İşte O Mektup...

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
'Pek muhterem Papa cenapları,

Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır.

Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.

Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.

Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.

Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

Önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun.

M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu / 9 Şubat 1998

Eski Kaynak : http://arsiv.aksiyon.com.tr/arsiv/167/

Not: Bu mektubun Aksiyon'daki adresi iptal edilmiş.

Kaynak: Mehmet Kamış, Medeniyetler Buluşması, Aksiyon Dergisi, Sayı: 167, 14–20 Şubat 1998.

http://www.zaman.com.tr/1998/02/10/guncel/politika/1.html
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
:D
abla günaydın o mektubu son 3 günde 3 kez yayınladık
 
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
92
Tepkime puanı
2
Puanları
0
İkisi arasındaki üslub farkını aklı olan, kör olmayan görür ve anlar:

PEYGAMBERİMİZİN HÜKÜMDARLARA GÖNDERDİĞİ MEKTUPLAR

Peygamberimizin Rum Kralı Herakliyus’a Gönderdiği Mektup:
"Bismillâhirrahmânirrahîm,
Allah'ın kulu ve resûlü Muhammed'den Rumların büyüğü Herakliyus'a.
Hidayete uyan, doğru yolu tutanlara selam olsun!
Bundan sonra, derim ki: Ben seni İslâm davetiyle Müslümanlığa davet ediyorum.
Müslüman ol, selameti bul da, Allah sana ecir ve mükâfatını iki kat versin!
Eğer bu davetimi kabul etmezsen, yoksul çiftçilerin, bütün tebaan olan halkın vebali senin boynuna olsun
'De ki: Ey Ehl-i Kitab! Gelin, bizim aramızla sizin aranızda eşit ve ortak bir sözde (kelime-i tevhidde) birleşelim de, Allahtan başkasına ibadet etmeyelim ve O'na hiçbir şeyi eş, ortak tutmayalım! Allah'ı bırakıp da, birbirimizi rabler edinmeyelim!
Eğer onlar bu davetten yüz çevirirlerse: Siz şahit olunuz ki, bizler muhakkak Müslümanlarız, deyin!"

Peygamberimizin Fars Kralı Kisra’ya Gönderdiği Mektup:
"B ismillâhirrahmânirrahîm,
Allah'ın Resûlü Muhammed'den Farsların büyüğü Kisrâya!
Hidayete uyan, doğru yolu tutanlara, Allah'a ve Resûlüne iman edenlere, Allah'tan başka hiçbir ilah ve mâbud olmadığına, O'nun eşi, ortağı bulunmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve resûlü olduğuna şehadet getirenlere selam olsun!
Ben seni Allah'a imana davet ediyorum!
Çünkü, ben, Allah'ın kalbleri diri ve akılları başında olanları uyarmak, kâfirler hakkında da o azap sözü gerçekleşmek üzere bütün insanlara göndermiş olduğu peygamberiyim!
Öyleyse, Müslüman ol, selameti bul!
Davetimden yüz çevirirsen, kaçınırsan, bütün Mecusîlerin günahı senin boynuna olsun!”

Peygamberimizin Kıbtilerin Kralı Mukavkıs’a Gönderdiği Mektup:
"B ismillâhirrahmânirrahîm,
Allah'ın kulu ve resûlü Muhammed'den Kıbtîlerin büyüğü Mukavkıs'a!
Hidayete uyan, doğru yolu tutanlara selam olsun
İmdi, ben seni İslâm davetiyle Müslümanlığa davet ediyorum.
Müslüman ol, selameti bul da, Allah sana ecir ve mükâfatını iki kat versin!
Eğer bu davetimi kabul etmez, kabul etmekten kaçınırsan, Kıbtîlerin günahı senin boynuna olsun!
'De ki: Ey Ehl-i Kitab! Geliniz! Bizim aramızla sizin aranızda eşit ve ortak bir Kelime'de birleşelim de, Allah'tan başkasına tapmayalım! Ona hiçbir şeyi eş, ortak tutmayalım! Allah'ı bırakıp da, birbirimizi rab diye tanımayalım!
Buna rağmen, onlar bu davetten yüz çevirirlerse, onlara: Siz şahit olunuz ki, bizler muhakkak Müslumanlarız, deyiniz.'"

Peygamberimizin Hristiyan Arapların Kralı Haşim b. Ebi Şimr’e Gönderdiği Mektup:
"B ismillâhirrahmâhirrahîm,
Allah'ın Resûlü Muhammed'den Haris b. Ebi Şimr'e!
Doğru yola uyan, tâbi olanlara, Allah'a iman eden ve Resûlünü doğrulayanlara selam olsun!
Ben seni eşi, ortağı olmayan Bir Allah'a imana davet ediyorum!
Davetimi kabul edersen, hüküm ve saltanatın yine sende kalacaktır."

Peygamberimizin Yemame Hükümdarı Hevze b. Ali Gönderdiği Mektup:
"B ismillâhirrahmânirrahîm,
Allah'ın Resûlü Muhammed'den Hevze b. Ali'ye!
Doğru yola tâbi olan, uyanlara selam olsun!
İyi bil ki; benim dinim develerin ve atların ayak basacakları en uzak yerlere kadar uzanacak, bütün dinlere galip ve üstün gelecektir! Sen de Müslüman ol, selameti bul!
Müslüman olursan, idaren altındaki yerlerin idaresini yine sana bırakırım!"

Peygamberimizin Habeş Kralı Necaşi’ye gönderdiği Mektup:
"Bismillâhirrahmânirrahîm,
Bu, Peygamber Muhammed'den, Habeşlerin ulusu Necaşî'ye yazılan yazıdır:
Doğru yola tâbi olanlara; Allah'a ve Allah'ın Resûlüne iman edenlere; Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına, O'nun şeriksiz bir tek ilah olduğuna, kendisinin hiçbir eş ve oğul edinmediğine, Muhammed'in de O'nun kulu ve resûlü olduğuna şehadet getirenlere, selam olsun!
Ben seni Allah'ın davetiyle (İslâmiyete) davet ediyorum!
Ben O'nun Resûlüyüm!
Sen Müslüman ol ki, selamete eresin!
'Ey Ehl-i Kitab! Geliniz: Bizim aramızla sizin aranızda eşit ve ortak bir sözde (kelime-i tevhidde) bir*leşelim de, Allahtan başkasına ibadet etmeyelim ve O'na hiçbir şeyi şerik koşmayalım!
Allah'ı bırakıp da, birbirimizi rabler edinmeyelim!
Eğer bu davetten yüz çevirirsen, Hıristiyan kavminin vebali senin üzerindedir!"
 
Üst