etmiş olsa kendine. ama açmış olduğu bu bid'at yolunda onu takip edenler çoktur. bugun hanefi veya şafii olduğunu iddia edip, aslında imam ebu hanife ve imam safii ile hiçbir alakası olmayan ne kadar muteassıb mezheb ehli varsa hepsi el-kevseri'nin izindedir. ibni teymiyye'yi ve ibni kayyim'i kafirlikle suçlamaları da oradan geliyor. kevseri mezhebinde oldukları, o'nun taklitçileri olduklarından dolayıdır.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
kurani yapıştırdığını okuyor musun? Verdiğin link adamı methediyor.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
kurani yapıştırdığını okuyor musun? Verdiğin link adamı methediyor.

evet okuyorum...hemen bir olumsuz yorumla adamın ipi çekilmez...bakalım eleştiren nekadar haklı..çok fazla tanıdığım biri değil..
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
öncelikle ismini verdiğim kitaba yoğunlaşsaydın daha iyi olurdu..Daha sonra kitabın yazarı üstad el kevseri hakkında da konuşabilirdik...
 
Üst