İtibar Dergisi

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
EDEBİYATA İTİBAR GELİYOR
6399.jpg

Dergiciliğe yeni bir soluk
Hazırlıkları süratle devam eden İtibar dergisi çok konuşulacak gibi görünüyor.



Daha önceleri Kırkayak, Kırklar, Derkenar gibi dergileri çıkaran Hüseyin Akın ve İbrahim Tenekeci çevresi, İtibar adını verdikleri yepyeni bir dergiyle okur karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Derginin üst başlığını “Edebiyata İtibar Geldi” şiarı oluşturuyor. Uzun bir aradan sonra böyle kemik bir kadroyla dergiciliğe yepyeni bir soluk getirmesi ümit edilen İtibar dergisinin yazarları şu isimlerden oluşuyor: Hüseyin Akın, İbrahim Tenekeci, Ahmet Murat, Osman Toprak, Furkan Çalışkan, Mustafa Akar, Ali Görkem Userin. Adı geçen ve dergiye katkı sağlayacak olan birçok şair ve yazar tek bir çatı altında toplanacak. Dergi, matbu basımın yanında devamlı güncellenen bir web sitesiyle de okura ulaşacak. Ocak ayından beri derginin çıkması için mesai harcayan yazarlar, yaz ayında son rötuşları yaptıktan sonra dergiyi, 1 Eylül 2011 günü okurlarıyla buluşacak.


Ahmet Altıntaş haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İtibar Dergisi 1 Ekim 2011′de çıkıyor.
Yeryüzünde edebiyat dergileri ikiye ayrılır.

1. Çıkmadan önceki halleri​
2. Çıktıktan sonraki halleri.

Şimdi size henüz çıkmamış bir derginin hallerinden bahsedecektik ama onun yerine başka bir metin koymak istiyoruz.

Çok ilginç! O var iken görmüyordum, o çağırıyor iken işitmiyordum… Ben görmeye başladığımda o yoktu… Ben işitmeye başladığımda o çağırmıyordu… Soğuk, duru bir pınar, senin karşında coşmakta, çağırmakta, inlemekteyken, sende suyun değil, ateşin susuzluğunu çekiyor iken, pınarın kurumasıyla birlikte, pınarın, senin susuzluğunu çektiğin o ateşten boşalıp buğulaşarak boşluğa uçmasıyla birlikte böylece ateşin, çöle saldırarak onu kendi içerisinde eritmesiyle, yerden ateş bitip, gökten ateş yağmasıyla birlikte senin ateşin değil suyun susuzluğunu çekmeye başlaman, sonra da varoldukça senin yokluğunun üzüntüsüyle eriyen kimsenin yokluğunun üzüntüsüyle bir yaşam boyu erimen ne üzücüdür!

İtibar 1 Ekim 2011′de çıkacak. Osman Konuk, İbrahim Tenekeci, Hüseyin Akın, Ahmet Murat, Alper Gencer, Mustafa Akar, Furkan Çalışkan, Ahmet Edip Başaran, Haydar Ergülen ve birçok yazar olacak dergide.

İtibar’a abone olmak isteyenler [email protected] adresine göndermek ve aşağıda verilen banka hesap numarasına da 6 sayılık abonelik bedeli olan 50 TL’yi yatırmak sureti ile aboneliklerini gerçekleştirebilirler.

Banka Hesabı
Yapı ve Kredi Bankası
020 – Aksaray Şubesi
Meziyet Yayıncılık ve Ticaret Limited Şirketi
Hesap No 88393436
IBAN TR78 0006 7010 0000 0088 3934 36

İzdiham
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
315608_157087994381525_100002409766507_279390_333170756_n.jpg

Uzun vakitlerdir hazırlıkları yapılan İtibar nihayet çıktı.

Furkan Çalışkan ve Mustafa Akar’ın uzun zamandır emek , İbrahim Tenekeci, Hüseyin Akın, Ali Görkem Userin, Ahmet Murat, Beyazıt Bestami, Ahmet Edip Başaran, Kamil Yeşil, Osman Toprak, Said Yavuz, Yusuf Genç, Abdullah Harmancı, S.K. Yazgıç’ın destek verdiği İtibar Dergisi uzun bir ön çalışma safhasından sonra dün ellerimize değdi.​
1. Kapak: Kapakta Osman Konuk’u görünce dergide şairler geçidine şahit olacağınızı anlıyorsunuz hemen. Kapaktaki renk seçimi gayet güzel olmuş. Derginin tasarımı Harun Tan’a ait. Harun Tan aynı zamanda iyi bir fotoğrafçı. Kendisi sanırız Amerika Birleşik Devletleri’nde ikâmet ediyor.​
2. Süleyman Çobanoğlu uzun bir süreden sonra geçtiğimiz yıl Profil Yayıncılık’tan kitap çıkarmıştı. Bir iki dergide daha görmüştük yanlış hatırlamıyorsak. İtibar’daki şiiri klasik bir Çobanoğlu şiiri. Kendine özgü bir dili var, iyi mısraları… Şiirin adı Sarı Damar…​
3. Haydar Ergülen, Bir Gökyüzü Nasıl Gelişir? adlı şiiriyle İtibar’a renk katmış. Gözlerin yetmez diyor.​
4. İbrahim Tenekeci, Herkes Dışarı şiirinde herkesi dışarı atıyor ve ekliyor. Yetiyor bana babamın kitapları…​
5. Ahmet Murat, Levent Sunal, Mustafa Akar, Furkan Çalışkan ve Emel Özkan’ın şiirleri sanki bir derginin ilk sayısı gibi heyecanlı ve iyi şiirler olmuş.​
6. Derginin basıldığı kağıdın boyası ellerinize çıkmıyor.​
7. Berat Demirci her zaman okunması gereken insanlardan. Dergah’tan sonra İtibar’da da zevkle okunacak kişilerden.​
8. Ahmet Edip Başaran da şiir yazmış. Eğer bu dergi facebookta olsa en Ahmet Edip Başaran’ı 42 kişi beğenirdi.​
9. Ali Görkem Userin, Mustafa Kutlu’nun Hayat Güzeldir adlı kitabını tenkit etmiş. Mustafa Kutlu iyi ki Fenerbahçeli.
10. Osman Konuk ile yapılan röportajı okumak gerek ama çok kısa olmuş. Ali Görkem’e biraz daha çalışması gerektiğini hatırlatırız. Oğlu Yusuf bırakmayabilir.​
11. Mustafa Akar, 2000 kuşağına değiniyor. Zikrettiği isimler arasında Ahmet Edip Başaran, Bülent Parlak, Alper Gencer, Furkan Çalışkan, Yavuz Türk, Emel Özkan ve başka isimler var. Kıskandıklarını da yazmış.​
12. Abdullah Harmancı, dergilerdeki öyküleri yazmış. Öyküler biraz geride kalıyordu, akla iyi getirilmiş.​
13. Arka iç kapakta “Özel Halı” diye bir yerden reklam alınmış. Dün dergiyi alır almaz o firmayı aradık. “İtibar Dergisi’nde reklamınızı gördük, halı fiyatları kaç para?” diye sorduk. Maksadımız bir edebiyat dergisine katkıydı. Bu katkılarımızı başka dergilere de yapacağız…​
14. Hüseyin Akın Susma Hakkını arka kapakta kullanmış.​
15. Allah yollarını açık etsin.
İzdiham
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Bir edebiyat dergisi ikinci baskı yaptı!



Henüz ilk sayısı ikinci baskısıyla raflarda olan İtibar’ın Yazı İşleri Müdürü Furkan Çalışkan’la konuştuk.

Güncelleme: 16:40, 25 Ekim 2011 Salı
Ekim ayında ilk sayısıyla yayın hayatına başlayan ve dikkatleri üzerine çeken İtibar edebiyat ve fikriyat dergisi, ikinci baskısını yaparak okurun ilgisini kazandı. İtibar’ın edebiyatımıza getireceği itibarı derginin Yazı İşleri Müdürü ve Kabahatler Kanunu şairi Furkan Çalışkan’la konuştuk…
itibar-dergisis.jpg

Beşir Ayvazoğlu, “Edebiyat dergilerini yaşatmak zorundayız” diyor. Günümüz dergilerinin önceki dönemlere göre Mavera, Diriliş, Büyük Doğu, Kültür Haftası, Edebiyat vb. eksiklerini sayıyor. Siz ise yeni bir dergi çıkardınız. Günümüz dergiciliğine yeni bir yorum mu getireceksiniz?
Şiir nefes alıp verdiği müddetçe edebiyat dergiciliği canlılığını muhafaza edecektir. Özellikle söze şiirden girmemin sebebi, dergilerin lokomotifinin şiir olması. Ayrıca düz yazı ve hikâye de yabana atılmayacak kadar edebi bir canlılığa vesile oluyor. Türkiye’de irili ufaklı yüzlerce dergi çıkıyor ve dergilerin maddi manevi fedakârlıkla çıktığını göz önüne alırsak, bu müthiş bir şey. Avrupa sanatının başkentlerinden Viyana’da sadece bir tane edebiyat dergisi var, hesap edin… Nicelik nitelik sorunsalına bilhassa girmiyorum çünkü realiteye ve pragmatist bir hayata zıttır edebiyat dergisi çıkarmak. Bir edebiyat dergisinin doğumu, büyümesi ve ölümüne şahit olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır…
Her derginin temel çıkış gerekçesi vardır. Ülkedeki siyasî hayattan kültürel hayata uzanan bir gerekçe olur. Sizin çıkış gerekçeniz nedir?
Eserin, imaj ve poz karşısında gerilediğini, hatta yenildiğini düşünüyoruz. Esere itibarını yeniden kazandırmak gibi bir gayretimiz var. Sunuş yazımızda ilmin afetinin “iddia” sahibi olmak olduğundan bahsetmiştik, burada çıkış gayemizden aktarmaya çalışırken bu yargı ile çeliştiğimiz düşünülmesin, El Havvas’tan yaptığımız bu alıntı tam olarak da “imaj ve poz” diyerek açmaya çalıştığım hususa işaret eder. Eserin öne çıkabilmesi için de yetenek ve şahsiyetin birlikte mevcut bulunması gerekir. Biz sonucu esere ve okura bırakmaktan yanayız… Bir başka nokta da, ortak beğeni ve algıların birbirine yaklaştırdığı şairler ve yazarlar için bir çatı, Türk edebiyatının damarlarından birine akacak uygun bir yatak olabilmek ister İtibar Dergisi…
Şahıs dergisi mi, kadro dergisi mi?
Her dergi, bir kadroyla çıkar, yaşar, güçlenir. Sizin kadro anlayışınız nasıl olacak? Şahıs dergisi mi, kadro dergisi mi olacaksınız?
1.JPG
Üçşair, bir hikâyeci: Sağdan, İbrahim Tenekeci,
Osman Konuk, Hüseyin Akın ve Kâmil Yeşil
Bu soru vasıtasıyla bazı şeylere açıklık getirmek istiyorum. Biraz önce ortak beğeni ve algıların bir araya getirdiği isimlerden bahsetmiştim, bu isimleri bir arada tutan birbirleri ile olan ilişkilerinden daha ziyade eserlerinin ilişkisine dayanır. Buna mukabil, özellikle ve ısrarla vurguladığımız şahsiyet bahsi de yıllardır, sanatçı egosu gibi baş edilmesi zor bir belanın aralarındaki hukuka zarar verememesi ile ilintili bir şeydir. Bir de bazı çevreler şöyle bir yanılgıya düşüyor, sanki hep ve sadece aynı isimler etrafında dönen bir dergi olacak İtibar. Oysa İtibar dergisi, edebiyatımıza genç ve yetenekli arkadaşları kazandırmak gibi bir amaç da taşıyor. Mesela Muzaffer Serkan Aydın’ın ilk şiirlerini henüz ilk sayımızda yayınladık ve ilerleyen sayılarda daha pek çok genç arkadaşın ilk ürünleri de İtibarda yayınlanacak. Yine genç şairlerimizden Muhammed Mücahit Yılmaz ve Murat Saldıray da ilk sayımızda ürün yayınlayan isimler. Okuyucuyu yeni isimlerle tanıştıran bir dergide statik bir döngüden bahsedebilir miyiz?
Kimler var?
Hep yeni isimleri saydınız. 90 kuşağı ve öncekiler yok mu dergide?
Elbette... 80,90 ve 2000 kuşağının “ortak kabul görmüş” pek çok ismi İtibarda yazıyorlar. İyi bir edebiyat okuyucusu için mesela nadiren şiir yayınlayan Süleyman Çobanoğlu, İbrahim Tenekeci, Haydar Ergülen, Ahmet Murat, Hüseyin Akın, Mustafa Akar gibi isimleri okumak muhakkak heyecan vericidir. Örneğin yıllardır yeni şiirlerini merak ettiğimiz Levent Dalar, çok sevilen küllük yazılarına bir süre ara veren Osman Konuk, uzun zamandır dergilere hikâye vermeyen Fatma Barbarosoğlu, 90 kuşağının heyecan verici kalemlerinden Abdullah Harmancı, yine usta hikâyeci Kamil Yeşil, okurlarının özlemle beklediği İbrahim Paşalı bu heyecanı körükleyen isimler. Daha pek çok doyurucu metin var şimdi sayamadığım. Zaten İtibar 10 gün içerisinde 2. baskıyı yaparak hem edebiyata ilginin ölmediğini hem de kaliteli edebiyat okurunun var olduğunu da kanıtlamış oluyor.
Dağıtım ve okura ulaşma
Bilhassa edebiyat dergilerinin en büyük sorunu dağıtımdır. Zaten az okunduğu düşünülen bu dergiler okura nasıl ulaşıyor? Siz, Anadolu’daki okurlarınıza nasıl ulaşacaksınız?
Eski usul iyidir, usul ne kadar eski ise o kadar iyidir diyor İsmail Kara, biz dağıtım meselesini eski usullerle çözdük. Anadolu’nun birçok yerinde temsilci kardeşlerimiz var. Dağıtım şirketlerinin dergileri öğüttüğünü ve birçok derginin kapanmasına sebep oldukları malumunuz. Biz temsilcilerimizin gayretleri ile okura ulaşıyoruz, böylece derginin dağıtım meselesini çözdüğümüz gibi interaktif bir ilişki de kurabiliyoruz okurlarımızla.
2.JPG
Üçü bir arada: Soldan, Furkan Çalışkan, Ahmet Edip,
Ahmet Murat
Kırklar’ın edebiyatımıza armağanı
İbrahim Tenekeci’den Hüseyin Akın’a, Ali Emre’den Suavi Kemal Yazgıç’a, Ahmet Murat’tan Furkan Çalışkan’a, Abdullah Harmancı’dan Mustafa Akar’a, onlarca isim, bir efsane olan Kırklar edebiyat dergisinde birlikte idi. Bugünkü kadronuz da benzer şekilde Kırklar’ı çağrıştırıyor. Kırklar, yeniden bir ekip olarak dergiciliğe kaldığı yerden devam ediyor, diyebilir miyiz?
Kırklar, dönemin en önemli ve etkili edebiyat dergilerinden biriydi. İbrahim Tenekeci’nin editöryal yetenekleri ve birleştiriciliği ile özellikle 90 kuşağının kalbi orada atıyordu. Bununla birlikte, şimdi İtibar’da tekrardan üstleneceğimiz gençlere şans verme gibi bir misyonu da vardı Kırkların. Mustafa Akar, Ahmet Edip Başaran, ben, Sait Yavuz, Osman Toprak ve daha birçok isim Kırklar sayesinde edebiyat dünyasına adım attık. İtibar için şöyle söyleyebilirim; Kırklardan gelen çekirdek ekibe Ali Görkem Userin gibi son yılların en başarılı eleştirmenlerinden biri ve Ayraç dergisi ile önemli işlere imza atan Yunus Emre Tozal katıldı.
Her dergi genç neslin merkezi olmayı istiyor. Siz ise, Doksan ve İkibin kuşağının toplandığı bir dergi olarak, genç nesle ve edebiyata nasıl bakacaksınız?
Biz bir kuşak dergisi değiliz. Kuşakları birleştiren, edebiyatımıza yeni kalemler kazandıran bir dergi olmaktır yayın politikamız. Bu da eseri öne çıkarma gayemizle örtüşmektedir.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.


Zahit Yakın, İtibar’ı hoş bulduk, dedi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İtibar beşinci sayıya ulaştı

İlk sayısı Ekim’de çıkan aylık edebiyat dergisi İtibar, Şubat sayısında da yeni ve farklı isimlerin ürünlerine yer veriyor






Ali Koçak/ Kültür Servisi
Ekim ayından bu yana edebiyat ortamına hareketlilik getiren İtibar'ın Şubat sayısı raflardaki yerini aldı. "Taştan Pek, Gülden Nazik" başlıklı sunuş yazısı mesuliyet ve merhamet hissinin altını çizerek açılıyor. Bu sayının kapağında, beşinci şiir kitabı kısa bir süre önce yayınlanan Hüseyin Akın yer alıyor. "Şiirin Fitilini Ateşleyen Bir Şeyler Olduğuna İnanıyorum" başlıklı bu söyleşi, sadece son kitabı Ömrümün Kısa Günü'ne değil, şairin bütün şiir macerasına dair de önemli ipuçları içeriyor. Söyleşinin ardından gelen İbrahim Tenekeci imzalı yazı Akın'ın yeni kitabına ilişkin izlenimleri okurla paylaşıyor.
EDEBİYATIN DARALAN ALANI
İtibar'ın bu sayısı önceki sayılardan farklı olarak iki ayrı söyleşiyi bir araya getiriyor. İlk kitabı geçtiğimiz aylarda Profil Yayınları'nın Edebiyat Dizisi'nden çıkan şair Emel Özkan'la yapılan söyleşi de bu sayının ürünleri arasında. Emel Özkan'ın söyleşisi, ilk kitabıyla okur karşısına çıkan, acemi değil tecrübeli bir ismin derinliğini yansıtıyor. Emel Özkan'la söyleşiyi Furkan Çalışkan gerçekleştirmiş. Her iki söyleşiyi de İbrahim Tenekeci'nin yeni kitaplara dair inceleme yazıları takip ediyor. Derginin bu sayısında Emel Özkan ve Hüseyin Akın'ın yeni kitaplarının incelendiği yazılar dışında Suavi Kemal Yazgıç'ın Alper Gencer şiirine dair yazısı ve Mustafa Akar'ın Nadir Aşçı'nın Gölge Kırk kitabına dair yazısı yer alıyor.
Son yıllarda edebiyat ortamında söz alan dergiler genellikle kendi yayımladığı kitaplar üzerinden dosya hazırlıyorlar. İtibar'ın bu sayısı bunun bir göstergesi olarak okunabilir. Edebiyatın daraldığının da göstergesi olarak okunabilecek bu alışkanlığın terk edilmesi gerekir. Benzer durum Hece dergisi için de geçerli. Sözgelimi Hece geçen yılın şiir birikimine bakarken Hüseyin Akın'ın kitabına değinmemişti. Üstelik sunuş yazısında belirtmesine karşın bu konuda henüz bir yazı da yayımlamadı. Diğer taraftan Hüseyin Akın konulu bu sayının isabetli yanı da şu: Cahit Koytak, Ali Emre, Ömer Erdem, Abdullah Harmancı, Mehmet Can Doğan, Ali Görkem Userin, Cevdet Karal gibi isimlere ilişkin farklı dergilerde yapılması muhtemel dosyaların önünü açarak edebiyat dünyasının hep aynı isimler etrafında hazırladığı mükerrer sayıların söz israfından kurtulmaya kapı açması.
Cevdet Karal, Gonca Özmen, Haşmet Babaoğlu, Furkan Çalışkan, Efe Murad, Hasan Selami Binay, Bülent Parlak, İbrahim Tenekeci, Mehmet Tepe, Hüseyin Akın, Emel Özkan, Habil Sağlam, Ertuğrul Rast, Murat Saldıray, Abdüssamed Bilgili ve Bülent Parlak bu sayının şairleri. Ayrıca William Blake ve Gabriela Mistral de tercüme edilen şiirleriyle bu sayıya dahil oluyor.
DERGİLERİN NABZI
Öte yandan Abdullah Harmancı'nın ilk sayıdan itibaren titiz bir biçimde hazırladığı "Dergilerde Öyküler" yazıları bu sayıda da sürüyor. Ahmet Murat'ın, dergilerde çıkan şiirleri masaya yatırdığı "Bugünlerde Şiir" yazısı derginin yeni bölümlerinden biri. Ahmet Murat, yazısının girişinde, sonraki sayılarda da sürmesi beklenen bu bölümün işlevini şu şekilde ifade ediyor: "Bu bölümde, dergilerde yayınlanan şiirler ağırlıklı olmak üzere, yeni çıkan şiir kitapları, belki şiir etkinlikleri üzerine değiniler yer alacak." Hatırlanacağı üzere Nurullah Ataç'ın dergileri değerlendirdiği yazılarından oluşan Dergilerde başlıklı bir kitabı ile Turgut Uyar'ın olsun başka isimlerin olsun dergilerde yayımlanan şiirleri değerlendirdikleri müstakil yazıları var. Bu yazılar uzun soluklu olduğunda edebiyat dünyasının değişik dergileri, kişileri ve edebiyat anlayışları hakkında önemli tespitlerin toplanmasına da vesile olurlar. Harmancı'nın sürdürdüğü öykü okumalarına, Murat'ın şiir okumalarıyla katılması bu açıdan oldukça önemli. İnşallah bu iki bölüm devam eder.
İtibar'ın bu sayısına hikâyeleriyle katılan isimler ise şöyle: Fatma Barbarasoğlu, Sadık Yalsızuçanlar ve Abdullah Harmancı. Şubat sayısında yazılarıyla yer alan diğer isimler ise Hüsrev Hatemi, Kâmil Yeşil, Lütfi Bergen, Müslim Coşkun, Gülçin Durman, Murat Erol, Ayhan Demir ve Afşin Selim.
Son olarak İtibar'ın edebiyat dünyasındaki itibarı şiir ve hikâye üzerinden oluşacak. Yani İtibar son kertede ürün merkezli bir dergi... Bu yüzden dergide sıklıkla vurgulanan "fikriyat dergisi" olma çabası oldukça geri planda. Bu vurgunun sonraki sayılarda olmaması gereken bir vurgu olduğunu belirtmek gerekir. Tabii içi doldurulursa olmasında bir sakınca yok. Beş sayılık seyirden hareketle kuruldu bu cümle...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İtibar’ın mart sayısı çıktı

itibar.jpg



Her sayısında Türk edebiyatının önemli bir ismini kapağa taşıyan İtibar’ın mart sayısının kapağında Süleyman Çobanoğlu var.


Her sayısında Türk edebiyatının önemli bir ismini kapağa taşıyan İtibar’ın altıncı (mart) sayısının kapağında Süleyman Çobanoğlu var. İlk sayısından başlayarak İtibar’da şiir yayınlayan Çobanoğlu ile derginin Genel Yayın Yönetmeni şair İbrahim Tenekeci zengin ve derinlikli bir söyleşi gerçekleştirmiş. Yunus Emre’den Behçet Necatigil’e uzanan çizgide Çobanoğlu şiirinin mayası ve niyeti ilk kez bu söyleşide apaçık dile getiriliyor. İbrahim Tenekeci’nin zengin sorularına verilen çarpıcı cevaplarda Süleyman Çobanoğlu’nun şiiri ve şahsiyeti hakkındaki en sağlam veriler gün yüzüne çıkıyor.
Her sayı derginin gündemine dair önemli hususlara vurgu yapılan sunuş yazısı bu ay “Özen ve Israr” başlığını taşıyor. İtibar’ın Mart sayısında da önceki sayıda olduğu gibi iki ayrı söyleşi yer alıyor. İbrahim Tenekeci’nin Süleyman Çobanoğlu ile yaptığı söyleşi dışında Furkan Çalışkan da Ali Görkem Userin ile ilk kitabı Kral Yolu ve eleştiri anlayışı çevresinde bir söyleşi gerçekleştirmiş. Userin’in söyleşisini İbrahim Tenekeci’nin “Kral Yolu’na Girmeden Evvel” başlıklı yazısı izliyor. Tenekeci bu yazısında sadece Kral Yolu’nu değil 90’lar ve 2000’ler boyunca Türk edebiyatında eleştirinin hallerini de resmediyor. Ardından yine Tenekeci’nin Furkan Çalışkan’ın ilk kitabı Kabahatler Kanunu’nun ertesinde yayınlanan beş şiiri üstünden Çalışkan şiirinin seyrini kaydeden yazısı geliyor. Bu sayıdaki diğer kitap inceleme yazıları ise Suavi Kemal Yazgıç’ın Ömer Erdem’in yeni kitabı Kör’e dair yazısı, Ahmet Edip Başaran’ın Fatma Barbarasoğlu’nun Sözüm Söz’ü hakkındaki yazısı ve Murat Saldıray’ın Ercan Yılmaz’ın Rüya Kasrı’nı ele aldığı yazısıdır. Ahmet Murat bu ay ikincisini yazdığı Bugünlerde Şiir köşesinde üç yeni şiir kitabını (İbrahim Tenekeci’nin Kimsenin Kalbi, Ahmethan Yılmaz’ın Sokaklar Açmak ve Mehmet Said Aydın’ın Kusurlu Bahçe kitapları) ve bir poetik eseri (Ahmet Güntan’ın şiirgeldikelimedeboğuldu’su) yorumluyor. Abdullah Harmancı’nın Dergilerde Öyküler bölümünde bu ay masaya yatırdığı dergiler ise Üçüncü Mevki, İskele, Mavi Yeşil, Türk Edebiyatı, Notos Öykü ve Dergâh. Osman Konuk bu ay da Küllük’ünde biriktirdiği hayattan kesitleri ve şiir parçacıklarını aktarmayı sürdürüyor. Hüsrev Hatemi de Mevlana yazılarına kaldığı yerden devam ediyor.
Mustafa Akar, Alper Gencer, Cevdet Karal, Said Yavuz, Furkan Çalışkan, Selahattin Yusuf, Nurettin Durman, Muzaffer Serkan Aydın, Fatih Muhammet Atasever, Uğur Erden, İbrahim Sarışın, Nurcan Toprak ve Ercan Yılmaz Mart sayısında şiirleri yer alan isimler. İtibar’ın bu sayısında yer alan ilk öykü olan Köçek, usta öykücü Rasim Özdenören’e ait. Dergiye öyküleriyle katılan diğer iki isim ise Kâmil Yeşil ve Mehmet Kahraman.
Hüseyin Akın, Osman Toprak ve Yusuf Genç, İtibar'ın fikriyat yükünü omuzlayan isimler. Mehmet Şahinkoç şiir, Serdar Arslan ise sinema yazılarına bu sayıda da devam ediyor.

Üsame Varol haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
itibar33.jpg


Yerli yersiz okumalar

İtibar dergisi yedinci sayısında Rasim Özdenören için özel bir dosya hazırladı.





Asım Öz/ Dünay Bülteni / Kültür Servisi
Kimi yazarlar yaşarken dikkate alınır, pek çok yazıya ve etkinliğe konuk olurlar. Rasim Özdenören, bu durumun dört dörtlük örneği desek yanlış olmaz sanırım. İki binli yıllarda pek çok dergi Rasim Özdenören hakkında sayılar hazırladı. Bu okumaların seksenli ve doksanlı yıllarda değil de iktidarla yaşamanın daha yoğun olduğu yıllara rastlamasının sebepleri üzerinde de durulabilir. Özel sayı olmakla dosya arasında gidip gelen bu yayınların dışında sempozyum ve derleme kitap mahiyetinde etkinliklerle yayınların yapıldığını da belirtmemiz lazım. Farklı yayın organlarında önemli makaleler yayımlandı, üstelik bunlardan bazıları kitaplaştı. Mesela TYB Akademi’nin son sayısında yayımlanan Kenan Çağan’ın “Rasim Özdenören Düşüncesinin Temelleri ve Kavramsal Nitelikleri” başlıklı yazısı dikkate değer yazılardan biri olarak mutlaka anılmalıdır. Fakat bu yazının bir sempozyum bildirisi olduğunun belirtilmeksizin yayımlanması yazarı açısından önemli bir yayın kusurudur.
Rasim Özdenören hakkında dosya hazırlayan dergilere İtibar dergisi de katıldı. Her şeyden önce teraziyi titiz ölçülerle kullanamamış bir sayı bu. Bazı konularda derinlemesine bir merakın peşinden giden birkaç yazı var. Yazıların geneli, analitik bir bakıştan yoksun, daha çok kısa notlar hatta “görüşler” şeklinde. Belki dergi daha iyi bir dosya hazırlamaya niyet etmiş yazarlar savsaklamış olabilir. Denemenin düşünceye yaslanmayan söz oyunlarına boğulan izlenim yazıları denilse de olur birkaç yazı için. Hatta bazı yazılardan yola çıkıldığında, Özdenören’in yazılarından daha çok nektar toplayıp, onun balını geniş kesimlere dağıtmaktansa edebiyat ortamındaki bazı hesaplaşmaların öne çıktığını bile söylemek mümkün.
Ahmet Kekeç seksenli yılların politik ortamının etkisiyle Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler kitabının farklı okumalara uğradığından söz ediyor. Fakat bunun ne olduğuna hiç değinmiyor. Ayrıca, Özdenören öykülerinin “bütün bir kuşağı etki halesine aldığı”ndan ve Özdenören’in “parmakla gösterilen bir düşünür” olduğundan söz ediyor. Haklı olabilir bazı noktalarda Kekeç. Fakat hiçbir kanıt sunmadan ve çözümleme yapmadan bunları söylemesi ifadelerinin gücünün önüne aşılamaz bir set inşa ediyor.
Söyleşide Öne Çıkan Bazı Noktalar
Buna karşın İtibar’ın Rasim Özdenören ağırlıklı sayısını birkaç özelliği bakımından önemli buldum. Bir kere dosyanın başında yer alan Özdenören söyleşisi önemli. Onun düşünce dünyasının bazı noktalarını daha belirgin bir biçimde ortaya koyuyor. Dergicilik deneyiminin ve hatıralarının da yansıdığı bu söyleşide özellikle giyim kuşamda, sanatta ve edebiyatta sembol/sembolleştirmeler konusunda söyledikleri dikkat çekici. Hıristiyanların ve Yahudilerin kıyafet sembollerine değinen Özdenören, İslam’da kılık kıyafetle ilgili herhangi bir sembolün olmadığını, önemli olanın örtünmenin biçimi olduğuna özellikle vurgu yapıyor. Bir şeyin dinî sembol olabilmesi için süreklilik taşıması gerektiğini belirten Özdenören hilal ve minarenin sembol olarak görülmesi durumunun Müslüman dünyada süreklilik arz ettiğini fakat edebiyatta süreklilik gösteren böyle bir sembol dünyasının olmadığını ifade ederek şunu söylüyor: “dindeki semboller süreklidir, edebiyattaki semboller dönemseldir, dönemden döneme yenilenebilir, yenilenir.”
Benzer ayrımları Müslümanların bazıları tarafından sembol şehir olarak görülen Şam, Bağdat, Konya ve İstanbul için de yapan Özdenören bu şehirlerin İslam’ı sembolize etme durumunun birer kabul olduğunu söylüyor. Bu şehirlerin konumunun hiçbir zaman Mekke ve Medine ile aynı olmadığını belirterek şehirlere bakışın mezheplere göre de değiştiğini şöyle ifade ediyor: “Kimileri bu şehirlere bugün Darü’l İslam diye bakıyor, kimileri Darü’l Harp diye bakıyor. Dolayısıyla onların sembol olma değeri de izafi bir şeydir.”
Rasim Özdenören’in teknoloji konusunda söyledikleri ile dosyadaki yazıların bazıların odaklanmaya çalıştıkları meseleler arasındaki açı farkı da dikkat çekiyor. Sözgelimi Murat Erol Özdenören’in düşünce dünyasını büyük ölçüde İsmet Özel’in Üç Mesele’si üzerinden anlamaya çalışmış. Oysa teknik konusunda Özdenören şunları söylüyor dergideki söyleşisinde: “ Teknoloji (…) istifade edilebilirse mesele yok. Teknolojiden hazzetmediğini veya teknolojiyi kendisine düşman edenlerin bile teknolojiden istifade ettiklerini gördüğümüzde, bu neyin nesidir diye sorduğumuzda makul bir cevap alamıyoruz nitekim. Düşman olmak için sebep yok teknolojiye. Şu şartla ki, onu tabu haline getirmiş olma.”
Dergilerin bir fonksiyona istinaden çıktıklarını belirten Özdenören fonksiyonunu yitiren fakat çıkmaya devam eden dergilerin ölü bir yayın olmaktan kurtulamayacağı tespitini yapıyor. Bugünkü dergilerin iç problemleri üzerine farazi olarak konuşmayı doğru bulmadığını belirten Özdenören kendi dergicilik tecrübesinden hareketle şunları söylüyor: “Bizden önceki ve bizim içinde yer aldığımız dergi teşebbüslerinde, genelde dergi bir kişinin inisiyatifindeydi. O tecrübede şunu gördük: O kişi hazır olursa, bu bazen paraca hazır olunmayabiliyor, bazen yazı verimi itibariyle hazır olunmayabiliyor, o kişi hazır olunca o dergi çıkıyor; ister mali nedenlerle olsun, ister yazı birikimi konusunda olsun o kişi hazır olmadığında dergi çıkmıyor. Dolayısıyla Büyük Doğu olsun, Diriliş olsun, Edebiyat dergisi olsun, bunlar hep aksayarak çıktı. Biz bu tecrübeyi gördüğümüz için dedik ki, bu dergi, yani Mavera dergisi, kişilere balı olmaksızın bir ekibin dergisi olarak çıksın. Bu bizi sürekli bir arayışa götürdü. Dergi 1984’ten sonra İstanbul’a gitti, 1976’yla 84 yılları arasında Ankara’daydı, editörlüğünü ben yürüttüm. İstanbul’a gittikten sonra zaten bizim inisiyatifimizden çıktı ve dergi aslında anlamını da yitirdi, adı Mavera olarak kaldı ama fonksiyonlarını benim indimde yitirmiş durumdaydı.”
Şerh Meselesinde Atlanan Bir Metin
İkinci olarak Ali Görkem Userin’in “Rasim Özdenören’in Eleştiriye Bakışı” başlıklı yazısında Ruhun Malzemeleri’nde yer alan “ Eleştirme Şerhe Karşı” yazıya atıf yapmış olması da dosyanın dikkate değer noktalarından biri. Bu metnin hatırlatılması bile başlı başına önemli. Zaten kültürel birikimin oluşumu büyük ölçüde bu tür kazı işlerine yönelmekle elde edilir. Eleştiriyi Batı kültürüne özgü bir düşünme yöntemi olarak gören Özdenören bu yazısında eleştiri ile şerh farkı üzerinde durur. Şarihin yazıyla ilişkisini şöyle ortaya koyar Özdenören: “ Şarih, ele aldığı metni yargılamaya girişmez, böyle bir niyeti olmadığı gibi, böyle bir işi görevleri arasında da saymaz. O, beğendiği, hoşlandığı bir metindeki güzellikleri, anlamları başkalarıyla paylaşmak ister o kadar” Userin bu tespitlerden yola çıkarak Akif’in “Belki on şerhe bakıp bir kuru mâna çıkaran” mısraını hatırlatan şu yargıya varır: “Şerhin derdi anlamla, eleştirininki ise, daha çok teknikle ve yapıyla alakalıdır.” Özdenören’in bu yazısını benim için önemli kılan hususlardan biri şu: İsmail Kara’nın kaleme aldığı ve şerh ve haşiye meselesine odaklanan İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz kitabında bu yazıya atıf yapılmamış olması. Kara, söz konusu kitabında şerh meselesine doğrudan ve dolaylı olarak değinen pek çok metne atıf yapmasına karşın bu metni görmezden gelmiştir. Oysa söz konusu kitapta değinilen şerh ve edebiyat ilişkisi noktasında önemli bir metindir Özdenören’in yazısı.
Dayanaklardan Yoksunluk
Özdenören’de değinen yazılarda mesele dönüp dolaşıp yerliliğe geliyor nedense. Birkaç alıntıyla görelim bunu. Turan Karataş “Rasim Özdenören Sözlüğü”nin bir yerinde şöyle diyor: “Merkezdedir, fakat taşrayı unutmamış, ıskalamamıştır. Anadolu insanını en sahici biçimde öykülerinde yaşatır. Üstelik bu insan, kendisini vareden medeniyetin değerlerine inanan yerli bir insandır.”
Murat Erol “Muhteşem Netlik” yazısında şöyle diyor: “Özdenören için Anadolu İslam Medeniyet tecrübesinin farkındalığının yüksek örneği diyorum. Özdenören, güncel ve dönemsel birtakım etkilenmeler ve konular dışlarda tutulduğunda, İslam’ın evrensele yönelen yerli bir düşünceye nasıl kaynaklık edeceğini ortaya koymuştur.”
Müslim Çoşkun “Yerli Bir Düşünce Adamı” yazısında kendi okuma tecrübesi üzerinden şunları söylüyor: “Yerli düşünceyi tanımadan başladığımız dışa dönük(…) okumalar yüz[ün]den hep bir tarafımız eksik kalmıştır. Bu eksikliği Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören ve İsmet Özel gibi yerli düşünceyi temsil eden isimlerin eserlerini okumaya başlayınca fark ettim.”
Bir alıntı daha yapalım Coşkun’un yazısından: “Sözgelimi zaten sınırlı sayıda olan yerli isimlerin üstü büyük ölçüde örtüldü. Bu örtüyü kaldıran üç isim varsa, birisi Rasim Özdenören’dir. O, yerli düşüncenin bu topraklarda yeniden yeşermesine katkı sağlayan isimlerin başında gelir.”
“Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı” boyutunda olmasa da farklı işaretleri bulunan bir yazı bu. Eğri oturup doğru konuşmak gerek; Müslim Coşkun’un yazısında dikkat çeken noktalardan biri yerlilik meselesinin belirgin kılınması sürecinde zikredilen isimlerin hepsinin Müslüman dünyadan olması yerliliğin tartışılma zemini hakkında başka noktaları akla getiriyor. Seyyid Kutub, Mevdudi, Ali Şeriati, Hasan El-Benna’nın bir dönem çok ilgi görmüş olmasından duyulan bir rahatsızlık görülüyor yazıda. Oysa, Özdenören özelinde bakıldığında bu isimlerin dışlanması söz konusu olamaz. Mesela bu isimlerden bazılarına atıf yapan Özdenören sanırım hiçbir yazısında Nurettin Topçu’ya atıf yapmaz. Diğer taraftan, Özdören’in edebiyat anlayışına bariz olarak görülen Dostoyevski, Faulkner etkisinin acaba yerlilik yorumları üzerinden izah edilmesi mümkün mü? Üstelik bu etki hâlen de süren bir etkidir. O yüzden Özdenören Raskolnikov’un yaşadığı Petersburg’u ziyaret etmek istemektedir. Diğer taraftan Özdenören’de yerlilik kavramının sadece ülke veya vatan merkezli olarak düşünülmediğini, bundan dolayı da onun yerlilik anlayışının milliyetçi yerlilerle veya misakı millicilerle aynı kulvarda olmadığının mutlaka akılda tutulması gerekir. Ondaki yerlilik vurgusu büyük ölçüde Sezai Karakoç’un “İslamın Yerliliği” yazısındaki düşüncelerle paraleldir. Yani ilkelerin esas olduğu bir yerliliktir, bunun ise yaygın olarak kullanılan yerlilikle alakası yoktur kanaatindeyim.
Bu nedenle İtibar’ın dosyasında “utangaç İslamcılık” olarak “yerliliğin” altı çizilirken “yerlilerimizi” tanımamaktan kaynaklanan bir bakış sorunu da dikkatlerden kaçmıyor. Özdenören’i Nurettin Topçu ve İsmet Özel izleğine yerleştirmek aynı zamanda bu isimlere ne kadar yabancı olunduğunun da kanıtı sayılmalı bence. Ne demek istediğimi biraz daha yakından bakmak isteyenlerin Türk Edebiyatı dergisinin Mustafa Kutlu Hikayeciliğine odaklanan dosyasında yer alan Alâaddin Karaca’nın yazısının giriş kısmı ile İtibar’ın bu sayısındaki yerlilik yabancılık vurgularına bakmalarında fayda var.
Yerli yersiz kullanılan yerlilik kavramının edebiyat ortamında teorik olarak yerli yerine oturtulamamış olduğu bir gerçek. Bu meselede yanılgılardan kaçınmak için iki yazı mutlaka okunmalıdır: İlki Birikim’in yerlilik dosyasında yayımlanan Abdurrahman Arslan’ın yazısı. Diğeri Hece’nin yerlilik özel sayısında yer alan Atasoy Müftüoğlu’nun yazısı.
Tabii yerliliğin edebiyat düzleminde imkânlarını, nasıl anlamlandırıldığını ve elbette kısırlaştırıcı boyutlarını düşünmek için Rasim Özdenören’in Mavera dergisinde 1977’de yapılan “Edebiyatta Evrensellik ve Yerellik” konulu oturumda ifade ettikleri ile “Yerliliği Tüketmek” yazısının özellikle son iki paragrafı üzerinde ciddi biçimde düşünmek lazım.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Berat Demirci İtibar’da





Sekizinci sayısına ulaşan aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar, mayıs sayısının kapağına usta denemeci Berat Demirci’yi taşımış.



İtibar’ın mayıs sayısının kapağında usta denemeci Berat Demirci ile yapılan söyleşi anons ediliyor. Deneme alanında verdiği nevi şahsına münhasır eserlerle rüştünü ispat eden Demirci, “Neyin eleştirilmediği ve sorulmadığı bana daha önemli geliyor” diyor. Söyleşide, Berat Demirci’nin denemeye bakışı, üslup bahsi, Sivas, tabiatla irtibat ve vaktin gerekleri gibi birçok konu konuşuluyor. “Bir Demeden İki Denmez” başlıklı sunuş yazısı İtibar’ın alt yapısının tamamen oturduğunu müjdeleyerek açılıyor.
İtibar’ın mayıs sayısı da şiir yoğun bir içerikle hazırlanmış. İbrahim Tenekeci, Hüseyin Akın, Ahmet Murat, Ercan Yılmaz, Emel Özkan, Serkan Ozan Özağaç, Furkan Çalışkan, Mustafa Akar, Murat Sözer, Murat Küçükçifci, Orkun Elmacıgil, Nurcan Toprak, Salim Nacar, Muzaffer Serkan Aydın, Fatih Muhammet Atasever, Mikâil Söylemez, Gürsel Bektaş, Alper Gencer ve Cevdet Karal, bu sayının şairleri. Farklı şiir ekollerini temsil eden isimlerin İtibar’da buluşması derginin merkezî konumunu bir kez daha öne çıkarıyor.
Mayıs sayısının hikâye sayfaları, Gülçin Durman’ın “Müşterek Hayat” hikâyesiyle açılıyor. Durman’ın yanı sıra bu sayıda Kâmil Yeşil’in de “Sıra” adlı hikâyesi yer alıyor. Mayıs sayısının inceleme ve eleştiri ürünleri de şiir sayfaları kadar zengin. Emre Bağce bir yazısıyla İtibar kadrosuna dahil oluyor. Hüsrev Hatemi Mevlana okumalarını bu sayıda da sürdürüyor. Lütfi Bergen Namık Kemal’den yola çıkarak Batı’nın medeniyet anlayışını sorguluyor. İtibar’ın bu sayısında Sezai Karakoç için yazılmış iki ayrı yazı mevcut: Şaban Abak Karakoç’ta devlet düşüncesini irdelerken Saadettin Acar ise tanıma serüveni üstünden Karakoç’un edebiyat ve düşünce planındaki mühim konumunu tespit ediyor. Efe Murad na-madde şiir hakkındaki yazılarını Necip Fazıl’ın “Sakarya Türküsü”nü işleyerek sürdürüyor. Suavi Kemal Yazgıç Berat Demirci’nin denemeciliğini, İbrahim Tenekeci Hakan Arslanbenzer şiirini, Ali Görkem Userin ise Osmak Konuk şiirini inceliyor. Bu sayının diğer tahlil yazılarında Ahmet Edip Başaran Abdullah Harmancı’nın son öykü kitabı Seni Ne İhtiyarlattı?’yı, Osman Toprak İbrahim Gökburun’un ilk şiir kitabı Kesik Dil’i ve Said Yavuz Ömer Lekesiz’in polemiklerinden oluşan Minarenin Kılıfı kitabını masaya yatırıyor.
Abdullah Harmancı öykü, Ahmet Murat şiir incelemelerini önceki sayılarda olduğu gibi bu ay da aksatmadan sürdürüyor. Harmancı bu ay Köksal Alver’in Çevgen ve Hasan Coşar’ın Gece Yarısı Öyküleri adlı kitaplarını ele alıyor. Murat ise bu ay köşesinde Mehmet Müfit’in toplu şiirlerini ve şiir patronaj ilişkisini işliyor.
www.itibardergi.com [email protected] tel: (0212) 544 24 61

Rabia Önder haber verdi
 

mostar

Profesör
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
1,011
Tepkime puanı
244
Puanları
0
Güzel insanların güzel işler sergilediği bir dergi...
Desteklenmeli...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Çizginin ustası İtibar’da

kapak.jpg



Her ay usta bir edebiyatçıyı gündeme taşıyan İtibar 9. sayısında çizginin büyük ustası Hasan Aycın’a dikkat çekiyor.


İtibar’ın “Emeğe ve Ekmeğe Hürmet” başlığını taşıyan haziran sayısının sunuşu derginin yüze yakın kişinin emek verdiği bağımsız bir dergi olduğu ifade edildikten sonra “Emeğe ve ekmeğe hürmet etmek, birinci vazifemizdir.” deniliyor.
Hasan Aycın söyleşisinin duyurulduğu kapakta bu sayıda ürünü yer alan isimlerden zengin bir seçme mevcut. Bu isimler; Turan Karataş’tan Emre Bağce’ye, Ahmet Murat’tan Cihan Aktaş’a, Güven Adıgüzel’den Bülent Parlak’a, İsmail Kılıçarslan’dan Fatma Barbarosoğlu’na, Güray Süngü’den Rasim Özdenören’e, Osman Konuk’tan Selahattin Yusuf’a kadar zengin bir kadroyu vurguluyor. Hasan Aycın’la yapılan “Çizgimin Kimliği İsmet Özel’le Karşılaşmamdan Sonra Oluşmaya Başladı” başlıklı söyleşi, Aycın’ın çizgi ve yazı serüveninden güncel meselelere kadar birçok mevzuya uzanıyor. Aycın, Filistin meselesiyle ilgili bir soruya verdiği cevapta “Mavi Marmara bir milattır. Ümmetin dertleriyle hemhal olma meselesiyse ümmet bilinciyle doğru orantılıdır.” diyor.
Seksen sayfa olarak yayınlanan İtibar’ın Haziran sayısı zengin şiir, hikâye ve deneme bölümleri ile dikkat çekiyor. Dördü tercüme yirmi üç şiirin bulunduğu dergide şiiri yer alan isimler şöyle: Hüseyin Akın, Ali Emre, İsmail Kılıçarslan, Mustafa Köneçoğlu, Mustafa Ruhi Şirin, Serkan Ozan Özağaç, Ali Sali, Bülent Parlak, Mehmet Tepe, Murat Saldıray, Halil İbrahim Polat, Nurettin Durman, Said Yavuz, Bülent Ata, Güven Adıgüzel, Emel Özkan, M. Serkan Aydın, Fatih M. Atasever ve Ahmet Murat. İtibar’ın Haziran sayısının hikâye sayfalarında Rasim Özdenören’in “Deniz Feneri”, Fatma Barbarasoğlu’nun “Dengeli Beslenme”, Güray Süngü’nün “Tavanarasında”, Müzeyyen Çelik’in “Omzumda Biri” ve İsmail Özen’in “Arap Muharrem” adlı hikâyeleri yer alıyor.
Haziran sayısı inceleme ve deneme yazıları açısından da zengin bir sayı. Hüsrev Hatemi “Yigidan-i Digital Hakkında”, Berat Demirci “Yâr Yatışı Nicedir”, Mustafa Ruhi Şirin “Cahit Zarifoğlu İçin”, İbrahim Paşalı “Sacit Onan’dan Alıp Veremediğim”, William Faulkner “Nobel Ödül Töreni Konuşması”, Ahmet Edip Başaran “Hasan Aycın”, Turan Karataş “Hocam M. Orhan Okay”, Cihan Aktaş “Kim Bilecek Onun Hikâyesini?”, Lütfi Bergen “Ebu Zer ve Kapitalizm”, Serdar Arslan “Büyük Bütüne Uzanmak”, Suavi Kemal Yazgıç “Sınıra Yakın Bir Roman”, İbrahim Tenekeci “Geldik Sayılır”, Murat Erol “Sadık Ol”, Emre Bağce “Yaşasın Ölüm” yazılarıyla ve Osman Konuk “Küllük” bölümüyle haziran sayısında yer alıyor. Yazılar arasında Cihan Aktaş’ın ciddi bir emek mahsulü olan kapsayıcı Mustafa Kutlu incelemesi ve Berat Demirci’nin yastık kültürü üstünden bir insanlık manzarası resmettiği yazıları öne çıkıyor. Haziran İtibar'ının mühim yazılarından biri de Mustafa Ruhi Şirin'in 2006-2010 arasında tuttuğu Cahit Zarifoğlu günlükleri. Yaşadığı dönemde Zarifoğlu ile özel bir dostluk kuran Şirin, şairin vefatından sonra onunla ilgili tüm gayretlerin de merkezinde yer alan bir isimdi. Şirin'in Zarifoğlu'na dair kıymetli notları dikkatle okunmayı hak ediyor.
www.itibardergi.com [email protected] tel: (0212) 544 24 61

Rabia Önder haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
itibartemmuz2012.jpg


Alaeddin Özdenören İtibar’da

İtibar'ın Temmuz sayısında Arif Ay, Cevdet Karal, İbrahim Tenekeci, Kâmil Eşfak Berki, Kâmil Yeşil, Mustafa Aydoğan, Rasim Özdenören, Said Yavuz ve Turan Koç Alaeddin Özdenören'i yazdı





Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Nisan ayında Rasim Özdenören için özel bir dosya hazırlayan aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar, Temmuz'da ise Alâeddin Özdenören dosyasıyla okurla buluşuyor.
Arif Ay, Cevdet Karal, İbrahim Tenekeci, Kâmil Eşfak Berki, Kâmil Yeşil, Mustafa Aydoğan, Rasim Özdenören, Said Yavuz ve Turan Koç, dosya kapsamında Alaaddin özdenören ile ilgili birer yazı kaleme aldı.
Dosya, Said Yavuz'un Alâeddin Özdenören Sözlüğü başlığını taşıyan ve Özdenören'in hayatında ve edebiyatında merkezî bir konumu bulunan kişi ve konuları ele aldığı yazısıyla açılıyor. Ağırlıklı olarak Özdenören şiirinin değerlendirildiği yazılarda ayrıca şairin düzyazı eserlerine ve sanat anlayışına da yeni yorumlar getiriliyor.
Temmuz sayısının sunuş yazısı Hatırlamak ve Hatırlatmak başlığını taşıyor. Değerlere bağlılık ve vefa vurgusunun ağır bastığı sunuşun bir kısmı şöyle: "İtibar dergisi, ilk sayısından beri değerlere bağlılık ve vefa bahsini işliyor. Muhasebe yeteneğini kaybetmemiş olanlar bilir ki, vefa, piyasa değeri olmayan bir kavramdır, haldir. Dergi olarak, vefa meselesini şöyle görüyoruz: Meyve ağacına herkes hizmet eder. Önemli olan, diğer ağaçlara hizmet etmektir."
İtibar'ın şiir sayfaları İbrahim Tenekeci'nin Açık Yara şiiriyle açılıyor. Altı bölümlük bu şiirin ardından Cevdet Karal'ın Bir Sabah Uyanınca ve Ahmet Murat'ın Bugün Dışarda şiirleri geliyor. Bu sayının diğer şairleri ise, Çok Sesli Müzik'le Ahmet Edip Başaran, Görülmedik Rüya'yla Doğukan İşler, Kılıç Kuşanmış Rüzgâr'la Fatih Muhammet Atasever, Sınavda Çıkmayacak Sorular'la Güven Adıgüzel, Ürperti'yle Haşmet Babaoğlu, İzin Verseydi Mahler'le Mustafa Akar, Rüya Fotoğrafları'yla Mustafa Ruhi Şirin, Üvey Üveyik'le Suavi Kemal Yazgıç ve Mühür'le Talha Kuru. Bu ay İtibar'ın hikâye sayfalarında ise Görkem Evci'nin Mağlup ve Mustafa Çiftçi'nin Elek adlı hikâyeleri yer alıyor.
Temmuz sayısı inceleme ve deneme yazıları açısından da zengin ve renkli bir sayı. Alâeddin Özdenören dosyası dışında Hüsrev Hatemi Türkçe Şiir Pınarının Kaynağı, İbrahim Paşalı Ahmet Cevdet Paşa'dan Alıp Veremediğim, Lütfi Bergen Raskolnikov'un Tefeci Cinayeti, Muzaffer Serkan Aydın Muhafaza Kârlı Bir İş Değildir, Yusuf Genç Türk ve İslam Kalmak Üzerine Bir Teklif Olarak Lütfi Bergen, Emre Bağce Konuşmak mı, Susmak mı?, Müslim Coşkun Kılıçkaya Zirvesi, Suavi Kemal Yazgıç Dünyanın Bir Lunapark Olarak Portresi, Furkan Çalışkan Bir Kış Gecesi Eğer Bir Şiir ve Abdullah Harmancı Uzun Yürüyüşte yazılarıyla derginin düzyazı sayfalarında yer buluyorlar.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Camus Yaradır, Şeyh Galip merhem

itibar-agustos.jpg



Aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar’ın 11. sayısı raflardaki yerini aldı.


İtibar’ın ağustos sayısının kapağında Selahattin Yusuf yer alıyor. Önceki sayılarda şiir ve tercümeleriyle dergiye katılan Selahattin Yusuf ile sanat-edebiyat macerasından başlayıp geçtiğimiz aylarda yayımlanan ilk romanı İsa Hanginiz?’e uzanan bir söyleşi gerçekleştirilmiş. “Albert Camus Yaradır, Şeyh Galip Merhem” başlıklı söyleşiyi Ali Görkem Userin hazırlamış.
Derginin bu ayki sunuş yazısı “İtimat, İtikattan Önce Gelir” başlığını taşıyor. İtibar’ın misyon ve duruşuna dair kilit cümlelerle bezeli sunuş yazısı ağırlıklı olarak yeni nesil şair ve yazarlara sesleniyor. Derginin gençlere tavsiyesi ise öncelikle ahlak bahsinde: “Namaz beş vakit, ahlak ise yirmi dört saat farzdır.” İtibar’ın Ağustos sayısı yine şiirin ağırlıkta olduğu bir sayı. Farklı kuşaklardan ve şiir görüşlerinden yirmiye yakın şairin şiirlerine yer veriliyor bu ay dergide. Cevdet Karal, İsmail Kılıçarslan, Said Yavuz, Mustafa Ruhi Şirin, Muzaffer Serkan Aydın, Bülent Ata, Ercan Yılmaz, Serkan Ozan Özağaç, Serkan Türk, Mehmet Tepe, Murat Saldıray, Nadir Aşçı, Fatih Muhammet Atasever, Yağız Gönüler, İlker Nuri Öztürk, Belya Düz, Bilal Can, Murat Sözer ve Emel Özkan İtibar’ın Ağustos sayısında şiiri yayınlanan şairler. İtibar’ın bu sayısında yer alan ilk öykü olan “Bir Tip”, usta öykücü Cemal Şakar’a ait. Bu sayının diğer öyküleri ise Güray Süngü’nün “Balta” ve İsmail Özen’in “Akşam Yemeğinden Sonra Dört Kişilik Aile Oyunu”.
Derginin düzyazı sayfaları Berat Demirci’nin “İsim Duadır” başlıklı denemesiyle açılıyor. Ardından bu sayının en dikkat çekici ürünlerinden olan N. Ahmet Özalp imzalı bir inceleme-araştırma yazısı geliyor: “Tek Parti Edebiyat Kanonunun Bir Örneği Olarak Yakup Kadri’nin Bilinmeyen Bir Hikâyesi: Baba-Oğul”. Özalp, yazısında Türk edebiyatının merkezî figürlerinden Yakup Kadri’nin 1928 yılında Yeni Muhit dergisinde çıkan ve kitaplarında yer almayan “Baba-Oğul” hikâyesi üstünden tek parti döneminin edebiyata etkilerini ve Cumhuriyet aydınının Osmanlı mirasına sorunlu yaklaşımını gözler önüne seriyor. Hüsrev Hatemi’nin “Türk Şiiri Yine Orman Gibi Olmalı”, Mehmet Dinç’in “Büyük Eserlerin Ortaya Çıkış Nedenleri”, İbrahim Paşalı’nın “Aliya İzzetbegoviç’ten Alıp Veremediğim”, Lütfi Bergen’in “Din, Medine, Medeniyet”, Afşin Selim’in “Sanat, Şiir ve Dil” ve Işık Yanar’ın “Edebî His Üzerine” yazıları bu sayının diğer denemeleri. Ayrıca beş kitap inceleme yazısı mevcut İtibar’ın Ağustos sayısında: Suavi Kemal Yazgıç Selahattin Yusuf’un ilk romanı İsa Hanginiz?’i, Mustafa Akar Haydar Ergülen’in yeni şiir kitabı Aşk Şiirleri Antolojisi’ni, Kâmil Yeşil ve Görkem Evci Mustafa Kutlu’nun yeni kitabı Anadolu Yakası’nı, Osman Toprak ise Emel Özkan’ın ilk şiir kitabı Dar Zaman’ı tanıtıyor.
İtibar’ın Ağustos sayısında edebiyat ve düşünce yazılarının yanı sıra sinema, fotoğraf ve gezi yazıları da yer alıyor. Güven Adıgüzel “Eski Bir İstanbul Şarkısı: Sadri Alışık”, Ali Görkem Userin “Fotoğraf Üzerine Düşünceler” ve İbrahim Tenekeci “Susuz Yayla’nın Suları” başlıklı yazılarıyla sinema, fotoğraf ve gezi alanlarındaki boşluğu dolduruyor.
www.itibardergi.com [email protected] tel: (0212) 544 24 61

Rabia Önder haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İtibar, bir yaşını sorguluyor

itibar.jpg



İlk sayısı 2011 Ekim’inde yayınlanan aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar, eylül ayında çıkan 12. sayısıyla ilk yılını tamamlamış oldu.


İlk sayısı 2011 Ekim’inde yayınlanan aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar, eylül ayında çıkan 12. sayısıyla ilk yılını tamamlamış oldu.
İtibar’ın 12. sayısının sunuş yazısında derginin bir yılının özet bir değerlendirmesi yapılıyor. Bu değerlendirmede derginin güçlü yönleri ve artılarının yanı sıra arzu edilen etkiye ulaşılamayan bölümlerle ilgili çeşitli özeleştiriler de mevcut. “Ne Yaptık, Ne Yapamadık” başlıklı sunuş bu açıdan bakıldığında hem İtibar’ın ilk yılını özetliyor hem de diğer dergilere bir değerlendirme ve özeleştiri modeli sunuyor. On iki sayı boyunca dergide 123 farklı imzanın ürünlerinin yer aldığı bilgisi verildikten sonra İtibar’ın seçicilik ve toparlayıcılık vasfının altı çiziliyor. Daha sonra bir yılın hasılasına geçiliyor: “Bir dergi, iyi şiir ve iyi hikâye yayınlamazsa, kayda değer bir iş yapmış sayılmaz. On iki sayı boyunca iyi şiirler yayınladığımıza ve bütünlüklü bir iş yaptığımıza inanıyoruz. İyi hikâyeler de yayınladık. Fakat hikâyede, bu sayı hariç, arzu ettiğimiz bütünlüğü tam manasıyla yakalayamadık. Ve fikriyat. Dergimizi tasarlarken, fikriyat kısmını daha geniş kapsamlı düşünmüştük. Yıl içinde, Hüseyin Akın, Lütfi Bergen ve Yusuf Genç’in sağlam yazılarını yayınlamakla beraber, takviyeye ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz.”
Derginin Eylül sayısının kapağında İbrahim Kalın’la yapılan söyleşi duyuruluyor. Yusuf Genç’in Kalın’la yaptığı söyleşinin merkezinde yazarın İslam ve Batı kitabında derinlemesine işlediği İslam ve Batı medeniyetlerinin çatışması ve ilişkisi yer alıyor. “...insan ne düşünüyorsa odur” diyen bir mütefekkir olarak Kalın’la yapılan bu söyleşi felsefeden dış politikaya uzanırken kadim hikmet ve medeniyetin takipçilerine sesleniyor. İtibar’ın bu ayki sürprizlerinden biri de Cahit Zarifoğlu’nun ilk kez yayınlanan bir radyo çocuk oyunu: “Cırcır Böceği ile Kaplumbağa”. Zarifoğlu’nun bu oyunu Mustafa Ruhi Şirin’in takdim yazısıyla sunuluyor. Şirin’in yazısında, ilerleyen sayılarda Zarifoğlu’nun kitaplarına girmemiş iki radyo oyununun daha derginin sayfalarında ilk kez okurla buluşacağı ifade ediliyor.
Derginin bu sayısında biri tercüme 14 şiir yer alıyor. Furkan Çalışkan, Ahmet Murat, Cevdet Karal, Ahmet Edip Başaran, Nurettin Durman, Büşra Dilek, Muzaffer Serkan Aydın, Howard Nemerov, Said Yavuz, Salim Nacar, Cafer Keklikçi, Ertuğrul Gazi Demir, İsmail Kılıçarslan ve Fatih Muhammet Atasever derginin Eylül sayısında şiiri yayınlanan şairler. Sunuş yazısında da ifade edildiği gibi, İtibar’ın bu sayısında yer alan öyküler mühim bir bütünlük arz ediyor. Ahmet Büke, Aykut Ertuğrul, Cemal Şakar, Görkem Evci, Güray Süngü ve Mihriban İnan Karatepe imzalı bu öyküler günümüz Türk öyküsündeki kaydadeğer eğilimleri ve ekolleri yansıtması bakımından dikkat çekici bir toplamı yansıtıyor.
İtibar’ın eylül sayısı, fikriyat ve inceleme yazıları açısından da zengin bir sayı. Lütfi Bergen’in “Nurettin Topçu: Anadolucu İslamcılık”, Yusuf Genç’in “İslamcılık Tartışmaları Neden Asli Mecrasında İlerlemiyor?”, Murat Erol’un “Hangi İslamcılık?” ve Ercan Yıldırım’ın “İslamcılar Türkiye’de İslami Dönüşüm İstiyor mu?” yazıları dört yazılık bir İslamcılık bölümü oluşturuyor. Derginin düzyazı sayfalarında bunlar dışında Mehmet Dinç’in “Gerçeğin Hırkası Hikâye”, Hüsrev Hatemi’nin “Altmış-Yetmiş Yıl Önce Orta Halli İstanbul Halkının Şiirle İlişkisi”, Osman Toprak’ın “Değişim ve Dönüşüm”, Afşin Selim’in “Selam ve Selamet”, Bülent Parlak’ın “Bıraksalar Sefertasımla Yoluma Gidecektim”, Abdüssamed Bilgili’nin “Kral Yolu’na Yakından Bakış”, Serdar Arslan’ın “Halk Kime Denir?”, Mustafa Akar’ın “Bakmakla Yetinenler, Görmek Zorunda Olanlar”, Güven Adıgüzel’in “Doğu’nun Lirik Ozanı: Mohsen Namjoo”, İbrahim Tenekeci’nin “Davlumbaz Yaylası” ve Ali Görkem Userin’in “Gri Kentin Neşeli Kitabı” yazıları yer alıyor.
ww.itibardergi.com [email protected] tel: (0212) 544 24 61

Üsame Varol haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Saatimiz çocuk rüyamıza ayarlı değil


itibar.jpg



Geçtiğimiz ay çıkan 12. sayısıyla ilk yılını tamamlayan aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar ekim sayısıyla yeni dönemine girmiş oldu.



İtibar’ın ekim sayısının kapağında şair-yazar ve Çocuk Vakfı’nın kurucusu Mustafa Ruhi Şirin’le yapılan söyleşi ve Cahit Zarifoğlu’nun ilk kez yayınlanan bir radyo oyunu anons ediliyor. Şirin’le yapılan söyleşi “Çocuk Saatimiz Medeniyetimizin Çocuk Rüyasına Ayarlı Değil” başlığını taşıyor ve şiirden medeniyete, modern hayattan çocuk edebiyatına kadar birçok konu ve alana değiniyor. Zarifoğlu’nun ilki geçen ay yayınlanan radyo oyunlarından bu ay “Vişne Reçelli Ekmek” okur karşısına çıkıyor. Bu sayının ikinci söyleşisi ise şair İbrahim Gökburun’la ilk kitabı Kesik Dil ve şiiri üzerine yapılmış. “Her Şey Yerli Yerinde” başlıklı bu ayki sunuş yazısı dergi içeriğine ve bu sayıda ürünleri bulunan imzalara dair kısa notlar sunuyor.
İtibar bu ay Hüseyin Atlansoy’un “Kesik” şiiriyle açılıyor. Güçlü şiirlerle açılan bu sayıda Atlansoy’un “Kesik”ini Cevdet Karal’ın “Ustalık Öldürmüş Bazı Şiirlerimi”, Ahmet Murat’ın “Bazen Bir İkindi” ve Ali Emre’nin “Üflenmemiş Lamba” başlıklı şiirleri takip ediyor. Bu sayının diğer şairleri ise, Büşra Dilek, Fatma Şengil Süzer, Said Yavuz, Tuba Kaplan, Murat Saldıray, Nadir Aşçı, Yüksel Peker, Berat Demirci, Soner Karakuş, Orhan Özekinci, İsmail Kılıçarslan ve Mustafa Akar. İtibar’ın Ekim sayısında üç öykü yer alıyor: Kâmil Yeşil’in “EX”, Güray Süngü’nün “Tabut” ve Gülçin Durman’ın “Bukalemun” öyküleri. Derginin bu ayki sürprizlerinden biri de, Işık Yanar’ın önümüzdeki günlerde çıkacak yeni romanı Taşra Şairi’nden bir bölümün okura sunulmasıdır.
İtibar’ın ekim sayısı inceleme, deneme ve düşünce yazıları açısından da zengin. Usta yazar Atasoy Müftüoğlu “Varoluşsal Sorumluluklar” yazısıyla ilk kez dergiye katılıyor. Hüsrev Hatemi şiir merkezli yazılarına bu ay “Nostalji Şiirleri” ile devam ediyor. Berat Demirci’nin “‘Ahi’miz Gitmiş ‘Vah’ımız Kalmış”, Cemal Şakar’ın “Edebiyatın Dili”, İbrahim Paşalı’nın “Adalar’dan Alıp Veremediğim”, Lütfi Bergen’in “Bir Şiddet Eleştirisi: Cevdet Said”, Murat Erol’un “Yerlinin Zamanı: Vaktin ve Tarihin Hareketlenmesi”, Serdar Arslan’ın “Hırsız Kim?”, Abdullah Harmancı’nın “Mustafa Çiftçi’nin Öyküleri”, Aykut Ertuğrul’un “Islak Kibritler’in Unutturmaz Öyküleri”, Suavi Kemal Yazgıç’ın “Edebiyatta Türk’ün Düşüncesi” ve Ayhan Demir’in “Belgrad’da İki Gün” yazıları ise ekim sayısının diğer düzyazı ürünleri.
www.itibardergi.com [email protected] tel: (0212) 544 24 61

Yüsra Dal haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
533953_300062800102520_66653015_n.jpg


KUDSİ ERGUNER VE ARİF AY
KASIM’DA İTİBAR’DA


Geçtiğimiz ay çıkan 13. sayısıyla ilk yılını tamamlayarak ikinci dönemine giren aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar, yüz sayfayı bulan Kasım sayısında kadrosunu ve içeriğini genişletip zenginleştirerek okur karşısına çıkıyor.


İtibar’ın yeni döneminin ikinci sayısı olan Kasım sayısı da önceki aylarda olduğu gibi ayın ilk günlerinde okuyucularla buluştu. Derginin Kasım sayısındaki sunuş yazısı “İtibar Ailesi Büyüyor” başlığını taşıyor. Sunuşta, dergiye hem yazarların hem de okuyucuların ilgisinin arttığı belirtiliyor ve hacimli Kasım sayısının bu durumun en canlı örneği olduğu ifade ediliyor.

Derginin bu ayki kapak tasarımında müzik teması ve gerçekleştirilen iki söyleşinin duyurusu öne çıkıyor. İlk söyleşi, şiir serüveni 35 yılı bulan, yetmişli yıllardan bu yana Türk şiirinin önemli temsilcilerinden biri olan Arif Ay’la yapılmış. Kendi ifadesiyle yaşamının en uzun konuşması olan bu söyleşi, Arif Ay’ın şiir birikimi, Edebiyat dergisi tecrübesi ve Nuri Pakdil, şiir-gelenek ilişkisi ve günümüz edebiyat ortamı gibi çeşitli konular etrafındaki yorumlarını kapsayıcı bir şekilde sunuyor. İtibar’ın bu ayki ikinci söyleşisi ise Kudsi Erguner’le gerçekleştirilmiş. 1973’ten beri Paris’te yaşayan Erguner’le yapılan söyleşinin merkezî meseleleri ise modernleşme, kadim değerler, klasik musikimiz ve içi boşalan Mevlevilik… Birbirini tamamlayan bu iki söyleşi art arda okunduğunda, son asırda ülkemizde yaşanan modernleşme süreci ve kültür politikalarına bağlı olarak ortaya çıkan çoraklaşma hakkında sağlıklı bir kanaate kavuşmak mümkün olacaktır.

Cevdet Karal, Hüseyin Atlansoy, Emel Özkan, Haşmet Babaoğlu, Muzaffer Serkan Aydın, Ercan Yılmaz, İbrahim Tenekeci, Büşra Dilek, Nurettin Durman, Berat Demirci, Soner Karakuş, Fatih Muhammet Atasever, Gökhan Ergür, İlker Nuri Öztürk, Belya Düz, Orkun Elmacıgil, Adem Turan, İsmail Kılıçarslan ve Haydar Ergülen Kasım sayısına şiirleriyle katılan isimler. İtibar’ın bu sayısına öyküleriyle katılan isimler ise Güray Süngü, Akif Hasan Kaya ve İsmail Özen. Öykülerin hemen ardından gelen ve Abdullah Harmancı imzasını taşıyan “Genç Öykücülere Muhtıra” başlıklı yazı da öyküseverler ve öykü yazarlarınca mutlaka okunmalı.

Bu ay derginin düzyazı ürünleri de önceki sayılara nazaran artış gösteriyor. Atasoy Müftüoğlu, Berat Demirci, Kâmil Yeşil, Lütfi Bergen, Ercan Yıldırım, Murat Erol ve Yusuf Genç, düşünce yazılarıyla derginin fikriyat cephesini güçlendiriyor. Eylül ve Ekim’de olduğu gibi İtibar, Cahit Zarifoğlu’nun bilinmeyen radyo çocuk oyunlarını yayınlamaya devam ediyor. Bu sayıda Zarifoğlu’nun “Deve ile Uçuç Böceği” adlı oyunu ilk kez okur karşısına çıkıyor. Hüsrev Hatemi “O Güzelim Güfteler” başlıklı yazısında Osmanlı’dan Cumhuriyete Türkçe şarkı sözlerini ele alıyor. Mustafa Ruhi Şirin de dergide günlüklerini yayınlamayı sürdürüyor. Bu ay günlüklerin odağında 100 Temel Eser meselesi var. Ali Emre, Suavi Kemal Yazgıç, Murat Saldıray ve Ali Görkem Userin ise deneme ve inceleme yazılarıyla dergide yerlerini alıyor. Düzyazı açısından bu sayının sürpriz isimleri ise Tarık Tufan ve Zeki Bulduk.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Abdullah Harmancı İtibar'da


aralik-kapak.jpg



İtibar’ın Aralık sayısının kapağında Nazan Bekiroğlu ve Abdullah Harmancı ile yapılan söyleşiler duyuruluyor.



İtibar’ın Aralık sayısının kapağında Nazan Bekiroğlu ve Abdullah Harmancı ile yapılan söyleşiler duyuruluyor. Bekiroğlu’yla yeni romanı Nar Ağacı’ndan hareketle yapılan ve “Kumaşım Şiirden Örülü Ama Elbisem Nesir” başlığını taşıyan söyleşi yazarın edebiyata bakışını kapsayıcı bir şekilde metne döküyor. “Yazmak Bizim İçin Vazgeçilmez Bir Şey Olduğu İçin Yazıyoruz” başlıklı Harmancı söyleşisinde ise öykü cephesinin geniş bir fotoğrafı çekiliyor ve yazarın son kitabı Seni Ne İhtiyarlattı? da dahil birçok konuya değiniliyor.
Derginin bu sayısı da şiir ağırlıklı bir içerikle hazırlanmış. Farklı kuşak ve şiir görüşlerine mensup yirminin üstünde şairin şiirlerine yer veriliyor bu ay dergide. Süleyman Çobanoğlu, Hüseyin Atlansoy, Cevdet Karal, Levent Dalar, Furkan Çalışkan, Ahmet Edip Başaran, Said Yavuz, Cafer Keklikçi, Murat Küçükçifci, Tuba Kaplan, Fatma Şengil Süzer, İbrahim Tenekeci, Dilek Kartal, Orhan Özekinci, İlker Nuri Öztürk, Soner Karakuş, Gonca Özmen, Mehmet Tepe, İbrahim Gökburun, Gökhan Ergür, Nadir Aşçı, Adem Turan ve Ali Emre, İtibar’ın Aralık sayısına şiirleriyle katılan şairler. Dylan Thomas’ın “Gerçeğin Bu Yakası” şiiri ise Işık Yanar’ın tercümesiyle okura sunuluyor.
Bu sayının öyküleri Cemal Şakar, Mihriban İnan Karatepe, Müzeyyen Çelik, Görkem Evci ve Kâmil Yeşil imzalarını taşıyor.
İtibar’ın Aralık sayısının düzyazı sayfaları Berat Demirci’nin “Köpekler ve İnsanlar” başlıklı denemesiyle açılıyor. Bunu, Hüsrev Hatemi ve Mustafa Akar’ın yazıları izliyor. Mustafa Ruhi Şirin “Paris Günlükleri”yle, Cahit Zarifoğlu “Aslan ile Eşek” oyunuyla bu ay İtibar’da. Lütfi Bergen, Ercan Yıldırım, Murat Erol ve Kâmil Yeşil ise fikriyat yazılarıyla dergiye katılıyorlar. Abdullah Harmancı öykü yazılarını “Öykü Günlüğü” üstbaşlığı altında sürdürüyor. Tarık Tufan ise öykü tadındaki günlük notlarıyla geçen ay olduğu gibi bu ay da İtibar’da.
İtibar’ın Aralık sayısında edebiyat ve düşünce yazılarının yanı sıra sinema, fotoğraf ve kitap değini yazıları da yer alıyor. Nadir Aşçı “Sinema Diliyle Uzun Hikâye”, Ali Görkem Userin “Fotoğraf Üzerine Düşünceler II”, Suavi Kemal Yazgıç “Sıfır İroni”, Soner Karakuş ise “Kaf ve Rengi” yazılarıyla dergideler.
www.itibardergi.com [email protected] (0212) 544 24 61

Rabia Önder haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
kapak-ocak-1.jpg



İtibar'da Hatemi ve Şakar dosyaları




İtibar’ın 16. sayısı olan Ocak sayısında zengin bir içeriğin yanı sıra Hüsrev Hatemi ve Cemal Şakar bölümleri de mevcut..




Aylık edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar’ın 16. sayısı olan Ocak sayısı raflardaki yerini aldı. Derginin bu sayısında zengin bir içeriğin yanı sıra Hüsrev Hatemi ve Cemal Şakar bölümleri de mevcut.
İtibar’ın 16. sayısının “Gittikçe Geliyoruz” başlıklı sunuş yazısında öncelikle derginin kadrosu ve duruşu vurgulanıyor. Bu sayıda, aralarında Rasim Özdenören, Hüsrev Hatemi, Atasoy Müftüoğlu, Hasan Aycın, Arif Ay, Cemal Şakar, Fatma Barbarosoğlu, Hüseyin Atlansoy, Cevdet Karal, İbrahim Tenekeci ve Ahmet Murat’ın da bulunduğu, farklı kuşaklardan 46 imzanın ürünlerinin yer aldığı belirtildikten sonra derginin toparlayıcılık ve merkez olma vasfına işaret ediliyor.
Derginin Ocak sayısının kapağında Hüsrev Hatemi ve Cemal Şakar’la Ali Görkem Userin’in yaptığı söyleşiler duyuruluyor. “Ortak Payda İnsan Kalbidir” başlıklı Hüsrev Hatemi söyleşisi, zengin hayat hikâyesinden şiir görüşüne kadar uzanan renkli bir sohbetin kayıtlarını tutuyor. Cemal Şakar söyleşisi ise, ilk öykü kitabından başlayıp günümüze kadar Şakar öykücülüğünü, yazarın edebiyata bakışını ve sorumlu tavrını yalın bir şekilde ortaya koyuyor. Söyleşilere ilaveten derginin bu sayısında Hatemi ve Şakar’la ilgili yazılar da var. Arif Ay ve Orhan Özekinci Hatemi ve eserleriyle ilgili; Hasan Aycın, Ömer Lekesiz ve Mihriban İnan Karatepe ise Cemal Şakar’ın duruşu ve öykücülüğü hakkındaki yazılarıyla bu sayıdalar.
Derginin bu sayısında biri tercüme yirmi şiir yer alıyor. Hüseyin Atlansoy, Mustafa Aydoğan, Muzaffer Serkan Aydın, Ahmet Murat, İbrahim Tenekeci, Emel Özkan, Nurettin Durman, Mehmet Narlı, Berat Demirci, Güven Adıgüzel, Suavi Kemal Yazgıç, Ahmet Edip Başaran, Said Yavuz, Dilek Kartal, Orkun Elmacıgil, Tuba Kaplan, Büşra Dilek, İsmail Kılıçarslan, Cevdet Karal ve Dylan Thomas (Işık Yanar çevirisiyle) derginin Ocak sayısında şiiri yayınlanan şairler. Altı öykünün yer aldığı İtibar’ın bu sayısına öyküleriyle katılan isimler ise şunlar: Rasim Özdenören, Fatma Barbarosoğlu, Akif Hasan Kaya, Müzeyyen Çelik, Meral Afacan Bayrak ve Elif Sena Öztürk.
İtibar’ın Ocak sayısı, fikriyat ve inceleme yazıları açısından da zengin bir sayı. 29 Kasım’da vefat eden araştırmacı yazar Cemil Çiftçi’ye dair iki yazıyla Nuri Pakdil’in geçtiğimiz aylarda yeni baskıları yapılan Bağlanma ve Edebiyat Kulesi eserleri hakkındaki birer inceleme yazısının da yer aldığı düzyazı sayfalarında ürünleri yer alan isimler şunlar: Berat Demirci, Ali Görkem Userin, Ömer Hakan Özalp, Mustafa Ruhi Şirin, Hüseyin Atlansoy, Atasoy Müftüoğlu, Lütfi Bergen, Ercan Yıldırım, Mustafa Akar, Ahmet Edip Başaran, Afşin Selim, Serdar Arslan ve Tarık Tufan. Derginin bu bölümünde ayrıca Yusuf Tosun’la son kitabı Aşk Postası etrafında Osman Toprak tarafından yapılan bir söyleşi de bulunuyor.

Meryem Uçar haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İtibar’ın Şubat sayısı çıktı

kapak-subat.jpg



İtibar’ın Şubat sayısı şiir, öykü ve düzyazı ürünlerinin yanı sıra tarihçi M. Şükrü Hanioğlu ve romancı Işık Yanar’la yapılan söyleşilerle de dikkat çekiyor.


İtibar’ın Şubat sayısının kapağında tarihçi Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu ve romancı Işık Yanar ile yapılan söyleşiler duyuruluyor. Halen Amerika’da Princeton Üniversitesi’nde görev yapan ve geçtiğimiz aylarda tarih dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Hanioğlu’yla yapılan söyleşi “Erken Cumhuriyet Avrupa Entelektüel Tartışmasında Egemen Olan Yaklaşımların Ürünü Bir İdeoloji Üretti” başlığını taşıyor. Işık Yanar’la Güray Süngü’nün yaptığı, “Başka Bir Dünya Fikri Sahneden Çekiliyor” başlıklı söyleşi ise Yanar’ın son romanı Taşra Şairi’nden başlayıp önceki romanlarına ve roman tecrübesine uzanıyor.
Derginin Şubat sayısında yirminin üstünde şairin şiirleri yer alıyor: Hüseyin Atlansoy, Cevdet Karal, Mehmet Tepe, Bülent Parlak, Mustafa Akar, Âdem Turan, Nurettin Durman, Fatih Muhammet Atasever, Soner Karakuş, Ercan Yılmaz, Said Yavuz, Mikâil Söylemez, Gökhan Ergür, Orhan Özekinci, İlker Nuri Öztürk, Büşra Dilek, Yağız Gönüler, Orkun Elmacıgil, Belya Düz, İsmail Kılıçarslan ve Furkan Çalışkan.
İtibar Şubat sayısında öykü hanesini de genişletiyor. Bu sayının öyküleri Fatma Barbarosoğlu, Cemal Şakar, Kâmil Yeşil, Güray Süngü, İsmail Özen, Yılmaz Yılmaz ve İsmail Isparta imzalarını taşıyor. Düzyazı sayfalarında ise “Kallâb-Kallâş Düzeni” başlıklı denemesiyle Berat Demirci, Dağlarca günlükleriyle Mustafa Ruhi Şirin, “Sufi ve Şiir”le Ahmet Murat, “Bağımsız Bir Varoluş Alanına Çıkmak”la Atasoy Müftüoğlu, “İsmet Özel ve İslamcılık”la Ercan Yıldırım ve Fatma Barbarosoğlu hikâyelerinde başörtülü kadınlar incelemesiyle Alpay Doğan Yıldız öne çıkan isimler. Bu sayıya yazılarıyla katılan diğer isimler ise Lütfi Bergen, Alper Gürkan, Güven Adıgüzel, Abdullah Harmancı, Dilek Kartal, Ahmet Edip Başaran, Nadir Aşçı ve Ali Görkem Userin.
İtibar’ın Şubat sayısı görsel sanatlar alanından iki sürprize de sahip. Çizgi sanatının usta ismi Hasan Aycın bu sayıdan itibaren çizgileriyle düzenli olarak İtibar’da. Ayrıca Bünyamin Küçükkürtül imzalı üç suluboya resim de bu sayıyı süslüyor.
www.itibardergi.com [email protected] (0212) 544 24 61

Fatma Ünal haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
itibardergi.jpg


Romandan öyküye

İtibar dergisinin 23. Sayısında zengin bir içeriğin yanı sıra romanlarıyla bilinen Işık Yanar’ın ilk öyküsü yer alıyor



Dünya Bülteni/ Kültür Servisi
İtibar'ın 23. sayısı Hasan Aycın'ın imzasını taşıyan bir çizgiyle açılıyor. Ardından Tuba Kaplan'ın "Hesap Lütfen" şiiri geliyor. Bu sayıya şiirleriyle katılan diğer isimler ise Büşra Dilek, Dilek Kartal, Fatma Şengil Süzer, Emel Özkan, Bünyamin K., Said Yavuz, Adem Turan, Mehmet Narlı, Mehmet Tepe, Belya Düz, Soner Karakuş, Nadir Aşçı, Orhan Özekinci, İsmail Kılıçarslan ve Cevdet Karal.
Bu sayının öykü sayfalarında, romancı Işık Yanar'ın yayınlanan ilk öyküsü "Tozlu Yapraklar", Cemal Şakar'ın görsel-deneysel öyküsü "AVM", İsmail Özen'in "Karda Derin İzler" ve Akif Hasan Kaya'nın "Oyun Bitti" öyküleri yer alıyor. Ayrıca N. Ahmet Özalp'in Osmanlı döneminin anonim bir halk romanı olan Tarih-i Kırk Vezir'den seçip çevirdiği geleneksel bir hikâye de yer alıyor.
İtibar'ın Ağustos sayısında Ali Görkem Userin tarafından hazırlanan söyleşilerden wleştirmen Ömer Lekesiz'le yapılan, "Sanatçının İşi Sanat, Sanatın Muhatabı da Onun Kıymetini Bilecek Olanlardır" başlıklı söyleşi günümüz sanatı etrafında eleştirel bir yaklaşımı merkeze alıyor.
Ağustos sayısının düzyazı sayfaları ise İhsan Fazlıoğlu'nun "Kim Aydınlanacak: İnsan-Makine mi?, Makine-İnsan mı?" yazısıyla açılıyor. Bu yazıyı Arif Ay'ın "Hasan Aycın'dan Mısır'a Mektup" ve Hüsrev Hatemi'nin "Her Şey Emanetle Başladı" yazıları takip ediyor. M. Fatih Andı ise önceki sayıda başladığı, Cahit Zarifoğlu'nun "Menziller" şiiriyle ilgili incelemesine bu sayıda devam ediyor. Çok sayıda düşünce ve inceleme yazısının yer aldığı Ağustos sayısına yazılarıyla katılan diğer isimler arasında Atasoy Müftüoğlu, Ercan Yıldırım ve Yusuf Genç dikkat çekiyor.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
395293.jpg




İTİBAR’IN MART SAYISI ÇIKTI



İtibar, 30. sayısı olan Mart sayısında şair Haydar Ergülen’le yapılmış bir söyleşi ve doksan kuşağının önemli isimlerinden şair Ahmet Murat hakkında kapsamlı bir yazı da yer alıyor.


İbrahim Tenekeci’nin yönetiminde aylık olarak çıkan İtibar, her zamanki gibi usta çizer Hasan Aycın’ın çizgisiyle açılıyor. Hemen arkasından, Süleyman Çobanoğlu'nun "Gemici Hasan Ağıdı" şiiri geliyor. Derginin şiir sayfaları İbrahim Tenekeci'nin “Berhayat", Hüsrev Hatemi'nin “Yandın Ey Biçare Dil” ve Mustafa Akar'ın “Omerta” başlıklı şiirleriyle devam ediyor. Bu sayının diğer şairleri ise, Said Yavuz, Tuba Kaplan, Mehmet Tepe, Yağız Gönüler, Dilek Kartal, Melih Tuğtağ, Mehmet Emin Küçüker, Gökhan Ergür, Soner Karakuş ve Langston Hughes. Arka kapakta ise Cevdet Karal’ın “Durgunsun Diyorlar” şiiri yer alıyor.
Derginin Mart sayısının öykü sayfalarında Selçuk Orhan’ın “Suyun Tükendiği”, İsmail Özen'in “Babamın Şarkısı”, Işık Yanar'ın “İçimizdeki Saat”, Akif Hasan Kaya'nın "Tanık", İsmail Isparta'nın "Cabilsa" ve Numan Altuğ Öksüz'ün “Annem Bekler” öyküleri bulunuyor. Bu sayının sürprizlerinden birisi de Ahmet Kekeç'in yazmakta olduğu romandan “Günlerin Yorgunluğu” başlıklı bir parçanın dergide yayınlanıyor olması.
Haydar Ergülen Söyleşisi ve Ahmet Murat Şiiri İncelemesi
İtibar’ın Mart sayısında şair Haydar Ergülen ile Furkan Çalışkan konuşmuş. Yeni bir kitapla okuyucusunu selamlayan Ergülen’le şiir ve hayat üzerine kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirilmiş. Dergide öne çıkan bir diğer çalışma da, Ahmet Edip Başaran'ın doksan kuşağının önemli şairlerinden Ahmet Murat üzerine yazdığı emek mahsulü inceleme yazısı. Derginin bu ayki bir diğer sürprizi ise Kemal Sayar. Bu sayıyla birlikte düzenli olarak İtibar’da yazmaya başlayan Sayar’ın ilk yazısı “Değerse Bir Melek Kanadı” başlığını taşıyor. İstikrarlı yazılarıyla her ay okuyucuyla buluşan İhsan Fazlıoğlu “Türk Milleti'nin Mefhûmu” başlıklı yazısıyla dergide. Leylâ İpekçi “Aşığın Adı Maşukun Harfleriyle Yazılırken”, Atasoy Müftüoğlu “Hiç Bir Yere Gitmeyen Yollarda Yürüyoruz”, Tarık Tufan “Gerçekle Yetinmek”, Güven Adıgüzel “Şehr-i Mukaddesin Sesi: Yasmin Levy” başlıklı yazılarıyla derginin düzyazı sayfalarında yer alıyorlar. M. Fatih Andı, Mustafa Ruhi Şirin, Suavi Kemal Yazgıç, Belya Düz, Ercan Yılmaz, Akif Hasan Kaya, Ali Oturaklı ve Zeynep Fırtına ise yazılarıyla İtibar’ın Mart sayısına katılan diğer isimler.
İletişim: www.itibardergi.com
 
Üst