İşte ilk diplomat Sahabeler

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Efendimizin diplomat olarak görevlendirdiği sahabilere baktığımızda hepsinin girişimci bir kişilik yapısına sahip oldukları görülecektir.
Bu sahâbilerin hepsi, hitabet kabiliyetleri iyi, özgüvenleri yüksek, cesur ve kıvrak bir zekaya sahip kimselerdi...
Peygamber Efendimiz, tebliğ maksatlı olan diplomatik işlerde görevlendirdiği kişileri güzel konuşan, cesur, insan ilişkilerinde başarılı, temsil keyfiyeti yüksek ve tebliğin muhtevasına vakıf kişilerden seçmiştir. Tebliğ maksatlı olmayan ve iş bitirmeye yönelik işlerde ise cesur, gözü pek, söz sanatını iyi kullanan kimselerden seçmeyi tercih etmiştir.
Peygamberimizin civar ülkelere gönderdiği İslam’a davet mektupları bu konuda önemli bir yer tutmaktadır. Bu maksatla Hz. Amr b. Ümeyye Habeş meliki Necâşî’ye, Hz. Dihye b. Halîfe Bizans İmparatoru Hekaklius’a, Hz. Abdullah b. Hüzâfe es-Sehmî İran Kisrası’na, Hz. Hâtıb b. Ebî Beltea Mukavkıs’a elçi olarak gönderilmişlerdir. Diplomat tavır sahibi kimselere örnek olarak bu sahâbîler incelendiği zaman hemen hepsinin girişimci bir kişilik yapısına sahip oldukları görülecektir.
Bu sahâbilerin hepsi hitabet kabiliyetleri iyi, özgüvenleri yüksek, cesur, iş bitirici, kıvrak bir zekaya sahip kimselerdir. Yukarıda ismi geçen sahâbîlerden Hz. Amr b. Ümeyye cesur, konuşmasını bilen, iş bitiriciliği herkes tarafından bilinen, bundan dolayı da Kureyş tarafından “Şeytan” lakabı verilen, Necâşi ile de tanışıklığı olan ve Hz. Peygamber tarafından tehlikeli görevlerde istihdam edilen bir sahabidir.
HZ. DiHYE BiZANS’A ELÇi OLUYOR
Bizans’a elçi olarak gönderilen Hz. Dihye b. Halîfe ise Müslüman olmadan önce ticaretle uğraşan ve bu maksatla civar ülkelere gitmiş birisidir. İnsan ilişkilerinde oldukça başarılıdır. Daha Müslüman olmadan pek çok defa Hz. Peygamberi ziyaret etmiş ve her gelişinde değişik hediyeler takdim etmiştir. Resûlullah da eğer kendisini memnun etmek istiyorsa Müslüman olmasını teklif etmiştir. Ayrıca Hz. Dihye’nin yakışıklılığı da dillere destandı. Cebrâil pek çok defa onun suretinde vahiy getirmiştir.
Hz. Dihye de Herakliyus’la görüşürken oldukça başarılı bir diplomasi yürütmüş, etkili ve yerinde yaptığı ikna edici konuşmalarıyla Herakliyus’un kalbini İslam’a yaklaştırmış, başpatriğin de Müslüman olmasına vesile olmuştur. İran’a elçi olarak gönderilen Hz. Abdullah b. Hüzâfe de cesareti, kendine güveni, örnek İslamî şahsiyeti ve söz söyleme sanatını başarıyla uygulamasıyla bilinen teşebbüs kabiliyeti yüksek bir sahâbidir.
Elçilik vazifesini yaparken Kisra onu küstahça karşılamış ve Peygamber Efendimizin mektubunu parçalamış olsa da o vazifesini yerine getirmiştir. Bu cesur ve kahraman sahâbî, Hz. Ömer zamanında Bizans’a esir düşmüştü. Ölüm tehditlerine aldırmadan ve etkili ifadelerle dinini savunması kralı etkilemiş ve sadece kralın başını öperek seksen Müslüman’ın kurtuluşuna vesile olmuştur.
HZ. HÂTIB MISIR’A GiDiYOR
Mukavkıs’a elçi olarak giden Hz. Hâtıb b. Ebî Beltea ise bu işi kendi isteğiyle kabul etmiştir. Hz. Hâtıb güzel konuşan ve meselesini iyi anlatan bir sahâbî idi. Muhacirlerden olması itibarıyla zor bir dönemde İslam’ı kabul etmişti ki, bu sahâbîlerin İslam’ı temsil keyfiyetlerinin yüksek olacağı âşikardır. Peygamberimizin mektubunu Mukavkıs’a götüren Hz. Hâtıb, anlatılması gerekenleri en güzel şekilde anlatmış ve Mukavkıs, Müslüman olmasa da Peygamberimizin risaletini ikrar etmiştir. Efendimizin elçileri, diplomasi hususunda gösterdikleri başarı ile mevcut içerisinde bu işe liyakatı en fazla olan kimseler olduklarını ortaya koymuşlardır. Efendimizin de diplomat olarak seçtiği sahabilerinde kabiliyetleri değerlendirmesi adına ne kadar isabetli bir tercihte bulunduğu bir kere daha ortaya çıkmıştır.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Diplomasinin en güzel örneklerini keşke diplomasi ustaları da okusa öğrenseler....
 
Üst