Bedrin_Aslanı
Profesör
- Katılım
- 20 Haz 2006
- Mesajlar
- 1,792
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
82. İstibrâya dikkat:
"Kabir azabının çoğu sidikten temizlenmeye ehemmiyet vermemektendir."
Müslümanlığın en kısa târifi temizliktir. Temizlik de beden, kalb, ahlâk, dil, ev, mağaza, dükkan, elbise, kitap, defter, sokak, avlu, bahçe vesâireye şâmildir. Hepsinin temizliği buna dâhildir.
İslâmın dış temizliğine ve ala'l-umûm sıhhat ve âfiyete verdiği ehemmiyet ne büyüktür. Bu, diğer dinlerin hiçbirinde yoktur. Bu günkü medenî âlem dün 17. asra kadar yıkanmak nedir, bilmezdi. Halbuki müslümanlık, abdesti, guslü ve diğer bütün temizlikleri bundan on dört asır evvel teşrî etmiştir. İslâmın bu teşrii bile müstesna bir imtiyazdır.
Amerika'nın ve medenî dünyanın yasak etmeğe yeltendiği halde muvaffak olamadığı içki belâsını, müslümanlık Allah kelamıyla Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mübârek hadîsleriyle yine on dört asır evvel nehyetmiştir."
İslâm'da tedâviye ehemmiyet vermek aynı zamanda bir din borcudur, bir ibâdettir.
Bütün bu kat'î hakîkatlere rağmen bugünkü müslümanların her sahada geri kalmalarının sebebi müslüman olmaları değil, gerçek müslüman olmamalarıdır.
"Müslümanlığın hadd-i zâtında hiçbir ayıbı ve kusuru yoktur. Mevcud olan her ayıp (ve kusur) bizim kendimizde kendi müslümanlığımızdadır."
"Kabir azabının çoğu sidikten temizlenmeye ehemmiyet vermemektendir."
Müslümanlığın en kısa târifi temizliktir. Temizlik de beden, kalb, ahlâk, dil, ev, mağaza, dükkan, elbise, kitap, defter, sokak, avlu, bahçe vesâireye şâmildir. Hepsinin temizliği buna dâhildir.
İslâmın dış temizliğine ve ala'l-umûm sıhhat ve âfiyete verdiği ehemmiyet ne büyüktür. Bu, diğer dinlerin hiçbirinde yoktur. Bu günkü medenî âlem dün 17. asra kadar yıkanmak nedir, bilmezdi. Halbuki müslümanlık, abdesti, guslü ve diğer bütün temizlikleri bundan on dört asır evvel teşrî etmiştir. İslâmın bu teşrii bile müstesna bir imtiyazdır.
Amerika'nın ve medenî dünyanın yasak etmeğe yeltendiği halde muvaffak olamadığı içki belâsını, müslümanlık Allah kelamıyla Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in mübârek hadîsleriyle yine on dört asır evvel nehyetmiştir."
İslâm'da tedâviye ehemmiyet vermek aynı zamanda bir din borcudur, bir ibâdettir.
Bütün bu kat'î hakîkatlere rağmen bugünkü müslümanların her sahada geri kalmalarının sebebi müslüman olmaları değil, gerçek müslüman olmamalarıdır.
"Müslümanlığın hadd-i zâtında hiçbir ayıbı ve kusuru yoktur. Mevcud olan her ayıp (ve kusur) bizim kendimizde kendi müslümanlığımızdadır."